Yazar arşivleri: admin

N-S Uzay terimleri sözlüğü

N-S Uzay terimleri sözlüğü

Nadir Bakınız Ayakucu.
Nova Parlaklığı birden bire artan ( on – onüç kadir ) ve maksimuma ulaştıktan sonra parlaklığı yavaş yavaş azalan değişen yıldız.
Nötron yıldızı Neredeyse tümüyle nötronlardan oluşana kadar kendi içine çökmüş bir yıldız çekirdeği. Kütlesi Güneş’inkinin 1,5 – 3 katı olduğu halde çapı çok küçüktür ( genellikle 10 km civarında ) nötron yıldızları pulsar olarak gözlenir.
Nükleer enerji Nükleer reaksiyonlardan ( fizyon ve füzyon ) salınan enerji, çekirdek enerjisi.
Olbers paradoksu Sonsuz uzayda sonsuz sayıda yıldız düzgün dağılmışsa gece gökyüzü bir yıldız yüzeyi kadar parlak olmalı. Bu durumun gözlenen gökyüzüyle uyuşmaması.
Odak uzaklığı Bir optik düzenekte ayna veya mercekle görüntünün oluştuğu odak noktası arasındaki uzaklık.
Oort bulutu Pluto yörüngesinin çok dışında Güneş sisteminin oluşumuyla ilgili onu saran ve kuyruklu yıldız çekirdeklerinden oluşan bulut veye kuşak.
Optik ağ Birbirine paralel ve eşit aralıklı ince tellerden veya cam levha üzerine kazılmış çizgilerden oluşturulan düzenek. Optik ağla tayf oluşturulur. Teleskoplara bağlanarak kullanılır.
Optik derinlik Bir madde katmanı içinden geçen ışığın soğrulma oranını veren büyüklük.
Öğlen çemberi ( meridyen ) Bir gözlemcinin başucundan, göğün güney ve kuzey kutuplarından geçen büyük çember.
Öz hareket Bir yıldızın gökyüzünde bir yılda yaptığı açısal yer değiştirme.
Parlaklık Bir ışık kaynağının verdiği ışığıni alıcı ( göz, fotoğraf plağı ) üzerinde yaptığı etki.
Parsek Yer – Güneş uzaklığını bir açı saniyelik açıyla dik gören uzaklık. Paralaksı bir yay saniyesi olan bir yıldızın uzaklığı. 1pc = 3,26 ı.y. = 206265 GB.
Plâzma Atomları kısmen veya tamamen iyonlaşmış, yüksek basıçla sıkıştırılmış gaz.
Pulsar ( atarca ) Yapyığı radyo ışınımı yeğinliğinde yürek atışına benzer değişimler görülen radyo kaynaklarına verilen ad. Atış dönemleri milisaniye mertebesindedir ve çok kararlıdırlar.
Radyo ışınımı Dalgaboyu 1 cm’ den büyük elektromanyetik dalgalar
Radyal hız Dikine hız Herhangi bir gökcisminin uzay hızının, yada bir çift yıldızın dolanma hızının bakış doğrultusundaki bileşeni. Bu hız diğer bir anlamda bize yaklaşma yada bizden uzaklaşma hızıdır.
Radyoaktiflik Kararsız bazı atom çekirdeklerinin ışınım yaparak bozunması. Bu bozunma sonunda alfa parçacıkları, beta ışınları, gamma ışınları yayılır.
Radyo teleskop Gökcisimlerinin yaydığı radyo ışınımını gözlemek amacıyla geliştirilen teleskop.
Rektesansiyon Bakınız sağ açıklık.
Renk Işık dalgalarının gözde (veya başka alıcıda) dalgaboyuna bağlı olarak oluşturduğu duyum. Bir yıldızın rengi sıcaklığının bir fonksiyonudur.
Renk artığı Yıldızın görünür rengi ile gerçek rengi arasındaki fark. Yıldızın mavi ışığı yıldızlar arası madde tarafından daha çok soğrulduğu için daha soğuk ve daha kırmızımsı görünür.
Radyo galaksi Güçlü manyetik alanlar nedeniyle çok fazla radyo ışınımı yapan galaksiler. Optik bölgede görünen galaksinin iki yanında simetrik iki radyo kaynağı olarak gözlenirler.
Renk ölçeği Bir yıldızın iki farklı dalgaboyunda ölçülen parlaklıklarının farkı. Bu fark yıldızın renginin ve sıcaklığının ölçüsüdür.
Renk sapıncı Bir merceğin odak noktasının gelen ışığın rengine bağlı olması nedeniyle görüntünün renkli halkalar şeklinde görülmesi.
Saat açısı Bir yıldızınsaat dairesinin, gözlemyeri meridyeninden saat yönünde ölçülen açısal uzaklığı.
Sağ açıklık Rektesansiyon. Gökyüzünde bir noktadan geçen boylam dairesinin, gök ekvatorunu kestiği noktanın ilkbahar noktasına açısal uzaklığı.
Samanyolu Gökküreyi bir büyük daire boyunca saran milyarlarca yıldız ve gaz bulutundan oluşmuş donuk ışıklı kuşak. Güneş sistemininde içinde bulunduğu galaksi.
Salt parlaklık Mutlak parlaklık. Bir yıldızın Güneş’ ten 10 pc uzaklığa indirgenmiş parlaklığı.
Sera etkisi Bir gezegen atmosferinin dışarı giden kırmızıöte ışınları tutması sonucu yüzey sıcaklığının artması olayı.
Sönümleme Işığın bir gaz bulutundan geçerken daha çok soğrulma nedeniyle zayıflaması.
Spektroskop Tayf ölçer. Bir ışık kaynağının tayfını oluşturmak ve kaydetmek için kullanılan alet.
Spektrum Bakınız ışınım tayfı.
Süpernova Üstnova. Parlaklığı birden bire 19 kadir yöresinde değişerek parlayan değişen yıldız türü.
Sürekli tayf Salma ve soğurma çizgileri bulunmayan ışınım tayfı. Böyle bir tayfı, sıcak bir katı, sıvı yada yüksek basınç altındaki gaz verir.

J-M Uzay terimleri sözlüğü

J-M harfleri arası Uzay terimleri sözlüğü

Jeodezi Yer yüzünün biçimi ve boyutları ile ilgilenen bilim dalı.
Jeoid Yerçekimi kuvvetinin her noktada aynı ve Yer’ in dönüş gücü ile tam dengede olduğu yer küre biçimi.
Jülien tarihi İsa’ nın doğum yılının Ocak ayının birinci gününe 1721057 sayısı verilip, Greenwich’ in günortası esas alınarak, geçen her günün bu sayıya eklenmesiyle herhangi bir tarih için bulunan sayı.
Jülien takvimi Julius Cesar’ ın düzenlettiği takvim. Bu takvimde dörde bölünebilen yıllar 366 gün, bölünemeyenler ve 400′ e bölünebilenler 365 gün alınır. Bugün kullandığımız takvim bu takvimdir. M.Ö. 46 yılında başlamıştır.
Kaçma hızı Bir cismin başka bir cismin çekim alanından tamamen kurtulması için gerekli hız.
Karacisim Üzerine düşen bütün dlgaboylarındaki ışığı hiç yansıtmadan olduğu gibi soğuran ve sonra tekrar yayan sanal cisim. Yaydığı ışınım sadece sıcaklığına bağlıdır.
Karacisim tayfı Bir karacisim tarafından yayılan ışınımın dalgaboyuna göre sürekli tayfı.
Karadelik Evrende bulunduğu sanılan en yoğun madde. Karadelikten kaçma hızı ışık hızından daha büyük olduğu için oradan ışık bile kurtulamaz.
Karşı konum (opozisyon) Güneş’ le bir dış gezegenin veya Ay’ ın Yer’ e göre simetrik olduğu ( uzanımı 180° ) konum.
Katı açı Uzay açı. Bir gök cisminin radyan kare = steradyan biriminde gök yüzünde kapladığı alan.
Kavuşma konumu Güneş ile herhangi bir gezegenin, Güneş ile Ay’ ın Yer’ e göre aynı hizada ve aynı yanda ( uzanım 0° )bulunduğu konum.
Kızarma (kızıllaşma) Bir ortamdan geçen ışınımın mavi dalgaboylarının daha çok soğurulması sonucu, olduğundan daha kırmızı görünmesi.
Koç noktası Bakınız İlkbahar noktası
Kozmik ışınlar Uzayda çok yüksek enerjilerle hareket eden parçacıklar. Çoğu Güneş Sisteminin dışından gelmektedir. Düşük enerjili olanlar Güneş patlamalarıyla oluşur.
Kozmoz Evren.
Kozmogoni Acun doğum. Evrenin yaradılışını inceleyen bilim.
Kozmoloji Acun bilim. Evrenin yapısını ve gelişimini inceleyen bilim.
Kuazar Dünya’dan bakıldığında yıldız gibi görünen yoğun ve son derece parlak bir cisim. Haklarında çok az şey bilinmektedir, ama kuazarlar büyük bir olasılıkla aktif galaksilerin merkezleridir.
Kutup ışıması Kutuplar bölgesinde görülen yaygın ve donuk atmosferik ışıma. Atmosferik atom ve moleküllerin bu bölgelerde yoğunlaşan manyetosferin hızlandırdığı yüklü parçacıklarla uyarılması sonucu oluşmaktadır.
Kutup yıldızı Küçükayı’ nın en parlak yıldızı.
Kuyruklu yıldız Zaman zaman çok kısa bir süre gökyüzünde görülen, parlakça, bulutumsu yapıda, bir başı, bir yada birkaç kuyruğu olan gökcismi.
Küçük gezegen Bakınız asteroid.
Küresel aberasyon Küresel sapınç. Mercek ve aynaların çeşitli bölgelerinin farklı odak uzaklığına sahip olması sonucu ortaya çıkan optik hata.
Küresel küme Çok sayıda yıldızdan oluşan küre dağılımlı yıldız topluluğu. Bu tür kümelerde yıldız sayısı merkeze doğru artar.
Küresel üçgen Bir küre üzerinde birbirini ikişer ikişer kesen 3 büyük dairenin meydana getirdiği üçgen.
Kütlesel çekim Doğanın temel kuvvetlerinden biri, tüm maddeler arasında var olan bir kuvvet. Bu kuvvet manyetik, elektriksel, elektromanyetik ve çekirdek içinde etkin olan nükleer kuvvetlerden daha zayıf olup, maddenin iç yapısında rol oynamaz. İki cismin kütleleriyle d
Mercek Küresel yüzeyli, saydam cam parçası.
Mercekli teleskop Objektifi mercek olan teleskop.
Meteor Gezegenler arasında dolaşan taş parçacıklarından her biri. ( Yer’ e düşenlere Göktaşı denir )
Meteor krateri Bir meteorun bir yüzeye düşmesiyle oluşan krater.
Milâdî tarih İsa’ nın doğumunun yaklaşık olarak dördüncü yılını başlangıç olarak kabul alan yılların belirttiği tarih. Yıl uzunlukları Gregoryan takvimi kurallarına göre hesaplanır.
Mutlak kadir Bir yıldızın 10 pc ( parsek ) uzaklığa indirgenmiş parlaklığı. Mutlak parlaklık.
Mutlak sıfır 0°K veya -273 °C’ ye karşılık gelen sıcaklık. Sıcaklığı mutlak sıfır olan bir madde ışınım yapamaz.

G-İ Uzay terimleri sözlüğü

G-İ harfleri arası Uzay terimleri sözlüğü

Galaksi Milyonlarca yıldızdan oluşmuş yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş, samalyolu gibi bağımsız uzay adası.
Gama ışını Dalga boyu x-ışınlarından daha kısa, daha yüksek enerjili fotonların oluşturduğum ışınım.
Galileo uyduları Jüpiter gezegeninin en parlak ve en büyük dört uydusu Io, Euroupa, Ganymeda, Callisto’ dur.
Gel – Git olayı Büyük denizlerde suların yükselmesi ve altı saat sonra normal düzeyin altına inmesi olayı. ( Bu olay Ay’ ın Yer üzerindeki çekim etkisinden doğar )
Gerçek güneş zamanı Gerçek güneş merkezinin görünür hareketine göre belirlenen zaman.
Gezegen Güneş çevresinde dolanan, ondan aldığo ışığı yansıtan gökcisimlerinin ortak adı. Gökyüzünde yıldızlara göre sürekli yer değiştirirler. Dokuz büyük gezegen Merkür, Venüs, Yer, Mars, Jupiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüto’ dur.
Gök atlası Yıldızların gökküresi üzerindeki yerlerini topluca gösteren harita.
Gök birimi (GB) Yer – Güneş merkezleri arasındaki ortalama uzaklık. 1 GB = 149.600.000.000 km
Gök ekvatoru Yerin ekvator düzleminin gökküresi ile arakesiti. Gökekvatorunda dik açıklık sıfırdır.
Gök kutbu Yerin dönme ekseninin gökküreyi deldiği nokta.
Gök cismi Uzaydaki cisimlerden her biri Güneş, Yer, Ay, Yıldızlar, Uydular v.b.
Gökküresi Yer merkezli sonsuz yarıçaplı sanal küre. İç yüzü bizim için gökyüzü olarak kabul edilir.
Gök taşı Gökyüzünden Yer’ e düşüen her türlü taş.
Görünür çap Uzakta duran küresel bir cismin bakış doğrultusuna dik düzlem üzerinde gördüğümüz izdüşümüne ilişkin çapın iki ucunu gözlemciye birleştiren iki doğru arasındaki açı.
Görünür evren Gözlenebilen evren parçası. Görünen evren sınırında evrenin genişleme hızı ışık hızı olduğu için sınır ve ötesi görünmez.
Görünür hareket Bir gökcisminin gözlemciye göre yaptığı hareket yada gözlemcinin gördüğü hareket. Güneş’ in gökyüzündeki hareketi ve doğup batması görünür harekettir. Otsa Yer, kendi ekseni çevresinde dönmekte, biz Güneş’ i dolanır görmekteyiz.
Görüş alanı Bir teleskopun içine alabildiği gökyüzü parçası başka bir deyimle, bir bakışta gökyüzünde görebildiği alan.
Göz merceği Oküler. Teleskoplarda gerçek görüntüyü gözlemek için kullanılan küçük bir yakınsak mercek düzeni.
Günberi (Perihelion) Bir gezegen ya da gökcisminin yörüngesinde Güneş’e en yakın olduğu nokta.
Gün dönümü Solstice gece veye gündüzlerinen uzun olduğu zaman, Kuzey yarım kürede en uzun günün oluştuğu yaz gün dönümü. 21 Haziran’ da, en uzun gecenin oluştuğu kış gün dönümü de 21 Aralık’ tadır.
Güneş sabiti Yer atmosferinin birim yüzeyine, dik olarak, birim zamanda gelen, bütün dalgaboylarındaki Güneş enerjisi.
Güneş takvimi Güneş’ in görünürdeki günlük ve yıllık hareketine göre düzenlenen takvim.
Günöte (Aphelion) Bir gezegen ya da gökcisminin yörüngesinde Güneş’e en uzak olduğu nokta.
Hertzsprung – Russel (HR) diyagramı Yıldızların tayf türlerine (veya renklerine ve etkin sıcaklıklarına) ve ışınım güçlerine (veya salt parlalıklarına) göre sınıflandırılmasının grafik gösterimi. Bir yıldızın fiziksel özellikleri bu diyagramdaki konumuyla ilgilidir. Yıldız evrimi diyagramda
Hilâl Yarıdan azı görülen Ay veya gezegen evresi. uzanım açısının 90°’ den küçük olması halinde oluşur.
Hidrojen yanması Hidrojeni ( protonu ) daha ağır elementlere dönüştüren füzyon olayı.
Hidrostatik denge Yıldız içlerinde madde hareketinin olmaması halinde basıncın kütle çekimini dengelemesi durumu.
Işık eğrisi Değişen yıldızların görünen parlaklıklarının zamana bağlı olarak değişimini gösteren grafik.
Ilım Ekinoks, Gece ve gündüz uzunluklarının eşit olduğu zaman. Güneş, gök ekvatorunu geçerken yılda iki kez oluşur. Biri 21 Mart’ ta ilk bahar ılımı, diğeride 23 Eylül2 de sonbahar ılımı.
Işık yılı Işığın bir yılda aldığı yol.
Işınım gücü Işınım yapan bir cismin tüm yüzeyinden uzaya birim zamanda yaydığı ışınım enerjisi. Işınım gücü tüm dalgaboylarındaki ışınımı kapsıyorsa bolometrik ışınım gücüdür.
Işınım tayfı Işık bir prizma yada kırınım ağı yardımı ile yayıldığında oluşan renkli bant. Bir cismin farklı dalga boylarında yaydığı ışınım enerjisi.
Işınım yeğinliği (şiddeti) Işınım yapan bir cismin birim zamanda, birim alandan birim uzay açıya, birim enerji bandında yaydığı ışınım enerjisi.
İç kavuşum Bir dış gezegenin Yer ile beraber Güneş’ in aynı yanında bir doğrultuya gelmesi. Gezegenin uzaım açısının 0° olması durumu
İç gezegenler Yörüngesi Yer yörüngesinin içinde kalan gezegenler. ( Merkür ve Venüs )
İlkbahar noktası Gök ekvatoru ile ekliptiğin kesim noktalarından biri. Güneş görünür hareketinde yaklaşık 21 Mart’ ta bu noktaya gelir. İlkbahar noktası Balıklar burcunda yer alır.
İyonosfer Yer atmosferinde atom ve moleküllerin Güneş ışınları ve kozmik ışınlar tarafından iyonlaştırıldığı katman.

Kriminoloji terimleri sözlüğü

Kriminoloji terimleri sözlüğü (Kriminal terimler)

16 nokta standardı İki parmak izinde 16 adet karakteristiğin aynı olması ancak farklı hiçbir karakteristiğin de bulunmaması ilkesine dayalı parmak izi mukayese standardı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
2521 S.K. Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun.Balistik İncelemeler
5-MTN Gözenekli yüzeyler üzerindeki parmak ve avuç izlerini, görünür hâle getiren ninhidrin bazlı kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
5095 S.K. Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Ateşli Silahlar, Parçaları ve Aksamları ile Mühimmatının Yasadışı Üretimine ve Kaçakçılığına Karşı Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun.Balistik İncelemeler
5729 S.K. Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun.Balistik İncelemeler
6136 S.K. Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun.Balistik İncelemeler
açık delta Kalıp bölgesine giren ve çevreleyen iki ayrı papilin birbirine temas etmeden oluşturduğu şekil.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
açık horozlu yan yana iki namlulu kırma av tüfeği Namluları yan yana olan, kubuzundaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan ve açık horozları elle kurulan av tüfeği.Balistik İncelemeler
aday getirme OPTES veri tabanında bulunan izlerden, sorgulaması yapılan parmak izi, avuç izi veya olay yeri izi ile aynı olması muhtemel olanların sistem tarafından listelenmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
aday iz Sorgulama sonucu OPTES tarafından getirilen, sorgulanan iz ile aynı olması muhtemel iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
adli bilişim Sayısal verileri elde etme, muhafaza etme ve çözümleme işlemlerinin delilin gereklerine uygun olarak mahkemeye sunulması aşamasına kadar uygulanması. Adli Bilişim İncelemeleri
adli bilişim cep telefonu veri inceleme ve kurtarma yazılımı Cep telefonlarından alınan imajın incelenmesini sağlayan yazılım. Adli Bilişim İncelemeleri
adli bilişim veri inceleme ve kurtarma yazılımı Veri depolama cihazlarından edilen imajın incelenmesini sağlayan yazılım. Adli Bilişim İncelemeleri
adli bilişim yazılımı Veri depolama cihazlarının imajını elde etmeye yarayan yazılım. Adli Bilişim İncelemeleri
adli entomoloji Adli olgularda, suçun işlenme zamanı ve şeklini ortaya çıkarmak amacıyla ceset üzerindeki ve civarındaki böcek ve sinekler ile bunların larvalarını inceleyen bilim dalı. Olay Yeri İnceleme
adli palinoloji Adli olgularda, polen ve sporların tespit edilmesi, tiplendirilmesi ve karşılaştırılarak delil olarak kullanılmasını sağlayan bilim dalı. Olay Yeri İnceleme
AFTE Ateşli Silah ve Alet İzi Uzmanları Birliği (Association of Firearm and Toolmark Examiners).Balistik İncelemeler
afyon (opium) Olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılan çizintilerden sızan, içinde morfin, kodein vb. narkotik ve psikotrop maddeler bulunan uyuşturucu etkideki madde. Narkotik Madde Analizleri
ağır ateşli silah Kaideye monteli olarak çalışan veya birkaç kişiyle kullanılabilen tahrip gücü yüksek, uzun menzilli silah.Balistik İncelemeler
ağır makineli tüfek Kaideye monteli olarak çalışan makineli tüfek.Balistik İncelemeler
ağız svabı Sağ ve sol yanak içinden sürüntü yoluyla svap çubuğuna alınan ve epitel doku hücrelerini içeren biyolojik numune.  Biyolojik İncelemeler
ağızdan dolma silah Ateşli silahların ilk örneklerinden olup topların ufaltılıp elde taşınması ilkesinden hareketle ortaya çıkmış barutu, keçesi ve saçması ile kapsülü veya yemleme barutunun el ile doldurulduğu silah, namludan dolan.Balistik İncelemeler
aidiyet kurmak El yazısı veya imzanın kişiyle ilişkilendirilmesi, kişiye ait olması durumu. El Yazısı ve Doküman İnceleme
alçı çerçevesi Alçı uygulaması yapılacak üç boyutlu izlerin etrafına yerleştirilerek, alçının dağılmasını önleyen ve kalıp hâlinde çıkarılmasına yardımcı olan çerçeve. Diğer İzleri İnceleme
alçı kalıbı Üç boyutlu ayakkabı ve araç lastik izlerinin, sulandırılmış alçının iz üzerine dökülmesi ve kurutularak kaldırılması yoluyla alınan kalıbı. Diğer İzleri İnceleme
aldatma kabiliyetine haiz Belgeler üzerinde tespit edilen tahrifat veya sahteciliğin nitelik yönünden profesyonelce tasarlandığı, ancak teknik cihaz kullanılarak tahrifat veya sahteciliğin anlaşılabileceği yönünde yapılan değerlendirme, iğfal ve ikna kabiliyetine haiz. El Yazısı v
aldatma kabiliyetine haiz değil Belgeler üzerinde tespit edilen tahrifat veya sahteciliğin nitelik yönünden cihaz kullanmaksızın kolaylıkla anlaşılabileceği yönünde yapılan değerlendirme, iğfal ve ikna kabiliyetine haiz değil. El Yazısı ve Doküman İnceleme
alet izi Herhangi bir aletin tamamının veya bir kısmının yüzeyde bıraktığı iz. Diğer İzleri İnceleme
alet izi alma macunu Alet izi olduğu değerlendirilen olay yeri izlerinin üzerine tatbik edilerek kaldırılmasında kullanılan ve iki bileşenden oluşan macun kıvamındaki karışım. Diğer İzleri İnceleme
aletli müdahale¹ Silahın balistik önem taşıyan parçaları üzerinde değişiklik yapmak maksadıyla alet kullanılarak yapılan işlem.Balistik İncelemeler
aletli müdahale² Silahların onarım ve parça montajı faaliyetlerini alet kullanılarak yapma işlemi.Balistik İncelemeler
alev gizleyen Ateşli silahın namlusundan atış sonrasında çıkan alev kütlesini delikleri vasıtasıyla zayıf parçalara bölerek namlu ucunda oluşacak ses ve ışığın etkisini azaltmaya yarayan parça.Balistik İncelemeler
alev kanalı Kapsülü meydana getiren bölümlerden, ateş sadmesinin geçtiği kanal veya kanallar.Balistik İncelemeler
algoritma imza seti (hash set) Dosya grupları için algoritma imza değerlerinin bulunduğu set. Adli Bilişim İncelemeleri
algoritma imzası (hash) Veri ve veri depolama cihazının sayısal algoritması. Adli Bilişim İncelemeleri
alikot/alikatlamak Büyük hacimdeki bir solüsyonun küçük hacimler halinde başka tüp/kaplara dağıtılması.  Biyolojik İncelemeler
allel cetveli Bir populasyonda belirli gen bölgelerindeki allelleri içeren cetvel.  Biyolojik İncelemeler
allel frekansı Bir populasyonda belirli bir allelin görülme sıklığı.  Biyolojik İncelemeler
alt bilgi (footer) Sayısal iletinin sonunda bulunan tanımlayıcı karakter kümesi. Adli Bilişim İncelemeleri
amelogenin Kimliklendirmede kullanılan cinsiyet kromozomu üzerinde bulunan bir gen.  Biyolojik İncelemeler
amido siyahı Kanlı parmak ve avuç izlerinin yapısındaki bileşenlerle tepkimeye girerek renklendiren ve görünür hâle getiren kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
amonyum nitrat Ticari patlayıcı madde sanayisinde, ziraî amaçlarla gübre sanayisinde ve bazı el yapımı patlayıcı madde karışımlarında rastlanan inorganik bir bileşik.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
anahtar kelime Bilgi erişiminde metin veya deyim içinde yer alan kavram belirtici nitelik taşıyan karakter dizisi. Adli Bilişim İncelemeleri
Anahtar Kelime Arama Yöntemi Veri depolama cihazı incelemesinde adli bilişim yazılımı kullanılarak anahtar kelimelerin aranması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
anahtar sistemi El yapımı patlayıcı düzeneklerde, düzeneğin istenilen durum, yer veya zamanda patlatılması amacıyla oluşturulan, mekanik, elektrikli ya da elektronik düzenek. Olay Yeri İnceleme
anal svap Anal bölgede bulunabilecek biyolojik numunelerin sürüntü yoluyla alındığı svap.  Biyolojik İncelemeler
analiz sayısı Her bir delil ile ilgili yapılan analiz miktarı. Genel İncelemeler
anneden gelen kalıtım Bir genin anneden çocuğuna aktarılması, maternal kalıtım.  Biyolojik İncelemeler
antika silah 1899 yılından önce üretilmiş, eskiden kalma, değerli belli bir özelliği olan, benzerlerine az rastlanan ve artık imal edilmeyen ateşli, ateşsiz silah ve bıçaklar.Balistik İncelemeler
antrenman ve müsabaka izin belgesi Atış poligonları veya atış müsabakaları için geçerli olmak kaydıyla, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce her antrenman ve müsabaka için düzenlenen belge.Balistik İncelemeler
aracı (agent) Cep telefonlarının incelenmesi esnasında adli bilişim yazılımı ile cep telefonunun arasında bağlantı kurulmasını sağlayan yazılım. Adli Bilişim İncelemeleri
araç lastiği sırt deseni Araç lastiğinin sırt kısmında, üretim aşamasında oluşturulan şekiller. Diğer İzleri İnceleme
araç lastik izi Araç lastiğinin yüzeye teması sonucunda sırt deseninin oluşturduğu iz. Diğer İzleri İnceleme
araç tanımlama numarası “Vehicle Identification Number” kelimelerinin ilk harfleri alınarak kısaca VIN olarak adlandırılan bir aracın kimliğini belirleyen şasi ve motor numarası, VIN.Balistik İncelemeler
arama parametreleri bk. sorgulama parametreleri.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
aranan iz bk. sorgulanan iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
arbalet Tahtadan bir kundağa dikine oturtulmuş kısa bir yay, bu kundağın üstünde okun yerleştirildiği sürgü denen bir oyuk ve oku boşaltmak için bir tetiğe sahip olan silah.Balistik İncelemeler
ardroks Super glue yöntemi ile görünür hâle getirilen parmak ve avuç izlerinin daha iyi görüntülenmesi için kullanılan floresans özellikli renklendirici.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
arka plan sesleri Kayıttaki asıl ses dışında kalan sesler. Ses ve Görüntü İncelemeler
armağan silah Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı tarafından veya yabancı ülkelerin devlet ya da hükümet başkanları, hükümet üyeleri, genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları veya hükümetleri adına yetkilendirilmiş kurum veya kuruluş başk
arşiv araştırması İnceleme konusu silah, kovan veya mermi çekirdeklerinin daha önceki herhangi bir olayla ilgisinin olup olmadığının ortaya konması için yapılan inceleme.Balistik İncelemeler
artık veri Bir sonraki sektörün başlangıcı ile kümenin sonu arasındaki alan. Adli Bilişim İncelemeleri
asetik anhidrit Morfinden eroin elde edilmesinde kullanılan kimyasal madde. Narkotik Madde Analizleri
asit indirme tekniği Desen çizilecek metal parçaların üzerinin “lak” adı verilen madde ile kaplandıktan sonra istenen desenin silah üzerine kazınıp, kazınan bölgelere asit uygulanması yoluyla silaha desen işleme metodu.Balistik İncelemeler
askeri patlayıcılar RDX, TNT, PETN vb. organik patlayıcılar.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
aşağı uzanan harfler Alfabedeki küçük harf karakterlerinden satır çizgisi aşağısına uzantısı bulunan harfler: “g,ğ,j,p,y”. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ateş ayar mandalı Silahların tek, darbeli veya seri konumda çalışmasını sağlayan sistemi kumanda eden parça.Balistik İncelemeler
ateşleme cihazı Elektrikli ateşleme sistemlerini faaliyete geçirmek amacı ile kullanılan ve gücünü kendi bataryasından sağlayan cihaz. Olay Yeri İnceleme
ateşleme düzeneği Fişek üzerinde bulunan kapsülün ateşlenmesini sağlayan düzenek.Balistik İncelemeler
ateşleme iğnesi Kapsülün patlamasını sağlayan metal parça, iğne.Balistik İncelemeler
ateşleme iğnesi yayı Ateşleme iğnesinin kapsüle vurmasını, bunun dışında mekanizma içerisinde bulunmasını sağlayan yay.Balistik İncelemeler
ateşleme kablosu Emniyetli mesafeden yapılacak imha ve zararsız hâle getirme faaliyetinde gerekli akımı taşımak maksadıyla kullanılan malzeme. Olay Yeri İnceleme
ateşli silahlar Barut gazı basıncının etkisi ile mermi çekirdeği veya özel şekil ve nitelikteki maddeleri uzak mesafelere atan silahlar.Balistik İncelemeler
ateşsiz silahlar Kesici, delici ve ezici özelliklerin birini veya hepsini üzerinde bulunduran adları 6136 Sayılı Kanun’da belirtilen silahlar.Balistik İncelemeler
atfedilen şahıs Şüpheliden ziyade imzayı atmakla yükümlü şahıs, imzanın esas sahibi, zikredilen, adı geçen kişi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
atıcı Silahla atış işlemini gerçekleştiren kimse.Balistik İncelemeler
atım sürati Ateşli silahın dakikada yapabileceği atış adedi.Balistik İncelemeler
atım yatağı Fişeğin ateşli silahın içerisinde ateşlenmeye hazır hâlde bulunduğu yer.Balistik İncelemeler
atış açısını ve mesafesini belirleme kiti Ateşli silahlarla atılmış mermi çekirdeklerinin isabet ettikleri bölgede oluşturduğu delinmelerden yola çıkılarak merminin geliş istikametini ve açısını tespite yarayan kit.Balistik İncelemeler
atış artığı Ateşli silah kullanan bir kişinin atış sonrası elinin çevresine, yüzüne ve silaha bulaşan Sb (Antimon), Ba (Baryum) ve Pb (Kurşun) elementlerini içeren inorganik partiküller.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
atış artığı svabı Atış sonrası şahıs/şahısların el, kol, yüzlerine bulaşan parçacık atış artıklarının alınması işlemi. Olay Yeri İnceleme
atış artığı transfer kiti Atış artığı svabı almak için özel tasarlanmış kit.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
atış istikameti Ateşli silahın atış için doğrultulduğu istikamet.Balistik İncelemeler
atış mesafesi tespiti Nüfuzî balistikte ateşli silahın hedefe olan mesafesinin tespit edilmesi.Balistik İncelemeler
atış poligonu bk. poligon.Balistik İncelemeler
atış sandığı Test atışları için asgari 2,5-5 mm kalınlığında dayanıklı malzemeden yapılan içi mermi çekirdeğini zedelemeden tutabilecek malzeme ile doldurulan, atış için haznesi bulunan sandık.Balistik İncelemeler
atomik absorpsiyon spektroskopi (AAS) cihazı Atış artığı ve ağır metallerin nitel analiz ve nicel analizlerinde kullanılan, görünür bölge ve ültraviyole bölge aralığında çalışan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
ATR Akıllı kartlarda kartın kendini cihaza tanıtma amacıyla kullandığı numara. Adli Bilişim İncelemeleri
av bıçağı Sadece avda kullanılan, av hayvanlarını kesmeye, yüzmeye ve parçalamaya yarayan oluksuz, sırtının yarı veya yarıdan fazlası küt ya da testereli bıçak.Balistik İncelemeler
av fişeği Ateşli silahlarda kullanılan, atılacak saçma veya kurşun ile barut, kovan tapa ve puldan oluşan silindirik cephane.Balistik İncelemeler
av silahı Yivli-setli veya yivsiz-setsiz namlu ya da namlulara sahip, bir atışlı, pompalı, yarı otomatik ve mekanizma çalışma düzenli olarak yalnızca avda kullanılmak üzere imal edilmiş ateşli silah.Balistik İncelemeler
av tüfeği bk. yivsiz av tüfeği.Balistik İncelemeler
avuç izi Avuç içinin ve parmakların iç kısmının parmak izleri dışında kalan bölümündeki papillerin temas sonucu yüzeyde bıraktığı iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
avuç izi kayıt formu Avuç izlerinin kaydı için kullanılan form.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
avuç izi veri tabanı OPTES’te kişilerden alınan avuç izlerinin saklandığı veri tabanı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
AxB mm A ölçüsü mermi çekirdeğinin çapını, B ölçüsü fişeğin kovan boyunu ifade eden fişek tanımlama sistemi.Balistik İncelemeler
ayak izi Ayak taban yüzeyindeki setlerin temas sonucu yüzeylerde bıraktığı iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ayakkabı izi Ayakkabının yüzeye teması sonucunda taban deseninin oluşturduğu iz. Diğer İzleri İnceleme
ayakkabı ve araç lastiği mukayese izi alma sistemi Ayakkabı ve araç lastik izlerinin iki ve üç boyutlu mukayese izlerini almak amacıyla tasarlanan, farklı yapıda yüzeyleri ihtiva eden ve olay yeri şartlarını birebir oluşturmaya olanak veren sistem. Diğer İzleri İnceleme
aydınlatma fişeği Genellikle askerî manevralarda veya arama kurtarma faaliyetlerinde aydınlatma maksadıyla kullanılan mermi çekirdeksiz fişek.Balistik İncelemeler
ayrık yazı Diğer harflerle bağlantılı bir geçiş çizgisi olmadan el kaldırılarak oluşturulmuş harf gruplarından oluşan yazı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ayrılmış alan (allocated) Bilgisayar üzerinde RAM ve sabit diskin tamamını veya bir bölümünü kullanmak için belirlenmiş bölüm. Adli Bilişim İncelemeleri
ayrıntılı yıkama Alçı ile kalıbı alınan olay yeri izini, inceleme öncesinde laboratuvar ortamında yıkama. Diğer İzleri İnceleme
bağ (link) Bir ağ sayfasından başka bir dosya, adres veya İnternet kaynağına yapılan gönderme. Adli Bilişim İncelemeleri
bağlantılı rapor Aynı olay veya olayın başka bir boyutuyla ilgili delillerin kriminal incelemesi sonucu oluşturulan raporlardan her biri. Genel İncelemeler
bağlantılı yazı Kendisinden sonra gelen harflere yumuşak çizgilerle el kaldırmadan geçiş yapılarak oluşturulmuş yazı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
bakarak taklit yöntemiyle atılmış imza Kişinin gerçek imzası model alınarak farklı bir şahıs tarafından şekil ve nitelikler itibariyle model alınan aslına benzetilerek oluşturulmuş imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
balçak Kabzayı kavrayan elin kaymasına mâni olan, kabza ile namlu arasında bağlantı sağlayan ve eli dış etkilerden koruyan ateşsiz silah kısmı.Balistik İncelemeler
balistik Fişeğin ateşlenmesi ile mermi çekirdeğinin namludan çıkıp hedefe ulaşmasına kadar olan hareketlerini, hedef üzerindeki tahribatlarını ve mermi çekirdeğinin bu hareketine etki eden faktörleri inceleyen bilim.Balistik İncelemeler
balistik inceleme Balistik deliller üzerinde yapılan ve “balistik inceleme deney metotları”ndan bir veya birkaçını gerektiren inceleme, balistik muayene.Balistik İncelemeler
balistik muayene bk. balistik inceleme.Balistik İncelemeler
balistik önemi haiz parçalar Ateşli silahlar üzerinde balistik incelemelere esas teşkil eden izleri bırakan parçalar.Balistik İncelemeler
balistik uzmanı Balistik deliller üzerinde bilimsel metotlarla incelemeler yaparak uzmanlık raporu vermeye yetkili, balistik inceleme uzmanı sertifikasına sahip kişi.Balistik İncelemeler
balistik yelek Parça tesirinden korunmak üzere giyilen yelek.Balistik İncelemeler
BALİSTİKA Kovan ile mermi çekirdeklerinin tasnif, irtibat ve arşiv araştırma faaliyetlerinin daha etkin yürütülebilmesine olanak veren, bilgisayarlı görüntülü balistik analiz sistemi.Balistik İncelemeler
ballistite bk. çift bazlı barut.Balistik İncelemeler
band geçirgen filtre 400 nm’de yaklaşık 20 nm 1000 nm’de yaklaşık 40 nm aralıklarla değişen band genişliği sağlayan filtre düzeneği. El Yazısı ve Doküman İnceleme
band genişliği Görüntü veya ses sinyalinin minimum ve maksimum frekans değerleri arasındaki fark. Ses ve Görüntü İncelemeler
banknot incelemesi Tedavülde olan kâğıt paralar üzerinde baskı tekniği, kâğıt yapısı ve emniyet özellikleri yönünden yapılan  ve optik inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
basic yellow Super glue yöntemi ile görünür hâle getirilen parmak izi ve avuç izlerinin daha iyi görüntülenmesi için kullanılan floresans özellikli renklendirici. Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
baskı rengi Baskıda yüzey üzerine aktarılan renk veya renkler bütünü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
baskı tekniği Farklı yüzeylere baskı yapılabilmesi amacıyla geliştirilen teknik ve yöntemler. El Yazısı ve Doküman İnceleme
başlatıcı ve hızlandırıcı madde Kolay alevlenebilen, üzerine döküldükleri maddenin tutuşma sıcaklığının üstünde bir ısı çıkararak onların çabuk tutuşmasını sağlayan benzin, motorin, gazyağı, tiner gibi madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
başlık (header) Sayısal iletinin başında, iletinin kaynak ve hedef adresler, öncelik, tür gibi bilgilerini belirten alan. Adli Bilişim İncelemeleri
baz formu İşlenmemiş halde olup, vücutta parçalanamayan narkotik ve psikotrop madde hali. Narkotik Madde Analizleri
belge aslı Kanuni olarak hüküm ifade eden, bir hakkın doğmasına veya bir olayın ispatına dair düzenlenmiş dokümanın ıslak yazı veya imza taşıyan birincil (esas) hâli. El Yazısı ve Doküman İnceleme
belge incelemesi Bir doküman üzerinde olası sahteciliğin tespitine yönelik içerik, fotoğraf, baskı tekniği, kâğıt yapısı vb. hususlarda yapılan fizikî ve optik inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
benzemezlik özelliği Herhangi bir parmak izinin diğer parmak izleri ile birebir aynı olmaması ilkesine dayalı parmak izi özelliği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
benzer yüzey Olay yeri izinin oluştuğu yüzey ile benzer özellikler taşıyan yüzey. Diğer İzleri İnceleme
benzerlik yüzdesi BALİSTİKA sisteminde, karşılaştırılan iki görüntü arasındaki benzerliğin oranı.Balistik İncelemeler
benzodiazepin Uyuşturucu etkisi gösteren, sadece yeşil reçete ile satın alınabilen diazepin yapılı psikoaktif madde. Narkotik Madde Analizleri
betik (script) Bilgisayarda belli bir işi gerçekleştirmek için gerekli komut dosyası. Adli Bilişim İncelemeleri
beyzi helezon iz bk. döngülü oval iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
bilirkişi raporu bk. uzmanlık raporu. Genel İncelemeler
bir atışlı kırma av tüfeği Namlusu kubuzdaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan, bir fişek atan ve atıldıktan sonra yeniden doldurulması gereken av tüfeği, kubuzdan doldurmalı silah.Balistik İncelemeler
bir atışlı sürgülü av tüfeği Kurma düzeneği ileri geri hareket ettirilerek yeniden doldurulan, bir fişek atan ve atıldıktan sonra yeniden doldurulması gereken av tüfeği.Balistik İncelemeler
bir namlulu av tüfeği Tek namlulu av tüfeği.Balistik İncelemeler
birincil alan Bilgisayar işletim programlarının bulunduğu öncelikli alan. Adli Bilişim İncelemeleri
birleşme konisi Namlunun silindir biçimli kısmını fişek yatağına bağlayan konik kısım.Balistik İncelemeler
bitişik atış Yara balistiğinde, ateşlenen silahın namlusu ile hedefin tamamen bitişik olduğu atış türü.Balistik İncelemelerNamlu ağzının cilde veya giysiye tamamen dayalı olarak yapıldığı atış.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
bitişik atışa yakın yakın atış Klasik olarak belirlenen yakın atış mesafesinin bitişik atış bölümüne yakın olan, yaklaşık 0–4 cm arasındaki bölgeden yapılan atış.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
biyolojik leke İnsana ait herhangi bir biyolojik örneği (kan, tükürük, vücut sıvısı, semen vb.) içeren leke.  Biyolojik İncelemeler
biyolojik numune İnsana ait kan, kıl, tükürük, vücut sıvısı, semen, doku, kemik ve diş örneklerine verilen ad.  Biyolojik İncelemeler
bluetooth Cep telefonu ve bilgisayar arasında iletişim kurulumunu ve veri aktarımını sağlayan evrensel kablosuz veri iletim sistemi. Adli Bilişim İncelemeleri
boğma teli veya zinciri Her iki tarafında tutma yeri olan ve boğma işleminde kullanılmak üzere tel veya zincirden imal edilmiş ateşsiz bir silah.Balistik İncelemeler
bomba battaniyesi Şüpheli cisimleri emniyete almak, patlamanın basınç ve ısı etkisi nedeniyle, kişilere ve çevreye gelecek zararın önlenmesi veya azaltılmasına yarayan malzeme. Olay Yeri İnceleme
bomba imha robotu Patlayıcı madde ve şüpheli cisimlere ilk müdahalede uzman personeli riske atmaksızın gerekli keşif, inceleme ve zararsız hâle getirme faaliyetlerinin emniyetli mesafeden kontrollü olarak yapılabilmesi maksadıyla kullanılan araç. Olay Yeri İnceleme
bomba kalkanı Uzman personelin patlayıcı madde ve şüpheli cisimlere yapacağı müdahale ve keşif faaliyeti esnasında meydana gelebilecek patlamanın personel üzerindeki etkilerinin önlenmesi veya azaltılması amacıyla kullanılan ek koruyucu teçhizat. Olay Yeri İnceleme
bomba uzmanı Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında görev yapan patlayıcı madde imha personeli. Olay Yeri İnceleme
boru şarjör Tüfeğe ayrılmayacak şekilde monte edilen, genellikle namlunun altında bulunan fişek haznesi.Balistik İncelemeler
bozuk döngülü iz Döngülü iz görünümündeki bir parmak izinin bozulmasıyla veya merkezindeki papilin (V) harfi şeklinde aşağıya doğru sıralanmasıyla meydana gelen eğimli iz, fav iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
bozuk sektör Disk/disket gibi manyetik alanlarda kullanılmayacak durumda olan sektör. Adli Bilişim İncelemeleri
bölge irtibat makamı Patlayıcı madde veya şüpheli cisim olaylarında patlayıcı madde veya şüpheli cisimlerin tespiti, nakli, incelenmesi, muhafazası ile zararsız hâle getirilmesi için uzman personelin ihtiyaç duyacağı araç, gereç, personel ile giderlerin sağlanmasından sorumlu
browning tipi fişek 7.65 mm Browning fişeği.Balistik İncelemeler
bruj matkabı Namlunun iç kısmında helezonik oyuntular (yiv) açmaya yarayan alet.Balistik İncelemeler
casus yazılım Başlatıldıktan sonra sürekli kendini kopyalayarak bellek yiyen veya işlemciyi aşırı meşgul eden saldırı programı. Adli Bilişim İncelemeleri
CD/DVD İncelemeler sırasında elde edilen içerik dosyaları ve içerik dökümlerinin kaydedildiği veri saklama ortamı. Adli Bilişim İncelemeleri
Cep Telefonu İnceleme Deney Yöntemi Cep telefonlarının incelenmesini sağlayan yöntem. Adli Bilişim İncelemeleri
cephane Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat.Balistik İncelemeler
chelex ekstraksiyonu Chelex kullanılarak yapılan DNA izolasyon yöntemi.  Biyolojik İncelemeler
chelex (kimyasal madde) DNA izolasyonunda kullanılan ve hücrenin parçalanmasını sağlayan kimyasal madde.  Biyolojik İncelemeler
çakmak taş ateşlemeli silah Elle kurulan horozun, tetik çekilerek serbest bırakılması ile horoza sabitlenen çakmak taşının kovan kapağına sürtünmesi sonucunda çıkan kıvılcım yardımıyla falya tavasında bulunan yemleme barutunun tutuşturulması ve böylece delik vasıtasıyla namluda bulu
çarpma / düşme testi Silahın şarjörüne azami kapasitenin iki eksiği kadar fişek yerleştirilip en üste mermi çekirdeği ve içerisindeki barutu alınmış iki adet kapsülü sağlam kovan yerleştirildikten sonra şarjörün silaha takıldığı, silah emniyete alınmadan horozu kurulu olarak
çeker ocak Çözeltilerin hazırlanışı veya uygulama esnasında ortaya çıkan gaz ve kokuların emniyet ve sağlık koşullarına uygun olarak tahliyesini sağlayan çekiş kabini.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
çekim mesafesi Obje ile kamera arasındaki mesafe. Ses ve Görüntü İncelemeler
çelik çekirdekli/zırh delici fişek Sertleştirilmiş veya zırhla kaplanmış hedeflerin içine girebilecek biçimde tasarlanmış fişek.Balistik İncelemeler
çelik nüveli mermi çekirdeği Ateşli silah fişeklerindeki nüvenin çelikten imal edilmiş olanı.Balistik İncelemeler
çerez İnternet’te istemcinin isteğine karşılık sunucu tarafından gönderilen bilgi bloğu. Adli Bilişim İncelemeleri
çevresel vuruşlu fişek Ateşleme iğnesi veya horozun, kovandaki ilk ateşleyici bileşiğin bulunduğu fişeğin arka bölümündeki boşluk kısmının herhangi bir bölümüne çarpması sonucunda barutun ateşlenmesi ilkesi ile çalışan fişek, kenar ateşlemeli (vuruşlu) fişek.Balistik İncelemele
çevrim kontrolü OPTES’te yapılacak işe göre ayarların değiştirilebilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
çeyrek daralmalı namlu (1/4 şok) 35 m uzaklıktaki 1m²’lik nişan yüzeyine, 12 çap düzeltilmiş silindir namlulu silahla, 70 mm’ lik kartuşla yapılan atışta ortalama olarak %50’lik saçma isabet oranını veren namlu ucundaki daralma oranı.Balistik İncelemeler
çıkarıcı Atıştan sonra tırnağın geri getirdiği kovanı dışarı atma işlemini yerine getiren kovan atma düzeneği parçası.Balistik İncelemeler
çıkarıcı izi Çıkarıcının kovanı dışarı atarken üzerinde bıraktığı iz.Balistik İncelemeler
çıkış hızı Mermi çekirdeğinin namluyu terk ettiği andaki hızı.Balistik İncelemeler
çift bazlı barut Nitrogliserin ve nitroselülözden oluşan barut, dumansız barut, ballistite.Balistik İncelemeler
çift çekmeli tetik sistemi İki ayrı namlunun tetiğin iki kez çekilmesi ile ayrı ayrı ateşlendiği sistem.Balistik İncelemeler
çift hareketlilik Ateşli silahlarda kurulu vaziyette olmayan horozun tetik vasıtasıyla geriye doğru kurularak düşürülebilme özelliği.Balistik İncelemeler
çift namlulu av tüfeği bk. çifte.Balistik İncelemeler
çift tetikli sistem İki ayrı namlunun iki ayrı tetik ile ateşlendiği ateşleme sistemi.Balistik İncelemeler
çifte Yan yana iki namlulu, yivsiz – setsiz av silahı, çift namlulu av tüfeği.Balistik İncelemeler
çizgi hattında duraksama El yazısı ve imzaları oluşturan çizgi hattında, tereddüt nedeniyle oluşan mürekkep birikintisi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
çizgi kalitesi El yazısı veya imzayı oluşturan çizgi veya hattın niteliksel özelliği. El Yazısı ve Doküman İnceleme
çok dalga boylu ışık kaynağı bk. ışıksal inceleme cihazı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleribk. ışıksal inceleme cihazı. Diğer İzleri İnceleme
çok kenarlı namlu Daha yumuşak kenarı sayesinde daha iyi sızdırmazlık, gaz basıncından optimal fayda ile namluda daha az ısınma ve uzun süre dayanıklılık sağlayan namlu tipi, poligonal namlu.Balistik İncelemeler
çok namlulu tabanca İki ya da daha fazla namlu ve her namlu için ayrı fişek haznesinin bulunduğu, ateşlemenin her namluya komuta eden tetik veya tetiklerle yapıldığı tabanca.Balistik İncelemeler
çukur baskı Bir görüntünün, çukurlaştırılmış özel kalıplar yoluyla kâğıda aktarılması işlemi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
D halkası (D loop) Mitokondri DNA’sı üzerinde bulunan herhangi bir gen kodlamayan ve adli analizlerde kullanılan bölge.  Biyolojik İncelemeler
dağılım testi Ortalama hazne basıncı maksimum 2600 kg/cm² olan kurşun çekirdekli, tam gömlekli fişek kullanılarak, 25 metre mesafeye yerleştirilen hedefe, sabitlenen tabanca ile yapılan 10 atış sonrasında atışların en fazla 16 cm çapındaki dairenin içinde toplanması ön
daire iz Merkezde papil hattının dairesel helezon oluşturmasıyla meydana gelen döngülü iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
dairevi helezon iz bk. döngülü daire iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
daktilo merdanesi Daktilo makinesinin kâğıt üzerine baskı yapmasını kolaylaştıran ve kâğıdı ileri geri hareket ettiren düzeneğin üzerinde bulunan silindir. El Yazısı ve Doküman İnceleme
daldırma metodu Üzerinde parmak ve avuç izi olduğu değerlendirilen yüzeyin kimyasal çözeltiye daldırılması ve kurutulmasına dayalı metot.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
damga izi Kişi veya kuruluş adının tersten yazılı (kabartma/kazılı) bulunduğu, kurşun, pirinç gibi metal maddeden yapılmış düzeneğin lamine, kâğıt, karton, plaka gibi yüzey üzerine aktarılmış görüntüsü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
dava konusu doküman Suça konu olan ve davaya esas teşkil eden belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
deforme mermi çekirdeği Ateşli silahlarla ateşlenmiş fişeklere ait mermi çekirdeklerinin hedefe çarpması sonucu yiv – set izlerinde veya genel şeklinde tahribat meydana gelen mermi çekirdeği.Balistik İncelemeler
değerlendirme ve bilgilendirme noktası Olay yeri inceleme faaliyetlerinin değerlendirildiği, ilgili makamlar ile bilgi alışverişinin yapılabildiği, olay yerinin dışında tespit edilen emniyetli yer. Olay Yeri İnceleme
değişebilir namlu Gerek duyulduğunda sökülerek yedeği takılabilir özelikteki namlu.Balistik İncelemeler
değişken sayıda tekrarlayan diziler Orta uzunluktaki tekrar ünitelerinin değişken sayıda tekrarlaması.  Biyolojik İncelemeler
değişmezlik özelliği Ana karnında oluşan parmak izlerinin, hasar verici bir etki olmadığı takdirde, ömür boyu değişmeden kalması ilkesine dayalı parmak izi özelliği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
değiştirme gayreti Belge üzerine yazılan el yazısı veya atılan imzayı başkalaştırmak, farklılaştırmak için yapılan çalışma, çaba, gayret. El Yazısı ve Doküman İnceleme
delici özellik Yüzeyde delme etkisi yaratma özelliği. Diğer İzleri İnceleme
delil açma Delil ambalajının, delil muhteviyatı ve özelliklerinin tespit edilerek kayıt altına alınması amacıyla açılması. Genel İncelemeler
delil ambalajlama İncelenmek üzere gönderilecek bulgu veya delilin her türlü müdahaleyi önlemek ve özelliklerini muhafaza etmek amacıyla uygun malzeme ile ambalajlanması. Genel İncelemeler
delil etiketi Ambalaj malzemesi üzerine uygun bir yere sabitlenen, delil ile ilgili bilgileri içeren etiket. Genel İncelemeler
delil gönderme Delilin uygun gönderme vasıtalarından birisi ile incelenmek üzere talep makamından kriminal laboratuvara veya inceleme sonrasında kriminal laboratuvardan talep makamına gönderilmesi. Genel İncelemeler
delil iade Delil kabul aşamasında usulüne uygun olarak gönderilmediği kriminal laboratuvar tarafından tespit edilen delilin, kayıt altına alınarak ilgili makama iade edilmesi. Genel İncelemeler
delil işlem Delille ilgili kabul, iade, açma ve kapama işlemlerinin bütününe verilen ad. Genel İncelemeler
delil kabul İncelenmek üzere ve usulüne uygun olarak gönderilen delilin kriminal laboratuvar tarafından kaydedilerek teslim alınması. Genel İncelemeler
delil kapama İşlemleri tamamlanan delil muhteviyatının ilgili makama gönderilmek üzere kriminal laboratuvar tarafından ambalajlanması. Genel İncelemeler
delil kutusu Olay yerinden elde edilerek gönderilen delilin niteliklerini kaybetmemesi ve muhafazası amacıyla içine konulduğu kutu. Genel İncelemeler
delil muhafaza odası Delilin kabulünden, işlemleri tamamlanarak inceleme talep makamına gönderilmesine kadar geçen sürede, sahip oldukları nitelikleri kaybetmemesi ve muhafaza altında bulundurulması amacıyla oluşturulmuş oda. Genel İncelemeler
delil torbası Olay yerinden elde edilerek gönderilen delilin niteliklerini kaybetmemesi ve muhafazası amacıyla içine konulduğu bez, plastik veya kâğıt torba. Genel İncelemeler
delta kuralları Deltanın belirlenebilmesi için gerekli olan kurallar.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
deneme atışı bk. test atışı.Balistik İncelemeler
deneme ve mukayese atışı Balistik açıdan incelenecek materyal üzerinde bir dizi test, sınama ve tetkiklerin yapılabilmesi amacıyla icra edilen atış.Balistik İncelemeler
deoksiribonükleik asit (DNA) Nükleotidlerin canlının kendisine özgü genetik özelliklerini belirleyecek şekilde  art arda dizilmesi sonucunda oluşan ve genetik kimliği barındıran makro molekül yapı.  Biyolojik İncelemeler
depresan Depresyon halini iyileştirmek için alınan ilaç. Narkotik Madde Analizleri
destekleyici özellik Ayakkabı veya araç lastiklerinin kullanımı esnasında aşınma, sürtünme gibi tekrarlanan hareketler sonucu oluşan ve diğerlerinden ayırt edilebilmesini destekleyen özellik. Diğer İzleri İnceleme
DFO Gözenekli yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izindeki amino asit bileşenleri ile tepkimeye girerek renklendiren, görünür hâle getiren ve yüzey yapısına zarar vermeyen kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
DFO gelişim kabini DFO yöntemi uygulanan yüzeyler üzerindeki izlerin gelişmesi için uygun ısı koşullarını sağlayan kabin.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
dış balistik Mermi çekirdeğinin namluyu terk ettiği andan hedefe ulaştığı ana kadar geçen zaman içerisindeki hareketlerini etkileyen faktörleri inceleyen, balistiğin alt dalı.Balistik İncelemeler
dışa akımlı iz Bozulmamış kement kollarının serçe parmak tarafına gittiği eğimli iz, ulnar iz. Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
di nitro toluen (DNT) Organik patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
diğer saldırı ve savunma aletleri 6136 Sayılı Kanun’da belirtilen ateşli ve ateşsiz silahlar dışında kalan bıçaklar ile özel olarak saldırı ve savunmada kullanılmak amacıyla yapılmış her türlü ateşli ve ateşsiz alet.Balistik İncelemeler
dik ark iz bk. yüksek çadır iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
dikkat çeken dosya İncelemeler sonucunda suç olabileceği veya olayla ilgili olabileceği değerlendirilen dosya. Adli Bilişim İncelemeleri
dip takviye Yüzüğün iç kısmına yerleştirilen tüp, yüksük ve dipliği birbirine bağlayan, kapsül takılan dipliğin barut haznesinin taban kısmını oluşturan kâğıttan veya plastikten yapılmış parça.Balistik İncelemeler
dipçik Tüfek vb. silahların namlu gerisinde bulunan atış sırasında silahı omza yaslamak yoluyla nişan almayı kolaylaştıran ve geri tepmenin etkisini en aza indiren kısım.Balistik İncelemeler
diplik boyu Fişeğe konulan barut hakkına bağlı olarak değişebilen, dipliğin alt yüzeyinden üst kenarına kadar olan uzaklık.Balistik İncelemeler
diş numunesi DNA analizi amacıyla olay yerinden elde edilen veya maktulden alınan diş.  Biyolojik İncelemeler
diyabol Havalı tüfek veya tabancalarda kullanılan saçma türü.Balistik İncelemeler
DNA analizi Kimliklendirmede kullanılmak üzere DNA profili elde etmek için belirli bir DNA parçasının tekrar eden baz dizisinin tanımlanması veya tekrar eden baz dizilerinin sayısının belirlenmesi.  Biyolojik İncelemeler
DNA izolasyonu Kimyasal maddeler ve enzimler yardımıyla hücre zarının parçalanması ve DNA’nın ortaya çıkarılması işlemi.  Biyolojik İncelemeler
DNA miktar tayini İzole edilen DNA’nın miktarının çeşitli yöntemler ve cihazlar kullanılarak  tespit edilmesi işlemi.  Biyolojik İncelemeler
DNA parmak izi yöntemi DNA’nın belli gen bölgelerinin kullanılmasıyla kişinin kimliğinin tanımlanması tekniği.  Biyolojik İncelemeler
DNA profili DNA’nın belirli bölgelerinin incelenmesi sonucu elde edilen, kişiye özgü sayısal sonuç.  Biyolojik İncelemeler
DNA veri bankası DNA analizi sonucu elde edilen kişiye özgü DNA profillerine ait bilgilerin elektronik ortamda depolandığı ve diğer  profillerle mukayese edilebildiği sistem.  Biyolojik İncelemeler
doğal sapmalar El yazısı ve imzalara etki eden olağan etkenlerden dolayı, alışılmış biçimden istem dışı uzaklaşma, varyasyon. El Yazısı ve Doküman İnceleme
doğrulama ekranı OPTES’te sorgulanan iz ile aday izlerin yan yana getirilerek doğrulama işleminin yapıldığı ekran.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
doğrulanmış algoritma imzası Veri depolama cihazının birebir kopyasının sayısal imzası. Adli Bilişim İncelemeleri
doku numunesi DNA analizi amacıyla olay yerinden elde edilen veya maktüle ait dokudan alınan örnek.  Biyolojik İncelemeler
doküman inceleme cihazı Fizikî ve optik yöntemler kullanılarak belgeleri incelemeye yarayan cihaz. El Yazısı ve Doküman İnceleme
dolgu tapası Av fişeklerinin içerisinde sevk barutu ile saçma taneleri arasında bulunan ve saçma tanelerinin namlu içerisinden hedefe atılmasına yarayan plastik, kâğıt veya keçeden imal edilmiş parça.Balistik İncelemeler
dolgu veya kontrol numarası Araç tanımlama numarasında şasi numarasının doğruluğunu teyit eden     9 uncu boş karakter.Balistik İncelemeler
domuz kurşunu Şevrotin saçmaları ve tekli kurşunları ifade eden halk tabiri.Balistik İncelemeler
dongle Paralel veya USB bağlantı noktasına takılan, veri inceleme ve kurtarma yazılımların çalışmasını sağlayan donanım kilidi. Adli Bilişim İncelemeleri
dosya adresleme tablosu Disk üzerinde yer alan dosyaların işletim sisteminde nerelerde saklandığını gösteren adres verileri. Adli Bilişim İncelemeleri
dosya serbestliği(file slack) Dosya sonu ile küme sonu arasındaki boş alan. Adli Bilişim İncelemeleri
Dosya Türüne Göre İnceleme Deney Yöntemi Sayısal deliller üzerinde bulunan dosyaların türlerine göre incelenmesini sağlayan yöntem. Adli Bilişim İncelemeleri
doz aşımı İlaçları gereğinden fazla alındığında gerçekleşen durum. Narkotik Madde Analizleri
döner tip mekanizma Başlık kısmı, mekanizma gövdesi üzerinde hareket edebilen mekanizma türü.Balistik İncelemeler
döngülü daire iz Merkezde papil hattının dairevi helezon oluşturmasıyla meydana gelen iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
döngülü oval iz Merkezde papil hattının oval helezon oluşturmasıyla meydana gelen döngülü iz, beyzi oval iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
dönüş açısı Namlu içerisindeki yiv ve setlerin açısı.Balistik İncelemeler
dönüş yönü bk. dönü.Balistik İncelemeler
dövme yöntemi Namlu içerisine çelik mastar sokularak namluların dövülmesi suretiyle yiv ve setlerin oluşturulması.Balistik İncelemeler
dumanlı barut Barutun bileşiminde bulunan güherçilenin (potasyum nitrat) yanıcı, kömür ve kükürtün ise yakıcı ögeler olduğu, insanlığın bildiği en eski patlayıcı.Balistik İncelemeler
duyarlı dinleme İyileştirilen ses kayıtlarının dikkatle dinlenilmesi işlemi. Ses ve Görüntü İncelemeler
düz ark iz bk. düz çadır iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
düz basım izler bk. kontrol izleri.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
düz çadır iz Papil hatlarının, kalıp bölgesinin bir kenarından girip, izin merkezinde yayvan tepe şeklini aldıktan sonra diğer tarafından çıktığı eğimli iz, düz ark iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
düz uçlu çekirdek Uç kısmı küt mermi çekirdeği.Balistik İncelemeler
düzeltme araçları OPTES’te kesilen olay yeri izini düzeltmek amacıyla kullanılan araçlar.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
eğimli izler Papil hatlarının, merkezinden itibaren eğimli veya düz şekiller oluşturarak sıralandığı parmak izleri, lasso izler.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
eğitim mühimmatı Eğitim amacıyla kullanılan, barut miktarı ve özellikleri personele zarar vermeyecek düzeyde fişek.Balistik İncelemeler
ek seçimler OPTES’te yapılacak işe göre, iş durumunun seçilebileceği bölüm.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
Ekran Görüntüsü Çekme Yöntemi Birebir kopyası alınamayan mobil iletişim cihazlarının ekran görüntülerinin kayıt edilerek, içeriğinin çıkarılması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
ekspertiz raporu bk. uzmanlık raporu. Genel İncelemeler
ekstazi 3,4-metilendioksi metamfetamin sentetik uyarıcı madde, MDMA. Narkotik Madde Analizleri
el kundağı Namluyu yöneltmek maksadı ile elle tutmaya, av tüfeklerinde horozları kurmaya yarayan, ahşap, ısı iletmeyen plastik vb.’den yapılan parça.Balistik İncelemeler
el yapımı fitil Bez veya ip arasına konulan kara barutun plastik bir yalıtkan gereç ile kaplanması ile elde edilen ve patlayıcı madde düzeneğinin harekete geçilmesi için kullanılan bölüm.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
el yapımı geliştirilmiş patlayıcı madde ve düzenler ile bombalar Standart veya standart dışı askeri, ticari, sanayi, zirai veya tıbbi malzemelerin amacı dışında elle veya başka usullerle öldürmek, tahrip etmek, zarar vermek, şeklini bozmak, ilgiyi başka yere çekmek, taciz etmek için bir araya getirilmesi ile yapılan, p
el yapımı patlayıcılar Piyasadan kolaylıkla temin edilebilecek malzemeler ile yapılabilen patlayıcı düzenek ve karışımların genel adı.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
el yapısı silah Günümüz teknolojisinde üretimi herhangi bir standarda dayanmayan silah.Balistik İncelemeler
el yazısı Düşünsel bir olgunun mekanik bir hareket sonucunda yazı araçları kullanılarak iskelet, kas ve sinir sistemi aracılığıyla bir zemin üzerinde oluşturulduğu iletişim aracı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
el yazısı karşılaştırması Adli incelemeye konu olmuş yazıların mukayese konusu el yazılarıyla kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden karşılaştırılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
el yazısı ve belge inceleme uzman yardımcısı Adli amaçlı el yazısı ve belge inceleme alanında uzmanlık eğitimi devam eden kişi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
el yazısı ve belge inceleme uzmanı Adli amaçlı el yazısı ve belge inceleme alanında bilgi, görüş ve becerisi olan sertifika sahibi kişi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
el yazısının genel şekli Bir belge üzerindeki el yazısının biçimi, stili, eğimi, konumu, ebadı, satır istikameti vb. özellikleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
Elektronik Posta Kayıtları Tespit ve İnceleme Deney Yöntemi Sayısal medyalarda mevcut veya silinmiş olarak bulunan elektronik posta kayıtlarının tespit edilerek incelenmesi. Adli Bilişim İncelemeleri
elektrostatik iz alma kiti İki boyutlu ve kuru kaynaklı ayakkabı ve araç lastik izlerini statik elektriklenme yardımı ile kaldırmakta kullanılan kit. Diğer İzleri İnceleme
elektrostatik iz folyosu İki boyutlu ve kuru kaynaklı ayakkabı ve araç lastik izlerinin statik elektriklenme yardımı ile aktarıldığı folyo. Diğer İzleri İnceleme
elektrostatik tespit cihazı Kâğıt üzerindeki gözle görülemeyen kalem baskı izlerinin belirlenmesinde ve tespit edilmesinde kullanılan teknik malzeme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
eli ürünü olabileceği Şüpheli el yazısı veya imzanın şüpheli kişinin el yazısı ya da imzası ile aynı kişi tarafından yazılmış olma ihtimalinin, farklı kişiler olma ihtimalinden daha yüksek olduğu durumlarda, uzmanlık raporlarında belirtilen kanaat derecesi. El Yazısı ve Doküma
eli ürünü olduğu Şüpheli el yazısı veya imzanın şüpheli kişinin el yazısı ya da imzası ile tamamen benzerlik gösterdiği durumlarda, uzmanlık raporlarında belirtilen kanaat derecesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
eli ürünü olmadığı Şüpheli el yazısı veya imzanın şüpheli kişinin el yazısı ya da imzası ile tamamen farklılık gösterdiği durumlarda, uzmanlık raporlarında belirtilen kanaat derecesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu Şüpheli el yazısı veya imzanın şüpheli kişinin el yazısı ya da imzası ile yüksek oranda benzerlik gösterdiği durumlarda, uzmanlık raporlarında belirtilen kanaat derecesi, büyük olasılıkla. El Yazısı ve Doküman İnceleme
elle müdahale kiti Patlayıcı madde ve şüpheli cisimlere müdahalede ihtiyaç duyulacak küçük el aletleri ve takımları ihtiva eden bölmeli çanta. Olay Yeri İnceleme
emanet zinciri Soruşturma esnasında elde edilen delillerin dava sonuna kadar ilk elde edildiği şekilde korunması. Olay Yeri İnceleme
emniyet düzeneği Ateşli silahların istem dışı ateş etmesine engel olan parçaların oluşturduğu sistem.Balistik İncelemeler
emniyet mandalı Silahların istem dışı çalışmasını engelleyen parça.Balistik İncelemeler
emniyet özelliği Sahteciliklere karşı belgelere gerek kâğıt imal aşamasında gerekse baskı aşamasında oluşturulan kendine has güvenlik ögeleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
emniyete alma usulleri Patlayıcı madde veya şüpheli cismin tasarlandığı şekilde faaliyete geçmesine engel olunması. Olay Yeri İnceleme
epitel hücre Vücudun tüm yüzeyini örten, salgı bezlerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan ve DNA içeren hücre.  Biyolojik İncelemeler
eroinman Eroin bağımlısı. Narkotik Madde Analizleri
eş zamanlı baskı Sayfa ışığa karşı tutulduğunda birbirine uyan veya birbirini tamamlayan ve sayfanın her iki tarafına da basılmış figürlerden oluşan baskı türü, simültane baskı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
etilendiamintetraasetik asit (EDTA) Olay yerinden elde edilen veya mukayese amaçlı olarak kişiden  alınan sıvı kanın pıhtılaşmasını engelleyen antikoagülan madde.  Biyolojik İncelemeler
etki balistiği Mermi çekirdeğinin hedefe vurduğu anda meydana gelen olayları inceleyen balistiğin alt dalı.Balistik İncelemeler
ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletler Evde, tıpta, sanayide, tarımda ve sportif faaliyetlerde kullanılan aletler. Diğer İzleri İnceleme
evrakta sahtecilik Belgelerin içeriğinin değiştirilmesi veya bu belgelere benzer yeni belgeler imal edilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
EYP El yapımı patlayıcı madde. Olay Yeri İnceleme
ezici özellik Yüzeyde ezme etkisi yaratma özelliği. Diğer İzleri İnceleme
faili meçhul arşivi bk. JASTEKMAR.Balistik İncelemeler
Faraday Çadırı/Poşeti Cep telefonlarından alınan veya gönderilen sinyali kesmek için kullanılan çanta/poşet. Adli Bilişim İncelemeleri
fav iz bk. bozuk döngülü iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
fişek anma boyu Fişeğin ağız kapama işleminden sonraki boyu.Balistik İncelemeler
fişek dip tablası Ateşli silah fişeklerinin kovan bölümünün alt kısmı.Balistik İncelemeler
fişek hazneli pompalı doldurmalı av tüfeği El kundağının ileri geri hareket ettirilmesi ile boş fişeği dışarı atan ve haznedeki dolu fişeği namluya sürerek çalışan av tüfeği, pompalı tüfek.Balistik İncelemeler
fişek hazneli pompalı/ yarı otomatik doldurmalı av tüfeği Birinci seçenek olarak el kundağının ileri geri hareket ettirilmesi ile boş fişeği dışarı atan ve haznedeki dolu fişeği namluya süren, ikinci seçenek olarak da mandalın konumu değiştirilerek namluya verilen fişek ateşlendikten sonra boş fişeği kendi kendi
fişek hazneli sürgülü doldurmalı av tüfeği Fişek ateşlendikten sonra el ile kumanda edilen bir sürgü yardımı ile boş fişeği dışarı atan ve haznedeki dolu fişeği namluya sürerek çalışan av tüfeği.Balistik İncelemeler
fişek hazneli yarı otomatik av tüfeği Fişek ateşlendikten sonra boş fişeği gaz basıncı ile dışarı atan ve haznedeki dolu fişeği namluya sürerek çalışan av tüfeği.Balistik İncelemeler
fişek haznesi Ateşli silahlarda namlu hariç içine birden fazla fişek alan kısım.Balistik İncelemeler
fişek verme düzeneği Atış için sıra bekleyen fişeği fişek yatağına süren düzenek.Balistik İncelemeler
fişek yatağı Ateşli silahlarda atışa hazır fişeğin beklediği yer.Balistik İncelemeler
fişek yatağı izi Fişek yatağının kovanın dış yüzeyinde bıraktığı iz.Balistik İncelemeler
fişeklik Üzerine tüfek tabanca fişekleri geçirilip bele sarılan veya omuzdan bele doğru çapraz bağlanan bez veya deri kemer.Balistik İncelemeler
fitil ateşlemeli Elle gerilen horozda bulunan fitilin, tetiğin çekilmesi ile serbest kalarak ateşleme kovanındaki yemleme barutunu yakması, yanan barutun, ateşleme deliği vasıtasıyla namluda bulunan dolgu malzemesini ateşlemesi.Balistik İncelemeler
fitilli silah Ateşleme bölümünde açık durumda bulunan barutun, horoz üzerinde yanan bir fitil yardımı ile ateşlenmesi ilkesine dayanan silah.Balistik İncelemeler
fizikî inceleme Belgelere, belgeler üzerindeki yazı, imza, fotoğraf, mühür vs. nesnelerin yapısına zarar vermeden optik ve spektrometrik yöntemlerle incelenmesi, araştırılması, ölçülebilirlik cinsinden tanımlanması. El Yazısı ve Doküman İncelemeDelilin sadece fiziksel ya
fiziksel bağımlılık Bir narkotik ve psikotrop maddenin uzun süre kullanılması sonucu, biyolojik fonksiyonların düzgün çalışmasını etkileyen ve ruhsal arzu yanında hakiki bir ihtiyaç oluşması durumu. Narkotik Madde Analizleri
fiziksel geliştirici Ninhidrin ve DFO yöntemlerinden sonra uygulanan, gözenekli yüzeyler üzerindeki parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi için kullanılan kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
fiziksel özellik Maddenin dış görünüşü ile ilgili kimyasal yapısını değiştirmeden ölçülebilen veya gözlenebilen özellikleri. Narkotik Madde Analizleri
fiziksel uygulama Parmak ve avuç izlerinin incelenmesinde, yüzeyler üzerine fiziksel tepkimeye dayalı yapılan uygulama.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
flaster El svabı alma işleminde kullanılan dışı bez, içi yapışkan sentetik bant.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
floresans inceleme bk. ışıksal inceleme.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
floresans özellik Mürekkebin farklı ışık kaynakları altında parlama özelliği. El Yazısı ve Doküman İnceleme
formant İnsan ses sistemindeki rezonans nedeniyle ayırt edici özelliği olan frekans bölgesi. Ses ve Görüntü İncelemeler
formatlama Veri depolama ortamını belli bir bilgisayarın veri saklamasına ve geri kazanımına elverecek şekilde düzenleme. Adli Bilişim İncelemeleri
fotoğraf/resim dosyası Fotoğraf veya resim bilgisinin bilgisayar ortamında saklandığı her bir sıkıştırma formu. (jpg, tiff, bmp vb.) Ses ve Görüntü İncelemeler
fotoğraflama Parmak ve avuç izlerinin uygulama öncesi ilk hâliyle ve her bir uygulama sonrası, uygun tekniklerle fotoğrafının çekilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriAyakkabı ve araç lastik izinin uygulama öncesi ilk hâliyle ve her bir uygulama sonrası, uygun teknik
fourier transform infrared spektroskopisi (FTIR) Belli dalga boyunda kızılötesi (infrared) ışınları yayarak plastik, boya, lif gibi maddelerin organik yapı gruplarının tespiti ve karşılaştırma analizinde  kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
fulaj izi Herhangi bir belge düzenlenirken veya yazılırken kaleme uygulanan basınç nedeniyle kâğıt altındaki diğer kâğıtlar üzerinde ve yazı yazılan belgenin arka yüzünde oluşan iz, kalem baskı izi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
fulaj izi incelemesi Fulaj izinin yatay ışıkla veya elektrostatik tozlama yöntemiyle incelenmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
gaz ayırım ve tahdit parçası Ses ve gaz tabancalarının yasak kapsamındaki ateşli silah fişeklerini istimal etmesini ve namlusundan katı cisim geçmesini engelleyen parça.Balistik İncelemeler
gaz geri tepmeli silah Patlama sonrası namludaki delik sayesinde basıncın piston aracılığı ile mekanizmaya iletildiği silah.Balistik İncelemeler
gaz itmesi Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu barutun yanması ile oluşan basıncın hareketli parçalar üzerindeki etkisi.Balistik İncelemeler
gaz kromatografisi (GC) cihazı Yangın artığı ve yangın başlatıcı madde analizlerinde kullanılan bir cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
gaz tahliye kanalı Bazı ateşli silahların fişek yataklarında gaz basıncından faydalanarak boş kovanın kolaylıkla geriye gitmesini temin eden kanallar.Balistik İncelemeler
GC-termal desorption cihazı Ekstraksiyon yapmaksızın, çok düşük miktardaki yangın artığı ve yangın başlatıcı maddelerin analizlerinde kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
gecikmeli geri tepmeli sistem Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu oluşan basıncın mekanizma kilidinin gecikmeli açılması ile mermi çekirdeğini azami mesafeye gönderilmesinin sağlandığı sistem.Balistik İncelemeler
geliştirilmemiş parmak izi bk. görünmez parmak izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
genel izler Aynı marka ateşli silahların genel karakteristik üretim özellikleri ve izleri, sınıf nitelikler.Balistik İncelemeler
genel karakteristik Ayakkabı tabanında ve araç lastiği sırtında üretim aşamasında bilinçli veya bilinçsiz olarak oluşturulan özelliklerin tümü. Diğer İzleri İnceleme
genel yıkama Alçı ile kalıbı alınan olay yeri izini, laboratuvara göndermeden önce kaba pisliklerden arındırma amacıyla yapılan yıkama. Diğer İzleri İnceleme
genetik analizör PCR sonucunda çoğaltılan DNA örneklerinin analizini gerçekleştiren cihaz.  Biyolojik İncelemeler
gentian moru Gözenekli yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izinin yağlı bileşenleri ile tepkimeye girerek renklendiren ve görünür hâle getiren kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
geri getiren yay Mekanizma/sürgü hareket yayı.Balistik İncelemeler
geri tepme enerjisi Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu barutun yanması ile oluşan geri tepme basıncının şiddeti.Balistik İncelemeler
geri tepmeli silah Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu barutun yanması ile oluşan basıncın hareketli parçalar üzerindeki etkisi ile çalışan silah.Balistik İncelemeler
geriden doldurmalı Fişeğin namluya, namlu gerisinden konulması doldurma sistemine sahip silah.Balistik İncelemeler
geriye döndürme Sayısal verileri başlangıçtaki değer ve durumuna getirme, onarma. Adli Bilişim İncelemeleri
gizli horozlu yan yana iki namlulu kırma av tüfeği Namluları yan yana, kubuzundaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan ve kendiliğinden kurulan av tüfeği.Balistik İncelemeler
göbek kuralları Göbek noktasının belirlenebilmesi için gerekli olan kurallar.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gömlekli mermi çekirdeği Bakır, çinko, bakır çinko karışımı, bakır kaplı çelik, pirinç veya nikelaj kaplı olarak imal edilen, delme gücü yüksek, namlu aşındırması az mermi çekirdeği.Balistik İncelemeler
gömlekli namlu Barut basıncına karşı mukavemetin arttırılması için namluya dışarıdan gömlek şeklinde ikinci bir silindir geçirilmesiyle oluşturulan namlu.Balistik İncelemeler
gömleksiz mermi çekirdeği Yapısı yumuşak olduğundan çarptığı zemine fazlaca yayılan, canlılar üzerinde fazlaca tahribat yapan, delme gücü düşük ve daha çok toplu tabancalarda kullanılan mermi çekirdeği türü.Balistik İncelemeler
gönüllü kişi parmak izi müracaat formu Gönüllü olarak parmak izi vermek üzere başvuruda bulunan kişiler için tanzim edilen form.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
görevlendirme makamı Patlayıcı madde veya şüpheli cisimlerin zararsız hâle getirilmesi konusunda tahsis edilen coğrafi sorumluluk sahasında görevli uzman personeli kontrolünde bulunduran, patlayıcı madde olaylarında kategorileri belirleyen, gerekli planlama ve icra emrini ver
görsel inceleme bk. manuel inceleme.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
görünmez ayakkabı veya araç lastik izi Çıplak gözle görülemeyen, görünür hâle getirilmesi için çeşitli yöntemler kullanılmasına ihtiyaç duyulan ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
görünmez mürekkep Asit-baz reaksiyonlarına dayanan ve kimyasal reaksiyon sonucu görünür hâle gelen kimyasal bileşimlere verilen ad. El Yazısı ve Doküman İnceleme
görünmez parmak izi Parmak izi salgısının alt deriden gelerek, porlar vasıtasıyla deri yüzeyine çıkması ve üst deride sıralanmış papiller boyunca bir yüzeye teması sonucu, papil şekillerinin o yüzeyde bırakılmasıyla oluşan parmak izi, geliştirilmemiş parmak izleri.Parmak ve
görüntü aktarma ünitesi Makroskop ve mukayese makroskobunun merceği altındaki görüntüyü ekrana aktaran donanım parçası.Balistik İncelemeler
görüntü işleme Görüntü veya görüntü dizinleri üzerinde yapılan çeşitli işlemler. Ses ve Görüntü İncelemeler
görüntü iyileştirme Gürültü nedeniyle görüntü kayıtları içerisindeki anlaşılamayan şekillerin çeşitli süzgeçler uygulanarak anlaşılır hâle getirilmesi. Ses ve Görüntü İncelemeler
görünür alanda inceleme Spektrumun 400 nm ile 700 nm dalga boyu arasında kalan bölümünde yoğunlaştırılmış ve odaklanmış ışık altında yapılan inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
görünür ayakkabı veya araç lastik izi Çıplak gözle veya ışık kaynağı yardımıyla görülebilen ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
görünür hâle getirme Çıplak gözle veya ışık yardımıyla görülemeyen parmak ve avuç izlerinin çeşitli yöntemler kullanılarak tespit edilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
görünür parmak izi Renkli bir madde ile boyanmış papillerin, renk zıtlığı oluşturabilecek bir yüzeye teması sonucu şekillerini bırakmasıyla oluşan parmak izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gözenekli yüzey Gözenekli yapısından dolayı parmak ve avuç izini oluşturan kalıntıların emilmesine yol açan ve kalıntıların tespit edilmesinin zor olduğu yüzey türü.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gözeneksiz yüzey Gözeneksiz yapısından dolayı parmak ve avuç izini oluşturan kalıntıların emilmediği ve kalıntıların tespit edilmesinin kolay olduğu yüzey türü.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gözle inceleme Parmak izi, avuç izi veya olay yeri izlerinin uygulama öncesi veya sonrası ışık altında incelenmesi ve değerlendirilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gravür Ağaç, taş veya metal bir levhanın oyularak işlenmesi.Balistik İncelemeler
gruplandırma Çap ve tipine göre tasnif edilen kovan ve mermi çekirdeklerinin, üzerlerindeki bireysel karakteristik izlere göre ayırma işlemi.Balistik İncelemeler
grupsal tasnif Sağ el işaret parmak izi ile sol el işaret parmak izinin gruplarına göre yapılan tasnif.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gümüş nitrat Kuru gözenekli yüzeylerdeki parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi için kullanılan kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
gürültü filtresi Veride gürültüden dolayı meydana gelen bozulmayı düzelten süzgeç. Ses ve Görüntü İncelemeler
gürz Baş kısmı ağır ve üzerinde çiviler bulunan topuz çeşidi.Balistik İncelemeler
güvenlik duvarı Bilgisayara ve ağa gelen ile giden paketler olmak üzere İnternet trafiğini kontrol altında tutan filtreme özelliği. Adli Bilişim İncelemeleri
güvenlik kilidi Taşınabilir cihazlara ve bellek kartlarına yetkisiz erişimi engelleyen parola. Adli Bilişim İncelemeleri
hafif ateşli silahlar Bir kişi tarafından kullanılabilen, isabet oranı yüksek, menzili ve tahrip gücü az olan silahlar.Balistik İncelemeler
hafif makineli tüfekler Otomatik olarak atış yapan, omuzdan veya çatal ayak üzerinde kullanılan tüfek.Balistik İncelemeler
halkavi Namlu içerisindeki aşınma nedeniyle bu bölgede içten dışa doğru oluşan namlu genişlemesi.Balistik İncelemeler
halüsinojen etki Özel fonksiyonları olan hücre faaliyetlerinin bozulmasına, dejenere olmasına, hayal görmeye sebep olan etki. Narkotik Madde Analizleri
haploid Tek kromozom setine sahip hücre.  Biyolojik İncelemeler
hareketli mekanizma Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu barutun yanması ile oluşan basıncın etkisiyle hareketlenen ve bir dizi boşaltma ile doldurma işlevini gören sistem.Balistik İncelemeler
harf boşluğu Kelime veya cümle içerisinde bir harfin kendi alanı kadar bırakılan boşluğu. El Yazısı ve Doküman İnceleme
harf büyüklüğü Bir harfin kapladığı alan. El Yazısı ve Doküman İnceleme
harf ve rakam aralıkları Yazı, tarih veya sayılarda bulunan harflerin/rakamların arasındaki açıklık, boşluk. El Yazısı ve Doküman İnceleme
harp silahları Uzun namlulu ve uzun menzilli, yivli ve delici güce sahip, etki alanı yüksek silah.Balistik İncelemeler
hasıl olan kanaat Elde edilen bulgu ve tespitler sonucunda oluşan, ortaya çıkan sonuç. El Yazısı ve Doküman İnceleme
hassas terazi Kimyasal maddelerin ve çözeltilerin duyarlı tartımında kullanılan terazi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
haşiş (hashish) Reçine esrar. Narkotik Madde Analizleri
hat sonu Hat boyunca devam eden papilin bir yerde son bulması ile oluşan parmak izi karakteristiği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
hatıra silah Yurt içinde ve yurt dışında yabancı devlet ya da hükümet başkanları veya hükümet üyeleri tarafından veya hükümet adına kendilerine hediye edilip, hediye edildiği usulüne göre belgelenmiş olan silahlar ile Devlet Başkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı ta
hatve Mermi çekirdeğinin kendi ekseni etrafında bir tur dönerken kat ettiği mesafe.Balistik İncelemelerMekanik daktilolarda her bir harf arasında bırakılan mesafe, ara. El Yazısı ve Doküman İnceleme
havalı tabanca Hava ve gaz basıncı ile çalışan ateşsiz, namlusu yivli veya yivsiz, uluslararası standartlara uygun silah, havalı tüfek.Balistik İncelemeler
havalı tüfek bk. havalı tabanca.Balistik İncelemeler
havi Belgenin tanımlanmasında kullanılan ve içeriğinde bahsedilen özelliklerdeki (yazı, imza, fotoğraf vb.) nesneleri ihtiva eden, içeren. El Yazısı ve Doküman İnceleme
headspace gaz kromatografisi (HS-GC) cihazı Kanda alkol analizlerinde kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
hedef balistiği bk. nüfuzî balistik.Balistik İncelemeler
heteroplazmi Bir bireyde birden fazla mtDNA tipinin bulunması.  Biyolojik İncelemeler
high melting explosive (HMX) Organik yapıda, tahrip gücü yüksek, askeri amaçlı patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
hologram görüntü Eş fazlı lazer ışınlarının kullanılmasıyla elde edilen, derinlik ve boyut etkisine sahip, hareket ediyormuş hissi uyandıran görüntü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
horoz (ateşleme çekici) Kurulduktan sonra tetiğin çekilmesi sonucu ucundaki iğne ile (iğne ile horozun ayrı olduğu sistemlerde iğne ile) kapsüle vurarak ateşlenmesini sağlayan parça.Balistik İncelemeler
horoz emniyeti Horoz yarım çekilerek bırakıldığında tekrar tam geriye çekilmediği sürece, tetiğin horoza komuta etmediği emniyet sistemi, mekanik horoz kilidi.Balistik İncelemeler
horozlu sistem İğne ile horozun tek parça hâlinde bulundukları ve fişek üzerinde bulunan kapsüle darbenin doğrudan bu parça tarafından yapıldığı ateşleme sistemi.Balistik İncelemeler
horozlu ve iğneli sistem Horozun yaptığı darbenin iğne vasıtası ile kapsüle iletildiği ateşleme sistemi.Balistik İncelemeler
huzurda alınan mukayese örnekler El yazısı veya imza incelemesinde kullanılmak üzere yetkili makamlar huzurunda alınan onaylı yazı ve imza örnekleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ICCID SIM kart çipi içerisinde gömülü hâlde yer alan SIM karta ait seri numarası. Adli Bilişim İncelemeleri
IMEI Taşınabilir iletişim cihazlarının 15 haneli seri numarası. Adli Bilişim İncelemeleri
IMSI SIM kart çipi üzerinde gömülü bulunan ve taşınabilir telefon teknolojisinde uluslararası abone ile şebeke numarasının yer aldığı numara. Adli Bilişim İncelemeleri
IrDA bk. kızılötesi. Adli Bilişim İncelemeleri
ısıtıcılı manyetik karıştırıcı Kimyasal çözeltilerin ısı etkisiyle karıştırılmasında kullanılan cihaz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ıslak imza Mürekkepli kalem kullanılarak atılan imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ıslak kaynaklı iz Yapısında sıvı bulunan iki boyutlu ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
ıslak mühür Mührün (kalıbın) mürekkebe bastırıldıktan sonra mürekkepli yüzeyin kâğıda basılması yoluyla elde edilen mühür. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ışıklı inceleme merceği Büyütme ve ışıklandırma özelliğinden dolayı ayakkabı ve araç lastik izlerinin ayrıntılı olarak incelenmesine olanak sağlayan mercek. Diğer İzleri İnceleme
ışıklı mukayese cihazı Parmak ve avuç izlerinin karakteristik özellik ayrıntılarını incelemek ve aralarında mukayese yapmak maksadıyla kullanılan cihaz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ışıksal inceleme Parmak ve avuç izlerinin farklı dalga boyundaki ışık altında incelenmesi, floresans inceleme.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ışıksal inceleme cihazı Olay yeri izi üzerine farklı dalga boylarında ışık vermek suretiyle, izin görünürlüğünü artırmakta kullanılan cihaz, çok dalga boylu ışık kaynağı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriOlay yeri izi üzerine farklı dalga boylarında ışık vermeyi sağlayan ve izin gö
ışıksal inceleme gözlüğü Işık kaynağı tarafından üretilen farklı dalga boylarındaki ışık altındaki görüntülerin görülebilmesi ve ışığın göze vereceği zararlardan korunmak için kullanılan gözlük.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
icra yayı Ateşli silahlarda patlama veya el ile geriye gelen sürgü/mekanizma sayesinde sıkışan, etkinin ortadan kalkmasıyla sürgü/mekanizmanın şarjörde atış için sıra bekleyen fişeği fişek yatağına sürülmesini sağlayan çeşitli şekil ve özellikte yay, yerine getiren
iç balistik Mermi çekirdeğinin namlu içindeki hareketlerini ve bu hareketlere etki eden faktörleri inceleyen balistiğin alt dalı.Balistik İncelemeler
içe akımlı iz Bozulmamış kement kollarının başparmak tarafına gittiği eğimli iz, radyal iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
içerik dökümü Cep telefonu ve SIM kartta yer alan rehber, kısa mesaj, hatırlatma vb. kişisel bilgilerin  düzenlenerek ofis belgelerine aktarılması işlemi. Adli Bilişim İncelemeleri
iğfal ve ikna kabiliyetine haiz bk. aldatma kabiliyetine haiz. El Yazısı ve Doküman İnceleme
iğfal ve ikna kabiliyetine haiz değil bk. aldatma kabiliyetine haiz değil. El Yazısı ve Doküman İnceleme
iğne darbe izli fişek Kapsülü üzerinde gerek dolduruş esnasında iğnenin teması ile gerekse iğne çarptığı hâlde patlamayan fişek.Balistik İncelemeler
iğne izi Ateşleme iğnesinin kapsül üzerinde bıraktığı iz.Balistik İncelemeler
iğne vuruşlu yazıcı Matris şeklinde düzenlenmiş baskı iğnelerini bilgisayardan gelen veriler doğrultusunda elektromıknatıs yardımıyla kâğıt ile yazıcı kafası arasında gergin duran şeride nokta vurarak baskı yapan yazıcı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
iğne vuruşu ile ateşlenen fişek Horozun çarpma etkisiyle ateşleme karışımının olduğu kısma giden çıkıntılı bir pim yardımıyla kovanın ateşlenmesi sağlanan, barut ve ateşleyicinin bir arada bulunduğu ilk fişek modeli.Balistik İncelemeler
iğneli sistem Ateşleme çekicinin (horoz) bulunmadığı, iğnenin bir çene tarafından kurulu tutulup tetik çekiminden sonra çeneden kurtularak yay tarafından ileriye itilmesi ve hızla kapsül üzerine darbe yapması sonucu ateşlemenin yapıldığı sistem.Balistik İncelemeler
ikame ürünü Bir madde yerine kullanılan benzer etkideki başka madde. Narkotik Madde Analizleri
iki boyutlu iz Sert veya esneyebilen yüzeylerde oluşan, eni ve boyu olan ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
iki namlulu av tüfeği Namluların düzenine göre de yan yana iki namlulu çifte ve üst üste iki namlulu süperpoze çeşitleri bulunan av tüfeği.Balistik İncelemeler
iki parçalı namlu Bir ana namlu ile bu ana namluyu dıştan kavrayan ve yanma odasını da (fişek yatağı) beraberinde ihtiva eden ikinci bir parçanın namlunun üzerine geçmesi ile meydana gelen namlu.Balistik İncelemeler
ikililik taban Tabanı iki olan sayı dizgesine ilişkin sayı dizini. Adli Bilişim İncelemeleri
ikincil kullanım alanı Bilgisayar işletim programlarının bulunduğu ikincil bölüm. Adli Bilişim İncelemeleri
ikiz iz Merkezde muzaf gibi başlayarak ilk dönüşte kemendin birinin her iki kolunun da karşı deltanın dışına çıkmasıyla veya deltaların aynı yönde sıralanmasıyla meydana gelen iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ilaç suiistimali İlaçların doktor kontrolü dışında veya tedavi amacı dışında kullanılması. Narkotik Madde Analizleri
ilave Herhangi bir ibare, yazı, imza vb. nesnelerin belgeye eklenmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ilk hız ölçüm cihazı Ateşli silahlarla atılan mermi çekirdeklerinin namluyu terk ettiği andaki çıkış hızını ölçen cihaz.Balistik İncelemeler
imaj alma Veri depolama cihazlarının sektör bazında kopyasının başka bir veri depolama cihazına kopyalanması işlemi. Adli Bilişim İncelemeleri
imalat işareti Silahların çeşitli bölgelerine basılan, harf, rakam ve sembollerden oluşan ve menşe tespitinde kullanılan işaretler, proof marks.Balistik İncelemeler
imha Patlayıcı madde veya şüpheli cisimlerin ilgili teknik yayın veya yöntemlere uygun şekilde patlatılarak, yakılarak veya askeri maksat dışı bırakılarak kesin olarak zararsız hâle getirilmesi. Olay Yeri İnceleme
imza Bir kimsenin bir yazının altına bu yazıyı yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işaret. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imza çözümlemesi Dosyaların uzantıları ile onaltılı başlık imzalarının karşılaştırılma işlemi. Adli Bilişim İncelemeleri
imza dosyası Elektronik postaların sonuna eklenen ve gönderenin adı ile kuruluşunu ve elektronik posta adresini belirten kısım. Adli Bilişim İncelemeleri
imza içerisindeki buklesel hareketler İmzanın çizgi hatlarında eğrilip bükülmüş, kıvrım ve yuvarlak biçimlerde oluşturulmuş şekiller. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imza içerisindeki dairesel dönüş hareketleri İmzanın çizgi hatlarında ekseni etrafında yapılan dönme hareketleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imza karakteristiği İmzanın kendine özgü ve ayırt edici özellikleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imza karşılaştırması İmzaların öncelikle atfedilen şahıs ve daha sonra da şüpheli şahıslar açısından kaligrafik ve karakteristik özellikleri itibariyle uygun olup olmadığına yönelik değerlendirilmesi, mukayese edilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imza transferi İmzanın fotokopi veya tarayıcı yardımı ile bir yerden başka bir yere aktarılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın başlangıç hareketi İmza başlangıcında yapılan çizgi, desen, motif veya harf karakteri gibi kaligrafik ve karakteristik şekil. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın bitim hareketi İmzanın sona erdirilişinde yapılan çizgi, desen, motif veya harf karakteri kaligrafik ve karakteristik şekil. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın genel şekli Belge üzerindeki imzanın biçimi, boyutu, eğimi, oranı, konumu vb. özellikleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın meyil ve istikameti İmzanın başlangıcından bitimine kadarki tüm hatların gerek genel şeklin yatay düzleme gerekse diğer hatların başlangıca olan açısı ve yönü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın tasarımı İmzayı oluşturan hatların belirli bir şekil, sıra ve düzende yerleştirilmesi, inşası. El Yazısı ve Doküman İnceleme
imzanın tersimi İmzayı oluşturan tüm hatların yapılması, resmedilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ince tasnif İşaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağında, papil sayımı ve papil güdümünün sonuçlarına göre yapılan tasnif.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
inceleme dosyası İçerisinde kriminal inceleme sürecinde tutulan tüm kayıt ve yazışmaların bulunduğu, belirli bir sistematik doğrultusunda tanzim edilen ve saklanan dosya. Genel İncelemeler
inceleme konusu Delilin işleme tabi tutulacağı kriminal inceleme konularından her biri. Genel İncelemeler
inceleme konusu belge Dava, suç konusu, tetkik konusu belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
inceleme metodu Kriminal incelemeye tabi tutulacak delille ilgili kapsamı daha önceden belirlenmiş bilimsel yöntemlerden her biri. Genel İncelemeler
inceleme talebi Yetkili talep makamının, incelenecek delille ilgili bilirkişi veya bilirkişi kurumuna bulunduğu talep. Genel İncelemeler
inceleme talep formu İnceleme talep makamı tarafından tanzim edilen ve bilirkişi veya bilirkişi kurumunun delille ilgili hangi incelemeleri yapacağını gösteren form. Genel İncelemeler
inceleme talep makamı Bilirkişi veya bilirkişi kurumuna kriminal inceleme talebinde bulunmaya yetkili makam. Genel İncelemeler
infilaklı fitil PETN veya RDX patlayıcı maddelerini içeren, genellikle plastik madde (PVC) ile kaplı fitil.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
infrared alanda inceleme Dalga boyu 700 -1100 nm arası uzunlukta olan ışık aralığı, kızılaltı alanda yapılan fizikî ve optik inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
inhalant Solunum yolu ile vücuda alınabilen madde. Narkotik Madde Analizleri
inkar kastı İmza incelemelerinde şahsın sonradan kabul etmemek, tanınmamak veya gizlemek için attığı imza örnekleri için yapılan değerlendirme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
inorganik patlayıcı madde Fabrikasyon veya el yapımı patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan amonyum nitrat, kükürt, potasyum klorat, sodyum nitrat, potasyum nitrat gibi suda çözülebilen maddelerin genel adı.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
İnternet geçmişi İnternet üzerinde daha önceden ziyaret edilmiş siteleri gösteren dosyalar. Adli Bilişim İncelemeleri
İnternet Geçmişi Tespit ve İnceleme Deney Yöntemi Sayısal delillerde daha önceden İnternet üzerinde ziyaret edilmiş sitelerine ait kayıt bilgilerinin tespit edilmesi yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
intihar Bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisiyle kendi yaşamına son vermesi. Olay Yeri İnceleme
irtibatlı Suç konusu balistik delil/delillerin aynı veya farklı olaylarla ilgili olarak elde edilen silah/silahlara ait olması, iki öge arasında ilişkinin kurulması durumu.Balistik İncelemeler
istimale salih Kullanılmaya elverişli.Balistik İncelemeler
iş takip formu İnceleme dosyası ile ilgili bilgilerin yanında, delilin teslim alınması, inceleme yapacak uzmanın görevlendirilmesi ve işlemi biten inceleme dosyasının gönderilmek üzere görevli birime teslim edilmesine yönelik bölümleri içeren form. Genel İncelemeler
işaret fişeği Genellikle askerî manevralarda veya arama kurtarma faaliyetlerinde işaretleşmek maksadıyla kullanılan fişek.Balistik İncelemeler
işaret silahı Genellikle askerî manevralarda veya arama kurtarma faaliyetlerinde aydınlatma maksadıyla kullanılan silah.Balistik İncelemeler
işlem numarası PFT veya OPTES’e kaydedilen formlar için sistem tarafından üretilen numara.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
İşletim Sistemi, Yazılım ve Donanımlara Ait Kayıt Dosyaları Tespit Ve İnceleme Deney Yöntemi İşletim sitemi ve kayıtlarda bulunan yazılımların incelenmesi yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
itiyadi özellikler Kişinin yazı yazarken veya imza atarken tekrar ettiği hareketler. El Yazısı ve Doküman İnceleme
iyot buharı Buharlaştırılmış iyodun, parmak ve avuç izi bileşenleri ile tepkimeye girerek parmak ve avuç izlerini renklendirmesi ve görünür hâle getirmesine dayalı kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
iz alma kiti Üç boyutlu ayakkabı ve araç lastik izlerinin tespitinde ve kaldırılmasında kullanılan kit. Diğer İzleri İnceleme
iz artığı İki boyutlu izin oluşumunda yüzeyde kalan madde. Diğer İzleri İnceleme
iz ayrıntılı görünüm fotoğrafı Ayakkabı ve araç lastik izlerinin incelemeye esas teşkil eden genel, özel ve destekleyici karakteristik özelliklerini içeren ölçekli fotoğraf. Diğer İzleri İnceleme
iz belirleme Görünmez veya az görünür iki boyutlu ayakkabı veya araç lastik izlerinin çeşitli yöntemler kullanılarak görünür hâle getirilmesi veya görünürlüğünün artırılması. Diğer İzleri İnceleme
iz (emare) Bir olay veya bir durumda geride kalan belirti. Olay Yeri İnceleme
iz genel görünüm fotoğrafı Ayakkabı ve araç lastik izlerinin başlangıç, bitiş noktaları ve genel karakteristik özelliklerini içeren fotoğraf. Diğer İzleri İnceleme
iz inceleme merceği Büyütme özelliğinden dolayı parmak ve avuç izlerinin ayrıntılı olarak incelenmesine olanak sağlayan mercek, lup.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
iz kaldırma Uygun yöntem kullanılarak, iki boyutlu izin bulunduğu yüzeyden başka bir yüzeye aktarılması veya üç boyutlu izin yüzeyden kalıbının alınarak kaldırılması. Diğer İzleri İnceleme
iz olay yeri konum fotoğrafı Olay yeri izleri arasındaki bağlantıyı sağlamaya, ayakkabı ve araç lastik izlerinin oluşumu hakkında yorum yapabilmeye yarayan, değerlendirmede doğrudan kullanılmayan fotoğraf. Diğer İzleri İnceleme
iz tespiti Herhangi bir ayakkabı ve araç lastik izinin çeşitli yöntemler kullanılarak belirgin hâle getirilmesi. Diğer İzleri İnceleme
iz (track) Disk üzerinde dairesel veri depolama alanı. Adli Bilişim İncelemeleri
iz yönü işaretleme Yönü belli olmayan olay yeri izinin x-y eksenine göre yönünün tespit edilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
izinsiz erişim Kanunsuz bir şekilde bir bilgisayar veya bilgisayar ağına erişme. Adli Bilişim İncelemeleri
izlerin benzemezliği kuralı Aynı marka ve model ve ardışık seri numarasına sahip olan iki ateşli silah da dâhil olmak üzere, tüm ateşli silahların birbirlerinden farklı ve kendilerine özgü (has) izleri bırakması kuralı.Balistik İncelemeler
JASTEKMAR Jandarma Atıldığı Silah Tespit Edilemeyen Kovan ve Mermi Çekirdeği Arşivi, faili meçhul arşivi.Balistik İncelemeler
jelli bant Parmak ve avuç izlerini, tozlamadan sonra kaldırmakta kullanılan jelli ve yapışkan yapıda bant.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriİki boyutlu ıslak ve kuru kaynaklı ayakkabı ve araç lastik izlerini kaldırmakta kullanılan jelli ve yapışkan yapıda bant. Diğer İ
JK-93 Termal kâğıtlar üzerindeki parmak ve avuç izlerini, yüzeyi karartmaksızın görünür hâle getiren ninhidrin bazlı kimyasal yöntem, Uludağ eriyiği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kabartma parmak izi Papillerin, izlerin kalmasına elverişli yumuşak bir yüzeye baskı sonucu negatif fotoğraflarının bırakılmasıyla oluşan parmak izi, oyuk parmak izi, plastik parmak izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kabza Silah, kılıç vb. şeylerde tutulacak yer, tutak sap.Balistik İncelemeler
kabza emniyeti Avuç içi ile kabzaya bastırılmadığı sürece, tetik çekilmesi durumunda bile horozun düşmesinin engellendiği emniyet sistemi.Balistik İncelemeler
kaçak eşyaya mahsus değer tespit tutanağı Kaçak silah-mühimmat yakalamalarında ödenecek ikramiye tutarının belirlenmesinde, olay tutanağı tanzim tarihine göre kaçak silah-mühimmatın Milli Savunma Bakanlığınca her yıl belirlenen değeri esas alınarak hazırlanan belge.Balistik İncelemeler
kaçak laboratuvar Narkotik ve psikotrop madde yapımında kullanılan yasa dışı yerler. Narkotik Madde Analizleri
kaçak silah-mühimmat 6136 sayılı Ateşli silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 12’nci maddesine aykırı davranışlar nedeniyle yakalanan silah ve mermiler ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 174’üncü maddesine muhalefet suçlarından dolayı yakalanan maddeler.B
kalem baskı izi bk. fulaj izi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kalem baskısı Yazım esnasında yazı aracının belge üzerine uyguladığı kuvvet, basınç. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kalem kaldırma Yazı veya imza çizgilerini oluştururken yazı aracının hatlar arasında yeni başlangıç noktası oluşturması için yaptığı ayrılma hareketi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kalıp alma solüsyonu Yüzeylerdeki küçük üç boyutlu izlerin üzerine tatbik edilerek kaldırılmasında kullanılan ve iki bileşenden oluşan macun kıvamındaki karışım. Diğer İzleri İnceleme
kalıp bölgesi Kalıp kenar çizgilerinin çevrelediği parmak izi merkez bölgesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kalıp kenar çizgisi Deltanın alt ve üst kolları ile parmak izinin merkezini çevreleyen ve izin grubunun teşhisini sağlayan çizgi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kalibre İngiliz ölçü sisteminde bir inçin 1/100’üne, Amerikan sisteminde ise 1/1000’ine karşılık gelen ölçü birimi  Av tüfeklerinde, özgül ağırlığı 11,34g/cm3 olan kurşunun 15 C de 453,6 gramından eşit büyüklüklerde yapılan eşit kürelerden her birinin çapı. Balis
kaligrafi Kişiye ait özelliklerin el yazısına aktarılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kalite kontrolü OPTES tarafından kalitesi yeterli görülmeyen on parmak izlerinin düzeltme ekranına alınarak görüntülerinin iyileştirilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kan lekesi model analizi Olay yerinde veya olayla ilgisi olan her türlü delil üzerinde bulunabilecek kan lekelerinin tespit edilerek yorumlanması. Olay Yeri İnceleme
kanaat derecesi İnceleme sonuçlarının olasılık bakımından sınıflandırması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kanca merkezli iz Merkezde papil hattı alt ve üstte olmak üzere karşılıklı iki kement başı meydana getirmesiyle veya iki ayrı kemendin sağ ve solda bulunan deltalar içinde kendi etrafında dönmesiyle meydana gelen iz. Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kannabinoitler Esrarın bileşiminde bulunan psikoaktif maddelere verilen ad. Narkotik Madde Analizleri
kapak takımı Namluyu dış etkenlere karşı koruyan, tabancanın gövdesini kapatan, emniyet ve kovan atma düzeneği ile tırnak, iğne, iğne yayı, gez ve arpacığı üzerinde bulunduran parça, sürgü.Balistik İncelemeler
kapalı delta Kalıp bölgesine giren tek papilin ikiye ayrılarak oluşturduğu veya iki ayrı papilin kalıp bölgesine yaklaşırken birleştiği nokta.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kapsül ateşlemeli silah Elle kurulan horozun, tetiğin çekilmesi ile ateşleme kapsülünün üzerine vurması sonrasında meydana gelen ateşin pistondaki delik vasıtasıyla sevk barutunu tutuşturması ilkesi ile çalışan ateşli silah.Balistik İncelemeler
kaptagon (captagon) Fenetilin etken maddesi içeren uyarıcı madde. Narkotik Madde Analizleri
karbin (karabina) Aynı marka silahlara göre namluları belirgin şekilde kısa olan yivli tüfek.Balistik İncelemeler
karbonlu suret Birden fazla nüsha oluşturmak için belgeler arasına karbonlu kâğıt yerleştirilerek oluşturulmuş ikinci veya daha sonraki nüsha. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kare, çerçeve Görüntü kaydı içerisinde yer alan her bir resim. Ses ve Görüntü İncelemeler
kargılı veya kılıçlı baston İçine kargı veya kılıç yerleştirilmiş baston.Balistik İncelemeler
karışık iz İki veya daha çok parmak izi grubuna ait özelliğin bir araya gelmesiyle oluşan iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
karıştırma/ köreltme sistemi Radyo frekans (RF) kontrollü EYP’lerin uzaktan tetiklenmesini engelleyen elektronik cihaz. Olay Yeri İnceleme
karşılaştırma konusu belge bk. mukayese konusu belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kart tutucu Parmak ve avuç izi alımında kullanılan formların takılarak sabitlenmesi amacıyla kullanılan malzeme.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kasatura Kabzaları üzerinde ateşli silaha monte etmeye yarayan düzenek bulunan, sivri uçlu, oluklu veya oluksuz ateşsiz silah.Balistik İncelemeler
Kastle Mayer (KM) Testi Biyolojik bir lekenin kan olup olmadığının tespitinde kullanılan test.  Biyolojik İncelemeler
kaşe incelemesi Belge üzerine basılı bulunan kaşe izinin, şüpheli kaşe izi ile içerik, harf karakteristiği, ebat, tasarım gibi özellikleri itibariyle uygun olup olmadığına yönelik değerlendirilmesi, mukayese edilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kaval namlu İçerisinde yiv ve set bulundurmayan namlu.Balistik İncelemeler
kaydetme OPTES’te, işlemi biten izlerin saklanmak üzere ait olduğu veri tabanına alınması.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kayıt defteri Bilgisayar sistemi hakkında tüm bilgileri içeren veri tabanı. Adli Bilişim İncelemeleri
Kayıt Defteri İnceleme Deney Yöntemi Bilgisayarda kullanılan Windows işletim sisteminde yer alan kayıt defterinin incelenmesi yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
kayıt güvenirliği incelemesi Kayıt üzerinde ekleme ve çıkarma yoluyla yapılan değişikliklerin tespitine yönelik inceleme. Ses ve Görüntü İncelemeler
kayıt istasyonu BALİSTİKA sisteminin, kovan ve mermi çekirdeğinin üç boyutlu görüntüsünün elde edilerek veritabanına dâhil edildiği ünitesi.Balistik İncelemeler
kayıt süresi Bir kaydı izleme veya dinleme esnasında geçen toplam süre. Ses ve Görüntü İncelemeler
kaynak yöntemi Harf ve rakam grupları şeklinde olan silah seri numarası üzerine herhangi bir silinti veya kazıntı yapılmaksızın, kaynak kullanılarak dolgu yapılmasının ardından kaynak uygulanan bölgenin zımparalanması suretiyle işlemin gerçekleştirildiği alanın gizlenme
kazaen öldürme Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, ölüme sebebiyet verme. Olay Yeri İnceleme
kazanım Veri depolama cihazlarından bir yazılım veya sistem elde etme. Adli Bilişim İncelemeleri
kelebek bıçak Her iki kabzası dairesel hareketle açılarak kabza içerisinde bulunan namlu ortaya çıkarılabilen, kabzaların dip kısmında bulunan kabza tespit mandalı aracılığıyla namlusu sabitlenen bıçak.Balistik İncelemeler
kemik numunesi DNA analizi amacıyla olay yerinden elde edilen veya mukayese amaçlı olarak cesetlerden alınan kemik parçaları.  Biyolojik İncelemeler
kenar ateşlemeli (vuruşlu) fişek bk. çevresel vuruşlu fişek.Balistik İncelemeler
kenar çizgileri Parmağın bir ucundan başlayarak diğer ucunda sona eren ve parmak izi şeklinin etrafından dolaşan papiller.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kenevir bitkisi Esrar elde edilmesinde kullanılan bitki. Narkotik Madde Analizleri
kenevir tohumu Psikoaktif madde içermeyen kenevir bitkisi tohumu. Narkotik Madde Analizleri
kesici- delici özellik Yüzeyde kesme ve delme etkisi yaratma özelliği. Diğer İzleri İnceleme
kesici özellik Yüzeyde kesme etkisi yaratma özelliği. Diğer İzleri İnceleme
kesici ve dürtücü silah Namluları kesici ve delici özellik içeren ateşsiz silah.Balistik İncelemeler
kesici-ezici özellik Yüzeyde kesme ve ezme etkisi yaratma özelliği. Diğer İzleri İnceleme
keşideci imzası Çeki düzenleyen kişiye atfen atılı bulunan imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ketamin Anestezide kullanılan hayal gördürücü etkiye sahip madde. Narkotik Madde Analizleri
khat Orta Doğu Asya ülkelerinde doğal olarak yetişen, bileşiminde uyarıcı etki gösteren psikoaktif maddeler bulunan bitki. Narkotik Madde Analizleri
kılıç ağzı Kılıcın keskin kısmı, yüzü.Balistik İncelemeler
kılıç kabza siperi/siperliği Kılıçla vuruşurken eli karşı tarafın kılıcından koruyan kısım.Balistik İncelemeler
kılıç kabzası alt siperi Bir kılıcın siperinin alta doğru genişlemesinden meydana gelen ve eli koruyan şişkinlik.Balistik İncelemeler
kılıç kabzası art siperi Bir kılıcın kabzasının, elin iç kısmını koruyan arka kısmı.Balistik İncelemeler
kılıç namlusu Kılıcın çelikten yapılma, kesici bölümü.Balistik İncelemeler
kılıç oluğu Namlu boyunca veya bir bölümünde bulunan, birden fazla batırma işlemine kolaylık sağlayan yiv.Balistik İncelemeler
kırık hat Hat boyunca devam eden papilin bir yerde son bularak bir alttaki papilden devam etmesi ile oluşan parmak izi karakteristiği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kırmızı ve yeşil reçete Denetlemeye tabi etken madde içeren ilaç müstahzarlarının yazıldığı reçete türü.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
kısa hat Papil hatları arasında diğer papillerden bağımsız olarak bulunan, her iki ucu hat sonu özelliği gösteren parmak izi karakteristiği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kısa namlulu silah Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç 30 cm’yi geçmeyen ateşli silah.Balistik İncelemeler
kısa tekrarlayan diziler Genom içerisinde dağılmış olarak bulunan, 2-7 baz çifti uzunluğunda belli bir baz dizilimine sahip, art arda tekrarlanan motifler.  Biyolojik İncelemeler
kısmi sahtecilik Orijinal bir belge üzerinde bulunan kelime, rakam, işaret, fotoğraf vb. bilgilerin zaman, mana, anlam veya miktar bakımından değiştirilerek tahrifat yapılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kifayetsiz İmza ve yazı incelemelerinde nitelik, nicelik, kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden eksik olan, yetersiz olan. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kilit düzeneği Namluyu kubuza ve el kundağını namluya tespit etmeye yarayan düzenek.Balistik İncelemeler
kimyager Üniversitelerin fen fakültelerinin kimya lisans bölümlerinden mezun olan kişi. Narkotik Madde Analizleri
kimyasal analiz Kimyasal bileşenleri tanımlamak için kullanılan enstrümantal ve kimyasal reaktiflerle yapılan ön belirleme işlemlerini kapsayan analizlere verilen genel ad.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
kimyasal aşındırma Metaller üzerindeki tahrifatı ortaya çıkarmak için şüphe edilen bölgenin kimyasal maddeyle aşındırılarak yapılan inceleme işlemi.Balistik İncelemeler
kimyasal madde saklama dolabı Kimyasal maddelerin ve çözeltilerin uygun emniyet ve sağlık koşullarında saklanması için kullanılan dolap.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kimyasal özellik Maddenin kimyasal yapısı ile ilgili olan özellikler. Narkotik Madde Analizleri
kimyasal silme İstenmeyen bölgenin kimyasal kullanılarak belge üzerinde kısmen veya tamamen yok edilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kimyasal uygulama Parmak ve avuç izlerinin incelenmesinde, yüzeyler üzerine yapılan kimyasal tepkimeye dayalı uygulama.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
kinegram görüntü Işığın yansıma, kırılma ve girişim özelliğinden yararlanılarak belge üzerinde güvenlik amacıyla oluşturulan görüntü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
kişisel özellikler Kişi ile ilgili, kişiye ilişkin özelliklerin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelikler. Olay Yeri İnceleme
Klonlama Yöntemi Cep telefonu incelemelerinde, şebekeyle bağlantı kurulmasını engelleyen sistem. Adli Bilişim İncelemeleri
klorür tuzu Narkotik ve psikotrop maddenin kana karışabilmesi için, baz formunun hidroklorür ile tepkimesi sonucu oluşan tuz. Narkotik Madde Analizleri
koka bitkisi Güney Amerika ve And Dağları’nda doğal olarak yetişen ve yapraklarından kokain elde edilebilen bitki. Narkotik Madde Analizleri
koli açma tutanağı Delil kabul aşamasında, gelen delilin muhteviyatı ile nicel ve nitel özelliklerinin kayıt altına alınması amacıyla tanzim edilen tutanak. Genel İncelemeler
koli kapama tutanağı Delil gönderme aşamasında, gönderilecek delilin nicel ve nitel özelliklerinin kayıt altına alınması amacıyla tanzim edilen tutanak. Genel İncelemeler
komplementer iplik DNA’nın tamamlayıcı ipliği.  Biyolojik İncelemeler
kontrol izleri Kayıt formunun ilgili bölümüne, döndürülmeden, düz ve bitişik olarak alınan parmak izleri, düz basım izler.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
konuşmacı tanıma incelemesi Kayıtta yer alan konuşmanın kimliğini tespit etmek için yapılan inceleme. Ses ve Görüntü İncelemeler
korsan yazılım Başlatıldıktan sonra sürekli kendini kopyalayarak bellek yiyen veya işlemciyi aşırı meşgul eden saldırı programı. Adli Bilişim İncelemeleri
koruyucu eldiven Uzman personelin elektrikli veya adi kapsülle çalışırken meydana gelebilecek patlamada ellerini korumak maksadıyla kullanılan malzeme. Olay Yeri İnceleme
kovan atma düzeneği Tırnak tarafından geriye çekilmiş olan kovanın dışarıya atılmasını sağlayan düzenek.Balistik İncelemeler
kovan boyu Dipliğin alt yüzeyinden kovanın açık ağzı kenarına kadar olan mesafe.Balistik İncelemeler
kovan kesme Namlu atım yataklarında veya fişeklerindeki mekanik aksaklıklar nedeniyle patlama sonucu fişeğin kovan dip tablasının koparak geri kalan bölümünün atım yatağına yapışmak suretiyle sıkışması.Balistik İncelemeler
kovan/kartuş kadeh görüntüsü Fişek yatağına göre daha küçük çapa sahip kovanın, ateşleme sonrası genişleyerek fişek yatağının şeklini alması sonucu ortaya çıkan görüntü.Balistik İncelemeler
krak (crack) Kokain hidroklorür tuzunun yemek sodası (sodyum bikarbonat) ile karıştırılarak ısıtılması sonucu elde edilen bir kokain türevi. Narkotik Madde Analizleri
kriminal birimler Kriminal laboratuvarlar, olay yeri inceleme ekipleri ve parmak izi arşiv kısımlarının genel adı. Genel İncelemeler
kriminal inceleme Kriminal uzmanlık alanlarının herhangi birinde, delilin değerlendirilmesi, analizlere tabi tutulması ve elde edilen sonuçların yorumlanması süreci. Genel İncelemeler
kriminal laboratuvar Bulgu ve delillerin kriminal incelemesinin yapılarak bilimsel sonuçların ortaya konulması amacıyla teşkil edilmiş ve çeşitli kriminal uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren laboratuvar. Genel İncelemeler
kriminal uzmanlık alanı Bulgu ve delillerin laboratuvar ortamında bilimsel yöntemlerle incelendiği ve raporun düzenlendiği her bir alan. Genel İncelemeler
kubar esrar Halk dilinde kaba toz esrara verilen ad. Narkotik Madde Analizleri
kubuz Namlu ve el kundağı ile kundak arasında bulunan, bir taraftan kuyruk vasıtasıyla kundağa tespit edilen, diğer taraftan kilit sistemi ile namluyu bağlayan ve içinde emniyet düzeneği ile fişek ateşleme otomatik çalıştırma parçalarını bulunduran metal bölüm,
kubuzdan doldurmalı silah bk. bir atışlı kırma av tüfeği.Balistik İncelemeler
kullanıcı adı Bilgisayar veya ağ üzerindeki işlemlere erişim yetkisi veren kimlik. Adli Bilişim İncelemeleri
kullanılmamış disk alanı Veri depolama ünitesi üzerinde kullanılmamış alan. Adli Bilişim İncelemeleri
kurgu/montaj: Değişik zamanlarda ve/veya ortamlarda yapılan ses kaydının bölümler halinde birleştirilmesi işlemi. Ses ve Görüntü İncelemeler
kuru kan Olay yerinde kendiliğinden kurumuş halde bulunan veya laboratuvara uygun koşullarda gönderme amacıyla oda sıcaklığında kurutulmuş kan numunesi.  Biyolojik İncelemeler
kuru kaynaklı iz Yapısında sıvı bulunmayan iki boyutlu ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
kurulum Farklı bilgi işleme birimlerinden oluşmuş bilgisayarın parçalarını bir görevin yerine getirilmesi amacıyla bağlantılayıp düzenleme. Adli Bilişim İncelemeleri
kurulum dosyası Bilgisayarın belli bir sorun üzerinde çalışabilmesi için gerekli ayarların yapılmasını sağlayan dosya. Adli Bilişim İncelemeleri
kurulum programı Bilgisayara yüklenecek programların nereye ve hangi süreyle yükleneceğini düzenleyen program. Adli Bilişim İncelemeleri
kurusıkı fişek Kurusıkı da denilen silahlarda kullanılan fişek.Balistik İncelemeler
kurusıkı tabanca bk. ses ve gaz fişeği atabilen tabanca.Balistik İncelemeler
kurye İnceleme talep makamı tarafından delil gönderme işlemi ile görevlendirilmiş personel. Genel İncelemeler
kuyruk işlemleri ekranı OPTES’te taranan parmak izi, avuç izi ve olay yeri izlerinin işlem durumunun görüntülendiği ekran.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
küçük parçacık belirteci Gözeneksiz ve ıslak yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi için kullanılan kimyasal yöntem, SPR.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
küme (cluster) Bitişik sektörlerden oluşan bellek birimi. Adli Bilişim İncelemeleri
kütle seçimli gaz kromatografisi Narkotik ve psikotrop madde karışımının içerisinde hangi maddelerin bulunduğunu belirlemeye yarayan kromatografik yöntem. Narkotik Madde Analizleri
kütle seçimli gaz kromatografisi (GC-MS) cihazı Narkotik ve psikotrop madde analizlerinde ve organik yapıdaki toksik madde analizlerinde kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
laminasyon Baskı yüzeyini koruma amacıyla yapılan plastik (naylon) yüzey kaplama işlemi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
lamine Yüzey kaplamada kullanılan plastik (naylon) malzeme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
lasso izler bk. eğimli izler.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
lazer ile işaretleme tekniği Lazer kullanılarak metaller üzerine karakter işleme yöntemi.Balistik İncelemeler
lazer yazıcı Vuruşsuz çalışan, yazıyı resim olarak algılayıp sayfa hâlinde baskı yapan yazıcı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
letraset Belli punto ve renklerde üzerinde hazır yazı, resim veya sembol bulunan şablonların, su ve herhangi bir ayrıştırıcı madde kullanmadan kâğıt yüzeyine aktarılması işlemi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
levye Herhangi bir mekanizmanın kurma koluBalistik İncelemeler
lup bk. iz inceleme merceği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
MAC Adresi Ağ üzerinde bir aygıta imalat sırasında verilen 48 bitten oluşan 12 tane on altılık tabanda karakter içeren adresleme. Adli Bilişim İncelemeleri
madde bağımlılığı Narkotik ve psikotrop maddeleri kullanma sonucu vücutta bu maddeleri kullanmaya karşı oluşan ihtiyaç. Narkotik Madde Analizleri
madde bağımlısı Narkotik ve psikotrop madde kullanan kişi. Narkotik Madde Analizleri
maddi delil İtiraf ve şehadet dışında kalan, suç veya suç sanıklarıyla ilgili fizikî bir yapıya sahip, canlı ve cansız dokunulabilen maddeler. Olay Yeri İnceleme
madeni para incelemesi Metal paraların baskı kalitesi, halka ve göbek birleşimi, ön ve arka yüz simetrisi, ağırlığı, kalınlığı, çapı, renk kararması, mıknatıs özelliği, tırtık sayısı vb. özellikleri yönünden yapılan fizikî ve optik inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mafsal Av tüfeklerinde namlu ile tetik ve dipçik grubunu birleştiren ve bu iki bölümün açılmasına olanak veren bağlantı parçası.Balistik İncelemeler
mağdur Suçtan ve haksız eylemden zarar gören kişi. Olay Yeri İnceleme
makaralı ip Uzman personel tarafından patlayıcı madde ve şüpheli cisimlerin emniyetli mesafeden çekilmesi amacıyla kullanılan malzeme. Olay Yeri İnceleme
makaralı mekanizma Ateşli silahlarda fişeklerin patlaması sonucu oluşan basıncın mermi çekirdeğini azami mesafeye gönderilmesinin mekanizmada bulunan makara kilitler vasıtasıyla sağlandığı sistem.Balistik İncelemeler
makineli silah Tam otomatik atış yeteneğine sahip silah.Balistik İncelemeler
makineli tabanca Tabancalardan hem ebat hem de şarjör kapasitesi bakımından büyük olan, yarı ve tam otomatik olarak ateş edebilen ateşli silah türü.Balistik İncelemeler
makroskop Gözle görülebilir boyuttaki parçacıkların ayrıntılı olarak incelenmesi amacıyla belli büyütmedeki objektifler kullanılarak ayrıntılı fiziksel incelemeye olanak veren cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
maksimum tedavi dozu Zararlı etki göstermeksizin bir ilacın bir defada verilebileceği maksimum doz. Narkotik Madde Analizleri
manipülasyon: Kurguyu oluşturan bölüm içerisinde,  konuşulan kelimelerin veya cümlelerin yerlerini değiştirerek farklı anlamlar üretmek ve farklı sesler eklemek veya çıkarma yoluyla kaydın anlam bütünlüğünü değiştirme işlemi. Ses ve Görüntü İncelemeler
mantıksal Verilerin bilgisayar veya fiziksel bellek tipine bağlı olmayan özellikleri. Adli Bilişim İncelemeleri
manuel inceleme Parmak izi, avuç izi ve olay yeri izlerinin parmak izi inceleme merceği, parmak izi mukayese cihazı ve ışıksal inceleme cihazlarının kullanılarak incelenmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
manyetik bant Ses ve görüntü sinyalini kaydetmek için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit. Ses ve Görüntü İncelemeler
Manyetik Kart Kopyalama Cihazı Parola Tespit Yöntemi Manyetik kartlarda yer alan parola algoritmalarının tespit edilmesi ve parolanın bulunması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
martini çalışma sistemli av silahı Kabza altında bulunan levyenin ileriye doğru itilmesi suretiyle atım yatak kapağının açılması ve el ile yapılan dolduruştan sonra levyenin geri çekilmesi ile bu kapağın kapanarak atışa hazır hâle gelmesi ilkesi ile çalışan ateşli silah.Balistik İncelemele
maternal kalıtım bk. anneden gelen kalıtım.  Biyolojik İncelemeler
matrak Üzerinde çivi bulunmayan topuz çeşidi.Balistik İncelemeler
mayon Ağır veya hafif makineli tüfeklerde kullanılan, fişeklerin üzerine dizildiği bez ya da metalden mamul şerit.Balistik İncelemeler
MD5 Sayısal verilerin bitlerini, çeşitli doğrusal olmayan bit harmanlama ve karma işlemlerinden geçiren 128 bitlik imza. Adli Bilişim İncelemeleri
MDA 3,4-metilendioksiamfetamin, uyarıcı etkiye sahip amfetamin türevi. Narkotik Madde Analizleri
MDE 3,4-metilendioksietilamfetamin, uyarıcı etkiye sahip amfetamin türevi. Narkotik Madde Analizleri
MDMA bk. ekstazi. Narkotik Madde Analizleri
meç kısa kılıç.Balistik İncelemeler
mekanik daktilo makinesi Tuşlarına parmakla vurulunca, harflerin mürekkepli bir şerit yardımıyla kâğıt üzerine çıkması temeline dayanan yazı makinesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mekanik horoz kilidi bk. horoz emniyeti.Balistik İncelemeler
mekanik parmak izi Mermi çekirdeği üzerinde setlerin bıraktığı ve fiziksel inceleme sonucunda suç konusu ile mukayese arasındaki irtibatlılık/irtibatsızlığın tespitine yarayan mikro çizgiler, mikroskobik çizgiler.Balistik İncelemeler
mekanizma başı Mekanizmanın ateşleme iğnesi deliği bölgesinde bulunan parçası.Balistik İncelemeler
mekanizma başı izi Kapsül ve kovan dip tablası üzerinde mekanizma başı tarafından bırakılan iz.Balistik İncelemeler
mekanizmalı sisteme sahip av silahı Hazneye basılan fişeklerin, mekanizmanın el yardımı ile kapatılması sırasında atım yatağına sürülmesi ve patlamanın ardından mekanizmanın geriye çekilmesiyle kovanın mekanizma üzerindeki tırnakla çıkarılması ilkesi ile çalışan av silahı.Balistik İncelemel
memnu evsafı haiz Yasak kapsamında olan silah mühimmat.Balistik İncelemeler
merkez ateşlemeli (vuruşlu) fişek Fişeğin arka bölümünde yer alan iğnenin ateşleyici kapsüle çarpması sonucu barutun ateşlenmesi ilkesi ile çalışan fişek.Balistik İncelemeler
merkez çizgileri Temel çizgiler ve kenar çizgileri arasında meydana gelen boşluğu dolduran çeşitli şekillerdeki papiller.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
merkezi beyzi iz bk. merkezi oval iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
merkezi cepli iz Merkezde papil hattının cep şeklinde kıvrımlı ve müstakil veya en fazla dört papilden oluşmasıyla meydana gelen döngülü iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
merkezi daire iz Merkezde tek veya iç içe birkaç papil hattının daire şekli oluşturarak sıralanmasıyla meydana gelen döngülü iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
merkezi oval iz Merkezde tek veya iç içe birkaç papil hattının oval şekil oluşturarak sıralanmasıyla meydana gelen döngülü iz, merkezi beyzi iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
mermi çekirdeği (çekirdek) Ateşleme ile birlikte kovandan ayrılıp namluyu terk ettikten sonra hedefi tahrip eden, genellikle kurşundan yapılmış gömlekli veya gömleksiz parça.Balistik İncelemeler
mermi çekirdeği gömleği Set izlerini üzerinde barındıran, nüvenin etrafını çevreleyen metal.Balistik İncelemeler
mermi çekirdeği yolu Mermi çekirdeğinin namlu ağzından hedefe varıncaya kadar izlediği yol.Balistik İncelemeler
mesnet ve mesnet yayı Ateşli silahlarda horozun hareketini sağlayan parça ve yayı.Balistik İncelemeler
methadon Morfin maddesi ile benzer etkilere sahip, morfin ve eroin bağımlılarının tedavisinde kullanılan madde. Narkotik Madde Analizleri
Mevcut Tuş Takımı İle İnceleme Deney Yöntemi Bilgisayar çevre birimleri ve diğer cihazların mevcut tuş takımları ile incelenmesini sağlayan yöntem. Adli Bilişim İncelemeleri
mızrak Uzun saplı ve sivri demir uçlu ateşsiz silah, kargı.Balistik İncelemeler
mikro spektrofotometre (MSP) cihazı Polarize ışığa duyarlı numunelerin organik yapı gruplarının tespitine ve karşılaştırma analizine yönelik cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
mikro yazı Genellikle banknot ve belgeler üzerinde güvenlik amacıyla kullanılan küçük, dar, makro olmayan yazı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mikrosil bk. alet izi alma macunu. Diğer İzleri İnceleme
mikroskobik çizgiler bk. mekanik parmak izi.Balistik İncelemeler
minuşya bk. parmak izi karakteristiği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
mitokondriyal DNA Mitokondri içinde bulunan DNA.  Biyolojik İncelemeler
MMC Çoklu medya kart, bellek kart çeşidi. Adli Bilişim İncelemeleri
MMS SMS ile aynı alt yapıya sahip ancak SMS’e göre daha çok melodi-resim-kısa video vb. veri gönderimini sağlayan taşınabilir veri iletim sistemi. Adli Bilişim İncelemeleri
molotof kokteyli Kamu düzenini bozmak ve çevreye zarar vermek amacıyla, kırılabilir bir dış kap içerisine yerleştirilen sıvı hâldeki yanıcı maddenin, alev taşıyıcı olarak kullanılan katı hâldeki tutuşturucu madde ile yakılması suretiyle kullanılan el yapımı düzenekler.  K
monoblok namlu Ağır ateşli silah namlularında kullanılan, tek parçadan imal edilen namlu türü.Balistik İncelemeler
morfinman Morfin bağımlısı. Narkotik Madde Analizleri
morfinmani Morfin bağımlılığı morfin kullanma hastalığı. Narkotik Madde Analizleri
morfolojik inceleme Bir nesnenin biçim, şekil ve yapı özelliklerinin karakteristiğinin incelenmesi.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
motor numarası Motorlu araçlarda motor bloğu üzerine değişik pozisyonlarda yazılabilen ve motor tip numarası ve üretim seri numarası olmak üzere iki bölümden oluşan araç tanımlama numarası.Balistik İncelemeler
MSISDN SIM kartların çipi içerisinde gömülü olan ve incelemeler sırasında ülke kodu, şebeke kodu ve abone telefonu bilgisini veren numara. Adli Bilişim İncelemeleri
muhteviyat Birden ziyade konu veya belgenin bir arada bulunması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mukayese Parmak izi, avuç izi veya olay yeri izinin, başka izler ile karşılaştırılması ve benzerliklerinin araştırılması.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriSuç konusu balistik delil/delillerin inceleme konusu ateşli silahtan atılıp atılmadığını belirlemek için laborat
mukayese ayakkabı ve araç lastik izi alma kiti Karşılaştırma işlemlerinde kullanılmak üzere ayakkabı ve araç lastik izlerinin iki boyutlu mukayese izlerini almakta kullanılan kit. Diğer İzleri İnceleme
mukayese ayakkabı veya araç lastik izi Olay yeri izleri ile karşılaştırılmak üzere benzer yüzeyde oluşturulmuş, iki veya üç boyutlu izler. Diğer İzleri İnceleme
mukayese edilebilirlik Ayakkabı ve araç lastik izinin, tekrar oluşturulan izler ile veya izi oluşturan ayakkabı tabanı ya da araç lastik sırt deseni ile karşılaştırılabilmeye olanak sağlaması. Diğer İzleri İnceleme
mukayese iz Olay yeri izlerinin karşılaştırılması amacıyla kişilerden alınan parmak veya avuç izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
mukayese iz alçı kalıbı Olay yeri izleri ile karşılaştırılmak üzere benzer yüzeyde oluşturulmuş üç boyutlu izlerin alçı yardımıyla alınan kalıbı. Diğer İzleri İnceleme
mukayese iz folyosu Olay yeri izleri ile karşılaştırılmak üzere benzer yüzeyde oluşturulmuş iki boyutlu izlerin elektrostatik iz alma kiti ile aktarıldığı folyo. Diğer İzleri İnceleme
mukayese iz fotoğrafı Olay yeri izleri ile karşılaştırılmak üzere benzer yüzeyde oluşturulmuş iki ve üç boyutlu izlerin fotoğrafı. Diğer İzleri İnceleme
mukayese konusu araç lastiği Olay yeri izlerinin karşılaştırılması amacıyla araçlardan alınan lastik. Diğer İzleri İnceleme
mukayese konusu ayakkabı Olay yeri izlerinin karşılaştırılması amacıyla şahıslardan alınan ayakkabı. Diğer İzleri İnceleme
mukayese konusu belge Suça konu belge veya gereçle karşılaştırma, kıyaslama yapılabilmesi için gönderilmiş orijinal, karşılaştırma konusu belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mukayese konusu el yazısı Yazarını belirlemek için şüpheli el yazısı ile karşılaştırması yapılacak olan yazarı belli örnek el yazısı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mukayese konusu imza İmzayı atan şahsı belirlemek için şüpheli imza ile karşılaştırması yapılacak olan yazarı belli örnek imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mukayese makroskobu Birden fazla numuneyi belirli oranlarda büyüterek birebir karşılaştırmaya olanak veren optik cihaz.Balistik İncelemeler
mukayese  örnek Olay yerinden elde edilen bulguların veya delillerin, kime, hangi eşyaya veya nesneye ait olduğunun belirlenebilmesi amacıyla şüpheli kişi, eşya veya nesnelerden alınarak laboratuvar çalışmalarında kullanılan standart numune. Olay Yeri İnceleme
mukayese tablosu Olay yeri izi ile karşılaştırma yapılan iz arasında ortak karakteristik özelliklerin gösterildiği tablo.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriOlay yeri izi ile mukayese konusu ayakkabı, araç lastiği veya bunların mukayese izleri arasındaki ortak özel karakterist
mukayeseye elverişli Karşılaştırma yapılabilecek karakteristik özellik bulundurma durumu. Diğer İzleri İnceleme
mukayeseye elverişli iz Genel yapısı, kalitesi ve içerdiği karakteristik özellikleri itibarıyla başka bir izle karşılaştırmaya uygun iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
mukayeseye elverişsiz Karşılaştırma yapılabilecek karakteristik özellik bulundurmama durumu. Diğer İzleri İnceleme
mukayeseye elverişsiz iz Genel yapısı, kalitesi ve içerdiği karakteristik özellikleri itibarıyla başka bir izle karşılaştırmaya uygun olmayan iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
muşta Elin parmakları halka içerisine geçirilip, kabza kısmı avuç içerisine oturtularak sabit tutulacak şekilde kavranan, elin dış yüzeyine gelen halkaların üzerinde çıkıntılar ihtiva eden ve genellikle demirden yapılmış, ezici nitelik taşıyan ateşsiz silah.Bal
muzaf iz bk. kanca merkezli iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
mühimmat Ateşli silahlarda kullanılan kovan, barut, kurşun veya mermi çekirdeği dâhil, cephanenin kendisi ya da bunu meydana getiren ögeler.Balistik İncelemeler
mühimmat sürveyanı KKK’lığınca Bakım Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığında yetiştirilen ve hâlen J.Gn.K.lığı personel kadrolarında mühimmat sürveyanı görevinde bulunan mühimmat imha sertifikalı, KKK envanterinde bulunan mühimmatlar ile eğitimini aldığı diğer mühimmatın keşf
mühür izi incelemesi Belge üzerine basılı bulunan mühür izinin, şüpheli mühür izi ile içerik, harf karakteristiği, ebat, tasarım gibi özellikleri itibarıyla uygun olup olmadığına yönelik değerlendirilmesi, mukayese edilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mühürleme Delil gönderme aşamasında ambalajlanan delili, yapılacak yetkisiz ve kötü amaçlı müdahaleleri önlemek amacıyla uygun yöntemle işaretleme işlemi. Genel İncelemeler
mükerrer geçiş El yazısı veya imzadaki çizgi hatlarında tekrarlanan geçişler. El Yazısı ve Doküman İnceleme
mükerrer ve sürekli atış yapabilen bk. tam otomatik silah.Balistik İncelemeler
mürekkebin soğurma özelliği Kızılaltı alanda (700 -1100 nanometre arası) yapılan fiziki ve optik incelemede mürekkebin üzerine düşen ışığı soğurması (içine çekmesi), geri yansıtmaması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
müspet ya da menfi bir kanaat bildirememek Yazı ve belge incelemesinde elde edilen bulgularla gerçekliği, sahteliği veya kişilerle aidiyeti hususunda bir sonuca gidilememesi durumu. El Yazısı ve Doküman İnceleme
müşterek tip eğitim Patlayıcı madde veya şüpheli cisim olaylarına müdahale görevi için yetiştirilecek uzman personele diğer kuvvet komutanlıklarıyla ya da kurumlarla ilgili patlayıcı madde veya şüpheli cisimlerin keşfi ve zararsız hâle getirilmesi usulleri eğitiminin sağlanm
namlu¹ Ateşli silahlarda mermi çekirdeğine hız, dönü ve yön vererek istikrarlı bir şekilde hedefe gitmesini sağlayan içi boş madeni boru.Balistik İncelemeler
namlu² Ateşsiz silahların kesici ve dürtücü kısmı.Balistik İncelemeler
namlu Ateşsiz silahların ve aletlerin kesme, delme ve dürtme görevini yapan uzun bölümü. Diğer İzleri İnceleme
namlu basınç testi İmalatı tamamlanmış namlunun fişek yatağında 2.800 kg/cm² basınç oluşturacak fişek kullanarak yapılan ve namluda şişme olup olmadığı, çatlaklık ve yarılmanın meydana gelip gelmediğinin kontrol edildiği test.Balistik İncelemeler
namlu şeridi Namlu üstünde veya namlular arasında bulunan şerit.Balistik İncelemeler
namludan dolan bk. ağızdan dolma silah.Balistik İncelemeler
namlusunda yiv ve set bulunan av silahları bk. yivli av tüfeği.Balistik İncelemeler
namlusunda yiv ve set bulunmayan av silahları bk. yivsiz av tüfeği.Balistik İncelemeler
narkotik ve psikotrop madde (drug) Uyuşturucu, uyarıcı ve hayal gördürücü etkideki kimyasal maddeler. Narkotik Madde Analizleri
narkotin Morfin ve eroin örneklerinde safsızlık olarak yer alan, afyon bileşiminde bulunan psikoaktif olmayan alkaloit. Narkotik Madde Analizleri
negatif iz Ayakkabı taban deseni veya araç lastiği sırt deseninin yüzeydeki artıkları kaldırması sonucunda oluşan iz. Diğer İzleri İnceleme
nezaretçi Atış esnasında atıcıya yardımcı olan kişi.Balistik İncelemeler
ninhidrin gelişim kabini Ninhidrin yöntemi uygulanan yüzeyler üzerindeki izlerin gelişmesi için uygun karanlık ve nem koşullarını sağlayan kabin.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ninhidrin yöntemi Gözenekli yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izindeki amino asit bileşenleri ile tepkimeye girerek renklendiren ve görünür hâle getiren kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
nişan düzeneği Mermi çekirdeğinin hedefe isabet etmesini sağlayan, arpacık ve gezden oluşan sistem.Balistik İncelemeler
nişan hattı Kubuzla namlunun birleştiği yerin üst kenar ortası ile arpacık tepe noktasından geçen doğru.Balistik İncelemeler
nişangah Üzerinde mesafe taksimatı olan gez.Balistik İncelemeler
nitro gliserin Dinamit türlerinde yaygın olarak kullanılan darbeye duyarlı sıvı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
noktalama işareti Cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan işaretlerden her biri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
numara tahribatı Orijinal numara üzerine benzer karakterdeki puntolarla başka karakter basılarak numaranın değiştirilmesi.Balistik İncelemeler
numaratör ile işaretleme tekniği Metal yüzey üzerinde negatif durumda bulunan kabartılmış rakam veya harfin pozitifinin çıkartılması amacıyla, el yardımıyla tek tek ya da pres yardımıyla dizgi şeklinde uygulanan işaretleme yöntemi.Balistik İncelemeler
nüfuzî balistik Mermi çekirdeğinin hedefe vurduğu anda meydana gelen olayları inceleyen balistiğin alt disiplini, hedef balistiği, terminal balistik.Balistik İncelemeler
nüve bk. kurşun.Balistik İncelemeler
olay cinsi Suçun işleniş şekli. Olay Yeri İnceleme
olay dosyası (case) Bir veya daha fazla delil dosyası için arama sonuçları, algoritma imzası çözümleme sonuçları ve imza çözümlerini gösteren dosya. Adli Bilişim İncelemeleri
olay tarihi Suçun işlendiği zaman. Olay Yeri İnceleme
olay yeri Kanunlarda suç olarak belirtilen eylemlerin işlendiği mevkilerin dış sınırları içinde kalan tüm alan. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme Olay yerinde bulguların toplanması, elde edilen bulguların incelenmek üzere gönderilmesi için hazırlık yapılması ve gerekli kayıtların tutulması faaliyeti. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme birimi (OYİB) Merkez İlçe ve İlçe Jandarma Komutanlıkları bünyesindeki olay yeri inceleme faaliyetlerini yürüten birim. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme personeli eğitimi Olay yeri inceleme tim ve birimlerinde görev yapacak personele yeterli bilgi ve tecrübe kazandırmak maksadıyla Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı tarafından verilen OYİ temel/tekamül kursları. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme raporu OYİT ve OYİB’lerin olay yeri incelemesi ile ilgili tanzim ettikleri rapor. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme timi (OYİT) İl Jandarma Komutanlıkları bünyesinde olay yeri inceleme faaliyetlerini yürüten tim. Olay Yeri İnceleme
olay yeri inceleme unsuru (ekibi) OYİT-OYİB bünyesinde, araç malzeme ve teçhizatı ile birlikte en az iki olay yeri inceleme elemanından oluşan unsur. Olay Yeri İnceleme
olay yeri izi Olay yeri incelemesinde bulgular/deliller üzerinde yapılan işlemler sonucunda elde edilen, parmak veya avuç izi olduğu değerlendirilen iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriOlay yeri incelemesi veya bulgular/deliller üzerinde yapılan işlemler sonucunda elde e
olay yeri izleri bilgi kartı Nakledilen olay yeri izlerinin yapıştırılarak gerekli bilgiler yazılmak suretiyle muhafaza edildiği kart.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
olay yeri izleri veri tabanı OPTES’te olay yeri izlerinin saklandığı veri tabanı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
oluşum sıklığı Ayakkabı veya araç lastik izlerinin olay yerine dağılım sıklığı. Diğer İzleri İnceleme
on altılılık taban On altı duruma sahip olan bir sayısal sistem. Adli Bilişim İncelemeleri
on parmak izi tasnifi On parmak izlerine belirli kurallara göre değerler verilerek tasnif edilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
on parmak izi veri tabanı OPTES’te kişilerden alınan parmak izlerinin saklandığı veri tabanı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
opiyat Afyon ve afyon türevlerine verilen genel ad. Narkotik Madde Analizleri
OPTES incelemesi Parmak izi, avuç izi veya olay yeri izlerinin OPTES vasıtasıyla incelenmesi ve değerlendirilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
OPTES işlem kayıt defteri Verilerin OPTES’e kaydı ile OPTES’te kayıtlı verilerin kullanılması kapsamındaki işlemlerin kaydedilmesi amacıyla tutulan defter.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
OPTES veri tabanı OPTES’te kişilerden alınan parmak ve avuç izleri ile olay yeri izlerinin saklandığı veri tabanı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
optik değişken mürekkep Işığa tutulduğunda renk değiştiren mürekkep. El Yazısı ve Doküman İnceleme
optik inceleme Parmak ve avuç izlerinin büyütme aparatları ve ışık yardımıyla gözle incelemesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriSuç konusu ve mukayese konusu gereçler üzerinde optik cihazlar kullanılarak yapılan  araştırma. El Yazısı ve Doküman İnceleme
otomatik atış Tetik çekili tutulduğunda sürekli atış yapabilen atış türü.Balistik İncelemeler
otomatik av tüfeği Fişek ateşlendikten sonra av fişeği kartuşunu gaz basıncı ve/veya kinetik enerji ile dışarı atan ve haznedeki av fişeğini namluya süren ve aynı zamanda sonraki atış için kendiliğinden kurulan av tüfeği.Balistik İncelemeler
Otomatik Parmak İzi ve Avuç İzi Teşhis Sistemi (OPTES) Olay yeri izleri ile şahıslardan alınan parmak ve avuç izlerinin bilgisayar ortamında kaydedilmesi, sınıflandırılması ve karşılaştırılması amacıyla kullanılan ve çeşitli ögelerden oluşan sistem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
otomatik tabanca Tetik bir kere çekildiğinde bırakmamak kaydıyla şarjördeki tüm fişekleri bitirinceye kadar atışa devam eden tabanca.Balistik İncelemeler
otomatik tüfek Tetik bir kere çekildiğinde bırakmamak kaydıyla şarjördeki tüm fişekleri bitirinceye kadar atışa devam edebilen tüfek.Balistik İncelemeler
oyuk parmak izi bk. kabartma parmak izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
oyuk uçlu mermi çekirdeği Uç kısmındaki içe doğru oluşturulmuş oyuk sayesinde, çarpma anında dağılmaksızın azami genişlemesinin sağlandığı mermi çekirdeği.Balistik İncelemeler
ökçe izi Ayakkabının ökçe (topuk) bölümünün bıraktığı iz. Diğer İzleri İnceleme
öldürme Bir canlının hayatının kanun dışı sona erdirilmesi. Olay Yeri İnceleme
ön bellek Veri depolama ortamlarında ana bellekten daha küçük ve hızlı özel bellek alanı. Adli Bilişim İncelemeleri
ön yükleme disketi Veri inceleme ve kurtarma yazılımlarını başlatma disketi. Adli Bilişim İncelemeleri
ön yükleme sektörü Disk veya disketten ilk okunan ve bilgisayar işletim sisteminin bulunup yüklenmesini sağlayan kesim. Adli Bilişim İncelemeleri
özel karakteristik Kullanıma bağlı olarak ayakkabı tabanında ve araç lastiği sırtında oluşan ayırt edici özelliklerin tümü. Diğer İzleri İnceleme
özel nitelikli fişek Orijinal şekil, nitelik ve tipleri üzerinde sonradan yapılan tadilat ile farklı özellikler kazandırılan fişek.Balistik İncelemeler
pantograf ile işaretleme tekniği Pantograf adı verilen kazıyıcı cihazların yardımı ile uygulanan ve şablondan kopyalayarak kazıma ve bilgisayar destekli metal uçlu yazıcı ile kazıma şeklinde iki türü bulunan işaretleme yöntemi.Balistik İncelemeler
papil Parmakların iç kısmında, avuç içi veya ayak taban yüzeyinde 0,2-0,5 mm aralıklarla birbirine paralel olarak sıralanmış setlerin her biri, set.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
papil güdümü Döngülü izlerde sağ ve soldaki her iki deltanın alt kollarının takip edilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
papil hattı Papillerin oluşturduğu kesintisiz hatParmak ve Avuç İzi İncelemeleri
papil sayımı Kementli izlerde delta noktası ile göbek noktası arasındaki papillerin sayılması işlemi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parabellum tipi fişek 9×19 mm çapında Parabellum fişeği.Balistik İncelemeler
paranoya Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı. Narkotik Madde Analizleri
parçalar ve aksamlar Ateşli silahları meydana getiren tüm ögeler ile bu silahların etkinliğin artırmak maksadıyla üretilmiş olan ilave ögeler.Balistik İncelemeler
parmak emniyeti Parmak ucuyla tetiğe baskı uygulanmadığı sürece, tabancanın yere düşmesi hâlinde bile horozun iğneye çarpmasının engellendiği emniyet sistemi.Balistik İncelemeler
parmak izi Parmakların ilk boğumu ile tırnak ucu arasında kalan papillerin temas sonucu yüzeylerde bıraktığı iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi alma istasyonu Parmak izlerinin, elektronik ortamda alınarak doğrudan OPTES veri tabanına kaydedilmesine ve çıktısının alınabilmesine olanak sağlayan istasyon.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi alt grupları Parmak izi ana gruplarının kendi içerisinde gösterdiği farklılıklar dikkate alınarak belirlenen ve tasnifte kullanılan alt gruplar.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi ana grupları Parmak izlerinin aldıkları dairesel/helezoni veya eğimli/düz şekilliler dikkate alınarak belirlenen ve tasnifte kullanılan temel gruplar.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi, avuç izi ve fotoğraf kayıt defteri Parmak izi, avuç izi ve fotoğraf verilerine ait gerekli bilgilerin kayıt altına alınabilmesi amacıyla tutulan defter.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
Parmak İzi, Avuç İzi ve Fotoğraf Verileri Takip (PFT) Programı Parmak ve fotoğraf ile avuç izi kayıt formlarındaki kimlik bilgilerinin saklanması, belirli ölçütler dâhilinde sorgulanabilmesi ve istatistiksel bilgilerin elde edilebilmesi amacıyla tasarlanmış bilgisayar programı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi fırçası Parmak izi tozlarının yüzeye uygulanmasında kullanılan, doğal veya yapay kıldan üretilen ya da manyetik özellikli fırça.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi gelişimi Herhangi bir yönteme tabi tutulan parmak ve avuç izi görüntüsünün zamanla netleşmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi ıstampası Şahısların parmak ve avuçlarını mürekkeple boyamak suretiyle izlerinin alınmasında kullanılan malzeme.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi karakteristiği Parmak izinde papillerin sıralanırken farklı şekil özellikleri göstermesiyle oluşan karakteristik, minuşya.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi nakil bandı Parmak izi tozları kullanılarak görünür hâle getirilen parmak izlerinin üzerine yapıştırılarak kaldırılmasında kullanılan bant.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi nakil kartı Parmak izi nakil bandının yapıştırılarak sabitlenmesi amacıyla kullanılan kart.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi nakletme Görünür hâle getirilen parmak izlerinin yüzeylerden çeşitli yöntemler kullanılarak nakledilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi özellikleri Parmak izinin delil olarak ve kimlik tespiti amacıyla yararlanılmasına olanak sağlayan kendisine has özellikleri.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi salgısı Çeşitli vücut salgılarından oluşan ve görünmez parmak izlerini oluşturan sıvı.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi tasnifi Parmak izlerine gruplarına ve bulundukları parmaklara göre değerler verilerek arşivlenmesine dayalı işlem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi taşınması Yüzeylerde bulunan parmak izlerinin, bant vb. malzemeler yardımıyla bulunduğu yüzeyden kaldırılarak başka bir yüzeye nakledilmesi işlemi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi tozu Parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi amacıyla, düz, kuru ve emici olmayan yüzeylerde kullanılan granül veya pul yapıda organik ya da metalik toz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi ve avuç izi uzmanı Olay yeri izlerinin, şahıslardan alınan veya OPTES veri tabanında kayıtlı izlerle karşılaştırılması için gerekli işlemleri yaparak rapor düzenlemek üzere yetiştirilmiş ve uzmanlık sertifikası sahibi personel.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak izi ve fotoğraf kayıt formu Parmak izi veya fotoğrafı alınan kişiler için görevli personel tarafından düzenlenen, ilgili kişinin verileriyle birlikte kimlik bilgilerinin bulunduğu form.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak ve avuç izi arşivi OPTES’e kaydedilen parmak izi ve fotoğraf kayıt formları ile avuç izi kayıt formlarının belirli süreler dâhilinde saklandığı arşiv.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak ve avuç izi iş istasyonu Parmak izi, avuç izi ve fotoğrafların, OPTES veri tabanına kaydedilmesine ve veri tabanında bulunan izler ile karşılaştırılmasına olanak sağlayan ve OPTES veri tabanı ile irtibatlı istasyon.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
parmak ve avuç izi teknisyen kiti Canlı kişilerden ve cesetlerden parmak ve avuç izi alınması, olay yerindeki görünmez parmak ve avuç izlerinin araştırılması, görünür hâle getirilmesi ve nakledilmesi ile üzerinde parmak ve avuç izi bulunabilecek delillerin toplanması amacıyla kullanılan m
parmak ve avuç izi uzman yardımcısı Parmak ve avuç izi uzmanlık eğitimi devam eden personel.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
pasaport dikiş ipliği Pasaport yapraklarını birleştirmek için kullanılan, ültraviyole ışığa tepkime veren, pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. malzemelerin ince liflerinden burularak oluşturulan dokuma maddesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
pasaport dikiş yerleri Pasaport yapraklarını birleştirirken iğnenin batma ve çıkma yerleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
patlama sonrası olay yeri incelemesi Patlama meydana gelen olaylarda, suçun aydınlatılması ve olayın kayıt altına alınabilmesi maksadıyla yürütülen inceleme faaliyeti. Olay Yeri İnceleme
patlamamış patlayıcı madde Herhangi bir şekilde fonksiyonlarını yapmak üzere hazırlanarak ateşlenmiş, düşürülmüş, atılmış veya yerleştirilmiş, kurulu durumda olabileceği düşünülen, ateşleme mekanizmasından oluşan bir hatadan veya özel tasarımı nedeniyle patlamamış durumda bulunan,
patlayıcı madde Isı ve basınç etkisiyle değişikliğe uğrayan, patlama sırasında ısı, basınç ve yüksek gürültü oluşturan, aynı anda katı veya sıvı hâlden çok yüksek hacimde gaz meydana getiren karışım.  Kimyasal İncelemeler TerminolojiHarp maksatlı kullanılan bütün patlayı
patlayıcı madde imha elemanı Patlayıcı madde tespit ve imha kursunu başarıyla bitirerek bröve ve sertifika verilen, il jandarma komutanlıkları olay yeri inceleme timleri (OYİT) bünyesinde patlayıcı madde imha unsurlarında istihdam edilen personel. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı madde imha unsuru İl jandarma komutanlıkları olay yeri inceleme timleri (OYİT) bünyesinde ve özel maksatla teşkil edilmiş birliklerde mevcut araç, malzeme ve teçhizatıyla birlikte patlayıcı madde imha uzmanı ve patlayıcı madde imha elemanından oluşan en az iki kişilik biri
patlayıcı madde imha uzmanı Patlayıcı madde tespit ve imha kursunu başarıyla bitirerek bröve ve sertifika verilen, il jandarma komutanlıkları olay yeri inceleme timleri (OYİT) bünyesinde patlayıcı madde imha unsurlarında istihdam edilen personel. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı madde keşif personeli Patlayıcı mühimmatın keşfi konusunda eğitimli, gerekli işlemleri uygulayabilecek ve patlamamış mühimmatın etkin bir şekilde emniyete alınması ve/veya imhası için gerekli bilgileri üst makamlara iletebilecek personel. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı madde koklama detektörü Kapalı mekânlarda ve araçlarda patlayıcı madde aranmasında kullanılan cihaz. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı madde veya şüpheli cisimleri zararsız hâle getirme alet ve teçhizatı Patlayıcı madde veya şüpheli cisimleri zararsız hâle getirme personeli tarafından patlayıcı madde veya şüpheli cisimleri emniyete alma ya da zararsız hâle getirme usullerinin uygulanmasında kullanılan özel alet ve teçhizat. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı maddeleri veya şüpheli cisimleri zararsız hâle getirme personeli Patlayıcı maddeleri zararsız hâle getirme konusunda gerekli eğitimi almış, diploma veya sertifikası ilgili eğitim kurumu veya komutanlık tarafından onaylanmış ve bu konuda görevlendirilmiş personel. Olay Yeri İnceleme
patlayıcı maddelerin veya şüpheli cisimlerin keşfi Ortamda patlayıcı madde olup olmadığının tespiti, varsa fiziksel özelliklerinin ve durumunun belirlenmesi, çevredeki personelin, binaların ve teçhizatın korunması için gerekli emniyet tedbirlerinin alınması ve müteakiben patlayıcı madde veya şüpheli cismi
patlayıcı maddelerin zararsız hâle getirilmesi Harekâta, personele veya gerece tehdit oluşturmak ya da zarar vermek maksadıyla atılmış, düşürülmüş, fırlatılmış, ateşlenmiş veya yerleştirilmiş patlayıcı maddenin tespiti, tanımlanması, alan değerlendirilmesi, emniyete alınması, bulunduğu yerden çıkarılm
PCP Fensiklidin, sentetik olarak üretilen hayal gördürücü etkiye sahip madde. Narkotik Madde Analizleri
pençe izi Ayakkabının pençe (burun) bölümünün bıraktığı iz. Diğer İzleri İnceleme
penta eritro tetranitrat (PETN) İnfilaklı fitillerde yaygın olarak kullanılan organik patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
PIN Kodu Kablosuz cihazlar kapsamında bir aramayı veya veri iletimini tamamlamak için SIM kartla birlikte kullanılan kişisel kimlik numarası. Adli Bilişim İncelemeleri
piksel değeri Her bir pikselin ifade ettiği renk derinliği değeri. Ses ve Görüntü İncelemeler
plastik parmak izi bk. kabartma parmak izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
plastik patlayıcı Ana bileşeni RDX olan ve çeşitli oranlarda patlayıcı nitelikli/patlayıcı nitelikli olmayan kimyasal maddeler, parafin, balmumu vb. katılarak kolay şekillendirilebilir hâle getirilen patlayıcı maddelere verilen genel ad. Olay Yeri İnceleme
PMR Kablosuz cihazlar tarafından kullanılan özel taşınır radyo frekans standardı. Adli Bilişim İncelemeleri
poligonal namlu bk. çok kenarlı namlu.Balistik İncelemeler
polimeraz zincir reaksiyon ürünü Polimeraz zincir reaksiyonu sonucunda elde edilen çoğaltılmış DNA parçaları.  Biyolojik İncelemeler
polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) Belli bir DNA dizisinin laboratuvar koşullarında çoğaltılması.  Biyolojik İncelemeler
pompalı tüfek bk. fişek hazneli pompalı doldurmalı av tüfeği.Balistik İncelemeler
portatif röntgen cihazı Şüpheli paket, çanta, bavul, koli gibi cisimlerin hareket ettirilmeden iç yapısının incelenmesi, olası düzeneklerin ortaya çıkarılması maksadıyla ve delil incelemelerinde kullanılan cihaz. Olay Yeri İnceleme
pozitif delil Olayla ilgili olarak elde edilen, üzerinde gerekli tespitler ile incelemeler yapılan her türlü delil. Olay Yeri İnceleme
pozitif iz Ayakkabı taban deseni veya araç lastiği sırt deseninin yüzeye artık bırakması sonucunda oluşan iz. Diğer İzleri İnceleme
profilleme Bir maddeyi sınıflandırmaya yardım edecek özelliklerinin ortaya konulması. Narkotik Madde Analizleri
proof marks bk. imalat işareti.Balistik İncelemeler
prostat spesifik antijen (PSA) Prostat bezinde oluşturulan ve seminal plazmaya salınan bir glikoprotein.  Biyolojik İncelemeler
PSA Kaset Testi Biyolojik bir lekenin semen olup olmadığının tespitinde kullanılan test.  Biyolojik İncelemeler
psikoaktif madde Merkezî sinir sistemine etki eden kimyasal madde. Narkotik Madde Analizleri
psikolojik bağımlılık Bir kimyasal maddenin defalarca kullanılması sonucu, şahsın o maddenin oluşturduğu etkilere karşı psikolojik açıdan ileri derecede bir arzu hissetmesi hâli. Narkotik Madde Analizleri
psikotropik madde Sentetik olarak üretilen uyuşturucu, uyarıcı ve hayal gördürücü etkideki madde. Narkotik Madde Analizleri
PUK Kodu Cep telefonu incelemesi sırasında PIN kodunun bloke olması durumunda SIM kartı yeniden çalışır hâle getirmek için kullanılan 8 haneli numara. Adli Bilişim İncelemeleri
pul aktarımı Üzerinde imza bulunan pulun kıymetli bir evrak üzerine nakledilmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
pürüzlü yüzeylerden iz alma macunu Pürüzlü yüzeylerde, parmak izi tozları kullanılarak görünür hâle getirilen parmak izlerinin üzerine tatbik edilerek kaldırılmasında kullanılan macun kıvamındaki karışım.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
QIAamp DNA saflaştırma yöntemi Biyolojik numunelerden DNA izole etmede kullanılan yöntem.  Biyolojik İncelemeler
rab Super glue yöntemi ile görünür hâle getirilen parmak ve avuç izlerinin daha iyi görüntülenmesi için kullanılan floresans özellikli renklendirici.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
radyal iz bk. içe akımlı iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
Radyo Frekans (Rf) Elektromanyetik dalga yayılımını ifade eden terim. Olay Yeri İnceleme
RAID Birbirinden bağımsız disklerin disk performansı veya güvenliği artırıcı amaçla yapılandırılarak beraber kullanılması. Adli Bilişim İncelemeleri
RAM İşlemci tarafından okunup yazılabilen, üzerinde bilgilerin geçici olarak tutulduğu bellek. Adli Bilişim İncelemeleri
RAM Serbestliği (RAM Slack) Dosyanın sonu ile ilgili sektörün sonu arasındaki alan. Adli Bilişim İncelemeleri
raspa Demir veya tahta bir zemin üzerindeki boyaları çıkartmakta ya da pürüzleri gidermekte kullanılan iri dişli törpü.Balistik İncelemeler
rayyür Namlu içinde helezon şeklinde birbirine paralel olarak uzanan setlerin mermi çekirdeği üzerindeki silaha özgü izleri.Balistik İncelemeler
reçine esrar Kenevir bitkisinin tepe kısımları ve yapraklarından reçineli bölümlerinin toplanmasıyla elde edilen, yoğun etkiye sahip esrar formu. Narkotik Madde Analizleri
renk testi Kimyasal reaktifler kullanılarak karakteristik renklerin oluşumuna dayalı ön belirleyici bir tanı yöntemi.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
renkli kılcal lif Çek, banknot vb. kıymetli belgelerde kullanılan ve kâğıt hamuruna yerleştirilmiş, ültraviyole ışığa duyarlık gösteren lif. El Yazısı ve Doküman İnceleme
resim elemanı bk. piksel. Ses ve Görüntü İncelemeler
restriksiyon fragmanı uzunluk polimorfizmi (RFLP) Restriksiyon bölgelerinin kalıtımsal farklılığı nedeniyle, belirli bir restriksiyon enzimi ile farklı uzunluklarda DNA parçalarının elde edilmesi.  Biyolojik İncelemeler
rodamin 6G Super glue yöntemi ile görünür hâle getirilen parmak ve avuç izlerinin daha iyi görüntülenmesi için kullanılan floresans özellikli renklendirici.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
ROM İçerdiği verilerin üzerine sadece bir kere yazıldığı ve bir daha değiştirilemediği salt okunur bellek. Adli Bilişim İncelemeleri
royal demolition explosive (RDX) Askerî amaçla kullanılan, parçalama etkisi yüksek bir patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
rölyef baskı Dokunulduğunda kabartı ve dolgunluk hissi uyandıran baskı şekli, kabartma baskı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
ruhsatsız silah Silah taşıma ve bulundurma belgesi olmayan silah.Balistik İncelemeler
sabot Genellikle büyük çapta askerî mühimmata dâhil bir merminin daha büyük çaplı bir silahla atılabilmesi için mermi etrafına geçirilen gömlek.Balistik İncelemeler
sahibi tespit edilemeyen olay yeri izi Mukayeseye elverişli olay yeri izlerinde mukayese sonucunda kime ait olduğu henüz tespit edilememiş parmak veya avuç izi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
sahte imza Uydurma veya taklit etme yoluyla atılan imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sahtecilik Yasal olarak geçerli olan bir belgenin benzerinin imal edilmesi veya üzerinde değiştirme, yıpratma, silme, karalama yapılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sakinleştirici Sinirsel bozukluklarını düzeltme amacıyla verilen, merkezî sinir sistemini çalışmasını yavaşlatıcı ilaç. Narkotik Madde Analizleri
saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler 5237 sayılı TCK’nın 6’ncı maddesi f fıkrasında belirtilen ve etkili bir eylemde kullanıldığında silah olarak değerlendirilebilecek nesneler. Diğer İzleri İnceleme
saldırı yöntemi Veri depolama cihazlarında bulunan parolayı kırmak için kullanılan yöntem. Adli Bilişim İncelemeleri
salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere imal edilen özel nitelikteki benzeri aletler Nitelikleri itibarı ile herhangi bir sınıflandırmaya tabi tutulamayan ancak sadece saldırı ve/veya savunma amaçlı olarak üretilmiş aletler.Balistik İncelemeler
salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere imal edilen özel nitelikteki aletler 6136 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde “Salt Saldırı ve Savunmada Kullanılmak Üzere Özel Nitelikteki Benzeri Aletler” şeklinde belirtilen, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere imal edilen ancak yasada tanımlanmamış özel nitelikteki diğer aletler. Diğer
samimi mukayese örnekleri Bir kimsenin, incelemelerde kullanılma kastı olmaksızın farklı yer ve zamanlarda, farklı sebeplerle oluşturulmuş belgelerde bulunan yazı veya imza örnekleri. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sanal disk RAM belleğin parçası olup, fiziksel bir diskmiş gibi kullanılan bellek. Adli Bilişim İncelemeleri
saniyeli fitil Mekanik ateşleme sistemlerinde mekanik fünyeye (tahrip kapsülü) alev taşımak ve tahrip görevi yapan personelin, infilaktan önce emniyetli bir uzaklığa gidebilmesi amacıyla kullanılan, içerisinde kara barut bulunan fitil.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
sayısal delil Elektronik veya manyetik medya üzerinde sayısal olarak saklanan veya iletilen  ve olayla ilintili değeri olan veri. Adli Bilişim İncelemeleri
Sayısal Dosya Parolası Kırma ve Tespit Deney Yöntemi Sayısal verilerde yer alan parola algoritmalarının tespit edilmesi ve parolanın bulunması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
sayısal ortama aktarma Genellikle manyetik bant üzerine kaydedilen analog görüntü veya ses sinyalin bilgisayar ortamına aktarılması. Ses ve Görüntü İncelemeler
sayısal sinyal Genel anlamda 1 veya 0 simgesi ile ifade edilen görüntü veya ses sinyalin iki seçenekli gösterimi. Ses ve Görüntü İncelemeler
SD bellek kartı Dijital kamera, MP3 çalar, akıllı telefon, ses kaydedici ve avuç içi bilgisayarlarda kullanılan bellek kart çeşidi. Adli Bilişim İncelemeleri
sedil işareti Harflerdeki kuyruk, çengel vb. işaretler. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sekans bk. dizi.  Biyolojik İncelemeler
senkronize etmek Taşınabilir iletişim cihazındaki bilgiler ile masaüstü bilgisayardaki bilgilerin birbirine aktarılarak güncellenmesi işlemi. Adli Bilişim İncelemeleri
serbest taklit yöntemi Bilinen bir imza modelinin akılda kalan şekliyle belgeye aktarılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sert uçlu kurşun mermi çekirdeği Hedefteki tahribatın artırılması amacıyla antimon ve kalay kullanılarak sertleştirilen mermi çekirdeği türü.Balistik İncelemeler
sertleştirici sprey Gevşek yapıdaki üç boyutlu izlerin oluştuğu yüzeyde alçı uygulaması yapmadan önce yüzeyin direncini artırmak için uygulanan sprey formundaki sıvı. Diğer İzleri İnceleme
ses fişeği Ses ve gaz fişeği atabilen tabancalarda kullanılmak üzere imal edilmiş çeşitli çapta fişek.Balistik İncelemeler
ses iyileştirmesi Gürültü nedeniyle ses kayıtları içerisindeki anlaşılamayan ifadelerin çeşitli süzgeçler uygulanarak anlaşılır hâle getirilmesi. Ses ve Görüntü İncelemeler
ses tabancası bk. ses ve gaz fişeği atabilen tabanca.Balistik İncelemeler
ses ve gaz fişeği atabilen silah Ses ve gaz fişeği atabilen, namlusu hiçbir şekilde katı cisim atamayacak nitelikte imal edilmiş, kurusıkı da denilen silah.Balistik İncelemeler
ses ve gaz fişeği atabilen tabanca Tam otomatik olmamak şartıyla, ses ve gaz fişeği atabilen, namlusu hiçbir şekilde katı cisim atamayacak şekilde imal edilmiş, bilinen toplu tabanca veya yarı otomatik tabanca görünümünde ve çalışma sistemini haiz olan silah, kurusıkı tabanca, ses tabancas
ses/görüntü işleme programı Bir ses ve görüntü kaydı üzerinde çeşitli işlemlerin yapılabilmesine imkân sağlayan yazılım. Ses ve Görüntü İncelemeler
set genişliği Set çıkıntısının milimetre cinsinden ölçü değeri.Balistik İncelemeler
seyreltici madde Bir narkotik ve psikotrop madde karışımına ilave edilerek onun hacmini ve kütlesini artırarak, karışımda ki psikoaktif maddenin saflık derecesini azaltan bir sıvı veya katı madde. Narkotik Madde Analizleri
SHA1 Güvenli doğrulama algoritma imzası. Adli Bilişim İncelemeleri
sıcak hava testi Haznesine, ortalama hazne basıncı maksimum 2.600 kg/cm² olan kurşun mermi çekirdekli fişek sürülmüş ve emniyete alınmış olarak + 55 ºC±² 24 saat bekletildikten sonra namlu pozisyonu 0 ±³ derece olacak şekilde yapılan atış sonucunda silahın çalışıp çalışma
SIM Kart Taşınabilir iletişim cihazının servis sağlayıcı ile bağlantı kurmasına olanak sağlayan kart. Adli Bilişim İncelemeleri
SIM kart İnceleme Deney Yöntemi SIM kartların incelenmesini sağlayan yöntem. Adli Bilişim İncelemeleri
SIM Kilidi Cep telefonlarının belirlenmiş olan GSM operatörü hariç diğer GSM operatörleri ile iletişimini engelleyen kilit. Adli Bilişim İncelemeleri
sınıf nitelikler bk. genel izler.Balistik İncelemeler
sıralı şarjör Fişeklerin alt alta sıra hâlinde dizilmesine olanak veren hazne tipi.Balistik İncelemeler
sıvı esrar Bitkisel ürün veya reçine materyalinden kimyasal yollarla hazırlanan, pekmez kıvamında veya daha koyu, psikoaktif madde yüzdesi daha fazla olan esrar formu. Narkotik Madde Analizleri
sıvı kan DNA analizi amacıyla olay yerinden elde edilen veya mukayese amaçlı olarak kişiden alınan, sıvı özelliğini kaybetmemiş ve pıhtılaşmamış kan numunesi.  Biyolojik İncelemeler
sıvı kromatografisi Bir çözücü içinde çözünebilen organik maddeleri birbirinden ayırmak için kullanılan bir kromatografi yöntemi. Narkotik Madde Analizleri
silah Uzaktan ya da yakından canlıları öldürebilen, yaralayan, etkisiz bırakan, canlı organizmaları hasta eden, cansızları parçalayan veya yok eden, ruhsata tabi araç ve aletlerin tümü.Balistik İncelemeler
silah tamir yeri Mevcut yasalara uygun olarak gerekli izini alınmış, silahların onarım, montaj ve bakımlarının yapıldığı müessese.Balistik İncelemeler
silindir şarjör bk. tamburalı şarjör.Balistik İncelemeler
silindirik namlu (0/0 şok) 35 m uzaklıktaki 1m²’lik nişan yüzeyine, 12 çap düzeltilmiş silindir namlulu silahla, 70 mm’lik kartuşla yapılan atışta ortalama olarak %30’luk saçma isabet yüzdesi veren namlu ucundaki daralma oranı.Balistik İncelemeler
silinmiş dosya Fiziksel olarak bellekte tutulan ancak kullanıcı tarafından erişimin mümkün olamayacağı dosya biçimi. Adli Bilişim İncelemeleri
Silinmiş Veri Kurtarma Deney Yöntemi Sayısal medya içinde silinmiş hâlde yer alan dosya ve klasörlerin elde edilerek kurtarılması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
silinti Fizikî veya kimyasal yöntemle belge üzerinde silme suretiyle yapılan değişiklik. El Yazısı ve Doküman İnceleme
silme yöntemi Taşlama, eritme vb. kullanılarak yapılmakta olup genellikle çalıntı silahların yasal olmayan amaçlarla kullanılması amacıyla seri numaralarının bulunduğu bölgede uygulanan bir yöntem.Balistik İncelemeler
simültane baskı bk. eş zamanlı baskı. El Yazısı ve Doküman İnceleme
sinyal/gürültü oranı Ses veya görüntü sinyalinin açık algılanmasını engelleyen ve genelde istenmeyen etkenlerin sinyale göre oranı. Ses ve Görüntü İncelemeler
sistem dosyası İşletim sisteminin parametrelerini içeren dosya. Adli Bilişim İncelemeleri
sivri uçlu ve oluklu bıçak Sivri uçlu ve namlu yüzeylerinde oluk bulunan bıçak türü.Balistik İncelemeler
siyanoakrilat buhar kabini bk. super glue buhar kabini.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
siyanoakrilat dumanlama tabancası bk. super glue dumanlama tabancası.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
siyanoakrilat vakum kabini bk. super glue vakum kabini.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
SMS Cep telefonları aracılığı ile düz metinden oluşan, kısa mesajların gönderilip alınabilmesi özelliği. Adli Bilişim İncelemeleri
soğuk damga Mürekkep kullanılmadan baskı ile yapılan kabartma damga. El Yazısı ve Doküman İnceleme
soğuk hava testi Haznesine, ortalama hazne basıncı maksimum 2600 kg/cm² olan kurşun mermi çekirdekli fişek sürülmüş ve emniyete alınmış olarak soğuk hava dolaplarında –33 ºC’de 24 saat bekletilen silahla, namlu pozisyonu 0 ±³ derece olacak şekilde yapılan atış sonucunda s
Sohbet Kayıtları Tespit ve İnceleme Deney Yöntemi Sayısal medyalarda mevcut veya silinmiş olarak bulunan İnternet sohbet yazılımlarına ait görüşme kayıtlarının tespit edilerek incelenmesi yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
sokak seviyesi Sokakta satılan, kullanıcı seviyesindeki narkotik ve psikotrop madde. Narkotik Madde Analizleri
sorgulama parametreleri OPTES sorgulamasının benzer nitelikte izler arasından yapılması amacıyla girilebilen izin bilinen özellikleri.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
sorgulanan iz OPTES veri tabanlarında mevcut olup olmadığı araştırılan parmak izi, avuç izi veya olay yeri izi, aranan iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
spektral yöntemle mürekkep incelemesi Belge inceleme cihazlarında kullanılan ışık ve filtreler yardımıyla 400-1100 nm aralığında mürekkebin ışığa verdiği tepkimenin incelenmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
spor ve nişan tüfek ve tabancaları Çapı ve diğer nitelikleri bakımından Uluslararası Atış Birliği (U.I.T.) Tüzüğü’nde belirtilen, yarışmalarla uluslararası askerî yarışmalara katılmaya elverişli ve münhasıran spor amacıyla kullanılan yivli ve yivsiz tüfek ve tabancalar.Balistik İncelemeler
SPR bk. küçük parçacık belirteci.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
spreyleme yöntemi Üzerinde parmak ve avuç izi olduğu düşünülen yüzeye sprey formundaki kimyasal çözeltinin tatbik edilmesi ve kurutulmasına dayalı yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
steganografi Veriyi, ses, resim benzeri veri içinde saklama tekniği. Adli Bilişim İncelemeleri
sticky side bk. yapışkan yüzey tozu.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
stimule etki Depresif etkinin tersi uyarıcı etki. Narkotik Madde Analizleri
su arıtma cihazı Çözeltilerde kullanılmak üzere saf su elde etmek için kullanılan cihaz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
su tankı İncelemelere esas test mermi çekirdeği elde etmek için kullanılan cihaz.Balistik İncelemeler
suç eşyası İspat aracı olarak yararlı görülen, suçta kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan, suçtan meydana gelen, üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya. Ola
suç konusu Herhangi bir suçta kullanıldığı değerlendirilen her türlü materyal.Balistik İncelemeler
Sudan siyahı Gözeneksiz ve yağlı yüzeyler üzerinde bulunan parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi için kullanılan kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
super glue Belli nem ve ısı koşullarında, siyonakrilatın buharlaştırılarak gözeneksiz yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izi kalıntısının üzerine çökeltilmesine dayalı fiziksel yöntem, siyanoakrilat.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
super glue buhar kabini Sıvı siyonakrilatın buharlaştırılarak yüzeyler üzerine çökeltilmesi amacıyla gerekli nem ve ısı koşullarını sağlayan kabin, siyanoakrilat buhar kabini.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
super glue dumanlama tabancası Katı siyonakrilatın gaz hâline getirilerek dumanlama tekniği ile yüzeyler üzerine tatbik edilmesi amacıyla kullanılan cihaz, siyanoakrilat dumanlama tabancası.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
super glue vakum kabini Havasız, vakumlu ortamda katı siyonakrilatın buharlaştırılarak yüzeyler üzerine çökeltilmesini sağlayan kabin, siyanoakrilat vakum kabini.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
sustalı çakı Bir mandal ve yay vasıtasıyla namlusu açılarak sapa otomatik kilitlenen, susta emniyet yayı açıldıktan sonra sustasına basılmadıkça kapanmayan bir tür çakı.Balistik İncelemeler
süperpoze bk. üst üste iki namlulu kırma av tüfeği.Balistik İncelemeler
sürşarj yöntemiyle yapılan tahrifat Bir harf veya rakam karakterinin çizgi hatlarına küçük ilaveler yapılarak başka bir harf veya rakama dönüştürülmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
svap Taşınamayan veya laboratuvara götürülmesi mümkün olmayan biyolojik numunelerden steril olarak sürüntü şeklinde alınan numune.  Biyolojik İncelemeler
svap alma Atış artığı, yangın başlatıcı-hızlandırıcı ve patlayıcı madde artıklarından örnek alma işlemi.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
svap çubuğu Biyolojik numune toplamak için kullanılan steril pamuklu çubuk.  Biyolojik İncelemeler
şahlanma Atış esnasında meydana gelen patlama sonucu oluşan basıncın etkisi ile silahın namlusunun yukarıya doğru hareketi.Balistik İncelemeler
şarjör Otomatik silahlarda, belli sayıda fişek taşıyan ve bu fişekleri namluya arka arkaya sürmeye yarayan parça.Balistik İncelemeler
şarjör emniyeti Bakım yaparken oluşan kazaları önlemek için tasarlanan emniyet düzeneği açıkken namluda fişek olsa dahi, tabancaya şarjör takılmadığı sürece horozun düşmediği emniyet türü.Balistik İncelemeler
şarjör yanağı izleri Fişeğin şarjör içerisinden fişek yatağına sürülmesi esnasında oluşan iz grubu.Balistik İncelemeler
şarjörlü tabanca Şarjör ile beslenen tabanca.Balistik İncelemeler
şasi numarası Motorlu taşıtların nerede, ne zaman üretildiği, modeli, motor çeşidi, aksesuarları, serisi ve yapım sırası, özel seri numarası vb. bilgilerin tespitine olanak sağlayan I, O ve Q harfleri hariç harf ve rakamların kullanıldığı on yedi karakterden oluşan num
şerit incelemesi Daktilodaki harflerin kâğıt üzerine yazılmasını sağlayan karbonlu şerit üzerinde bulunan harf ve rakam karakterlerinin araştırılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
şeşper Altı dilimli olan topuz çeşidi.Balistik İncelemeler
şevrotin Av fişeği kovanlarına 3 4 5 veya 7 tanesi bir sıra teşkil etmek üzere 3 ya da 4 sıra hâlinde konulan av saçmaları.Balistik İncelemeler
şişli baston Bastonun kın olarak kullanıldığı ve bastonun elle tutulan kısmı geriye doğru çekildiğinde delici özellikteki şiş namlunun ortaya çıktığı ateşsiz silah.Balistik İncelemeler
şoklanmış namlu Namlunun uç kısmında iç çapın küçültülmesi sonucu daralmaya uğramış namlu.Balistik İncelemeler
şüpheli Soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişi. Olay Yeri İnceleme
şüpheli cisim İçinde patlayıcı madde ihtiva ettiği zannedilen, bulundukları çevrede tehdit oluşturan veya ne oldukları bilinmeyen cisim. Olay Yeri İnceleme
şüpheli imza Atfedilen şahıs tarafından kabul edilmeyen şüphe edilen, kuşku duyulan imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
taban deseni Ayakkabının yüzeye temas eden kısmında üretim aşamasında oluşturulan şekillerin tümü. Diğer İzleri İnceleme
tabanca fişeği Tabancalarda kullanılmak üzere imal edilmiş fişek.Balistik İncelemeler
tadil Yapılan aletli müdahale sonucu herhangi bir silahın ilk hâlinden farklı bir hâle getirilmesi.Balistik İncelemeler
tahrifat incelemesi Bulgu/delil niteliğindeki belgelerdeki düzensizlikleri araştırmak, üzerinde , kimyasal veya mekanik yöntemlerle ekleme, karalama ve silinti gibi herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığını belirlemek, yapılmış ise belge üzerindeki bilgilerin orijinaline
tahrip elemanı Mayın, mühimmat ve el yapımı patlayıcı (EYP) tahrip kursunu başarıyla bitirerek sertifika verilen, komando ve sınır birlikleri bünyesinde tahrip elemanı olarak istihdam edilen personel. Olay Yeri İnceleme
tahrip uzmanı Mayın, mühimmat ve el yapımı patlayıcı (EYP) tahrip kursunu başarıyla bitirerek sertifika verilen tahrip uzmanı kadrosunda istihdam edilen personel. Olay Yeri İnceleme
taklit imza Belli bir örneğe benzetmeye çalışılarak atılan imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
takoz (tahdit tapası veya çubuğu) Fişek hazneli av tüfeklerinde hazneye iki fişekten fazla fişek doldurulmasına olanak vermeyen metal, plastik veya ahşap parça.Balistik İncelemeler
tam daralmalı namlu (1/1 şok) 35 m uzaklıktaki 1m²’lik nişan yüzeyine, 12 çap düzeltilmiş silindir namlulu silahla, 70 mm’lik kartuşla yapılan atışta ortalama olarak %70’lik saçma isabet yüzdesi veren namlu ucundaki daralma oranı.Balistik İncelemeler
tam kaplı mermi çekirdeği Sert bir metal ceket içine konulmak üzere tasarlanmış mermi çekirdeği.Balistik İncelemeler
tam otomatik silah Tetiğe basılı tutulduğu sürece şarjör/mayondaki fişekleri art arda ve sürekli atma özelliğine sahip ateşli silah, mükerrer ve sürekli atış yapabilen.Balistik İncelemeler
tamamen sahte Resmi ve özel nitelikli dolaşımda olan orijinal bir belgenin amacına uygun olarak kanuna aykırı yollarla imal edilip aslına uygun olarak üzerine sahte kaşe ve mühür basılarak imzalanması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
tamburalı şarjör Dairesel şekildeki gövde içerisine yerleştirilmiş gerdel yayı sayesinde birden fazla fişeğin konulabildiği şarjör tipi, silindir şarjör.Balistik İncelemeler
tarama istasyonu BALİSTİKA sisteminde yüklü kayıtlar ile istenen görüntü arasında karşılaştırma yapılabildiği ve veri tabanındaki tüm bilgilere ulaşılabildiği ünitesi.Balistik İncelemeler
tarım ilaçları Tarımsal ürünlere zarar veren ve ürün kaybına neden olan hastalık, zararlı ve yabancı otları yok etmek için kullanılan kimyasal maddeler.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
tasnif edilebilirlik özelliği Parmak izlerinin genel özellikleri dikkate alınarak belli sınıflara ayrılması ilkesine dayalı parmak izi özelliği.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
tek atışlı tabanca Her atıştan sonra kullanıcı tarafından el ile doldurulması gereken tabanca.Balistik İncelemeler
tek bazlı barut Temel maddesi nitroselüloz olan barut.Balistik İncelemeler
tek hareketlilik Silahın horozu el ile kaldırıldıktan sonra tetik çekilerek tek harekette atış yapılabilmesini ifade eden çalışma sistemi.Balistik İncelemeler
tek iplikçikli DNA DNA’nın iki iplikçiğini bir arada tutan hidrojen bağlarının yüksek sıcaklık ya da kimyasal maddeye maruz bırakmak suretiyle kırılması sonucu oluşan tek iplikçikli yapı.  Biyolojik İncelemeler
tek parmak izi tasnifi Her bir parmak izinin kendi grubu ve karakteristiğine göre arşivlenmesine dayalı işlem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
tekli kurşun Her fişeğe bir tane konulan ve çapı kovan iç çapına eşit olarak imal edilmiş büyük av saçması.Balistik İncelemeler
teknik eleman Laboratuvarlarda yürütülen idari ve teknik faaliyetlerde uzmanlara yardımcı olmak üzere görevlendirilen personel. Genel İncelemeler
teknik eleman yardımcısı Teknik eleman olarak yetiştirilmek üzere eğitime tabi tutulan personel. Genel İncelemeler
teknik elemanlık eğitimi Teknik eleman yetiştirilmek üzere verilen belirli süreli eğitim. Genel İncelemeler
teknik kontrol ve muayene Her türlü ateşli ateşsiz silah ve bunlara ait fişek ve donanımlarının haiz olması gereken teknik özellik ve işlevlerinin kontrolü amacıyla yapılan fiziksel inceleme ve gözleme dayalı bir dizi test.Balistik İncelemeler
tekrarlanabilirlik Yürümeye ve aracın hareketine bağlı olarak, ayakkabı ve araç lastik izinin tekrar oluşması. Diğer İzleri İnceleme
teleskopik kol Ucunda bulunan kıskaç vasıtasıyla şüpheli paket, çanta, koli, boru, şişe gibi cisimleri 3,5 metre mesafeden oynatmak, taşımak, müdahale etmek amacıyla kullanılan kumandalı çubuk. Olay Yeri İnceleme
temel çizgiler Parmak izi şekillerinin altında bulunan ve parmağın birinci boğumuna paralel olarak uzanan, diğer papillere göre daha kalın ve düz bir hat oluşturan papiller .Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
temizleme solüsyonu 1 birim çamaşır suyu (beyazlatıcı) ile 9 birimlik şebeke suyunun karışımından oluşan sıvı.Balistik İncelemeler
termal döngü cihazı DNA’nın laboratuvar koşullarında çoğalmasını sağlayan, ısıtma ve soğutma özelliğine sahip cihaz.  Biyolojik İncelemeler
termanin Isıya maruz kalmış kâğıtlar üzerindeki parmak ve avuç izlerini, görünür hâle getiren ninhidrin bazlı kimyasal yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
terminal balistik bk. nüfuzî balistik.Balistik İncelemeler
test atışı Kriminal laboratuvarda veya yerinde mukayese elde etmek ve silahın çalışırlığını denemek amacıyla yapılan atış, deneme atışı.Balistik İncelemeler
teşhise elverişli İnceleme konusu balistik delillerin, uzmanı sonuca götürücü şekilde üzerinde teşhise elverişli yeterli iz bulunması durumu.Balistik İncelemeler
tetik çekme gücünü ölçüm cihazı Ateşli silahların tetiklerine ne kadar bir kuvvet uygulandığında ateşlemeyi gerçekleştirebileceklerinin ölçümünü yapmaya yarayan cihaz.Balistik İncelemeler
tetik manivelası Tetiğe basıldığında meydana gelen fiziki hareketi tetik tulumbaya ileten parça.Balistik İncelemeler
tetik muhafazası bk. köprü.Balistik İncelemeler
tetik yayı Tetiğin çekilme işlemi sonrası tekrar eski konumuna gelmesini sağlayan yay.Balistik İncelemeler
tetkik konusu belge bk. inceleme konusu belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
tetrahidrokannabinol (THC) Esrarın bileşiminde bulunan hayal gördürücü etkiye sahip etken madde. Narkotik Madde Analizleri
tetril Tahrip gücü TNT’den daha yüksek ve güçlendirici özelliği olan organik yapıda bir patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
tırnak izi Fişek yatağına sürülmüş olan fişeğin veya atıştan sonra kovanın üzerinde namludan çıkartılması esnasında meydana gelen balistik iz grubu.Balistik İncelemeler
tırnaklı fişek Otomatik ve yarı otomatik silahlarda kullanılan fişek.Balistik İncelemeler
tırnaktan tırnağa metodu İz kaybını önlemek maksadıyla, parmak izinin, tırnağın bir kenarından diğer kenarına kadar döndürülmek suretiyle kesintisiz olarak alınmasına dayalı metot.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
tiplendirme Bir kişinin kimlik tanımlanmasında kullanılan, genomda var olan tekrar dizilerinin dağılım ve tekrar sayılarından yararlanıldığı bir yöntem.  Biyolojik İncelemeler
toksik doz Ölüm meydana getirmeksizin herhangi bir toksik etki oluşturan doz. Narkotik Madde Analizleri
toksik madde Biyolojik sistemlerde geri dönüşümsüz hasar ve ölümle sonuçlanan etkiler gösteren zehirli kimyasal maddeler.  Kimyasal İncelemeler TerminolojiZehirleyici madde. Narkotik Madde Analizleri
toplam kapasite Veri depolama ortamının alabileceği toplam karakter ve sözcük sırası. Adli Bilişim İncelemeleri
toplu tabanca Genellikle “5, 6, 7, 8, 9” fişek kapasiteli olan top kısmındaki fişek yatağı içerisine fişeğin yerleştirilmesi, tetik çekilmek suretiyle horoz kurularak top içerisinde bulunan fişeğin namlu ile aynı hizaya gelmesi ve horozun düşürülmesiyle kapsüle çarpan
toplu tabanca fişeği Üzerinde tırnak boşluğu bulunmayan fişek.Balistik İncelemeler
topuzlu kamçı İp, deri, vb.nin ucuna birkaç tane küçük topuz bağlanmak suretiyle karşıdaki hedefe zarar vermek amacıyla kullanılan ateşsiz silah.Balistik İncelemeler
toz esrar Kenevir bitkisinin önemli miktarda psikoaktif bileşen içeren tepe ve yaprak bölümlerinin ayrılması ve elekten geçirilmesi ile elde edilen esrar formu. Narkotik Madde Analizleri
tozlama Parmak izi tozunun uygun parmak izi fırçası ve teknik ile parmak ve avuç izinin bulunduğu yüzeye tatbik edilmesi.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleriParmak izi tozunun uygun parmak izi fırçası ve teknik ile iki boyutlu ve ıslak kaynaklı ayakkabı ve araç lastik
trap-skeet Farklı açı ve yüksekliklerden yarışmacıların önlerinden geçen veya kendilerine doğru gelen havadaki hedefleri vurmaya dayalı av tüfeği atış sporu.Balistik İncelemeler
trinitrotoluen (TNT) Organik yapılı, askerî amaçlı kullanılan ve infilak gücü yüksek bir patlayıcı madde.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
Truva Atı Bilgisayar programına bağlanarak gizlenen, kullanım amacına yönelik çalışmasını yaparken sistemin olağan çalışmasını izin veren virüs. Adli Bilişim İncelemeleri
TS 870 Türk Standartları Enstitüsü Av Tüfekleri Standardı.Balistik İncelemeler
tuz formu Maddenin vücutta kana karışması için, baz formunun asit ile tepkimesi sonucu elde edilen formu. Narkotik Madde Analizleri
tüfek Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç 30 cm’den fazla, yivli veya yivsiz namluya sahip ateşli silah, uzun namlulu ateşli silah.Balistik İncelemeler
tükürük numunesi Olay yerinde veya şahıslar tespit edilen, ağız epitel hücrelerini içeren biyolojik numune.  Biyolojik İncelemeler
tüp şarjör Pompalı doldurmalı ve otomatik av tüfekleri ile Winchester çalışma sistemine haiz yivli tüfeklerde namluya paralel olarak uzanan fişek haznesi.Balistik İncelemeler
U.I.T. Uluslararası Atış Birliği.Balistik İncelemeler
uçuş süresi Mermi çekirdeğinin namluyu terk ettiği andan hedefe çarptığı ana kadar geçen süre.Balistik İncelemeler
ulnar iz bk. dışa akımlı iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
Uludağ eriyiği bk. JK-93.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
USB bellek Bilgisayarın USB bağlantı noktasına takılan ve taşınılabilir bir sabit bellek gibi görev yapan bellek. Adli Bilişim İncelemeleri
USB veri yolu Çevre birimlerini bilgisayara bağlamak üzere kullanılan seri ara yüz. Adli Bilişim İncelemeleri
USIM Cep telefonlarında görüntülü konuşabilmek için kullanılan sim kart türü. Adli Bilişim İncelemeleri
uydurma imza Herhangi bir imza model alınmaksızın tasarlanmış gerçek dışı, sahte, asılsız, düzmece imza. El Yazısı ve Doküman İnceleme
uzak atış Yakın atışın üst sınırından daha uzak, elbisede herhangi bir atış artığı bırakmayacak mesafeden yapılan atışlar.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
uzak atışa yakın yakın atış Kısa namlulu silahlar için cilde veya giysiye yaklaşık 100 cm, uzun namlulu silahlar için yaklaşık 150–200 cm arasındaki bölgeden kabul edilen atış.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
uzaktan kumandalı patlatma cihazı Büyük miktarlarda ihtiyaç duyulacak patlayıcı madde imha işlemlerinin, uzak mesafelerden emniyetle yapılması maksadıyla kullanılan malzeme. Olay Yeri İnceleme
uzman kanaati Uzmanın, kriminal incelemelerin sonuçlarını yorumlayarak veya kendi bilgi ve tecrübesi ışığında oluşturduğu kanaati. Genel İncelemeler
uzman yardımcısı Uzman olarak yetiştirilmek üzere kriminal uzmanlık alanlarından birinde eğitime tabi tutulan personel. Genel İncelemeler
uzmanlık dosyası bk. inceleme dosyası Genel İncelemeler
uzmanlık eğitimi Uzman yetiştirmek üzere verilen belirli süreli eğitim. Genel İncelemeler
uzmanlık numarası İnceleme dosyasının her bir kriminal uzmanlık alanında, içinde bulunulan yıla ait kaçıncı dosya olduğunu gösteren numara. Genel İncelemeler
uzmanlık raporu Kriminal uzmanlık alanlarında yapılan incelemelerin sonuçlarını ve uzman kanaatlerini içeren rapor, ekspertiz raporu. Genel İncelemeler
uzun geçirgen filtre Kısa dalga boylu ışığın geçmesine izin vermeyen sadece uzun dalga boylu ışığın geçmesine izin veren filtre düzeneği. El Yazısı ve Doküman İnceleme
uzun namlulu ateşli silah bk. tüfek.Balistik İncelemeler
üç boyutlu iz Eni, boyu ve derinliği olan ayakkabı veya araç lastik izi. Diğer İzleri İnceleme
üç çeyrek daralmalı namlu (3/4 şok) 35 m uzaklıktaki 1m²’lik nişan yüzeyine, 12 çap düzeltilmiş silindir namlulu silahla, 70 mm’ lik kartuşla yapılan atışta ortalama olarak %65’lik saçma isabet yüzdesi veren namlu ucundaki daralma oranı.Balistik İncelemeler
ültraviyole ışık altında inceleme Spektrumun 1 nm ile 400 nm dalga boyu arasında kalan bölümünde yapılan inceleme. El Yazısı ve Doküman İnceleme
üst üste iki namlulu kırma av tüfeği Namluları üst üste olan, kubuzundaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan ve aynı zamanda kurulan av tüfeği, süperpoze.Balistik İncelemeler
üzerine yazarak silme Veri donanım ünitelerinde bulunan dataların üzerinin değişik karakter dizinleriyle tekrar yazılarak, geri kazanılmaz hâle getirilmesi işlemi. Adli Bilişim İncelemeleri
üzerine yazma Daha önce yazılmış verilerin üzerine yazarak silinmesine yol açacak biçimde belleğe yazmak. Adli Bilişim İncelemeleri
vahamet Suç eşyasının yürürlükteki yasalara göre sayısal (nicelik) veya niteliksel durumu.Balistik İncelemeler
vajinal svap Vajinal bölgede bulunabilecek biyolojik numunelerin sürüntü yoluyla alındığı svap.  Biyolojik İncelemeler
vakum metal kaplama İki farklı metalin, havasız ve vakumlu ortamda buharlaştırılarak gözeneksiz yüzeylerde bulunan parmak ve avuç izi kalıntısının üzerine sırayla çökeltilmesine dayalı fiziksel yöntem.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
vakum metal kaplama cihazı İki farklı metalin, havasız ve vakumlu ortamda buharlaştırılarak yüzeyler üzerine sırayla çökeltilmesini sağlayan cihaz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
veri alma Herhangi bir veri depolama yerinden, çoğunlukla kişisel bilgisayarlardan, başka bilgisayarlara veri gönderme. Adli Bilişim İncelemeleri
veri depolama cihazı İçerisinde sayısal veri saklama yeteneğine sahip cihaz. Adli Bilişim İncelemeleri
veri kablosu Sayısal verilerin bir aygıttan başka bir aygıta iletilmesini sağlayan optik lif veya tel kablo. Adli Bilişim İncelemeleri
veri kurtarma Veri depolama ünitesi üzerinden kullanıcının istemli veya istemsiz olarak sildiği dosyaların, adli bilişim yazılımları ya da donanımları kullanılarak kurtarılması yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
VIN bk. araç tanımlama numarası.Balistik İncelemeler
virbel izler En az iki veya daha fazla delta ile merkeze sahip döngülü izlerdir.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
vizörlü balistik başlık Atıcıyı koruyan, ön tarafında açılır kapanır şekilde şeffaf bakaç bulunan kask.Balistik İncelemeler
winchester çalışma sistemli av silahı Bir levye yardımı ile haznede bulunan fişeği atım yatağına sürüp, atışın ardından birinci harekette kovanı çekip dışarı atarken ikinci harekette tekrar doldurmayı sağlama ilkesi ile çalışan ateşli silah.Balistik İncelemeler
x-ray analizörlü taramalı elektron mikroskobu (SEM/EDS) Atış artığı elementel analizi ile cam, toprak, metal ve diğer katı maddelerin inorganik mukayese analizinde kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
yakın atış Kısa namlulu silahlar için cilde veya giysiye yaklaşık 4–100 cm, uzun namlulu silahlar için ise yaklaşık 4–200 cm mesafeden kabul edilen atış.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
yalım Kılıcın boydan boya keskin yüzü.Balistik İncelemeler
yalman Kılıcın ucu.Balistik İncelemeler
yalpa hareketi Mermi çekirdeğinin düşey eksendeki salınması veya mermi çekirdeğinin kütle merkezi etrafındaki dairesel salınması.Balistik İncelemeler
yan yana iki namlulu kırma av tüfeği Namluları yan yana olan, kubuzundaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan av tüfeği.Balistik İncelemeler
yan yana iki namlulu sürgülü av tüfeği Namluları yan yana olan, sürgüsü ileri geri hareket ettirilerek doldurulup boşaltılan ve kurulan av tüfeği.Balistik İncelemeler
yanıcı maddeler Yanma derecesine kadar ısıtıldığında oksijenle birleşmesi sonucu yanan ve yandığında etrafa ısı yayan maddeler. Olay Yeri İnceleme
yanmış belge Tamamen veya belirli bölümleri  yanmaya uğramış ancak kül haline gelmemiş belge. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yapışkan yüzey tozu Gözeneksiz yüzeyler ile yapışkan bant yüzeylerindeki parmak ve avuç izlerinin görünür hâle getirilmesi için kullanılan sıvı içerisinde çözünmüş toz, sticky side.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
yaralama olayı Kişinin, kendi vücudu (intihar kastı olmadan) veya başkasının vücuduna zarar vermesi olayı. Olay Yeri İnceleme
yarı gömlekli yumuşak uçlu mermi çekirdeği Uç kısmı hariç diğer bölgelerinde gömlek bulunan, çarpmanın etkisi ile açılarak genişleyen ve giriş deliğinin büyümesine, tahribatın artmasına neden olan mermi çekirdeği türü.Balistik İncelemeler
yarı otomatik silah İlk dolduruşu kullanıcı tarafından yapılan, sonraki atımlarda her seferinde sıradaki fişeği atım yatağına kendisi sürerek atışa hazır hâle gelen ve her atış için tetiğe ayrıca basılması gereken silah.Balistik İncelemeler
yarı otomatik tabanca İlk dolduruşu kullanıcı tarafından yapılan, sonraki atımlarda her seferinde sıradaki fişeği atım yatağına kendisi sürerek atışa hazır hâle gelen tabanca.Balistik İncelemeler
yarı otomatik tüfek İlk dolduruşu kullanıcı tarafından yapılan, sonraki atımlarda her seferinde sıradaki fişeği atım yatağına kendisi sürerek atışa hazır hâle gelen tüfek.Balistik İncelemeler
yarı otomatiklik Ateşleme sonrası oluşan basınç ile mermi çekirdeği hedefe giderken, sürgünün geriye doğru gelmesi ile atım yatağındaki kovanın dışarıya atılması, geriye gelen sürgünün sıkışan yay sayesinde ileri itilmesi ile horoz/iğnenin kurulurken, hazne/şarjörden yeni
yarım daralmalı namlu (1/2 şok) 35 m uzaklıktaki 1m²’lik nişan yüzeyine, 12 çap düzeltilmiş silindir namlulu silahla, 70 mm’ lik kartuşla yapılan atışta ortalama olarak %60’lık saçma isabet yüzdesi veren namlu ucundaki daralma oranı.Balistik İncelemeler
Yasal Olmayan Yazılım İncelemesi Deney Yöntemi Sayısal medyalarda bulunan ancak izinsiz olarak yüklenmiş yazılımların incelenmesi yöntemi. Adli Bilişim İncelemeleri
yatağan Namlusu tek ağızlı, kılıç kadar uzun namluya sahip olmayan, ince ve keskin çelikten yapılan, balçağı olmayan, namlusu içbükey, genellikle kabzaları kemikten yapılan Türklere has ateşsiz silah.Balistik İncelemeler
yatay ışık İzin tespiti amacıyla yüzeye dar açıyla uygulanan ışık. Diğer İzleri İnceleme
yavaş yanan barut Fişeklerin içerisindeki barut imla hakkının 50 grama kadar olanı.Balistik İncelemeler
yazı biçimi El yazısı metninin büyük veya küçük şekilde tersim edilen harf karakterlerinden oluşması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı ebadı Yazının boyutları. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı enstrümanı Yazı yazmakta yararlanılan araçlar. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı hızı Kalem baskısı ve işleklik gibi özellikleri etkileyen inceleme faktörü. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı stili El yazısının bağlantılı veya ayrık şekilde yazılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı tasarımı Yazı aracı üzerinde bulunan yazının tüm özelliklerinin (yazı tipi, yazı boyutu, konumu, satır hizası, satır aralıkları, harf ve kelime aralıkları, ebadı vb.) inşası. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı transferi Yazının bir yerden başka bir yere taşınması, aktarılması. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazı yaşı tayini Yazıda kullanılan bulgulardan yola çıkarak yazının ne zaman yazıldığının belirlenmesi. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yazma koruması Adli bilişim incelemelerinde kullanılan, veri saklama ortamında verilerin kaybına yol açacak şekilde yazılmasını önleyici sistem. Adli Bilişim İncelemeleri
yazma önleme Adli bilişim incelemelerinde kullanılan, veri saklama ortamındaki verilerin kaybına yol açacak şekilde yazılmasını ve değişmesine önleyici teknik. Adli Bilişim İncelemeleri
yekvücut namlu Tek gövde namlu.Balistik İncelemeler
yemleme İnternet kullanıcıların şifreler, kullanıcı adları gibi kişisel tanımlama bilgilerini ve finansal hesap erişim bilgilerini soysal mühendislik ve teknik hileler kullanılarak elde etmeyi hedefleyen saldırılar. Adli Bilişim İncelemeleri
yemleme (ağızotu, buster) Kendisinden daha güçlü, ancak duyarlılığı az patlayıcıları infilak ettirmek amacıyla kullanılan patlayıcı madde. Olay Yeri İnceleme
yemleme barutu Ana barut hakkını tutuşturmaya yarayan ilk ateşleme barutu.Balistik İncelemeler
yerinde tahrip Şüpheli cisim, patlayıcı madde veya döşenmiş kara mayınlarının yerinden çıkarılmadan, kımıldatılmadan bulundukları yerde tahrip edilmesi. Olay Yeri İnceleme
yerinde yapılan atış Silahların laboratuvara gönderilmemesi durumunda inceleme isteğinde bulunan makamın bulunduğu bölgede mukayese elde etmek için yaptığı atış.Balistik İncelemeler
yerine getiren yay bk. icra yayı.Balistik İncelemeler
yivli av tüfeği Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz cm’den fazla, uzun menzilli ve delici güce sahip, dipçikli, tam ve yarı otomatik atış yeteneği olmayan ve münhasıran avda veya atıcılıkta kullanılan ateşli yivli silah, namlusunda yiv ve set bulunan av silahları.Bali
yivsiz av tüfeği Avda ve atıcılık sporunda kullanılan, namlularında yiv-set bulunmayan silah, av tüfeği, namlusunda yiv ve set bulunmayan av silahları.Balistik İncelemeler
yoksunluk sendromu Bir ilaca veya maddeye olan fizyolojik adaptasyon maddenin yokluğunda meydana gelen şiddetli krizler. Narkotik Madde Analizleri
yukarı uzanan harfler Alfabedeki küçük harf karakterlerinden satır çizgisi üstünde uzantısı bulunan harfler: “b,d,k,l,t”. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yuvarlak harfler Alfabedeki dairesel dönüşle yapılan harf karakterleri: “a,o,ö”. El Yazısı ve Doküman İnceleme
yüksek basınçlı sıvı kromatografisi (HPLC) cihazı Patlayıcı madde tespitinde, narkotik ve psikotrop maddelerin miktar analizlerinde kullanılan cihaz.  Kimyasal İncelemeler Terminoloji
yüksek çadır iz Papil hatlarının, kalıp bölgesinin bir kenarından girip, izin merkezinde dik tepe şeklini aldıktan sonra diğer tarafından çıktığı eğimli iz, dik ark iz.Parmak ve Avuç İzi İncelemeleri
yüz ayrıntıları Kulak, burun, ben, yüzün şekli gibi yüz öğeleri. Ses ve Görüntü İncelemeler
zımba izi Zımbanın kâğıt üzerinde bırakmış olduğu iz. El Yazısı ve Doküman İnceleme
zikzak şarjör Fişeklerin iki sıra hâlinde yan yana dizilmesine olanak sağlayan hazne tipi.Balistik İncelemeler

C-F Uzay terimleri sözlüğü

C-F harfleri arası Uzay terimleri sözlüğü

Chandrasekhar limiti Bir beyazcüce yıldız için maksimum kütle ( 1,4 Güneş kütlesi ).
Çekim kuvveti Bakınız kütlesel çekim.
Çevren Ufuk düzlemi.
Çift yıldız Birbiri çevresinde dolanan iki yıldız. Bilinen yıldızların yarısı kadarı bu tür ikili ya da daha fazla üyeli gruplar halindedir.
Değişen yıldız Parlaklığı zamana bağlı olarak değişim gösteren yıldız.
Deklinasyon Bakınız dik açıklık.
Dış gezegenler Yörüngesi yer yörüngesinin dışında kalan gezegenler.( Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüto )
Diferansiyel dönme Bir gökcisminin a) Yüzeyinde farklı enlemlerin, b) İçinde farklı katmanların farklı hızla dönmesi.
Dik açıklık Deklinasyon Gökyüzünde bir noktanın gök ekvatorundan açısal uzaklığı.
Dikine hız Çapsal hız bakınız radyal hız.
Doğmayan yıldız Günlük hareketinde ufkun üstüne çıkmayan yıldız.
Doğu noktası Güneş diskinin merkezinin 21 Mart ve 23 Eylül’ de ufuktan doğduğu nokta.
Doğu uzanımı Gökküresi üzerinde, Güneşin doğusundaki bir gezegenin Güneş’ e olan açısal uzaklığı.
Dolanma Bir cismin, bir nokta yada başka bir cisim çevresinde yaptığı yörünge hareketi.
Dolanma dönemi Bir kez dolanma için gerekli zaman.
Dolunay Uzanım açısının 180 derece olduğu Ay evresi. Görünen Ay yüzeyinin Güneş ışığıyla tamamen aydınlatıldığı evre.
Doopler etkisi Işık kaynağı gözlemciye göre veya gözlemci kaynağa göre uzaklaşıyor yada yaklaşıyor ise kaynaktan gelen ışınımın dalgaboyu veya frekansındaki değişim. Bakınız kırmızıya kayma ve maviye kayma.
Dönence Tropik. Güneş’ in görünen hareketinde dikaçıklığın en büyük ve en küçük olduğu yerler. Güneş’ in gün dönümü zamanlarında gökyüzünde bulunduğu yerler. Yaz dönencesi 21 Haziran’ da, kış dönencesi 21 Aralık’ ta olur.
Düğüm noktası Yörünge hareketi yapan bir gökcismine ait yörüngenin ekliptiği veya yörünge merkezinden geçen ve bakış doğrultusuna dik olan düzlemi kestiği iki noktadan biri.
Düğümler çizgisi İniş ve çıkış düğümlerini birleştiren doğru.
Dış kavuşum Bir dış gezegenin ve Yer’ in, Güneş’ in iki yanında bir doğrultuya gelmesi. Gezegenin uzanım açısının 180 derece olması durumu.
Eğim açısı Bir gökcismine ilişkin yörünge düzleminin, ekliptiğe yada bakış doğrultusuna dik düzleme yada belirlenmiş herhangi bir düzleme göre yaptığı açı.
Ekinoks Bakınız ılım.
Ekliptik (tutulum) düzlemi Güneş’ in gökyüzünde yıllık görünür hareketinin oluşturduğu çember.
Ekvator (eşlek) düzlemi Yer merkezinde dönme eksenine dik olan düzlemin Yer yuvarlağı ile arakesiti.
Elektromanyetik tayf Tüm dalga boylarındaki elektromanyetik ışınımların oluşturduğu tayf.
Elongasyon Bakınız uzanım açısı.
Enlem Bir küre üzerinde bulunan herhangi bir noktanın temel düzlemden açısal uzaklığı. Seçilen küre ve temel düzleme göre değişik isimler alır. Örneğin Coğrafya enlemi, ekliptik enlem, Gökada enlemi v.b.
Eşlek Ekvator.
Etkin sıcaklık Bir ışık kaynağının birim yüzeyinden birim zamanda saldığı enerjiye eşit enerji salan bir karacismin sıcaklığı.
Evre Tekrarlı olaylarda bir dönem içindeki her bir noktanın konumu.
Evrim yolu Bir yıldızın sıcaklık ve ışınım gücünün zamanla değişerek Hertzsprung – Russell ( H – R ) diyagramında oluşturduğu çizgi, izlediği yol.
Fon (arka alan) ışınımı Yıldızlar arası bulutlardan ve çok uzak galaksilerden gelen zayıf yaygın ışınım.
Fotoelektrik olayı Işığa duyarlı bir yüzeye fotonlarla vurarak oradan elektron sökme olayı.
Füze İtiş gücü, bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli yanmasıyla oluşan ve boşlukta momentumun korunumu prensibine göre hareket eden araç.
Frenleme ışınımı Serbest parçacık hareket ederken yoğun bir ortama girerse ivmeli olarak yavaşlar. Yani frenlenir ve ışınım yayar.

Bilişim terimleri sözlüğü

Bilişim Terimleri Sözlüğü

abece Bir dilde kullanılan yazaçların sıralanmış tüm takımı.
abecesayısal düğüm Verilerin bir abecesayısal damga takımı kullanılarak gösterildiği düğüm.
abecesel damga dizgisi Yalnız belli bir abece’nin yazaçlarından oluşan dizgi.
abecesel damga takımı Yazaçları, kimi kez de güdüm damgalarını, özel damgaları ve boş damgayı kapsayan, buna karşılık sayılan dışarıda bırakan damga takımı.
abecesel düğüm Verilerin bir abecesel damga takımı kullanılarak gösterildiği düğüm.
abecesel sözcük Yalnız bir abecenin yazaçlarından oluşan sözcük.
abecesel veri Bir abecenin yazaçlarıyla gösterilmiş veri.
adres Birincil ya da ikincil bellekte, bir verinin bulunduğu yeri ve bu yere nasıl erişilebileceğini tanımlayan veri. Genellikle, Özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan veri. Erişki sözcüğü de kullanılabilir.
adresleme Özdeş türden öğelerden oluşan bir küme içerisinde belli bir öğeyi seçme olanağı sağlayan ve adres ya da erişki denilen verinin fiziksel olarak oluşturulup bu amaçla kullanılması, örn. bir bellek sözcüğünün, bir yazmacın, bir çevre biriminin adreslenmesi.
Birçok nokta ile bunlar arasındaki bağlantılarla gösterilebilen bir dizgeye ilişkin yapı. örn. karayolu ağı, bilişim aği.
ağaç Çizimsel gösterimi, bir dizi dallanmalardan oluşması bakımından, bir ağaca benzeyen veri yapısı.
ağırlık Bir konumsal gösterimde, her bîr basamağın, gerçek sayıya eklenen katkısının değerini belirtmek üzere, o basamaktaki sayı değerinin çarpılacağı katsayı.
aib bk. Ana işlem birimi. Merkez işlem birimi anlamında MIB kısaltması da kullanılır.
akış çizeneği Bir sorun’un tanımı, çözümlenmesi ya da çözüm yönteminin çizimsel bir gösterimi. Akış çizeneğinde işlemler, veriler, bunların akışı, donanım vb. öğeler çizimsel simgeler kullanılarak gösterilir.
akış çizeneği simgesi Bir akış çizeneği üzerinde, işlemleri, veriyi, akışı ya da donanımı göstermek üzere kullanılan simgelerin her biri.
akış çizgisi Bir akış çizeneği üzerinde, akış çizeneğî simgelerini birbirlerine bağlayan herhangi bir yolu gösteren çizgi.
akış yönü Bir akış çizeneği üzerinde, simgeler arasında öncel-ardıl ilişkisi.
aksaklık Bir dizgenin işleyişini engeller nitelikte herhangi bir bozukluk.
aksaklık giderici bakım Koçuyucu bakım ya da sürekli bakım hizmetleri dışında, saptanan aksaklıkları gidermeye yönelik ivedi bakım, onarım.
aksaklık süresi Bir dizgenin herhangi bir nedenle kullanılamaz durumda bulunduğu toplam süre.
aktarma Kaynak verilerde hiçbir değişiklik yapmadan, verileri bir veri ortamından okuyup, değişik de olabilen bir fiziksel biçimde, başka bir ortama yazma. örn. bir deste delikli kartı mıknatıslı kuşağa aktarma. Sonuç, aktarmanın yapıldığı koşullara bağlı olarak,
alçak düzeyli dil Her komutun genellikle bir tek makine komutunu karşıladığı simgesel izlenceleme dili. bk. çevirici dili, yüksek düzeyli dil.
algol Matematiksel ve bilimsel sorunların çözümüne ilişkin algoritma tanımlamaya dönük, öbek yapılı, yüksek düzeyli izlenceleme dili.
algoritma Bir sorunun çözümü için, sonlu sayıda adım biçiminde iyice tanımlanmış, sonlu bir kurallar kümesi, örn. sin x değerini belirtilmiş bir duyarlıkla hesaplamak için, tümüyle belirlenmiş bir aritmetiksel yordam. IX. yüzyılda Orta Asya’da Harizm bölgesinde yaş
alındı damgası Bir duraktan, bağlantı kurulan başka bir durağa, karşıdan gönderilen iletinin başarılı biçimde alındığını bildirmek üzere, olumlu yanıt olarak gönderilen bir gönderim güdüm damgası.
altdizge Bir dizge oluşturmak üzere başka nesneler ya da altdizgelerle etkileşen ve kendi başına bir dizge niteliği taşıyan nesne. Bir dizgenin, yapısında görev aldığı daha karmaşık bir dizgeye göre niteliği.
altılı Altı ikili öğeden oluşan çoklu.
altyordam Bir izlencede gereksenen belli bir işlevi, parametreler aracılığıyla kendisine verilen değişkenlerden yararlanarak, bunlara uygun işlem dizilerini yürüterek gören bir yordam ya da izlence kesimi. Yordamlıkta saklanan bir altyordamı birçok izlence gerektik
amaç izlence Bir izlenceleme dilinde yazılmış kaynak izlencenin derlenmesiyle elde edilen İzlence.
ana bellek Bir bilgisayarın ana işlem birimince yürütülen işlem dizilerinin ve işlenen verilerin iş sürerken yerleştiği ana işlem birimiyle birlikte düşünülen bellek. İç bellek deyimi de kullanılır.
ana işlem birimi Bir bilgisayarda, komutların yorumlanmasını ve uygulanmasını gerçekleştiren çevrimleri kapsayan ve aritmetik mantık birimi ile denetim biriminden oluşan donanım birimi.
ana kesim Kesimlenmiş bir izlencede yerpaylaşır kesimleri çağırmak üzere sürekli olarak bellekte tutulan kesim. Yerpaylaşır kesimlerin tanımlanmadığı gerçek anlamda kesimlenmemiş bir izlencede de, öteki kesimlere göre denetim işlevlerini yürüten kesim için, ana kes
ana kütük Bir işte başvurulacak yetkili kütük olarak kullanılan ve -içeriği değişebilse de- göreli olarak sürekliliği olan kütük.
anahtar (I) Bir veri kümesi içerisinde ya da buna bağlı olarak, veri kümesini tanıtıcı bilgileri içeren damga dizgisi.(II) Bir elektrik çevrimini açıp kapamada kullanılan düğme.(III) Bir izlencede bulunan bir yordamın izlenmesini ya da atlanmasını sağlamak üzere
anahtar-sözcük Bilgi erişimde, bir deyim ya da örü içinde yer alan ve konu ya da kavram belirtici nitelik taşıyan sözcük ya da damga dizgisi. İzlenceleme dili tanımında, bir deyim içinde, sözdizimsel öğe olmaktan öte, anlam taşıyan sözcük ya da damga dizgisi.
anahtarlama 1. Bir veri iletişim dizgesinde, gönderici ve alıcı uçlar arasında, iletileri gidecekleri yere göre yönlendirme. 2. Bir bilgisayar dizgesindeki kaynakları bir görevden başka bir göreve atama.
anlambilim Dilleri oluşturan simgelerle anlamları arasındaki ilişkileri inceleyen bilim.
anlamlı sayamak Bir sayıtta, belli bir amaç için gerekli sayamak özellikle, belli bir doğruluğu ya da belli bir duyarlığı korumak için saklanması gereken sayamak.
anlamlı sayamak yitimi Bir sayının doğruluğunu ya da duyarlığını bozacak biçimde, anlamlı bir sayamağının bir işlem sırasında yitirilmesi.
anlamlılık Bilgi erişimde, kullanıcının sorusuyla belirlediği bir kavram ya da konuyla ilgili olarak derlemde gerçekten bulunan belgelerin, soruya göre bu nitelikleri.
anlayışlı uç Bellek ve birtakım veri işleme olanaklarıyla donatılmış bilgisayar ucu.
anma Bilgi erişimde, erişilen anlamlı belge sayısının derlemde bulunan toplam anlamlı belge sayısına oranı.
anma aygıtları Bilgi erişim dizgelerinde, dizgenin anma-duyarlık dengesini anmayı artırıcı yönde geliştirmek amacıyla kullanılan eşanlamlılar denetimi, yakın anlamlılar denetimi, sözcük biçimleri denetimi, terim sınıflama gibi tekniklerin uygulanmasına ilişkin tasarım ö
arabirim İki dizge ya da altdizge arasında öngörülen ilişki ya da iletişimi sağlama amacıyla tasarlanmış herhangi bir bağdaştırıcı birim ya da olanak.
aralık damgası Teknik nedenlerle bir bilgisayar sözcüğünde yer alan fakat veri gösterim değeri bulunmayan damga.
arama Bir öğeler kümesinin, belirtilen bir özelliği taşıyan bir ya da birden çok öğenin bulunması amacıyla incelenmesi.
arama anahtarı Bir arama yürütülürken her bir öğenin belirlenmiş bir kesimi ile karşılaştırılacak olan ve aranan öğeyi tanımlayan damga dizgisi.
arama dönüşü Bir aramanın, bir öğenin yerini bulup bunun üzerinde birtakım karşılaştırmalar yapmaktan oluşan ve başka öğeler için yinelenen bölümü.
ardıl sıralı bilgisayar Uygulanacak bir sonraki komutun bellek yerini belirten bir sapma komutu bulunmadıkça, komutların, ayrıca belirtilmeden, sırayla yürütüldüğü bilgisayar.
arı ikili sayılama dizgesi 0 ve 1 sayamaklarıyla 2 kökünü kullanan bir değişmez köksel sayılama dizgesi, örn. 110,1 sayıtı, arı ikili sayılama dizgesinde “altı buçuk” sayısını gösterir.
aritmetik-mantık birimi Bilgisayarın toplama, çıkarma, çarpma, bölme, karşılaştırma gibi temel aritmetik ve mantık işlemlerini yapmak üzere kullandığı elektronik çevrimler topluluğu.
aritmetiksel kaydırma Herhangi bir sayısal veriyi, sayılama dizgesinde kullanılan köke bölmek ya da kökle çarpmak üzere, sağa ya da sola kaydırma, örn. ikili sayılama dizgesinde gösterilmiş bir sayıyı 2 ile çarpmak için 1 basamak sola, 8’e bölmek için 3 basamak sağa kaydırmak
artık bilgi Gösteriminde artıklık bulunan bilgi.
artıklık Bir verinin doğruluğunun korunup korunmadığını sınama olanağı veren, gereksiz olmakla birlikte veriyle tümleşmiş biçimde kullanılmak üzere eklenmiş veri öğesi. bk. eşlik ikili, sağlama sayısı, eşlik damgası.
artımlı bilgisayar Özünde, bir artımlı gösterim dizgesinin kullanıldığı bir bilgisayar türü.
artımlı gösterim Değişkenlerin, değerleriyle değil de, değerlerindeki değişmelerle gösterildiği bir gösterim yöntemi.
atlama Bir kart delgi makinesi ya da yazı makinesi gibi damga damga ilerleyen donanımlarda bir damga konumunun ya da bir alanın, bir satır yazıcıda bir ya da birçok satırın işlenmeden geçilmesi.
ayıklamak Öğeleri, belirlenmiş ölçütlere göre öbeklere ayırmak. Ayıklamak bir düzenlemeyi gerektirir ama zorunlu olarak bir sıralamayı gerektirmez öbekler herhangi bir biçimde düzenlenebilir, bk. sıralamak.
ayıklayıcı Veri tutanaklarını taşıyan delikli kart destelerini ayaklayan elektro-mekanik aygıt.
ayrıştırıcı Bir tümceyi, dilin biçimbilgisi, sözdizimi, gerekirse anlambilgisi kurallarına göre, basamak basamak işlevsel öğelerine ayırmak amacını güden bir algoritma ya da bilgisayar izlencesi.
bağ Bir veri tutanağını başka bir veri tutanağına bağlamak üzere kullanılan ve birinci tutanakta yer alıp ikincinin adresini gösteren veri öğesi.
bağdaştırıcı Değişik büyüklük ve yapılardaki elektro-mekanik öğelerin uyumunu sağlayan herhangi bir öğe ya da birim.
bağımlı kütük Ana kütük olarak adlandırılan bir başka kütüğe başvurulmaksızın kullanılamayan herhangi bir kütük.
bağlaç Başka bir yerde sürecek bir akış çizgisi’ndeki kesilmeyi gösteren bir akış çizeneği simgesi.
bağlam 1. Bir sözcüğün, tümce içinde birlikte geçtiği ve anlamının belirmesi için incelenmesi gerekebilen tümce kesimleri. 2-Bir bilgisayar dizgesindeki görevlerin işletilebilmeleri için İşletim dizgesinin sağladığı ortam.
bağlam içinde anahtar-sözcük dizini Belgelemede, anahtar-sözcüklerin abece, sırasında ve bağlamlarıyla birlikte, geçtikleri yeri de gösterir biçimde düzenlenmiş listesi, bk. söz bağlamı.
bağlayıcı Bir izlencenin ayrı ayrı yazılıp derlenmiş kesimlerini birleştiren izlence.
bakım Herhangi bir dizgenin, işlevini sürdürmesini, olanaklıysa en yüksek verimle çalışmasını sağlamak için gerekli düzeltmeleri uygulamak amacıyla gerçekleştirilen hizmetler bütünü. Donanım dizgelerini oluşturan makinelerin bakımı gibi, yazılım dizgelerinin de
basamak Bir konumsal gösterimde, bir damganın bulunabileceği ve bir sıra sayısı ya da eşdeğerli bir tanıtıcı ile belirtilebilen her bir konum.
basıc Uzakta bulunan bir bilgisayar dizgesine bağlı bir uç üzerinde konuşmalı düzende kullanım için elverişli, kolay öğrenilir, aritmetik işlemlere dönük genel amaçlı bir bilgisayar izlenceleme dili.
basılı örnek Verilerin işleneceği yerlerin, basılmış başlıklarıyla belirtilmiş bulunduğu belge örneği.
basma çevrim kullanılan birleşenler arasındaki bağlantıların, yalıtkan bir gereçten yapılmış taşıyıcı katman(lar) üzerinde, fotoğraf tekniğiyle, çevrimin tasarımına uygun geçirgen yollar biçiminde basıldığı herhangi bir elektriksel çevrim.
başarı ölçümü Bir dizgenin altdizgeleri arasındaki etkileşimi de göz önünde tutarak toplam işletim verimliliğinin ölçülmesi. Bir bilgisayar dizgesi üzerinde bu ölçümü gerçekleştirebilmek üzere kullanılan yöntem ve tekniklerden oluşan araştırma alanı.
baud İkil /saniye olarak deyimlenen oluk sığa birimi.
bayt Bir birim olarak işlem gören, genellikle sözcükten daha kısa, özellikle 8 öğeden oluşan, ikili damga dizgisi, bk. çoklu, sekizli.
belge Genellikle kalıcı nitelikte ve kişi ya da makinece okunabilen bir veri ile bunun yazılı olduğu veri ortamı.
belge okuyucu Kâğıt yaprak ortamındaki belgeleri optik damga tanıma ya da optik im okuma gibi yöntemlerle okuyan bir bilgisayar çevre donanımı.
belgeleme 1. Belgelerin adlandırılması, elde edilmesi, işlenmesi, saklanması, yayılması vb. eylemler belgelerin yönetimi. 2. Belli bir konuda bir belgeler topluluğu. 3. Bir bilişim dizgesinde kullanılan donanım ve yazılımı tanıtan, dizgenin kullanımı ve bakımı için
belgeleme dizgesi Bir bilişim dizgesine, bir bilgi erişim dizgesine ya da genel olarak herhangi bir dizgeye ilişkin belgeleme hizmetiyle ilgili yaklaşım, yöntem ve olanakların tümü.
belgelik Belgelerin ya da bunların mikrofiş / mikrofilm ortamındaki kopyalarının saklandığı örgüt.
bellek Veri ve işlem dizilerinin elektriksel imler biçiminde saklandığı bilgisayar bölümü. Bellek daha çok bilgisayar ana belleğini belirtmek için kullanılır. Yardımcı bellek, dış bellek ya da veri saklama ortamı deyimleriyse, bilgisayar çevresinde, büyük oyluml
bellek atama Bir bilgisayar dizgesinin bellek kaynaklarını görevlerin gereksemelerine göre kullanma yöntemi.
bellek binişimi Bellekteki ardışık adreslerin ayrı bellek birimlerinde yer alacak biçimde düzenlenmesi, böylece bellek erişim sürelerinin üst üste bindirilmesi tekniği.
bellek dökümü Belli bir izlenceye atanmış bir bellek kesiminin, izlence durdurulduktan sonra, kâğıt ya da herhangi bir veri saklama ortamına abecesayısai damgalar ya da örn. sekizli, onaltılı vb. sayısal gösterimle, olduğu gibi yazdırılması.
bellek erişim yazmacı Veri alma ya da Veri aktarma yapılacak bellek konumuna ilişkin adresin yerleşmesine adanmış yazmaç.
bellek korunum Bir bilgisayarda, bir izlenceye atanmış bellek alanlarının, dizgede birlikte çalışan başka görevlerce erişilmesini, dolayısıyla bir izlencedeki bir yanlışın başka bir izlenceyi bozma olasılığını önleyen teknik.
bellek sayfası Sayfalama düzenli bellek atama yöntemini uygulayan bir işletim dizgesinin, bellek atamada birim olarak gördüğü, örn. 2K, 4K gibi belirlenmiş boyda bellek bölümü.
bellek sığası Bellekte saklanabileceği öngörülen verinin bellek yeri olarak ölçüsü. 1024 yer için kilo anlamında K kısaltması da kullanılır, örn. 256 KB (ya da kilobayt) bellek.
bellek veri yazmacı Bellekten alınan ya da belleğe aktarılacak veriyi saklamaya adanmış yazmaç.
bellek yeri Genellikle bir sekizli (kimi bilgisayar dizgesinde bir altılı) saklanabilecek bellek öğesinin konumu.
bellenim Makine komutları temel mikrokomutlardan oluşan mikroizlencelenir bir .bilgisayar donanımının, genellikle salt okunur belleğe işlenmiş bir mikroizlenceyi zincirleme yürütmesiyle sağlanan ve bilgisayar donanım ve yazılım öğeleri karşıtlığında kullanılan öğe
bellenir simge Kişi belleğine yardımcı olmak üzere seçilmiş simge. örn. “topla” anlamında “TPL”.
benzeteç Fiziksel ya da soyut bir dizgenin davranış özelliklerini gösteren bir aygıt, bilgi işlem dizgesi ya da bilgisayar izlencesi.
benzetim Fiziksel ya da soyut bir dizgenin davranış özelliklerinin başka bir dizgenin davranışlarıyla gösterimi, örn. (a) fiziksel olayların bilgisayarca yapılan işlemlerle gösterimi, (b) bir bilgisayarın işlemlerinin başka bir bilgisayarınkilerle gösterimi.
beşli Beş ikili öğeden oluşan çoklu.
beşten ikisi düğümü Her bir onlu sayamağın, ikisi bir türden (genellikle 1 ler) üçü öteki türden (genellikle O’lar) olan beş ikili sayıt ile gösterildiği ikili düğümlenmiş onlu yazım. Bu yazımda genellikle kullanılan ağırlıklar, 011000 ile gösterilen sıfır dışında, 0-1-2-3-6
bırakmak Yürürlükteki bir görevin kullanmak üzere tuttuğu bir çevre biriminin ya da bir bellek alanının, izlencedeki bir komut, işletmen’in karışması ya da işletim dizgesince uygulanan herhangi bir komut nedeniyle görevle ilişkisini kesmek, bunları herhangi bir ba
biçim Verinin önceden düzenlenmiş görünümü. Bilgisayar belleğinde ya da izlencede, giriş-çıkış tutanaklarında ya da veri iletişimde bilgilerin gösteriliş düzenini belirleyen yapı.
biçimleme Veriyi, daha sonraki bir işlem için hazırlama. Biçimleme verinin yeniden düzenlenmesi, gerekli verilerin eklenmesi ya da kaldırılması, veri biçiminin denetlenmesi, düğümün çevrilmesi, sıfırların kaldırılması gibi işlemleri içerebilir.
biçimsel dil Sözdizim kuralları hiçbir belirsizlik içermeksizin tanımlanmış, bilgisayar izlencelemede de kullanılabilecek nitelikte kesin dil. Bu kurallarla üretilebilecek örülerin (sözcük ya da tümcelerin) tümü.
bilgi Bilgi işlemde, kullanılan uzlaşımsal kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. bk. veri.
bilgi ayırıcı damga Belli bir bilginin bulunduğu, genellikle değişken boyda bir veri alanının başladığını ya da bittiğini belirtmek üzere kullanılan herhangi bir. özel damga.
bilgi bankası bk. veri bankası.
bilgi erişim (1) Bir bilgi erişim dizgesini kullanarak, içerik bakımından araştırılan konu ve kavramlarla ilgili olabilecek, genellikle varlığı bile bilinmeyen belgelerin izini bulmayı amaçlayan araştırma.(II) Bellekte saklı verilerden belli bir konuda bilgi alma yönt
bilgi erişim dizgesi Belli bir kapsam içine giren belgeler sürekli biçimde taranarak bunlara ilişkin bilgilerin bilgisayar ortamında derlenmesi sonucunda, özel gereksemelerini karşılamak isteyen kullanıcıya doğal dille ya da özel olarak tasarlanmış bir dizinleme diliyle tanım
bilgi işlem Veri üzerinde işlemlerin düzenli biçimde yürütülmesi, örn. kişi eliyle ya da özellikle bilgisayar, vb. makinelerle yapılan bir işlem, bir kütük birleştirme, bir sıralama ya da. bir hesaplama. Veri işlem deyimi de kullanılır.
bilgi işlem dizgesi Belirli birtakım bilgi işlem görevlerini sağlamak üzere örgütlenmiş ve donanım, yöntem, yordam ve giderek kişileri kapsayan topluluk. Bir bilgi işlem dizgesi, kendi başlarına birer bilgi işlem dizgesi olan altdizgeleri içerebilir.
bilgi işlem merkezi Bilgisayar donanım ve yazılım olanakları vè başta veri hazırlama donanımı olmak üzere öngörülen bilgi işlem hizmetleri için gerekli tüm öteki yardımcı makinelerle donatılmış, yönetici insangücünün yanı sıra dizge çözümleyiciler, izlenceleyiciler, işletmen
bilgi saklama Bilginin sayısal veriler biçiminde, bellek olarak işlev gören herhangi bir ortam üzerine düzenli olarak yazılıp korunması.
bilgi saklama yoğunluğu bk. veri saklama yoğunluğu.
bilgi sıkıştırma Büyük oylumlu veri kümelerinin saklanmasında ya da gönderiminde kullanılan donanım sığalarında savurganlığı önlemek amacıyla, bilginin sayılamalı özelliklerine uygun biçimde tasarlanan en iyi bir düğümleme yöntemiyle oylumunun küçültülmesi. Bilgi kullanıl
bilgi ver damgası Bağlantı kurulan bir duraktan yanıt istemek üzere kullanılan bir gönderim güdüm damgası. Bu durumda beklenen yanıt, durağın kimliğini, hizmette bulunan donanım türünü ve uzaktaki durağın durumunu içerebilir.
bilgisayar Çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırasında bir işletmen’in işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre, özdevimli olarak yürüten bir veri işleyici. Bir bilgisayar dizgesi elektronik ve meka
bilgisayar çevrimi bk. bilişim ağı.
bilgisayar destekli öğretim Öğrencinin bir bilgisayar ucu başında, öğrencilerin gösterebilecekleri türlü tepkiler göz önünde tutularak hazırlanmış bir bilgisayar izlencesiyle etkileşim içinde, kendi öğrenme hızına göre kullanabildiği öğretim türü, bu soruna ilişkin araştırma ve uygu
bilgisayar destekli tasarım Tasarımcının genellikle çizim gösterici bir bilgisayar ucu başında, gerçekleştirmek istediği tasarım için geliştirilmiş yazılım dizgelerinden yararlanarak etkileşimli biçimde çalışmasına olanak hazırlayan araştırma ve uygulama alanı.
bilgisayar izlencesi Bir bilgisayarca uygulanmak üzere uygun biçimde deyimlendirilmiş bir izlence.
bilgisayar sözcüğü Belli bir veri işleyici için belirli sayıda ikilden ya da damgadan oluşan aritmetiksel, mantıksal vb. veri saklama ve erişim birimi.
bilgisayar ucu bk. uç.
bilişim İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilg
bilişim ağı Birçok bilgisayar çevresinde yer alan donanım, yazılım ve veri kaynaklarının bu bilgisayarlar arasında çok yönlü veri iletişim olanaklarının sağlanmasıyla, her türlü olası bilgisayar kullanıcısının çok amaçlı hizmetine sunulduğu bir ağ. Bilgisayar çevrimi
bilişim dizgesi Belli bir konuya ya da örgüte ilişkin verilerin bir düzen içinde bilgisayar ortamında saklandığı ve kullanıcı olarak tanımlanan kişilerin bilgi gereksemelerini karşılamak üzere dönem dönem ya da başvuruldukça raporlar üreten ya da gereksenen veriye benims
bilişim insangücü Bilgisayar ve yardımcı bilgi işlem makinelerinin tasarım, yapım ve bakımında çalışan uzmanlarla, bilgisayar ve bilişim teknikbiliminin tüm uygulama alanlarında çalışanları kapsayan bilgisayar mühendisi, yazılım mühendisi, bilgi işlem merkezi yönetmeni, di
bilişim kuramı Kullanılan iletişim oluğu türüne göre, bir iletişim ağındaki bilgi gönderiminin hızı ve etkinliği ya da doğru gönderim olasılığı İle ilgili kuram.
bilişimsel dilbilim Genellikle bilgisayar kullanımıyla gerçekleştirilen sayılamalı dilbilim çalışmalarıyla, biçimbilgisi, sözdizim, anlambilim düzeylerinde özdevimli çözümlemeleri, doğal dilden doğal dile özdevimli çeviri çalışmalarını, özdevimli biçem araştırmalarını kapsay
bim Bilgi İşlem Merkezi anlamında kısaad.
birikeç Aritmetiksel ya da mantıksal bir işlemin sonucunun saklandığı herhangi bir yazmaç.
birim Bir bilgisayar dizgesini oluşturan donanım bölümlerinden her biri. örn. çevre birimleri, giriş-çıkış birimleri, aritmetik mantık birimi, ana işlem birimi vb.
birim dizgi Yalnız bir öğeden oluşan dizgi.
birinci kuşak bilgisayar Tranzistorun ve öteki yarıiletken birleşenlerin bulunmasından önce 1940’larin ortalarında gerçekleştirilip ilk tecimsel satışı 1953’te yapılan, yalnızca çevirici dili bulunan, yüksek düzeyli izlenceleme dillerinden yoksun, lambalı ilk bilgisayarlar kuşağı
birleşen Bir bilgisayar donanımını oluşturan en küçük herhangi bir öğe. Bileşen sözcüğü de kullanılmaktadır.
birleştirmek Her biri belirli ve özdeş biçimde düzenlenmiş iki ya da daha çok öğeler kümesini, yine özdeş biçimde düzenlenmiş tek bir kümede toplamak, bk. kaynaştırmak.
birleştirmelerle düzenleme Yinelenen bir dizi ayırma ve birleştirme uygulayarak yerleştirme.
bit bk. ikil.
boole cebri Doğru ya da “yanlış” gibi iki değer alabilen değişkenler ve bunlar arasında “ve”, “ya da” gibi mantıksal ilişkileri gösteren işleçler kullanan ve 1815-64 yıllarında yaşamış George Boole’a adanan cebir türü.
boş damga Bir çiziler dizisinde, genellikle boş bir konumla gösterilen damga. Boş damga, bir güdüm damgası olmamasına karşın, bir sayfalama damgası görevi yapar, çünkü yazma ya da gösterme sırasında, hiçbir simge görülmeksizin bir konum ilerlenmesini sağlar. Benzer
boş dizgi Hiçbir nesneyi içermeyen bir dizgi.
boşluk bk. boş damga.
boy Herhangi bir veri öğesinin ya da veri yapısının uzunluğu, örn. tutanak boyu uzunluk.
boylamasına eşlik denetimi Bir öbek oluşturan damga dizgisi üzerinde tüm öbeği kapsayacak biçimde boylamasına eklenen bir eşlik damgası kullanılarak yapılan sağlama.
boyut Bir dizgiyi oluşturan öğe sayısı.
buluşsal Bir soruna, bir dizi sınama ve yanılmanın değerlendirilmesini izleyerek yapılan buluşlarla çözüm arayan bir bilgisayar izlencesine ya da herhangi bir yaklaşım ya da yönteme değgin. Bulgusal sözcüğü de kullanılmaktadır.
bütünleşik bilgi işlem Bilgi giriş ve bilgi işlemin öteki evrelerinin eşgüdümü sağlanarak tutarlı bir dizge biçiminde birleştirilmiş bilgi işlem.
bütünleşik bilişim dizgesi Özellikle yönetim bilişim dizgesi (YBD) kavramı ile ilgili olarak, bir örgütün yönetimiyle ilgili tüm verileri kapsamı içine alacak biçimde, örneğin personel, stok denetim, üretim, satış, sayışım vb. tüm altdizgeler arasında eşgüdüm ve uyumun tasarım aşam
bütünleşik çevrim bk. tümleşik çevrim.
büyük çapta tümleşme 2.000-40.000 birleşenden oluşan bir çevrimin bir tek yarıiletken yonga üzerinde tümleştiği, 1970-75 yıllarında uygulanan teknikbilim aşaması.
büyürlük Bir bilgisayar dizgesinin ana işlem birimi değiştirilmeksizin eklenebilecek donanım birimleriyle büyüyebileceği en büyük dizge görünümü için öngörülen sınır değerler.
cobol Tecimsel ve yönetimsel bilgi işlem uygulamalarına dönük, İngilizce tümcelere benzer deyimlerden oluşan yüksek düzeyli bir izlenceleme dili.
çağırma Bir izlencenin bir altyordama sapması.
çağrışımsal bellek Erişim sürecinin bir bellek yerinin adresine göre değil de, bellek yerinin içerdiği verinin değerine göre gerçekleştirildiği bellek türü. Bu anlamda değer erişimli bellek deyimi de kullanılmaktadır.
çalışma alanı Bir işlem sırasında, veri öğelerinin, üzerinde çalışılmak üzere geçici olarak saklandığı bellek alanı.
çalışma takımı Belirli bir görev için bir araya toplanmış uzmanlardan oluşan takım.
çatı yordam Genel amaçlı bir yordamın, kullanım sırasında verilecek parametrelerle tamamlanacak eksiklikleri bulunan komutlar takımı.
çekirdek Ortasmdan geçen okuma/ yazma telinden belli bir yönde akım geçirildiğinde belli bir yönde mıknatıslanan ve bu durumunu, telden ters yönde bir akım geçirilmedikçe koruyan, olabildiğince küçük boyutlarda, halka biçiminde, bilgisayar ana belleği olarak kulla
çekirdek bellek Mıknatıslı çekirdeklerden oluşan ve bilgisayar ana belleği olarak kullanılan bellek türü.
çevirgeç Bir veriyi bir gösterimden başka bir gösterime dönüştüren herhangi bir aygıt. Anlam karışıklığı yaratmayacak bir bağlam içerisinde kullanıldığında çevirici de denir. bk. sayısal-örneksel çevirici, örneksel-sayısal çevirici.
çevirici Çevirici dilinde yazılmış bir kaynak izlenceyi ilgili bilgisayar dizgesinin makine diline çeviren izlence.
çevirici dili Makine dili komutlarının bellenir simgesel birer komutla deyimlendiği alçak düzeyli izlenceleme dili. Simgesel dil adıyla da anılan çevirici diliyle yazılmış bir kaynak izlence çevirici adı verilen bir izlenceyle îlkin makine dilinde amaç izlenceye dönüşt
çevirmek (I) Bir dilde anlatılanı başka bir dilde anlatmak üzere dönüştürmek.(II) Verinin taşıdığı bilgiyi değiştirmeksizin, gösterim biçimini değiştirmek, örn. kök çevirme, düğüm çevirme, örnekselden sayısala çevirme.
çevre birimi bk. çevre donanımı.
çevre donanımı Bir bilgi işlem dizgesinde, dizgenin dışarıyla iletişimini sağlayan ya da dizgeye ek olanaklar kazandıran, ana işlem biriminden ayrı, herhangi bir donanım.
çevrim Kendi üzerine kapanabilen en az bir yolu bulunan bir elektrik ağı.
çevrimdışı Bir bilgisayar dizgesi çevresinde işlevleri bulunmakla birlikte hiçbir zaman ana işlem biriminin doğrudan güdümü ya da denetimi altında bulunmayan, bağımsızca kullanılan herhangi bir donanım vb. kaynağın bu niteliğine değgin, örn. okuyucu,
çevrimiçi Giriş verilerinin oluştuğu yerde, anında girildiği, çıkış verilerinin gereksenen yerde, anında kullanıma sokulduğu herhangi bir donanım vb. kaynağın bu niteliğine ya da bu tür kullanım biçimine değgin. Süreç denetim, endüstride çevrimiçi bilgisayar kullan
çevriyazmak Bir ortamdan bir başkasına aktarırken, veriyi, yeni ortamın gerektirebileceği biçime çevirmek.
çıkarmak Bir öğeler kümesinden, verilen koşullara uyan öğeleri seçmek, örn. bir komut ya da bir örtü uygulayarak bir makine sözcüğünden belirlenmiş kimi sayamakları seçmek.
çıkış (1) Bir çıkış süreci ile ilgili bir aygıt, süreç ya da oluğa ya da bir çıkış süreci ile ilgili veriler ya da durumlara değgin, örn. çıkış verisi, çıkış imi, çıkış ucu vb.(II) Bir veri işlem dizgesince ya da onun herhangi bir birimince verinin dizgeden dış
çıktı Bir veri işlem dizgesince ya da onun herhangi bir birimince dizge dışına gönderilen veri.
çift eşlik denetimi Verideki 1 “ikillerin sayısının, eşlik ikiliyle birlikte çift sayı olacak biçimde eşlik ikili oluşturan sağlama düzeni.
çift yönlü iki yönde veri akışına olanak veren herhangi bir dizgeye değgin, örn. çift yönlü oluk.
çift yönlü akış Bir akış çizeneği üzerinde, her iki yönde akışın tek bir akış çizgisi ile gösterilmesi.
çifte duyarlı sayı Daha büyük duyarlık için bellekte iki sözcükte saklanan herhangi bir sayı.
çizelge Her öğesi, hiçbir belirsizlik söz konusu olmadan bir ya da birkaç dizin sayısı ile belirtilebilen bir veri dizisi.
çizelgelemek 1. Çizelgeleyici kullanarak delikli kart üzerindeki verileri listelemek. 2. Herhangi bir ortam üzerindeki veri tutanaklarını, istenirse değişen öbekler için toplamı da yazdırarak, çizelge biçiminde listelemek.
çizelgeleyici Delikli kart ortamındaki verileri okuyup bunları kâğıt ortamında listeleyen ve tanımlanan değişik her kart öbeği için biriktirdiği toplam değerleri listeye ekleyen makine.
çizgi İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı.
çizi Elyazısı, çizim ya da basım gibi bir süreçle elde edilen bir simge.
çizici Bir veri işleyici güdümünde, veri olarak tanımlanan noktaları birleştirerek, çıktı olarak bir çizim üreten çevre birimi.
çizisel damga Güdüm damgası olmayan ve genellikle bir çizi ile gösterilen damga.
çoğaltıcı Bir delikli kart destesini okuyup kartların birer benzerini delen makine.
çoğaltmak Bir kaynaktan, kaynakla özdeş biçimde bir sonuç üretmek üzere veri aktarmak, örn. eldeki bir delikli kart üzerindeki delikler örüntüsüyle özdeş delikler taşıyan yeni bir delikli kart delmek.
çok büyük çapta tümleşme 40.000’i aşkın birleşenden oluşan bir elektronik çevrimin bir tek yarıiletken yonga üzerinde tümleştiği, ilk kez 1975’te gerçekleştirilmiş teknikbilim aşaması. 1980’de 106 birleşenden oluşan çevrimlerin tek yonga üzerinde tümleşmiş olarak sunulması amaçla
çok iş düzeni Bir bilgisayar dizgesindeki giriş-çıkış işlemleri hızının ana işlem birimi hızına göre çok düşük oluşundan yararlanarak ana işlem birimini, birlikte yürüyen birden çok işe sırayla atayan bilgisayar işletim düzeni.
çokdüzeyleme Birçok iletiyi, bir tek bağlantı çizgisi üzerinden iç içe birlikte gönderme olanağı sağlayan teknik, bk. çokdüzeyli oluk.
çokdüzeyli oluk Birden çok sayıda giriş-çıkış birimine, bunların göreli olarak alçak hızlarına uygun biçimde, birlikte hizmet veren, bu niteliğiyle özellikle alçak hızlı giriş-çıkış birimlerinin ana işlem birimine bağlanmasında kullanılan oluk.
çoklu (II) 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ya da n ikilden (ya da İkili öğeden) oluşan veri birimi. Bir birim olarak işlem gören, genellikle sözcükten daha kısa, ikili damga dizgisi, bk. ikili II, üçlü, dörtlü, beşli, altılı, yedili, sekizli.
çoklu işlem Bir bilgisayar dizgesinde birden çok ana işlem biriminin koşut olarak çalıştırıldığı işletim düzeni.
çözümleme Bir dizgeyi, onu oluşturan altdizgelere ayırıp bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri araştırarak inceleme, bu yolla dizgeyi tanımaya çalışma yöntemi, bk. dizge çözümleme.
çözümsel Çözümleme yöntemine ilişkin, çözümlemeli.
dağıtımlı bilişim dizgesi Donanım, yazılım ve veri kaynaklarının örgütsel yapıya uygun biçimde dağılmış birçok merkezde ayrı ayrı odaklaştığı, bununla birlikte (a) donanım ve yazılım uyarlığı, (b) veri yapılarının biçimsel özdeşliği ve (c) kullanım ilkelerinin birliği bakımından b
damga Verinin düzenlenmesi, denetlenmesi ya da gösterimi için kullanılan ve üzerinde uzlaşıma varılmış öğeler kümesinin bir üyesi. Yazaçları, sayıları, noktalama imlerini ya da başka simgeleri belirten damgalar, genellikle, veri ortamları üzerinde fiziksel duru
damga değiştirmek Veriyi damga damga çevirmek.
damga dizgisi Yalnız damgalardan oluşan bir dizgi.
damga doldurmak Bir belleğe, kendisi özel bir bilgi taşımayan ama istenmeyen verileri kaldırmayı sağlayan belirli bir damganın gösteriminden alabildiğince yerleştirmek, örn. boşluk (damgası) doldurmak.
damga takımı Üzerinde uzlaşıma varılmış sonlu sayıda değişik damgayı kapsayan ve herhangi bir amaç için bir bütün sayılan küme.
damga tanıma donanımı Yazıyı oluşturan basılı damgaları, örüntü tanıma yöntemlerinden yararlanarak çözümleyen ışığa duyarlı donanım, bk. optik damga okuyucu
davul bk. mıknatıslı davul.
değer erişimli bellek bk. çağrışımsal bellek.
değerleme Herhangi bir dizgenin tasarım ve gerçekleşme aşamalarını izleyen işletim döneminde, gözetilen amaçlara, benzer amaçlar için daha önce kullanılan dizgelere göre başarı ölçümü, bk. dizge değerleme.
değişir teker Bilgi saklama ortamı olarak sürücüsünden çıkarılıp başka bir yerde saklanan, gerektiğinde sürücüye yeniden takılan ve belirli sayıda teker yüzeyinin bir eksen üzerinde bütünleştirilmesinden oluşan doğrudan erişimli veri saklama öğesi.
değişken alan Belirli sınırlar arasında değişken uzunlukta herhangi bir veri alanı.
değişken ayrımlı gösterim dizgesi Kök ayrımının, gereken konumda, bir özel damga ile deyimlendirilerek gösterildiği bir köksel sayılama dizgesi.
değişken boylu tutanak İçerdiği verilerin gereksemelerine göre, belirli sınırlar içerisinde değişken uzunlukta herhangi bir tutanak.
değişmez (I) Değişmeyen, özdeş bir değeri koruyan herhangi bir nesnenin bu niteliğine değgin.(II) Herhangi bir, işleme giren herhangi bir değişmez değer.(III) Bir komutta veri-adıyla değil de, doğrudan değişmez veri değeriyle yer alan herhangi bir işlenen.
değişmez ayrımlı gösterim dizgesi Sayı basamakları dizisinde kök ayrımının, sayıt içinde ayrıca deyimlendirilmeksizin, üzerinde anlaşmaya varılmış bir uzlaşım gereğince değişmez bir yerde olduğu varsayılan bir köksel sayılama dizgesi.
delgi işletmeni Bir bilgi işlem merkezinde, kart delgi makinesini kullanarak veri giriş ve sağlama görevlerini yapan kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi. bk. veri hazırlama işletmeni.
delgi makinesi bk. kart delgi makinesi.
delgi/ sağlama makinesi Bir anahtarın durumuna göre, hem kart delgi hem de veri sağlama makinesi işlevlerini gören veri hazırlama donanımı.
delikli kâğıt kuşak bk. delikli kuşak.
delikli kart Üzerindeki kolonlarda bulunan delikler düzeniyle veriyi oluşturan damgaların gösterildiği standart kart. 7 3/8 ” x 3 1/4 ” boyutlarında, üzerinde 80 kolon ve her kolonda 12 delik konumu bulunan delikli kart. 80 kolonluk kart, IBM kartı ya da Hollerith kar
delikli kuşak Üzerinde bulunan delikler düzeniyle verilerin gösterilebildiği kâğıt kuşak. Delikli kâğıt kuşak ya da kâğıt kuşak deyimleri de kullanılır.
delikli kuşak düğümü Delikli kuşak üzerinde verilerin gösterimi için kullanılan düğüm.
denemelik veri Bir bilgisayar izlencesinin tüm durumlarda doğru çalıştığını sınamak, bu durumları oluşturmak üzere izlence yazarınca hazırlanıp üzerinde uygulama yapılan özel veri tutanakları.
denetim birimi Bilgisayarın değişik bölümleri arasında eşgüdüm sağlayan ve işlemler üzerinde denetim görevini yapan bilgisayar donanım bölümü.
derlem Bir bilgi erişim dizgesinde, derlenmiş ve kullanıcının araştırmasına sunulmuş belge tutanaklarının tümü. Derlem kitaplar, bilimsel ve teknik bildiriler, tezler, teknik notlar gibi türlü yayınlanmış belgeler ya da sözleşmeler, antlaşmalar, yönetmelikler, t
derlemek Herhangi bir yüksek düzeyli dilde hazırlanmış bir izlenceyi, bir derleyici aracılığıyla, belli bir bilgisayar dizgesinin makine diline çevirip bir amaç izlence oluşturmak.
derleyici Bir izlenceleme dilinde yazılmış kaynak izlence komutlarını, bilgisayarca okunup makine dili komutlarından oluşan amaç izlenceye dönüştürmeyi amaçlayan karmaşık bir çeviri izlencesi, örn. Burroughs 6800 ya da IBM 370/145 bilgisayar dizgesinin COBOL derley
devingen bellek atama Çok iş düzeninde çalışma olanağı sağlayan bir işletim dizgesinin, bellek kaynaklarını, görevlerin gereksemelerine ve eldeki iş harmanına göre, işletim sırasında, belli bir bellek yönetim algoritmasına göre sürekli biçimde yeniden düzenleyerek olabildiğinc
devinimsiz kafalı teker Yüzeyi üzerindeki izlerin her biri için, devinimsiz ayrı bir okuyucu/yazıcı kafa bulunan, bu bakımdan erişim süresi yalnızca iz üzerindeki tutanağın kafanın bulunduğu yere gelmesini sağlayacak dönüş süresinden oluşan, hızlı mıknatıslı teker.
dış bellek Ana belleğin oylumunu daha ucuza artırabilmek amacıyla, bilgisayar çevresinde, büyük oylumlu veri kümelerinin, daha yavaş erişim öngörülerek saklandığı, özellikle doğrudan erîşimli mıknatıslı teker ya da mıknatıslı davul bellek.
dil Simgeler ve sözcükler oluşturmak için tanımlanmış bir damga takımı ve bunların, anlamlı bir iletişim aracı olarak deyimler ve tümceler (ya da bir örü) oluşturmak üzere kullanımım yöneten sözdizim kuralları takımı, örn. Türkçe, İngilizce, COBOL, FORTRAN. b
dizge Aralarında ilişkiler bulunan, böylece belli bir işlevi olan bir bütün oluşturacak biçimde etkileşen nesneler topluluğu. Bir dizgeyi oluşturan nesneler arasında kişiler, makineler, yordam, izlence ya da veriler bulunabilir. Ayrıca bu nesneler de kendi başl
dizge akış çizeneği Bir dizgeyi, özellikle bir yazılım dizgesini oluşturan izlence, yordam, veri kütükleri, kullanıcı ya da işletmen eylemleri vb. gibi öğelerle bunlar arasındaki iş ve veri akışını gösteren herhangi bir akış çizeneği.
dizge belgeleme bk. belgeleme II, III, belgeleme dizgesi.
dizge çözümleme Bir bilişim dizgesi tasarlanırken, karşı karşıya bulunulan kısıtlamalar altında, eldeki olanakları en iyi biçimde kullanabilmek amacıyla aşağıdaki aşamaları kapsayan çözümleme çalışmaları bütününe verilen genel ad: (1) sorunu tanımlama, amaç çözümleme, (2
dizge çözümleyici Bir bilişim dizgesinin tasarımında dizge çözümleme görevini yürüten kişi. Bu işi uğraş edinmiş kişi.
dizge değerleme Bir bilgisayar dizgesinin, bir bilişim ya da bilgi erişim dizgesinin, gözetilen amaçlara, benzer amaçlar için daha önce kullanılan dizgelere göre başarı ölçümü, bk. değerleme.
dizge görünümü Genellikle bir bilgisayar dizgesini oluşturan birimleri, altdizgeleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste.
dizge yazılımı Yazılım dizgelerinin, bunlarda kullanılan yaklaşım ve yöntemleri de kapsar biçimde, tümü.
dizgi Damgalar ya da fiziksel öğeler gibi nesnelerin doğrusal bir dizisi,
dizi Veri öğelerinin bir anahtar ya da dizin aracılığıyla gösterilebilecek herhangi bir biçimde düzenlenişi, bk. çizelge.
dizin (I) Bir belgenin ya da bir kütüğün içindeki bilgilerin bulundukları yerlere yollama yapan ya da bunun için anahtar niteliği taşıyan göstergeler listesi.(II) Bir dizi’nin belirli bir öğesini göstermek üzere, tüm dizi öğeleri için verilmiş ortak adla birlik
dizin kütüğü Bir veri kütüğüne dizinli sıralı kütük düzeninde doğrudan erişim olanağı sağlamak üzere kullanılan ve yalnızca dizin tutanaklarından oluşan yardımcı kütük.
dizin yazmacı Özdeş türde öğelerden oluşan bir küme içerisinde, istenilen bir öğeyi göreli olarak adreslemeyi sağlayan yazmaç.
dizinleme dili Bir bilgi erişim dizgesinde, kavram ve konuları, bunlar arasındaki ilişkilerle birlikte anahtar-sözcüklerle belirten ve genellikle bir gömü biçiminde tanımlanan, dil. Bilgi erişim amacıyla doğal dilin kullanılmadığı dizgelerde derlem’e giren her belge, ku
dizinli sıralı kütük Doğrudan erişim olanağı bulunmayan, sıralı bir veri kütüğünün, erişilmek istenen birtakım tutanakları belli bir düzen içerisinde gösteren bir dizin kütüğü aracılığıyla doğrudan erişilmesini sağlayacak biçimde geliştirilmiş düzeni.
doğrudan adresleme Veriye ilişkin fiziksel adresin makine dilindeki komut içerisinde doğrudan yer aldığı adresleme biçimi.
doğrudan erişim Veri saklama ortamında erişilmek istenen tutanağın, bir önce erişilen tutanağın bulunduğu yerden bağımsız olarak, belirli sınırlar içinde değişmez bir sürede, doğrudan okunması ya da yazılmasını sağlayan donanım olanağı ve veri düzenleme yöntemi.
dokunak Bir klavyeyi oluşturan ve işletmen’in parmaklarıyla basarak kullanabileceği biçimde düzenlenmiş anahtarlar takımındaki anahtarların her biri.
dokuz izli kuşak Eşlik ikiliyle birlikte, üzerinde dokuz iz bulunan, demek ki sekizli damgalar biçiminde düğümler için kullanılan mıknatıslı kuşak.
dolaylı adresleme Adresin ya da adresi oluşturan değerlerden birinin değer olarak verilmeyip bunun saklandığı bellek yeri adresinin belirtildiği adresleme biçimi.
doldurmak bk. damga doldurmak.
donanım Bilgisayar izlenceleri, yordamlar, kurallar ve bunlara ilişkin belgelemeye karşıt anlamda, bilgi işlemde kullanılan fiziksel öğeler ya da fiziksel öğeler bütünü, bk. yazılım, bellenim.
donanım isterleri Bir yazılım dizgesinin kullanılabilmesi için gerekli en küçük bilgisayar dizge görünümünü oluşturan donanım birimleri, sığa vb. özellikleri.
donanım uyarlığı Değişik bilgisayar dizgelerinde kullanılabilen donanım birimleri arasındaki uyariık.
döngü Bir izlencede yer alan ve belirli bir koşul gerçekleşmedikçe yeniden uygulanan bir komutlar dizisi.
dönüş Sürekli biçimde yinelenen belli bir işlem dizisi, özellikte bu dizinin bir kez yinelenme süresi, bk. dönüş süresi.
dönüş süresi Bir dönüş’ün gerçekleştiği süre. Bir bilgisayarın işlem hızını etkileyen, en küçük öğesel donanım işleminin yapılabileceği bilgisayar iş saat birimi.
dönüşlü kaydırma bk. mantıksal kaydırma.
dönüştürme Verideki anlamı değiştirmeksizin verinin biçimini, belirlenmiş kurallara göre, değiştirmek.
dörtlü Dört ikili öğeden oluşan çoklu.
durak Bir bilişim ağında, aralarında veri iletişimi yapılabilen uçlarla donatılmış konumlardan her biri.
duyarlık 1. Bir niceliği gösteren sayısal bir veride, anlamlı sayamak sayısına göre belirlenen ve verinin kesinliğini belirten özellik, bk. çifte duyarlı sayı. 2. Bilgi erişimde, erişilen anlamlı belge sayısının toplam erişilen belge sayısına oranı.
duyarlık aygıtları Bilgi erişim dizgelerinde, dizgenin anma-duyarlık dengesini duyarlığı artırıcı yönde geliştirmek amacıyla kullanılan birleşik terimlerin denetimi, bağların kullanımı, görev ve rollerin denetimi, terim ağırlıklama gibi tekniklerin uygulanmasına ilişkin tas
düğüm Verinin kesikli bir biçimde gösterilmesini belirleyen ve hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi.
düğüm çevirici Bir düğümden bir başkasına ya da bir damga takımından bir başkasına geçerek, verilerin gösteriliş biçimlerini değiştirmeye yarayan bir veri değiştirici.
düğüm genişletme damgası Kendisini izleyen bir ya da birkaç düğümlenmiş gösterimin başka bir düğüme ya da başka bir düğümlenmiş damga takımına göre yorumlanacağını göstermek üzere kullanılan herhangi bir güdüm damgası.
düğüm takımı Bir düğüm ya da düğümlenmiş damga takımı ile tanımlanmış düğümlenmiş gösterimlerin tüm takımı, örn. havaalanları için uluslararası üç yazaçlı tanımların tüm takımı.
düğümçözmek Veriye önceden uygulanmış bir düğümün etkisini kaldırmak üzere, veriyi ters yönde çevirmek.
düğümçözücü Düğümlenmiş verileri çözmeye yarayan aygıt ya da yordam.
düğümleme yanlışı Bir veri düğümlenirken ya da bir izlence yazılırken yapılan yanlış.
düğümlemek Veriyi, bir düğüm ya da düğümlenmiş damga takımı kullanarak, özgün biçime yeniden çevirilme olanağı sağlayacak biçimde, çevirmek. Bu terim, kimileyin veriyi tümüyle özgün biçime yeniden çevirme olanağı bulunmadığında da kullanılmaktadır.
düğümlenmiş damga takımı 1. Bir damga takımını ve bu damga takımının damgalan ile bunların düğümlenmiş gösterimleri arasındaki bire bir ilişkileri saptayan ve hiçbir belirsizlik taşımayan kurallar kümesi. 2. Her bir damgası belli bir düğümle gösterilen herhangi bir damga takımı,
düğümlenmiş gösterim Bir veri öğesinin bir düğüm ile saptanan gösterimi ya da bir damganın bir düğümlenmiş damga takımı ile saptanan gösterimi.
düzeltme bk. izlence düzeltme.
düzen Öğelerin, belirlenmiş kurallara göre yerleşim durumu. Sıra kavramının tersine, her düzen doğrusal olmak zorunda değildir.
düzen sapması Bir öğeler kümesinin rasgele dağılıma göre gösterdiği sapmanın biçim ve ölçüsü. Bu sapmanın ölçüsü, bir öğeler kümesinin düzenlenmesi için gerekli çaba konusunda verilecek karara ışık tutar.
düzenleç Bir dizgeyi besleyen güç kaynağının, özellikle gerilim bakımından, belirlenen sınırlar arasında düzenli kılınmasını sağlayan aygıt.
düzenlemek Öğeleri, belirlenmiş kurallara göre yerleştirmek.
düzey Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi.
eksiltilmiş köke tümler Verilen sayının her bir sayamağının, o basamağın kökünden bir eksik sayıdan çıkarılması sonucunda elde edilen bir tümler.
elbetiği Herhangi bir donanım ya da yazılım dizgesinin kullanımı sırasında kullanıcının duraksamalarını gidermek üzere başvurabileceği biçimde düzenlenmiş belgeleme öğesi.
elcil işlem Bilgi işlemde, özdevimli makineler kullanılmaksızın, insangücü eliyle gerçekleştirilen herhangi bir işlem.
elektronik bilgi işlem Önemli bir kesimi elektronik aygıtlarca yürütülen bilgi işlem. Kısaca bilgi işlem deyimi kullanılır.
enbüyük Bir değişkenin alabileceği en yüksek değer, enb,
eniyileme Bir dizgenin ya da bir izlencenin, çalışma süresi, bellek sığası vb. değişkenlerle ilgili olarak verilen bir amaca göre en etkin biçimde çalışması için yapılan tasarım ve değiştirme çalışması.
enküçük Bir değişkenin alabileceği en düşük değer, enk,
enlemesine eşlik ikili Veri’nin her damga için doğruluğunun sağlanması amacıyla, bu veri birimi için kullanılan eşlik ikili. Enlemesine eşlik ikilinin eklenmesi nedeniyle örneğin sekizli damgalar kullanan dizgelerde 9 izli mıknatıslı kuşak söz konusudur.
erıiyi Bir değişkenin verilen bir amaca göre en elverişli değeri.
erişilirlik Bir gömüde, bir dizin terimine yollama yapan ortalama terim sayısı.
erişim Bir veri saklama ortamında, veri okuma ya da yazma işlemini gerçekleştirmek üzere, adresi verilen yeri fiziksel olarak bulma.
erişim kolu Mıknatıslı tekerde, okuma/yazma kafasını erişilmek istenen adresin bulunduğu iz üzerine getirmek için ileri geri devinen kol. Devinimsiz kafalı tekerlerde, her iz için ayrı kafa öngörüldüğünden bu kol bulunmaz, böylece kafanın iz üzerine varışı süresi, da
erişim süresi Ana bellekte ya da doğrudan erişimli yardımcı bellekte adresi bilinen bir sözcük ya da tutanaktaki veriyi elde etme süresi.
erişki bk. adres.
eş zamanlı bilgisayar Hesaplamanın gerektirdiği yolda birbirlerine bağlanan birimleri kapsayan, böylece tüm hesaplamanın eşzamanlı olarak yürütülebildîği bir bilgisayar. Bir hesaplamanın yürütülmesinde, bir değişkenin değişik zamanlardaki değişik değerlerini gösteren imleri be
eşanlamlı Bilgi erişimde, özdeş kavramları gösteren anahtar-sözcük ya da deyimler.
eşbiçimli Belli bir bakımdan bir dizgenin birtakım biçim özelliklerini gösteren başka bir dizgenin, birinci dizgeye göre bu niteliğine değgin.
eşgüdüm Belirli amaçlar için bütünleşen bilişim dizgeleri ya da çalışma takımları arasında, uyumun sağlanması ve ilişkilerin, en yüksek toplam verimi en kolay biçimde sağlayacak bir düzen içerisinde gelişebilmesi için iş ve eylem birliği gütme.
eşlik damgası Bir damga dizgisine, veri doğruluğunu sağlama amacıyla eklenen artık damga.
eşlik ikili Verideki 1 ikillerin sayısının tek ya da çift oluşuna göre 0 ya da 1 değeri alan artık bir ikilden oluşan sağlama sayısı, bk. sağlama sayısı.
eşlik yanlışı Bir eşlik damgasıyla yanlışlara karşı korunmuş herhangi bir veri üzerinde yapılan sağlamada, veride görülen yanlış ya da bozulma. Eşlik yanlışı enlemesine ya da boylamasına eşlik ikili tutarsızlığı biçiminde saptandığında, bellek ya da veri saklama ortamı
etkileşimli uç Kullanıcıyla dizge arasında etkileşimli ilişki sağlayacak donanım ve olanakları bulunan uç.
fibonacci araması Kümedeki öğe sayısının bir Fibonacci sayısına eşit olduğu, değilse bu sayıdan bir yüksek Fibonacci sayısına eşit sayıldığı ve aramanın her adımında öğeler kümesinin Fibonacci dizisine göre kesimlere bölündüğü iki kesime bölmeli arama. Fibonacci dizisi her
fiziksel tutanak Veri saklama ortamına/ortamından fiziksel olarak bir kerede okunup yazılan veri kümesi öbek. Bir fiziksel tutanak kullanıcı bakımından bir ya da birçok mantıksal tutanaktan ya da bir mantıksal tutanak birçok fiziksel tutanaktan oluşabilir, örn. mıknatıslı
fortran Matematiksel ve bilimsel uygulamalara dönük, daha çok cebirsel formüllere, yer yer de İngilizceye benzer deyimlerden oluşan yüksek düzeyli bir izlenceleme dili.
geçersiz delgi Kart delgi düğümünde geçerli olarak tanımlanan delik birleşimlerinin dışında kalan, böylece hiçbir damgayı göstermeyen delgi. Kimi bilgisayar dizgelerinde geçersiz delgi, işlemlerin denetimini işletim dizgesine geçirmek üzere denetim kartlarında kullanılı
geçiş Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi.
geçiş sıklığı Bilişimsel dilbilimde ve bilgi erişimde, bir sözcük, bir anahtar-sözcük ya da herhangi bir damga dizgisinin bir örüdeki geçiş sayısının, örüyü oluşturan benzer birimlerin toplam geçiş sayısına oranı.
geçiş süresi Bir veri kümesi üzerinde uygulanan bir iş geçişinin gerçekleşme süresi.
geçit Bir ya da birden çok girişi ve bir çıkışı olan mantıksal öğe. bk. VE geçidi, YA geçidi.
genel amaçlı bilgisayar Birbirinden çok değişik sorunlar üzerinde çalışmak üzere tasarlanmış bir bilgisayar.
gerçek adres Bir verinin bulunduğu bellek konumunun, donanım üzerinde erişimin doğrudan yapılabileceği biçimde belirtilen adresi.
gerçek zamanlı çıkış Bir veri işlem dizgesince, dış koşulların belirlediği anlarda ya da zaman aralıklarında dizgeden dışarıya gönderilen çıkış verisi.
gerçek zamanlı giriş Bir veri işlem dizgesince, dış koşulların belirlediği anlarda ya da zaman aralıklarında alınan giriş verisi.
gerçekleştirme Tasarımı yapılmış herhangi bir dizgeyi işletime hazır duruma getirme.
geri sarmak Bir mıknatıslı kuşak üzerindeki işlemler bitirildikten sonra, kuşağı makarasına yeniden sarmak.
geribildirim Herhangi bir dizgenin ürettiği çıktının, bu dizgeye girdi olarak geri verilmesi yoluyla dizgenin kendi amacından sapan davranışlarını adım adım düzeltmesi, böylece öz denetimini sağlaması olanağı.
geribildirim döngüsü Geribildirim imini dizge girişine taşıyan dizge öğesi.
girdi Bir veri işlem dizgesinice ya da onun herhangi bir birimince alınan ya da alınmak üzere hazırlanan veri.
giriş (I) Bir veri işlem dizgesince ya da onun herhangi bir birimince verinin alınması süreci, örn. öğrenci bilgilerinin girişi.(II) Bir giriş süreci ile ilgili bir aygıt, süreç ya da oluğa ya da bir giriş süreci ile ilgili veriler ya da durumlara değgin, örn.
giriş-çıkış Bir giriş ya da çıkış süreci ile ilgili aygıt, süreç ya da oluğa değgin, örn. giriş-çıkış verisi, giriş-çıkış imi, giriş-çıkış ucu.
giriş-çıkış aygıtları Bir bilgisayar dizgesinin giriş verilerini (girdileri) okumak ya da çıkış verilerini (çıktıları) yazmak üzere çevre birimleri olarak kullandığı elektrik, mekanik, optik vb. ilkelerle işleyen donanım birimleri, bk. çevre donanımı.
giriş-çıkış birimleri bk. çevre donanımı.
giriş-çıkış gönderimi Bir çevre birimi ile o çevre biriminden daha ortadaki bir donanım birimi arasında veri gönderim süreci.
giriş-çıkış güdüm dizgesi Giriş-çıkış donanımı üzerinde yapılan işlemlerin yönetimini sağlayan işletim dizgesi bölümü.
giriş-çıkış oluğu bk. oluk.
giriştirmek Düzenlenmiş iki ya da daha çok altkümeden oluşan bir öğeler kümesinin düzenini, her biri başlangıçtaki altkümelerin her birinden gelen genellikle birer, kimileyin daha çok öğe içeren bir ya da bir çok altküme oluşturmak üzere değiştirmek. Elde edilen altk
gömü Bir bilgi erişim dizgesinde, derlemin kapsamına giren kavram ve konuları belirten anahtar-sözcükleri, bunlar arasındaki anlamsal ve üreysel ilişkilerle birlikte, devingen bir biçimde içeren bir sözdağarı ya da sözlük.
gönderim Bir bilginin bir ya da birkaç uzak yerde elde edilmesinin sağlanması. İletim sözcüğü de kullanılmaktadır.
gönderim güdüm damgası Veri iletişim uç donanımları arasında veri gönderimini yönetmek ya da kolaylaştırmak üzere kullanılan herhangi bir güdüm damgası.
gönderim sonu damgası Bir ya da daha çok ileti ile bunlara ilişkin başlıkları kapsayabilen bir gönderimin bittiğini belirtmek üzere kullanılan gönderim güdüm damgası.
göndermek (1) Bir yerden veri gönderip başka bir yerden almak. Veriyi bir dış bellekten başka bir dış belleğe aktarmak.(II) bk. gönderim.
göreli adres Bir taban değerine göre adres. Gerçek adres taban adresiyle göreli adresin toplamından oluşur.
görev Bilgisayarda uygulanacak bir işi oluşturan öğelerden her biri iş birimi.
görüntü bellek Kullanıcının, yardımcı belleği (mıknatıslı teker) ana belleğin bir uzantısı olarak kullanmasına olanak veren, böylece olduğundan daha büyük bir ana bellek varmış görüntüsü sağlayan ek donanım olanağı.
görünüm bk. dizge görünümü.
gösterge (I) Bir çevre biriminde ya da işletmen masasında herhangi bir ışıklı uyarıcı ya da başka bir gösterici öğe.(II) Sayıyla ölçülmeye pek elverişli olmayan karmaşık nitelikteki bir büyüklüğü belirten herhangi bir değişken.
gösterici bk. gösterici birim.
gösterici birim Genellikle bir katod ışınlı ekrandan oluşan, istenen verilerin kullanıcıya ya da işletmene iletilmesi için veri çıkışı (ya da ışık kalemiyle veri giriş-çıkışı) amacıyla kullanılan donanım birimi. Kısaca gösterici de denir.
gösterim Bir veri türünün, belli bir simgeler kümesi kullanılarak yazımı.
güdüm Bir olaylar dizisini, bir süreci ya da bir aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin tümü. Sürmek, gütmek, yönetmek eylemleri artarak karmaşıklaşan, belirsizleşen birer işlevi adlandırır. Denetim kavramında, doğruluğunu sınamak, sağlamak işlevi ağı
güdüm damgası Özel bir bağlamda geçmesiyle, bir güdüm işlevini başlatan, değiştiren ya da durduran bir damga. Bir güdüm damgası, daha sonraki bir eylem için yazılıp saklanabilir. Bir güdüm damgası, bir çizisel damga olmamasına karşın kimi koşullarda çizisel gösterimi b
güdümbilim Canlı örgenselliklerde ve makinelerde iletişim ve güdüm üzerindeki kuramları ve incelemeleri bir araya getiren bilim dalı.
günleme Bir kütüğü, bir veri tabanını ya da herhangi bir veri ya da bilgi kümesini, yeni tutanaklar, ilişkiler ya da yeni veriler ekleyerek, var olanları silerek ya da yeni değerler işleyerek değiştirme.
günlük Bir bilgisayar dizgesinin kullanıldığı tüm iş geçişlerine ve görevlere ilişkin her türlü bilgiyi, her birimin kullanım süreleri, kullanıcıların kimlikleri vb. tüm ayrıntılarıyla içeren tutanaklar. Bu tutanakların birikmesiyle oluşan kütük günlük kütüğü.
güvenilirlik Belirli bir dizgenin, önceden saptanan belirli bir yarılışsız işleme standardına göre başarı ölçüsü, bk. kullanılırlık.
ham veri Gereksenen bilgiyi çıkarmak üzere üzerinde işlem yapılacak veriler kümesi.
hesaplayıcı Sık sık bir işletmen’in kişisel olarak işe karışmasını gerektirir nitelikte, özellikle aritmetiksel işlemleri yapmaya elverişli bir veri işleyici.
hız Türlü donanım birimlerinin, birim zamanda gerçekleştirdikleri işlem sayısı, örn. 1500 satır/ dakika yazıcı hızı, 1100 kart/dakika okuyucu hızı.
hollerith kartı bk. delikli kart.
ıbm kartı bk. delikli kart.
ışık kalemi Çizim gösterici katod ışınlı tüple birlikte kullanılan ve ekranda görülen çizim üzerinde, ilgili bilgisayar izlencesi denetiminde değişiklik yapmak üzere, özellikle bilgisayar destekli tasarım alanında kullanılan, yüksek duyarlıklı ışıklı elektrik kalemi.
iç bellek bk. ana bellek.
iki kesime bölmeli arama Bir öğeler kümesinin iki kesime bölünüp bir kesimin benimsendiği ve bu sürecin, arama bitirilinceye dek, hep benimsenen kesim üzerinde yinelenerek sürdürüldüğü bir arama.
ikidurumlu Olası iki durumdan (örn. 0 ya da 1) birinde bulunan ve girdi olarak aldığı bir imle öteki duruma geçen öğesel çevrim.
ikil İkili öğe 0 ya da 1 gibi iki damgadan oluşan bir damga takımının öğesi. En küçük veri öğesi. Veri saklama sığası birimi. Bilgi ölçü birimi.
ikil konumu İkili yazımda, bir sözcükteki damga konumu.
ikileme 1. Herhangi bir işin iki kez yapılması, örn. bir verinin iki kez toplanması. 2. Bir veri ya da başka bir nesnenin bir benzerinin elde edilmesi, örn. bir delikli kartın ikilenmesi.
ikili (I) 0 ya da 1 gibi iki değer alabilen bir nesne ya da kavramın bu niteliği, örn. ikili sayı.(II) İki ikilden, eşdeyişle iki ikili öğeden oluşan çoklu.
ikili arama Her adımında, incelenecek düzenlenmiş öğeler kümesinin iki eşit kesime bölündüğü iki kesime bölmeli arama.
ikili düğümlenmiş onlu yazım Onlu sayamaklardan her birinin bir ikili sayıt ile gösterildiği bir ikili düğümlenmiş yazım. örn. 8-4-2-1 ağırlıklarını kullanan ikili düğümlenmiş onlu yazımda “yirmi üç” 0010 0011 İle gösterilir, bk. arı ikili sayılama dizgesi
ikili düğümlenmiş yazım İçindeki her damganın bir ikili sayıt ile gösterildiği ikili yazım.
ikili sayamak Arı ikili sayılar dizgesinde kullanıldıklarında 0 ve 1 sayılarından biri.
ikili sayıt An ikili sayılama dizgesinde bir sayit. örn. Romen sayıtı V’in ikili eşdeğer sayıtı 101’dir.
ikili yazım Genellikle 0 ve 1 ikili sayamaklari olmak üzere iki ayrı damga kullanan herhangi bir yazım.
ikinci kuşak bilgisayar Tranzistor ve öteki yarıiletken birleşenlerden oluşan çevrimlerle gerçekleştirilmiş, FORTRAN, ALGOL, COBOL gibi yüksek düzeyli izlenceleme dilleri bulunan, donanım kaynakları bir işletim dizgesi yönetiminde kullanılan, buna karşılık henüz tümleşik çevriml
ikincil bellek bk. dış bellek.
ikiye tümler Arı ikili sayılama dizgesinde köke tümler.
ileti Bir duraktan başka bir durağa bilgi iletmek üzere düzenlenmiş herhangi bir simgeler ya da damgalar birleşimi.
iletim bk. gönderim.
iletişim Bir yerden, bir kişiden, bir makineden bir başkasına, herhangi bir ortamdan yararlanarak bilgi gönderme.
iletişim çizgisi İki uzak nokta arasında veri iletişim ortamı sağlayan herhangi bir bağlantı.
iletişim ucu bk. uç.
im (1) Fiziksel bir olaya bağlı olan ve veri taşıyan, zamana bağımlı bir değer.(II) Bir sayının olumlu ya da olumsuz olduğunu gösteren cebirsel simge.(3) Bir alanın, bir sözcüğün, bir öğenin ya da bir öbek gibi bir veri kümesinin başlangıcını ya da sonunu gö
im damgası İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten damga.
im ikili İm konumunda bulunan ve birlikte kullanıldığı sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten ikili sayı ya da ikili damga.
im konumu Geneilikle bir sayıtın başında ya da sonunda bulunan ve sayıtın gösterdiği sayının cebirsel imini belirten göstergeyi içeren konum.
im okuyucu Sayfa üzerinde önceden tasarlanmış konumlarda kurşun kalemle karalanmış imler bulunup bulunmadığını ayırt ederek okuyan ve bu bilgiyi mıknatıslı kuşak tutanaklarına (önceleri delikli karta) işleyen çevrimdişı bilgi giriş donanımı. Optik im okuyucu, optik
imleç Gösterici ekranında, klavyeden girilecek ilk damganın yerleşeceği konumu göstermek üzere kullanılan gösterge.
ince film bellek Mıknatıslanmaz bir taşıyıcı gereç üzerindeki mıknatıslı çok ince bir film katmanından oluşan ana bellek türü.
insan-makine ilişkisi Genellikle herhangi bir makineyi, özellikle bir bilişim dizgesini ya da bir bilgisayarı kullanan insanın toplumsal çevresiyle kullandığı mekanik araçlar arasındaki iletişim türleri, bu iletişime ilişkin sorunlar ve bunların çözümü için sağlanan her türlü
ipucu terim Bilgi erişimde, herhangi bir kavramı belirtmek üzere yeğlenen terim olarak yer alan bir anahtar-sözcükle eşanlamlı olarak gösterilen başka bir anahtar-sözcük.
Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği,
iş akış dili Bir bilgisayar dizgesine verilen işleri ve bunları oluşturan görevleri tanımlamak üzere kullanılan dil.
iş çıkarma yeteneği Bir makinenin ya da bir dizgenin, işlevine göre anlamlı herhangi bir ölçüye göre, birçok yönlerdeki toplam verimliliği.
iş güdüm dili bk. iş akış dili.
işleç Herhangi bir işlemde, işlenenler üzerinde yapılması öngörülen işi tanımlayan özel damga, damga dizgisi vb. göstergeler, örn. — | + | /| *| ** aritmetiksel, AND | OR | NOT mantıksal işleçler olarak kullanılır.
işleklik Bir bilgi işlem dizgesinde ana kütük tutanaklarının, öngörülen belirli bir dönem içinde, gördükleri işlem sayısıyla gösterilir nitelikleri.
işlem Bir ya da birkaç işlenen üzerinde, belirli bir sonuç elde etmek üzere uygulanan herhangi bir eylem. bk. işleç, işlenen, komut.
işlem kütüğü Belli bir uygulama için, ilgili ana kütük ile kullanılan ve göreli olarak geçici verileri içeren bir kütük, bk. işlembilgi.
işlembilgi Bilgi işlemde, bir kütüğü, bir veri tabanını ya da herhangi bir veri ya da bilgi kümesini günlemek üzere işlenecek değişiklik tutanağı, bk. işlem kütüğü.
işlemek (I) Herhangi bir veri saklama ortamına, tutanak eklemek ya da günlemek amacıyla yazmak.(II) Çalışmak.
işlenen Bir komutta belirtilen ve üzerinde işlem yapılan veri öğelerinden her biri.
işletim dizgesi Bir bilgisayar dizgesinin donanım ve veri kaynaklarını, istenilen hizmet türü için bunlardan en yüksek verimi sağlayacak bir çalışma düzenine göre görevlere atayan, başka bir deyişle yöneten, bunun için izlencelerin uygulanmasına ilişkin çalışma planı, ya
işletim masası Bir bilgisayar dizgesinin güdümünü ve denetimini sağlarken işletmen’ in, bakım onarımını sağlarken bakım uzmanının kullandığı, türlü göstergeler, anahtarlar, yazı makinesi ya da işletim göstericisinin bulunduğu masa ya da konsol.
işletimsel Çalışır ya da çalışmaya hazır durumda bulunan herhangi bir dizgeye değgin.
işletmen Bir makineyi, örn. bir bilgisayar dizgesini işleten kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi.
işletmen yazı makinesi İşletmenle bilgisayar dizgesi arasında, dizgenin güdümü ve denetimiyle iletişimi sağlamak üzere kullanılan yazı makinesi.
işlevsel çizenek Bir dizgenin, bir aygıtın ya da bir bilgisayarın, hem kesimlerinin temel işlevlerini, hem de bunlar arasındaki işlevsel ilişkileri göstermek üzere, başlıca kesimlerinin, uygun açıklamalarla donatılmış geometrik biçimler yoluyla gösterildiği bir çizenek.
işlevsel tasarım Bir bilgi işlem dizgesinin bölümleri arasındaki işlevsel ilişkilerin tanımlanması.
ivedi bakım bk. aksaklık giderici bakım.
iz Mıknatıslı kuşak, teker ya da davul gibi veri saklama ortamlarında veriyi oluşturan imlerin dizileceği öngörülen, kuşakta boylamasına, tekerde yüzeyi kapsayan eşmerkezli çemberler, davulda yüzeyi kapsayan ve eksen üzerinde merkezleri dizilen koşut çemberl
izlence Belli bir sorun türünün özdevimli çözümü için, verilerde ortaya çıkabilecek durumlara göre uygulanacak eylemleri belirten bir çalışma planı. bk. bilgisayar izlencesi.
izlence akış çizeneği Bir izlencede, işlemlerin sırasını gösteren bir akış çizeneği.
izlence denetim sayacı Uygulanacak bir sonraki komuta ilişkin adresi saklamaya adanmış bir yazmaç.
izlence düzeltme Bir izlenceyi özel olarak hazırlanmış denemelik veriler üzerinde sınayarak, bulunması olası her türlü yanlışı giderme.
izlenceleme Bir izlencenin tasarlanması, yazılması ve denenmesi ile ilgili işlerin tümü.
izlenceleme dili Bilgisayar izlenceleri oluşturmak üzere tanımlanmış yapay dil.
izlenceleyici Daha önce tanımlanmış görevleri yapacak nitelikte bilgisayar izlenceleri tasarlayıp yazan, bunları deneyerek, varsa yanlışlarını düzelten, gerekli belgelemeyle birlikte kullanıma hazır duruma getiren kişi. Özellikle bu işi uğraş edinmiş kişi.
kâğıt kuşak bk. delikli kuşak.
karar çizelgesi Dizge çözümleme ya da izlence yazımından önceki hazırlık aşamasında, bir dizi koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarak uygulanacak işlemleri belirleyen ve bütün olasılıkları gösteren bir çizelge. Karar çizelgesi yerine belgelemede doğrudan anlatım ya
karma bilgisayar Verilerin hem örneksel gösterimlerini, hem de kesikli gösterimlerini kullanan bir bilgisayar. Yapısında, örneksel ve sayısal aygıtların birlikte kullanıldığı bir bilgisayar.
kart delgi makinesi Delikli kart ortamına veri girişi yapan çevrimdışı veri hazırlama donanımı. Kimi kart delgi makineleri, delgi sağlama görevini de yapabilecek biçimde donatılmıştır.
kart delici Delikli kart veri ortamına yazan bilgisayar çıkış birimi.
kart destesi Delikli kart ortamına işlenmiş herhangi bir veri kümesi.
kart okuyucu Delikli kart ortamından veri okuyan bilgisayar giriş birimi.
kayan ayrım tabanı Bir kayan ayrımlı gösterim dizgesinde, gerçek sayı elde edilmek üzere, değişmez ayrımlı parça ile çarpılmadan önce, üst ile deyimlendirilmiş gücüne yükseltildiği düşünülen, olumlu tümsayı taban. örn. 0,0001234 sayısının 0,1234 -3 olarak gösterildiği kayan
kayan ayrımlı gösterim Bir gerçek sayının, bir kayan ayrımlı gösterim dizgesinde gösterimi, örn. 0,0001234 sayısının kayan ayrımlı bir gösterimi şudur: 0,1234 -3
kayan ayrımlı gösterim dizgesi Bir gerçek sayının ayrı iki sayıttan oluşan bir çiftle gösterildiği ve uzlaşmayla varsayılan fakat belirtilmemiş bir tabanın üst adı verilen ikinci sayıta yükseltilmiş gücü ile değişmez ayrımlı parça adı verilen birinci sayıt arasında yapılan çarpım sonuc
kaydırma Bir bilgi birimindeki öğeleri (ikilleri, sayamakları, damgaları) sola ya da sağa doğru taşıma, bk. aritmetiksel kaydırma, mantıksal kaydırma.
kaydırma yazmacı İçindeki bilgiyi sola ya da sağa kaydırma olanağı bulunan bir yazmaç,
kaynak izlence Bir çevirici ya da derleyici aracılığıyla amaç izlenceye dönüştürülmesi gereken, dolayısıyla doğrudan uygulanma olanağı bulunmayan deyimlerden oluşan izlence.
kaynaştırmak İki ya da daha çok öğeler kümesini, herhangi bir biçimde tek bir kümede toplamak, bk. birleştirmek.
kesikli Damgalar ya da yalnız ayrı değerler alabilen fiziksel büyüklükler gibi ayrı öğeler biçimindeki verilere değgin.
kesikli gösterim Verinin damgalarla gösterimi. Her damga ya da damgalar öbeği belli seçeneklerden birini gösterir.
kesikli veri Damgalarla gösterilen veri
kesilme Bilgisayar dizgesinde yürütülen bir görevin herhangi bir donanım biriminden gelen uyarı üzerine kesilip güdümün, geçici bir süre için, uyarıyı işleyecek göreve geçirilmesi.
kesim Bir izlenceyi oluşturan, bir ölçüde birbirinden bağımsız çalışabilen yordamlardan her biri. Kesimlerin tümü sürekli olarak bellekte bulundurulabilir ya da daha az bellek sığası kullanmak bakımından, sürekli olarak bellekte bulunan bir ana kesimce çağrılan
kesimleme Bir izlenceyi, gerektikçe çağrılabilecek, birbirinden bağımsız kesimlere ayırma.
kırmık bk. yonga.f
kısaad Bir deyim ya da terimdeki sözcüklerin ilk yazaçlarından seçilerek yaratılan kısaltma, örn. ALGOL, BASIC, COBOL, FORTRAN, AİB vb.
kilitleme Başka amaçla kullanılmakta olduğu için ya da günlenmemiş olduğu için bilginin erişimini ya da kullanımını engelleyen her türlü donanım ya da yazılım tekniği.
kitaplık bk. yordamlık.
klavye Bir yazı makinesinin, uzakyazıcının, gösterici ucun ya da delgi makinesi gibi bir veri giriş donanımının işletmen ya da kullanıcının parmaklarıyla dokunaklara basarak verileri damga damga belirtebileceği biçimde düzenlenmiş yeterli sayıda anahtardan oluşa
komut Üzerinde işlem yapılacak işlenenlerle birlikte, bir bilgisayarın yapabileceği temel işlemlerden herhangi birinden oluşan en küçük izlenceleme öğesi.
komut yazmacı Bilgisayarda uygulanmakta olan komutun bulunduğu yazmaç.
konum Bir dizgide, bir damganın oturabildiği ve bir sıra sayısınca tanıtılabilen her bir yer.
konumsal gösterim Bir gerçek sayının konumsal gösterim dizgesinde gösterimi.
konumsal gösterim dizgesi Bir gerçek sayının, bir damga takımı ile gösterildiği öyle bir sayılama dizgesi ki, her damganın getirdiği katkı, damganın değerine olduğu gibi, konumuna da bağlıdır.
konuşma çözümleme bk. söz çözümleme.
konuşmalı Kullanıcıyla kullanılan dizge arasındaki etkileşimin karşılıklı konuşma biçiminde adım adım oluştuğu ve işlem adımlarının bu etkileşime göre yönelmelerle yürüdüğü herhangi bir dizgeye değgin.
koruyucu bakım bk. önleyici bakım.
koşullu sapma Ancak belirli bir koşul gerçekleşmişse yürürlüğe konulan sapma komutu.
kök Bir köksel sayılama dizgesinde bir basamağın ağırlığını elde etmek üzere, bir alt sıradaki basamağın ağırlığının çarpılması gereken katsayı, örn. onlu sayılama dizgesinde her sayı yerinin kökü 10’dur. “Taban” sözcüğü, örneği kayan ayrımlı gösterim dizgesi
kök ayrımı Bir köksel sayılama dizgesiyle deyimlendirilen herhangi bir gösterimde, tümsayı kesiminde yer alan damgalarla bölümlü kesimde yer alanların ayrım yeri.
köksel sayılama dizgesi Her bir basamak ağırlığının, bir alt sıradaki basamak ağırlığına oranının olumlu bir tümsayıya eşit olduğu konumsal gösterim dizgesi. Herhangi bir basamakta yer alabilecek sayı değerleri, o basamak kökünden bir eksik sayı değeri ile sıfır arasındaki değer
kullanıcı Herhangi bir dizgeye göre, o dizgenin sağladığı işlevlerden yararlanmak üzere dizgeyle etkileşime giren kişi ya da kuruluş.
kullanılırlık Bir dizgenin sağladığı hizmetin sürekliliğini belirten özelliği, bk. güvenilirlik.
kullanım yönergesi Herhangi bir dizgeyi kullanırken gözetilecek konuları ve izlenecek yordamı kapsayan belge ya da kılavuz.
kurgu Değişik donanım birimlerinin birleşiminden oluşan bir bilgisayarda, birimler arasındaki, bağlantıların düzenlenmesi Ve bilgisayarın belli bir sorun üzerinde çalışabilmesi için gerekli ayarların yapılması.
kurgu çizeneği Belli bir bilgisayarın kurgusunu belirleyen çizenek.
kuyruk İlk önce gelip yerleşmiş öğenin ilk önce erişileceği, demek ki listeye ilk girenin ilk çıkacağı biçimde kurulan ve yaşatılan veri yapısı.
kuyruklar kuramı Hizmet noktalarında oluşan bekleme kuyruklarındaki gecikmeleri inceleyen, olasılık hesaplarına dayalı kuram.
küçük çapta tümleşme En çok 100 birleşenden oluşan bir çevrimin bir tek yarıiletken yonga üzerinde tümleştiği, 1960-65 yıllarında uygulanan teknikbilim aşaması.
kütük Birbirleriyle ilişkili, düzenlenmiş bir tutanaklar topluluğu.
kütük düzeni Bir kütüğü oluşturan tutanakların kendi içlerinde ve aralarındaki ilişkiler bakımından düzenleniş biçimi.
kütük düzenleme Belli bir konuda biriktirilmek ve yaşatılmak istenen veri kümelerinin, özelliklerine en uygun veri yapılarını içeren kütüklerde saklanması, böylece verimli biçimde işlenmesi için gerekli dizge çözümleme ve tasarım çalışması.
kütük görünümü Bir kütükte, kütüğün birleşenlerinin düzeni ve boyu da içeride olmak üzere verilerin ya da sözcüklerin düzenlenişi ve yapısı.
kütük yaşatma Veri ekleyerek, değiştirerek ya da silerek, bir kütüğü güncel durumda tutma eylemi. Bir kütüğü sürekli biçimde toplanan değişiklik ya da işlembilgi tutanaklarıyla günleme.
kütük yönetimi Bir bilgisayar işletim dizgesinin, dış belleklerde saklanan veri kaynaklarını yönetmesi.
lısp Liste yapıları biçiminde düzenlenmiş simgesel dizgilerden oluşan özyineli verilerin işlenmesi amacıyla geliştirilmiş, daha çok yapay anlayış, doğal dil işleme vb. uygulamalarda kullanılan yorumlayıcı bir dil.
liste işleme Bilgisayar belleğinin liste yapıları biçiminde düzenlenip verilerin bu yapılar aracılığıyla işlenmesi. Her listenin bir başlığı olup, başlık listenin birinci öğesinin adresini içerir, bk. LISP.
liste yapısı Her öğenin bir sonraki öğe adresini içermesiyle birleştirilmiş bir veri kümesi.
makara Üzerine delikli ya da mıknatıslı kuşak sarılabilen, iki yanında koruyucu çıkıntılar bulunan silindir.
makine dili Bir bilgisayar dizgesince doğrudan uygulanabilecek makine komutlarını içeren dil.
mantık yanlışı Amaç izlence yürütülürken, izlencenin kısır döngüye girmesine, dizgece saptanan bir olumsuzluk nedeniyle düşürülmesine ya da izlenceden beklenen doğru sonucu üretmede bir aksaklıkla sonuçlanmasına yol açan herhangi bir izlenceleme yanlışı. Mantık yanlışı
mantıksal işlem VE, YA gibi mantıksal işleçlerin kullanıldığı herhangi bir işlem.
mantıksal kaydırma Bir sözcükteki ikilleri, bir yandan taşanları öteki yandan girecek biçimde sola ya da sağa doğru döndürerek kaydırma.
mantıksal tasarım Bir dizgenin bölümleri arasındaki çalışma ilişkilerini, donanımla ilgili gerçekleştirmeye birincil önem vermeksizin, simgesel mantık yaklaşımıyla tasarlamayı amaçlayan çalışma alanı.
mantıksal tutanak İzlenceleme dili düzeyinde okunan / yazılan birim veri öbeği. bk. fiziksel tutanak, öbek.
merkez işlem birimi bk. ana işlem birimi.
mıknatıslı boya İçinde katkı gereci olarak mıknatıslı parçacıklar bulunan, dolayısıyla basılı herhangi bir belgenin, mıknatıslanmaya duyarlı aygıtlarla çözümlenmesi ve okunması amacıyla basımında kullanılan boya.
mıknatıslı boyalı belge okuyucu Belgeler üzerinde, belirlenmiş alanlardaki mıknatıslı boyalı damgalardan oluşan yazıları okuyan bilgisayar giriş birimi.
mıknatıslı boyalı damga tanıma Mıknatıslı boyaya basılmış standart biçimde damgaları tanımayı amaçlayan aygıtlarla, bu alanda kullanılan örüntü tanıma yöntemleri.
mıknatıslı davul Ekseni üzerinde dönen, silindir biçiminde mıknatıslı bir yüzeyden oluşan veri saklama ortamı. Davulun dönen yüzeyi üzerinde koşut çemberler oluşturan izler üzerinde doğrudan erişimli okuma-yazma devinimsiz okuyucu yazıcı kafalar aracılığıyla yapılır.
mıknatıslı kuşak Genellikle 600″, 1200″ ya da 2400″ uzunluğunda, 1 / 2″ genişliğinde mıknatıslı bir kuşaktan oluşan veri saklama ortamı.
mıknatıslı kuşak sürücü Mıknatıslı kuşak ortamına yazan vebu ortamdan okuyan, bilgisayar giriş-çıkış birimi.
mıknatıslı teker Bir eksen üzerinde dönen bir ya da bir dizi tekerin mıknatıslı yüzeylerinden oluşan veri saklama ortamı. Dönen tekerin yüzeyinde eşmerkezli çemberler oluşturan izler üzerinde okuma-yazma devingen bir kafa ya da her iz için ayrı devinimsiz kafalar aracılığ
mıknatıslı teker sürücü Mıknatıslı teker ortamına okuyan/yazan, bunun için tekerin belli bir hızla ekseni çevresinde dönmesini ve devingen kafalı tekerse, kafayı taşıyan kolun adreslenen ize erişmesini sağlayan devinimleri yürüten, bilgisayar giriş-çıkış birimi.
mikrobilgisayar Ana işlem birimi olarak bir mikroişleyiciyle bellek ve öteki donanım birimleri olarak çok büyük çapta tümleşik (ÇBÇT) birleşenlerden oluşan bir bilgisayar türü. ÇBÇT teknik biliminin geliştirdiği mikroizlenceleme olanağı donanım ile yazılım arasında esnek
mikrofilm ortamında bilgisayar çıktısı Sonuçların, çıkış birimince mikrofilm ortamına yazıldığı bilgisayar çıktısı.
mikroişleyici Çok büyük çapta tümleşme teknikbiliminin olanaklarıyla, tüm ana işlem biriminin tek bir yonga üzerinde oluşturulduğu bir birleşen. Mikroişleyiciler standart olarak 2”x1/2″ x 1/8″ boyutlarında, 40 çıkışlı bir birleşen biçiminde sunulmaktadır. Mikroişlemci
mikroizlence Temel komutları çözümsel mikrokomutlardan oluşan mikroizlencelenir bir bilgisayar donanımının, yüksek düzeyli komutlarla kullanımını sağlamak üzere hazırlanan ve böyle bir komut çağrıldığında zincirleme uygulanan, genellikle salt okunur bellekte saklı mik
mikroizlenceleme Bir bilgisayarı, mikroizlenceler geliştirerek bellenim olanaklarıyla donatma.
mikrokomut Bir mikroizlenceyi oluşturan temel mikroişleyici komutu.
minibilgisayar Elektronik teknikbiliminde görülen hızlı gelişmenin ürünleriyle bilgisayar dizge yapısı bakımından donanım-yazılım İşbirliğinde yeni yaklaşımların bir arada kullanıldığı, bu özellikleriyle, küçük ya da büyük geleneksel bilgisayarlardan, bilgi işlem gücüne
monte carlo yöntemi Sayısal bir soruna, rasgele sayılar kullanarak, yaklaşık bir çözüm getiren yöntem, örn. (a) bir tümlevi hesaplamak üzere bir rasgele sayılar dizisi kullanan bir yordam, (b) bir hesaplama için kullanılan rasgele yürüyüş yöntemi.
okuma Bir bellekten, bir veri ortamından ya da bir başka kaynaktan verileri elde etme. Dış bellekten bir yazmaca, ana belleğe girdi olarak veri aktarma.
okunaklılık Herhangi bir ortamdaki verilerin ya da çıktıların kolayca okunma niteliği.
olağan düğüme geçiş damgası Özel düğüme geçiş damgası ile getirilen bir dizi damganın sona erdiğini, yine standart damga takımının çizisel damgalarının geçerli olduğunu gösteren bir düğüm genişletme damgası.
oluk Bilgisayarla dış ortam arasındaki veri iletişimini sağlayan ve çevre birimleriyle ilişkili iletişim sorunlarının denetimini üstlenerek ana işlem biriminin bu yükten kurtulmasını sağlayan bilgisayar donanım bölümü. Giriş-çıkış oluğu.
oluk sığası Belli bir olukta, birim süre içerisinde işlem görebilecek en büyük ikil sayısı. Birim olarak ikil /saniye ya da Baud kullanılır.
olumsuz yanıt damgası Bir duraktan, bağlantı kurulan başka bir durağa, olumsuz yanıt olarak gönderilen bir gönderim güdüm damgası.
olurluk incelemesi Herhangi bir soruna ilişkin çözümün gerçekleşme olasılığını gösterme amacı güden çalışma. Bir bilgi işlem merkezinin kurulması ya da bir bilişim dizgesinin geliştirilmesinden önce yapılması gereken ve donanım, yazılım, insangücü, örgütlenme, maddi kaynakl
ona tümler Onlu sayılama dizgesinde köke tümler.
onaltılı sayamak OnaltıIı sayılar dizgesinde kullanıldıklarında 0, 1, … 9, A, B, C, D, E, F damgalarından herhangi biri.
onaltılı sayılama dizgesi 0 ile 15 arasındaki sayılar için 0,1, … 9, A, B, C, D, E, F damgalarını ve 16 kökünü kullanan, en küçük tümsayı ağırlığı 1 olan bir değişmez köksel sayılama dizgesi, örn. A8F sayıtı onaltılı sayılama dizgesinde iki bin yedi yüz üç sayısını gösterir: 10x
ondalık imi Onlu sayılama dizgesinde kök ayrımı. Değişik kullanım geleneklerine göre, ondalık imi bir virgül, bir nokta ya da sayının orta yüksekliğine konan bir nokta olabilir.
onlu sayamak Onlu sayılama dizgesinde kullanıldıklarında 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 damgalarından herhangi biri.
onlu sayılama dizgesi 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 damgalan ile 10 kökünü kullanan ve en küçük tümsayı ağırlığı 1 olan bir değişmez köksel sayılama dizgesi, örn. 576,2 sayıtı onlu sayılama dizgesinde beş yüz yetmiş altı onda iki sayısını gösterir: 5×102 + 7×10ı + 6×10° + 2×1
onlu sayıt Onlu sayılama dizgesinde bir sayıt.
onlu yazım Genellikle onlu sayamaklar olmak üzere on ayrı damga kullanan yazım. örn. (a) 196912312359 damga dizgisi, 1970 yılının başlamasından bir dakika önceki gün ve zamanı göstermek üzere kullanılabilir (b) Evrensel Onlu Sınıflama’da kullanılan gösterim. Bu örne
optik damga okuyucu Basılı yazıyı, veri kaynağını oluşturan sayfa üzerinden okuyan bilgisayar giriş birimi. bk. damga tanıma donanımı.
optik im okuyucu bk. im okuyucu.
optik okuyucu bk. im okuyucu.
orta çapta tümleşme 100-2.000 birleşenden oluşan bir çevrimin bir tek yarıiletken yonga üzerinde tümleştiği, 1965-70 yıllarında uygulanan teknikbilim aşaması.
ortaç (I) Bilişimsel dilbilimde, eylemden çekim yoluyla türetilen sıfat ya da ad gibi kullanılan sözcük türü.(II) Bilgi erişimde, derlemdeki belgeleri kümelemede kullanılan ve kavramsal konumu bakımından kümenin ortası niteliği taşıyacağı hesaplandığı için tüm
ortam sonu damgası Bir veri ortamının fiziksel sonunu, bir veri ortamının kullanılmış bölümünün sonunu ya da bir veri ortamı üzerinde yazılı verinin istenen bölümünün sonunu belirtmek üzere kullanılan güdüm damgası.
öbek Teknik ya da mantıksal nedenlerle bir birim gibi düşünülen ve işlem gören bir tutanak dizgisi, sözcük dizgisi ya da damga dizgisi, özellikle mıknatıslı kuşak üzerindeki bilginin, kuşak deviniminin başlamasıyla durması arasında, aralıksız, bir seferde okun
öbek gönderimi Bir ya da birden çok veri öbeğinin bir tek eylemle başlatılan gönderim süreci.
öbek uzunluğu Bir öbekteki tutanak, sözcük ya da damga sayısı.
öbeklem katsayısı Bir öbek ya da fiziksel tutanağı oluşturan mantıksal tutanak sayısı.
öbeklerarası boşluk Mıknatıslı kuşakta iki fiziksel tutanak arasında yer alan belirli uzunlukta boşluk.
öğe Bir veri kümesinin öğesi, örn.bir kütük, tutanak adı verilen belli bir sayıda öğeden oluşur, bir tutanak da başka öğelerden oluşur.
ölçek bk. ölçeklem katsayısı.
ölçeklem katsayısı Bir sorun’un çözümünde elde edilecek sonucun, makinece deyimlenebilecek sınırlar içinde elde edilmesi için, çarpıldığı katsayı ölçek.
önbellek Ana bellek ile ana işlem birimi arasında kimi makinelerde yastık bellek olarak kullanılan küçük sığalı, büyük erişim hızlı bellek.
önce-düzenli dizinleme Bilgi erişimde, derlemdeki belgelerin, önceden saptanmış bir sınıflama dizgesine göre düğümlendiği ya da dizinlendiği, kullanıcının da aramalarını bu sınıflama dizgesinde yer alan anahtar-sözcüklere bağlı kalarak yapmak durumunda bulunduğu dizinleme türü.
önceleme Bir bilgisayarın ana işlem birimindeki bekleme sürelerini azaltmak üzere, bir komut uygulanmaktayken ana bellekte bunu izleyen komutlara erişip, bunları da, bu amaç için öngörülmüş özel bir yazmaca önceden getirme tekniği.
öncelik 1. Bir bilgisayara verilen görevlerin işleme konma sırasını belirlemede işletim dizgesince göz önünde tutulmak üzere tanımlanan belirteç. 2. Dizgeyi oluşturan donanım birimlerinden gelen uyarıları tutarlı biçimde işleyebilmek üzere tanımlanan sıradüzen.
önek Bir veri sözcüğünün önünde yer alan ve verinin türünü gösteren ikil kümesi.
önleyici bakım Bir donanım dizgesinde hiç bir aksaklık görülmeden, ileride herhangi bir aksaklığın ortaya çıkışını önlemek amacıyla sürdürülen sürekli bakım. Koruyucu bakım deyimi de kullanılır.
örneklem Örnekleme yöntemiyle yürütülecek herhangi bir çözümleme çalışmasında kullanılmak üzere seçilen örnek öğeler kümesi.
örnekleme 1. Bir değişkenin değerlerini belirli zaman aralıklarında saptama. 2. Herhangi bir kümenin tüm öğelerinin incelenmek istenen birtakım özelliklerini gösterecek biçimde seçilmiş örnekler saptayarak yürütülen herhangi bir dizge çözümleme ya da istatistiksel
örneksel Veri’nin, sürekli bir fiziksel değişkenle gösterimine değgin.
örneksel bilgisayar özünde, verilerin örneksel gösterimlerinin kullanıldığı bir bilgisayar.
örneksel gösterim Bir değişkenin değerinin, sürekli değiştiği düşünülen bir fiziksel büyüklükle gösterimi fiziksel büyüklüğün genliği veriye oranlı tutulabilir ya da verinin uygun bir işlevi olabilir.
örneksel veri Sürekli değiştiği düşünülen bir fiziksel büyüklükle gösterilmiş veri.
örneksel-sayısal çevirici örneksel veriyi sayısal veriye dönüştüren herhangi bir aygıt.
örtmek Başka bir damgalar örüntüsündeki kesimleri alıkoymak ya da atmak üzere bir damgalar örüntüsünü kullanmak.
örtü Başka bir damgalar örüntüsündeki kesimlerin alıkonulması ya da atılmasını sağlamak üzere kullanılan bir damgalar örüntüsü.
örü Bilişimsel dilbilim ve bilgi erişimde, doğal dil sözdiziminin bir yazı oluşturacak biçimde, biçim, anlatış ve noktalama imleriyle kullanıldığı, bir uzunluk kısıtlaması öngörülmeksizin, gereken boyda damga dizgisi.
örü başlangıç damgası Bildiri başlığını bitirmek üzere kullanılan ve örünün önüne gelen gönderim güdüm damgası.
örü sonu damgası Bir örüyü bitirmek üzere kullanılan bir gönderim güdüm damgası.
örüntü tanıma Bir görüntüde yer alan anlamlı biçimlerin özdevimli biçimde çözümlenerek tanınmasıyla ilgili araç, gereç, yöntem ve teknikleri geliştirmeyi amaçlayan çalışma alanı.
öykünüm Belli bir bilgisayar için yazılmış izlencelerle başka bir bilgisayarı kullanma olanağı sağlayan teknik. Bir bilgisayar dizgesinin, sanki başka bir bilgisayar dizgesine öykünerek, onun için hazırlanmış veri ve izlencelerle, değişik sürede de olsa, özdeş so
özdevimli Belirli koşullar altında, herhangi bir işletmen’in karışması gerekmeksizin işleyen bir aygıt ya da sürece değgin.
özdevimli bilgi işlem Önemli bir kesimi özdevimli araçlarca yürütülen bilgi işlem.
özdevimli güdüm Özdevimli denetim/güdüm aygıtlarının ve dizgelerinin tasarımı ve kullanımı ile ilgili bilim ve teknikbilim dalı. Birtakım fiziksel süreçlerin ya da mekanik işlemlerin özdevimli olarak yürütülmesi, bk. süreç denetim.
özdevimli öğrenme Bir aygıtın geçmişteki çalışmasına dayanarak kendi başarısını iyileştirme yeteneği, bk. yapay anlayış.
özdevimlileştirme Bir yordam, süreç ya da donanımı özdevimli kılmayı amaçlayan dönüştürme.
özdevin Bir sürecin, özdevimli araçlar kullanılarak gerçekleştirilmesi.
özel amaçlı bilgisayar Sınırlı bir sorun kümesi üzerinde çalışmak üzere tasarlanmış bir bilgisayar.
özel damga Bir damga takımında, yazaç, sayı ve boşluk damgası dışında herhangi bir çizisel damga.
özel düğüme geçiş damgası Standart damga takımının çizisel damgaları yerine, üzerinde uzlaşma sağlanmış başka bir damga takımına geçiş için kullanılan bir düğüm genişletme damgası.
özet Bir yazının içeriğini ya da iletisini kısaltılmış bir biçimde veren, bununla birlikte kimileyin 2.000 sözcük boyuna varan bir örü. bk. soyut.
özörgütlü izlence İç yapısında yeniden düzenlemeler yapma yeteneği olan bir izlence.
özsoyut Bilgi erişimde ve belgelemede, belge örüsünün, özdevimli doğal dil çözümleme ya da özdevimli sayılamalı çözümleme yöntemleriyle elde edilmiş soyut niteliğinde özeti.
özuyumlu bilgisayar Çalışma özelliklerini çevre koşullarına göre değiştirme yeteneği olan bir bilgisayar ya da herhangi bir dizge.
özuyumlu izlence Çalışma özelliklerini çevre koşullarına göre değiştirme yeteneği olan bir izlence.
özyineleme Bir yordamın kendini çağırabilme özelliği.
özyineli yordam Uygulanışı sırasında kendisini çağıran ya da yine kendisini çağıracak başka bir yordamı çağıran bir yordam.
pl/l Yönetim ortamının bilgi işlem gereksemelerine dönük COBOL vb. diller ile bilimsel hesaplama gereksemelerine dönük ALGOL, FORTRAN vb. dillerin olanaklarını birlikte kullanabilmek amacıyla geliştirilmiş bir izlenceleme dili.
rasgele erişim bk. doğrudan erişim.
rasgele erişimli bellek İstenen herhangi bir rasgele konumuna veri yazılır, rasgele konumundan veri okunur, doğrudan erişimli, genellikle yarıiletken bir bellek türü. Rasgele erişimli belleklere yaz-oku bellek de denilmektedir.
rasgele sıralı bilgisayar Her komutun, uygulanacak bir sonraki komutun bellek yerini deyimleyerek belirlediği bir bilgisayar.
saat Düzenli zaman aralıklarında vuruşlar üreten elektronik çevrimi. Zamanuyumlu bilgisayarda her bir temel işlem saat vuruşlarına uygun biçimde gerçekleştirilir.
sağa yanaştırmak 1. Bir sayfa üzerinde damgaların basım konumlarını, basımın sağ kıyısı düzenli olacak biçimde tasarlamak. 2. Bir tutanak ya da veri alanı içindeki veriyi, belirli bir konumdaki damga sağ uca yerleşecek biçimde kaydırmak.
sağlama makinesi bk. veri sağlama makinesi.
sağlama sayısı Bir kütüğün tutanak tanısına ya da herhangi bir anahtara (1), bunların yanlış kullanımından doğacak bilgi işlem yanılgılarını önlemek üzere, sağlama amacıyla eklenen artık sayı. bk. artıklık.
saklamak Bir yazmaçta bulunan veriyi ana bellekte bir yere aktarmak.
salt okunur bellek İzlence komutlarıyla değiştirilmeyecek nitelikte kalıcı veri saklamak üzere geliştirilmiş, yalnızca okunmak üzere geliştirilmiş rasgele erişimli yarıiletken bellek. Salt okunur bellek özellikle mikroizlenceleri saklamada yazılır-okunur rasgele erişimli be
sapma İşlemlerin olağan sırasını bozarak, denetimi, adresi belirtilen bir işleme geçiren herhangi bir komut.
satır yazıcı Sonuçları, her satırı bir bütün olarak bir seferde olmak üzere, kağıt üzerine yazan bilgisayar çıkış birimi, bk. yazıcı.
sayaç Sayma amacıyla kullanılan herhangi bir yazmaç.
sayamak Bir sayıtın basamaklarındaki değişik değerleri gösteren sayısal damgalardan her biri.
sayfa bk. bellek sayfası.
sayfa yanaştırmak Bir sayfa üzerinde damgaların basım konumlarını, basımın sol ve sağ kıyıları düzenli olacak biçimde denetlemek, bk. sağa yanaştırmak, sola yanaştırmak.
sayfalama Bellek kaynağının, işletim dizgesince örn. 1K, 2K gibi belirli boyda birimler olarak, devingen biçimde kullanıldığı birbellek yönetim yöntemi.
sayı gösterimi Bir sayılar dizgesinde, bir sayının gösterimi.
sayılaştırıcs Herhangi bir fiziksel ölçüm değerini sayısal veriye dönüştüren bir aygıt. bk. örneksel-sayısal çevirici.
sayılaştırmak Kesikli olmayan veriyi sayısal biçimde deyimlendirmek ya da göstermek, örn. fiziksel bir büyüklüğün genliğinin örneksel bir gösteriminden, o genliğin sayısal bir gösterimini çıkarmak.
sayısal Sayılarla gösterilen veri ya da fiziksel niceliklere değgin.
sayısal bilgisayar Özünde verilerin kesikli gösterimlerinin kullanıldığı bir bilgisayar.
sayısal çözümleme Matematiksel sorunları sayısal yöntemlerle ve sonuçları belirli yanılma değerlerinin altında olacağı öngörülen yaklaşımlar içerisinde elde eden çalışma alanı.
sayısal damga takımı Sayıları, kimileyin de güdüm damgalarını, özel damgaları ve boş damgayı kapsayan, buna karşılık yazaçları dışarıda bırakan bir damga takımı.
sayısal denetim bk. sayısal güdüm.
sayısal düğüm Verinin bir sayısal damga takımı kullanılarak gösterildiği düğüm.
sayısal düğümlü damga takımı Sayısal düğümlerle düğümlenmiş öğelerden oluşan damga takımı.
sayısal gösterim Verinin sayıtlarla kesikli gösterimi.
sayısal güdüm Bir sürecin özdevimli güdümünün, genellikle işlem sürerken sayısal verileri kullanan bir aygıtça yapılması. Sayısal denetim deyimi de kullanılır.
sayısal sözcük Sayılardan, kimileyin de boş damga ile özel damgalardan oluşan sözcük, örn. evrensel onlu sınıflandırmada 61 (03) — 20 sayısal sözcüğü İngilizce herhangi bir tıp ansiklopedisinin tanıtıcısı olarak kullanılır.
sayısal veri sayıtlarla gösterilmiş veri.
sayısal-örneksel çevirici Sayısal veriyi örneksel veriye dönüştüren herhangi bir aygıt.
sayışım makinesi Sayışım ile ilgili hesaplamalar için kullanılan, bilgisayarın veri işleme olanaklarının altında yalın birtakım işlemler yapabilen herhangi bir makine, bk. çizelgeleyici.
sayıt Bir sayının kesikli gösterimi,örn. bir sayıyı gösteren dört değişik sayıt şunlar olabilir.: On iki Türkçe bir sözcükle 12   onlu sayılama dizgesinde XII Roman saymaklarıyla 1100 arı   ikili sayılama dizgesinde
seçici oluk Hizmet verdiği birden çok sayıda giriş-çıkış birimlerinden birinin işini bitirdikten sonra, bir sonraki birimin işine geçen, böylece belli bir anda ancak bir birimin hizmetinde bulunan, bu niteliğiyle göreli olarak yüksek hızlı giriş-çıkış birimlerinin an
seçimli bilgi dağıtım Bir bilgi yayım dizgesinde, abonelerin tanımladıkları kişisel ilgi örüntülerine göre, onlara yeni yayınlanmış belgelere ilişkin sürekli biçimde bilgi göndermeyi amaçlayan kamu hizmeti.
seçimli erişim bk. doğrudan erişim.
sekizli Sekiz ikili öğeden oluşan çoklu. bk. bayt.
seksen kolonluk kart bk. delikli kart.
sıfır doldurmak Bir belleğe,, sıfır sayısını belirten damganın gösterimini kullanarak damga doldurmak.
sıfırların kaldırılması Bir sayıttaki anlamsız sıfırların düşülmesi. Anlamsız sıfırlar bir sayıtın tümsayı kesiminde sıfır olmayan sayamakların solunda ve bölümlü kesiminde sıfır olmayan sayamakların sağında kalanlardır.
sığa Bir veri saklama ortamının alabileceği sözcük ya da damga sayısı. Genel olarak herhangi bir dizgenin işyükünün üst sınırı, bk. bellek sığası.
sıra Sıralanmış bir öğeler dizisi.
sıradan erişim Düzenlenmiş bir öğeler kümesindeki öğelerin, birincisi okunduktan sonra ikincisinin, sonra üçüncüsünün ve benzer biçimde sırayla ötekilerin okunduğu erişim biçimi, bk. doğrudan erişim.
sıradüzensel yapı Düzenleniş biçimi bakımından, herhangi bir düzeydeki öğelerinin her biri bir alt düzeydeki öğelerden oluşan herhangi bir dizgenin yapısı.
sıralamak Öğeleri, doğal sayılara göre düzenlemek. Doğal sayılara dayalı olarak değişik düzenleme yordamları tanımlanabilir böylece sıralama kavramı, örn. abecesel ya da zamandizinsel ölçütlere göre düzenlemelere de uzatılabilir, bk. ayıklamak.
sil damgası Yanlış ya da istenmeyen bir damgayı geçersiz kılmak için kullanılan güdüm damgası.
silmek Bir ya da birden çok bellek yerinin genellikle sıfır ya da boşluk damgası ile gösterilen, belirli bir duruma getirilmesi.
simge Bir kavramın uzlaşımsal ya da üzerinde uzlaşıma varılmış gösterimi.
simge dizgisi Yalnız simgelerden oluşan bir dizgi.
simgesel dil bk. çevirici dili.
simgesel mantık Biçimsel mantık ve matematikle ilgili sorunları, doğal dilin belirsizliğini önlemeyi amaçlayan özel bir yazılı dil kullanarak inceleyen mantık türü.
sola yanaştırmak 1. Bir sayfa üzerinde damgaların basım konumlarını, basımın sol kıyısı düzenli olacak biçimde tasarlamak. 2. Bir tutanak ya da veri alanı içindeki veriyi, belirli bir konumdaki damga sol uca yerleşecek biçimde kaydırmak.
sonlu özdevinir Bir dış uyarıya karşı yanıtı, bu uyarıya ve özdevinirin kendi iç durumuna bağlı matematiksel varlık. Özdevinirin bulunabileceği sonlu sayıda durum söz konusudur.
sonra-düzenli dizinleme Bilgi erişimde, derlemdeki belgelerin, kullanıcının sorusuna göre değerlendirilip sınıflandırılabildiği dizinleme türü.
sorun tanımı Bilgi işlemde, bir sorun’un çözüm yöntemi, yordamlar, algoritmalar ve yararlı her türlü başka bilgiyi de içerebilen anlatımı.
soruna yönelik dil Kullanılan bilgi işlem donanımından olabildiğince bağımsız olup, belirli bir sorun kümesinin çözümünde olabildiğince kullanışlı, çözümü belgelemede olabildiğince okunaklı, sorun alanının uzmanlarınca kolay öğrenilir nitelikte, yüksek düzeyli izlenceleme d
soyut Bilgi erişimde, bir belgenin konusunu ya da soyunu belirtmek üzere, genellikle belgeleme konusunda uzmanlaşmış bir kişinin, standart olarak önerilen terimleri yeğ tutarak ürettiği, 200-250 sözcük boyunu aşmayan bir tür özet.
söz çözümleme Konuşmanın sesli tutanaklarının çözümlenerek sözcüklerin tanınması ya da konuşanın kimliğinin tanınması için gerekli donanımı, çözümleme yöntemlerini içeren ve bunu bilgisayara sesle giriş olanakları geliştirmek üzere kullanmayı uman araştırma alanı. Konu
sözbağlamı Bilişimsel dilbilimde, bir yapıtta ya da bir yazarın tüm yapıtlarında geçen sözcüklerin abece sırasında ve bağlamlarıyla birlikte, geçtikleri yeri de gösterir biçimde düzenlenmiş listesi, bk. bağlam içinde anahtar-sözcük dizini.
sözcük Belli bir amaç için bir birim olarak düşünülmesi uygun düşen bir damga dizgisi.
sözcük uzunluğu Bir sözcükteki damga sayısı.
sözdizim Bir dilin, özelikle bir izlenceleme dilinin, deyim ve tümcelerini oluşturan damga dizgilerinin nasıl üretileceğini tanımlayan kurallar kümesi.
sözdizim yanlışı Bir kaynak izlencede, dilin sözdizim kurallarına aykırı olarak kullanılmış herhangi bir öğe. Sözdizim yanlışı izlence derlenirken derleyicide bulunan yanlış yakalama yordamlarınca saptanır, derleme listesinde, yanlış türünü belirten bir yorumla birlikte g
stok denetim Depolarda stoklanmış bulunan türlü gereçlere ilişkin bilgilerin denetim altında tutulmasını, böylece gerektiği anda gereken miktarda gerecin en düşük toplam maliyetle hazır bulundurulmasını amaçlayan herhangi bir dizge, bk. yönetim bilişim dizgesi.
süreç denetim Endüstri ortamındaki fiziksel süreçlerin, genellikle örneksel ya da karma bilgisayarlar aracılığıyla denetim altında tutulmasını ya da güdümünü araştıran ve uygulayan çalışma alanı. bk. özdevimli güdüm.
sürekli bakım bk. önleyici bakım.
sürekli form Bilgisayardan alınan sonuçları satır yazıcıdan yazdırmak üzere kullanılan, zigzaglı katlandığı için sayfaları yazıcının basım düzeneğinden sürekli biçimde geçen kâğıt çıktı ortamı.
sürücü Kuşak, teker vb. veri saklama ortamlarının bir okuyucu-yazıcı kafa karşısına sürülmelerini sağlayarak gerekli okuma-yazma işlemlerini gerçekleştiren bilgisayar giriş-çıkış birimlerinin her birinin genel adı. Miknatıslı kuşak sürücü, mıknatıslı teker sürüc
süzgeç Girdi olarak verilen gereç, veri ya da imleri, belirtilmiş ölçütlere göre ayıran herhangi bir aygıt ya da dizge. bk. örtü.
taban 1. Genellikle kullanılan bilimsel sayılama dizgesinde, bir üst ile gücü alınan sayı. örn. 2,7×6,25 (1’5) = 42,1875 deyimindeki 6,25 sayısı. 2-Yerdeğişir bir bilgisayar izlencesinde, gerçek adresleri bulmak için göreli adreslere eklenmesi gereken değer.
taban adresi Adresi oluşturmak üzere göreli adrese eklenmesi gereken adres birleşeni.
tasarım Geliştirilen bir dizgenin bölümleri arasındaki çalışma ilişkilerinin, her bir bölümün özgül işlevleri ayırt edilip belirlenmesi.
taşıma Veriyi ana bellekte bir yerden başka bir yere aktarma.
taşıt Birçok sayısal bellek öğesi ya da yazmaç arasında ortak bağlantı oluşturarak bunlar arasında veri aktarımı sağlayan teller kümesi.
taşma Bir aritmetik işlem sonucunda, ayrılan yere sığmayacak büyüklükte bir sayının bulunması.
tek eşlik denetimi Verideki 1 ikillerin sayısının, eşlik ikiliyle birlikte tek sayı olacak biçimde eşlik ikili oluşturan sağlama düzeni.
tek yönlü Ancak tek yönde veri akışına olanak veren herhangi bir dizgeye değgin, örn. tek yönlü iletişim.
teker bk. mıknatıslı teker, değişir teker.
tektaş çevrim Bir tek yongadan oluşan tümleşik çevrim.
toplama çevrimi Sayısal imleri kullanarak toplama işlemini gerçekleştiren çevrim.
toplu işlem İşlembilgilerin biriktirildiği, bilgisayara, hazırlandıktan sonra toplu olarak bir seferde girildiği bilgi işlem düzeni. Her bir işlembilginin, başka bir olayı beklemeksizin işlendiği gerçek zamanlı işlem düzeninin tersine, toplu işlem belirli bir gecikme
tutanak Bir birim gibi işlem gören, ilişkin veriler ya da sözcükler kümesi.
tutanak görünümü Bir tutanakta, tutanağın birleşenlerinin düzeni ve boyu da içeride olmak üzere verilerin ya da sözcüklerin düzenlenişi ve yapısı.
tutanak uzunluğu Bir tutanağı oluşturan sözcüklerin ya da damgaların sayısı.
tümleşik çevrim Bir dizi birleşenden oluşan bir elektrik çevriminin işlevini gören ve bir tek yarıiletken yonga üzerinde bütünleşmiş çevrim kesimi. bk. küçük çapta tümleşme,orta çapta tümleşme,büyük çapta tümleşme, çok büyük çapta tümleşme.
türevsel çözümleyici Türevsel denklemlerin çözümü için birbirlerine bağlı tümleyicilerden yararlanan bir örneksel bilgisayar.
Bir veri iletişim ortamında veri giriş-çıkışını sağlayan donanım birimi ya da donanım birimleri topluluğu.
ulusa! belgelik Bir ülkenin kamusal ve yerel yönetimine ilişkin tüm belgelerinin genellikle mikrofilm/mikrofiş ortamı üzerinde saklanan kopyaları ile bunlara yeni belgelerin sürekli biçimde katılmasını ve aranan belgelere erişimi sağlayan donatım ve örgüt.
ulusal bilgi akış düzeni Bir ülkenin, türlü amaçlar güden çok sayıda bilgi toplama odağında biriken verileri kamusal, yerel yönetimlerin ve öteki kurum ve kişilerin bilgi gereksemelerini karşılamak üzere kamunun yararlanmasına açma amacı güden, bu amacı gerçekleştirmek üzere veri
unut damgası Kimi uzlaşımlarda, İlgili olduğu veride yanlış bulunduğunu, verinin kullanılmaması gerektiğini göstermek üzere kullanılan bir güdüm damgası.
uyarı iletisi Bir derleme listesinde, sözdizim bakımından benimsenebilir nitelikte bir deyim söz konusu olmasına karşın, bir yanlış olasılığını kullanıcıya bildirmek amacıyla yer verilen herhangi bir ileti.
uyarlık Bir bilgisayar dizgesinde geliştirilmiş yazılım ürünlerinin başka bir bilgisayar dizgesinde değiştirilmeden kullanılabilmesi durumunda iki dizge arasındaki kullanım bakımından geçiş kolaylığı.
uydu bilgisayar Bir bilgisayar dizgesi çevresinde, ona bağımlı biçimde çalışan daha küçük bir bilgisayar.
uygulama izlencesi Kullanıcının özel gereksemelerini karşılamak üzere tasarlanıp gerçekleştirilmiş bilgisayar izlencesi. Dizge yazılımı karşıtlığında kullanılır.
uzaktan erişim Uzakta bulunan bir veri kaynağına veri iletişim olanakları aracılığıyla erişme.
uzakyazıcı Veri iletişim olanaklarıyla uzaktaki bir yerde veri giriş-çıkışı için kullanılan, yazı makinesine benzer donanım birimi.
uziletişim Radyo ya da telefon bağlantısı aracılığıyla birbirinden uzak noktalar arasında bilgi gönderiminin sağlanması.
uzunluk bk. boy.
üç artık düğüm Bir onlu sayamak n’nin (n+3)’ü gösteren bir ikili sayıt ile gösterildiği ikili düğümlenmiş onlu yazım.
üçlü Üç ikili öğeden oluşan çoklu.
üçüncü kuşak bilgisayar Daha ucuza, daha yüksek güvenilirlik sağlayan tümleşik çevrimlerden oluşan donanım olanakları, çok iş düzeni ve zaman bölüşüm olanakları sağlayan, böylece donanım vé yazılım kaynaklarını en verimli biçimde yöneten işletim dizgeleri, veri iletişim ve uzakt
üretici Genel biçimde tanımlanmış bir işe ilişkin olarak önceden hazırlanmış bir çatıdan yararlanarak, kullanıcının belirlediği parametrelere göre, onun özel gereksemelerini karşılar nitelikte bir izlence üreten herhangi bir yordam.
üreysel terim Bilgi erişimde, anıldığında bir dizi kavramı belirten anahtar-sözcükleri de üreterek, aramanın bu kavramlar için de sürdürülmesine yol açan anahtar-sözcük. İzlenceleme dili tanımında, bir kavram için kullanıcının isteğine göre üretebileceği bir sözcük tür
üst Bir kayan ayrımlı gösterimde, gerçek sayı elde edilmek üzere, değişmez ayrımlı parça ile çarpılmadan önce, belirtilmemiş kayan ayrım tabanının yükseltileceği gücü gösteren sayıt. örn. 0,0001234 sayısının kayan ayrımlı gösterimi şudur: 0,1234 -3. Burada -3
ve geçidi Ancak tüm girişlerindeki mantıksal değişkenlerin değeri “doğru” (ya da I) olduğunda, çıkış değeri olarak “doğru” (ya da 1) veren, değilse “yanlış” (ya da 0) veren mantıksal işleç ya da çevrim öğesi.
veri Olgu, kavram ya da komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimsel ve uzlaşımsal bir gösterimi. Elverişlilik, kişiler ya da özdevimli makinelerle iletişim, yorum ya da işleme uygunluk biçiminde düşünülür, bk. bilgi.
veri adı Bir kaynak izlencede bir veri öğesini adlandırmak üzere kullanılan ve genellikle bir sözcükten oluşan gösterge.
veri akış çizeneği Bir sorun’un çözümünde verinin izlediği yolu gösteren ve işlemin başlıca evreleriyle birlikte, kullanılan değişik veri ortamlarını da tanımlayan bir akış çizeneği.
veri bankası Belli bir konudaki verilerin, gereksiz yinelemelerden arınmış, doğruluğu, tutarlılığı ve güvenliği sağlanmış olarak biriktirilip günlenmesini ve benimsenebilir kısa bir süre içinde erişilmesini ya da kullanılmasını sağlayan, (a) yazılım dizgesi ile (b) ve
veri çevirici Verileri değiştirmeye yarayan aygıt.
veri düğümü Veriyi gösteren imlerin, uyarınca oluşturulduğu, gönderildiği, alındığı ve işlendiği kurallar ve uzlaşımlar kümesi.
veri düzenleme Veriyi, amaçlanan kullanım için elverişli biçimde, uygun veri saklama ortamları üzerinde örgütleme.
veri güvenliği Bir veri tabanında ya da veri bankasında biriktirilen verilerin yanlış bilgiler içermesine karşı, veri girişini ve veri günleme olanaklarını denetim altında tutan önlemler bütünü.
veri hazırlama işletmeni Bir bilgi işlem merkezinde çevrimdışı veri giriş donanımını kullanarak veri giriş ve sağlama görevlerini yapan kişi. Bu görevi uğraş edinmiş kişi. Delgi işletmeni deyimi de kullanılmaktadır.
veri iletişim Bir bilgisayarla, uzakta, bir uç başındaki kullanıcı ya da başka bir bilgisayar arasındaki sayısal veri aliş-verişi.
veri işlem Veri üzerinde işlemlerin düzenli biçimde yürütülmesi, örn. kişi eliyle ya da bilgisayar vb. makinelerle yapılan bir işlem, bir kütük birleştirme, bir sıralama ya da bir hesaplama. Bilgi işlem deyimi de eşanlamlı biçimde kullanılır.
veri işleyici Bir masa hesaplayıcısı, bir delikli kart makinesi ya da bir bilgisayar gibi, veri işleme olanağı sağlayan aygıt.
veri kitaplığı İlişkin kütüklerden oluşan bir küme. örn. bir ülkenin tarım ve hayvancılığına ilişkin veri kütükleri bir veri kitaplığı oluşturabilir, bk. veri bankası.
veri ortamı 1. Üzerinde ya da içindeki belli bir fiziksel değişkenin, verinin gösterimi olarak kullanılabildiği gereç, örn. mıknatıslı kuşak. 2. Verinin gösterimi olarak kullanılmak üzere değiştirilebilen fiziksel nicelik, örn. belirli bir yönde mıknatıslanma, kart ü
veri sağlama makinesi Delikli kart ortamındaki verilerin, delgi işletmeni eliyle yeniden girilerek kart üzerindekilerle damga damga karşılaştırmasını, böylece yanlış delgilerin düzeltilmesini, veri doğruluğunun sağlanmasını olanaklı kılan kart delgi makinesine benzer çevrimdış
veri saklama ortamı Ana bellek boyutlarına göre çok büyük oylumlu veri kümelerini, gerektiğinde yüklenmek ve erişilmek üzere, özellikle çevrimdışı koşullarda saklamada kullanılan mıknatıslı kuşak, değişir teker vb. herhangi bir ortam. Genel olarak çevrimiçi ya da çevrimdışı,
veri saklama yoğunluğu Bir veri ortamının birim yüzeyinin ya da birim oylumunun veri saklama sığası.
veri sıkıştırma bk. bilgi sıkıştırma.
veri tabanı Bir konu ya da örgüte ilişkin verilerden oluşan ve genellikle bir veri tabanı dizgesi aracılığıyla bir bütün olarak yaşatılan veri kümeleri topluluğu.
veri tabanı dizgesi Birbirinden bağımsız birçok uygulamada ortaklaşa kullanılmak amacıyla, bir konu ya da örgüte ilişkin tüm verilerin, gereksiz yinelemelerden arınmış, doğruluğu, tutarlılığı, gizliliği ve güvenliği sağlanmış olarak biriktirilip günlenmesini ve erişilmesini,
veri tabanı yönetim dizgesi Bir veri tabanının kurulması ve yaşatılması için gerekli yordam ve izlenceleri kapsayan yazılım dizgesi.
veri tabanı yönetmeni Bir veri tabanı dizgesini kullanarak, veri tabanının kurulması, yaşatılması, işletilmesiyle ilgili görevleri yürüten ve veri kaynaklarıyla kullanıcı gereksemelerini bağdaştırıp sunulan olanakları kullanıcı çevrelerine tanıtan kişi ya da kişiler topluluğu.
veri toplama Bilgisayar ortamında saklanması öngörülen ham bilginin yeni bir uygulama için ilk kez toplanması ya da önceden derlenmiş ve bilgisayara girilmiş veri kütüklerinin günlenerek yaşatılması için sürekli biçimde derlenmesi, bk. veri yakalama.
veri yakalama Sayısal ya da örneksel özel veri toplama aygıtları aracılığıyla verinin, gerçek zamanlı bilgisayara, genellikle uzakta bulunan olay yerinden, bir işletmen çabası gerekmeksizin, bir izlence güdümünde, anında girişini öngören veri toplama düzeni.
veri yazma Herhangi bir veri saklama ortamına veri işleme.
ya geçidi Girişlerindeki mantıksal değişikenlerden en az birinin değeri “doğru” (ya da 1) olduğunda, çıkış değeri olarak “doğru” (ya da 1) veren, değilse “yanlış” (ya da 0) veren mantıksal işleç ya da çevrim öğesi.
yanıt süresi Bir bilişim dizgesinde, kullanıcının sorusunu dizgeye yöneltmesiyle yanıtı elde etmesi arasında geçen süre. Özellikle etkileşimli dizgeler için kullanılır.
yapay anlayış Algoritma biçiminde tanımlanamayan, buluşsal yöntemlerle özdevimli öğrenme yöntemlerinden yararlanan ve doğal dil anlama, söz çözümleme, örüntü tanıma gibi algısal ya da bilişsel süreçlerle ilgili bilgisayarlı modeller geliştiren araştırma alanı. Yapay an
yapay us bk. yapay anlayış.
yardımcı bellek bk. dış bellek.
yardımcı donanım Bir bilgisaray dizgesi çevresinde, çevrim dışı kullanılan herhangi bir aygıt ya da makine.
yardımcı izlence Bir bilgisayarın dizge yazılımıyla birlikte kullanıcıya sunulan, bir ortamdan bir ortama veri kütüklerini aktarma, kütük ayıklama, sıralama, birleştirme vb. gibi kullanıcının sık sık gerekseme duyabileceği hizmetler için parametrelerle yöneltilen genel yo
yarıiletken bellek Yarıiletken gereçlerden yapılma iki durumlulardan oluşan, dolayısıyla başka bellek türlerine göre daha pahalı olmakla birlikte çok hızlı erişim sağlayan bellek türü. Tümleşik çevrimler teknikbilimindeki sürekli ve hızlı yenilenme, 1975’ten beri gelişen ço
yastık bellek Bir birimden ötekine veri gönderilirken, veri öğelerinin biriktirilip geçici olarak saklandığı ara bellek ya da bellek kesimi.
yaz-oku bellek bk. rasgele erişimli bellek.
yazaç Yalnız başına ya da ötekilerle birlikte kullanıldığında başlıca görevi, yazılı dilde, sözlü dilin bir ses öğesini göstermek olan bir çizisel damga.
yazı makinesi Bir satırdaki damgaları tek tek kâğıda yazan ve dizgenin bilgisayar işletmenine yönelik iletileri için çıkış birimi olarak kullanıldığı gibi, işletmenin dizgeye iletmek istediği denetim deyimleri için, bir klavye aracılığıyla dizgeye kısıtlı oylumda veri
yazıcı Sonuçları kâğıt üzerine yazan bilgisayar çıkış birimi.
yazılım Bir bilgi işlem dizgesinin işleyişi ile ilgili bilgisayar izlencelerinin, yordamların, kuralların ve gerektiğinde belgelemenin tümü.
yazılım dizgesi Donanım ve veri kaynaklarını, genellikle bir dil aracılığıyla, kullanıcının tanımladığı görev’lere, iş’lere göre kullanan ve istenen sonucu üreten yordamlarla izlencelerden oluşan yazılım birimi. Yazılım dizgeleri, donanım düzeyinden üst yapıya doğru, (a)
yazılım-takım Belli bir konudaki yazılım öğelerini, düzenli bir bütün biçiminde, belgelenmiş olarak içeren yazılım ürünü.
yazım Verinin gösterimi için, bir simgeler kümesi ile kullanımlarına ilişkin kurallar.
yazma Verileri, sürekli ya da geçici bir biçimde, bir belleğe ya da bir veri ortamına işleme. Bir yazmaçta ya da ana bellekte bulunan veriyi dış bellek ortamına, çıktı biçiminde aktarma.
yazmaç Önceden saptanmış amaçlar için kullanılan, bu amaçların gerçekleştirilmesinde yararlanılacak verilerin saklanabileceği boyda bir yerel bellek türü. Kullanım yeri ve biçimine göre, bir yazmaç için sayaç, birikeç gibi adlar da kullanılabilir.
yedek dizge Kullanılmakta olan bir bilişim dizgesinin ya da donanım dizgesinin herhangi bir aksaklık nedeniyle kullanım dışı kalması olasılığına karşı, geçici bir süre için hemen kullanıma sokularak hizmetin sürmesini sağlamak üzere hazır bekletilen dizge.
yedek parça Bir bilgisayar dizgesinin bakım onarımının etkin biçimde sağlanabilmesi için bakımcının elinde hazır bulunması gereken herhangi bir birleşen.
yedi izli kuşak Eşlik ikiliyle birlikte üzerinde yedi iz bulunan, demek ki altılı damgalar biçiminde düğümlenmiş veriler için kullanılan mıknatıslı kuşak.
yedili Yedi ikili öğeden oluşan çoklu.
yeğlenen terim Bilgi erişimde, bir kavramı belirtmek üzere gömüde yer alan birçok ipucu anahtar-sözcüğe karşılık standart terim olarak seçilen ve dizinlemede kullanılan, yazar ve araştırmacılara önerilen anahtar-sözcük.
yeniden başlama Bir izlencenin herhangi bir aksaklık nedeniyle kesilmesi durumunda, işi en baştan başlatmak yerine, öngörülmüşse, yeniden başlama durağından sürdürme.
yeniden başlama durağı Uzun bir yürütme süresi gerektiren bir izlencede, herhangi bir aksaklık dolayısıyla kesilme olasılığında, işi en baştan yenileme yerine, belirli sürelerde dış belleğe yapılan dökümlerle desteklenen ve işlenen verilerdeki tutarlılığı bozmadan sağlanan yeni
yeniden girilir izlence Bilgisayar ana belleğindeki amaç izlencenin birçok kullanıcının tanımladığı görevler için eşzamanlı olarak işletilebilme özelliği.
yer bk. bellek yeri.
yerdeğişir izlence Belleğin herhangi bir bölgesine yerleşip çalışabilecek biçimde göreli adreslerle düğümlenmiş izlence.
yerdeğişirlik Bir bilgisayarın donanım yapısında ve işletim dizgesinde yerdeğişir izlencelere olanak veren özellik.
yerel bellek Bilgisayar donanım birimlerinin, işlevlerini görmek üzere kullandıkları kendilerine özgü bellekleri.
yerleşik yordam Sürekli olarak ana bellekte tutulan yordam.
yerpaylaşır kesim Bir izlencede, sürekli olarak bellekte tutulması gerekmeyen, böylece ortaklaşa kullanım için ayrılmış bir bellek alanına çağrıldıkça yerleşen kesimlerden her biri.
yığıt Öğelerden son gelenin ilk işlem görecek biçimde üst üste yığıldığı varsayılan veri yapısı. Ters kuyruk deyimi de bu anlamda kullanılabilir. Yığıt aritmetiksel deyimlerin değerlenmesinde, yeniden girilirliğin, özyineliliğin uygulanmasında kullanılan veri y
yığıt makinesi Yapısında ve işleyişinde yığıtlari temel öğe olarak kullanan, bu bakımdan, yazmaç makinesi de denilen geleneksel “von Neumann makineleri”nden ayrılan bilgisayar türü.
yineleme 1. Genellikle herhangi bir döngü içindeki işlemlerin bir kez daha uygulanışı. 2. Yineleme yöntemiyle hesaplamada, işlemler düngüsünün her bir uygulanışı.
yineleme yöntemi istenen bir sonucu, belli bir işlemler döngüsünü her seferinde biraz değişik parametre değerleri için, gittikçe sonuca biraz daha yaklaşacak biçimde birçok kez yineleyerek hesaplama yöntemi.
yonga Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. Kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim.
yordam (I) Özel bir amacı olan bir eylem için atılması gerekli adımların bir tanımı.(II) Genel ya da sık kullanımı olan bir bilgisayar izlencesi ya da bir bilgisayar izlence kesimi.
yordama yönelik dil Çözüm yordamının tanımlandığı işte kullanılan genel dile az çok benzeyen ve çözümün uygulandığı bilgi işlem donanımından olabildiğince bağımsız izlenceleme dili.
yordamlık Bir bilgisayar dizgesinde kullanıma hazır biçimde tutulan izlence ve yordamlar yopluluğu. Kitaplık sözcüğü de kullanılır.
yorumlayıcı Girdi olarak verilen deyim ya da yordamları, herhangi bir amaç izlence üretecek biçimde derlemeksizin, doğrudan uygulayan bir izlence, bk. çevirici, derleyici.
yönerge bk. kullanım yönergesi.
yönetim bilişim dizgesi Bir örgütün yönetimiyle ilgili veri kaynaklarını bir dizge bütünlüğü içinde toplayıp örgütün gündelik işlerine bilgi işlem desteği sağlayan, özellikle türlü düzeylerdeki yönetim katlarına taktik ve stratejik kararlarını başarılı kılacak nitelikte sürekli
yönetimsel bilgi işlem Sayışımda ya da yönetimde kullanılan özdevimli bilgi işlem.
yöneylem araştırması Eldeki kaynakların en iyi biçimde kullanımı ile ilgili karmaşık sorunlar için modellerin tasarlanması ve bu sorunların çözümü için, matematiksel yöntemlerin uygulanması konularını kapsayan bilim ve araştırma alanı.
yüklemek İç bellekten ya da bir yazmaçtan bir yazmaca veri aktarmak. Bir izlence, yazılım dizgesi ya da veri kütüğünü, saklı bulunduğu çevrimdışı dış bellek ortamından iç belleğe ya da çevrimiçi dış belleğe aktarmak.
yüksek düzeyli dil Her komut ya da deyimin, birçok makine komutunu karşıladığı bilgisayar izlenceleme dili. Yüksek düzeyli bir dil, alçak düzeyli dillere göre, kullanıcının doğal diline ya da çözmek istediği soruna uygun uzmanlık alanının diline daha çok benzer.
yürütme Bir izlenceyi oluşturan komutların bilgisayar donanımınca uygulanması, izlencenin işletilmesi.
zaman bölüşüm Bir bilgisayar ortamını oluşturan kaynakların, birçok kullanıcının tanımladığı işler arasında, her kullanıcının yalnız kendi işi yapılıyormuş gibi görebileceği biçimde, zaman bölüştürülerek kullanıldığı bilgisayar işletim düzeni.
zaman uyumlama damgası Zamanuyumlu veri gönderim dizgelerinde kullanılan ve yarattığı bir imle, veri uç donanımları arasında, özellikle gönderilen herhangi bir başka damga bulunmadığında, zamanuyumunu ya da zamanuyum düzeltimini sağlayan bir gönderim güdüm damgası.
zamanuyumlu bilgisayar Her olayın ya da herhangi bir temel işlemin uygulanmasının, bir saatten gelen imler üzerine başlatıldığı ve genellikle bu imlere uygun adımlarla sürdürüldüğü bir bilgisayar, bk. zamanuyumsuz bilgisayar.
zarnanuyumsuz bilgisayar Her olay ya da işlemin uygulanmasının, bir önceki olay ya da işlemin bitirilmesi üzerine yaratılan bir im ile ya da bir sonraki olay ya da işlem için gerekli bilgisayar birimlerinin önceki işlerini bitirip kullanıma hazır duruma gelmeleri üzerine başlatıl
zincirleme arama Her bir öğenin, aramada kendisinden sonra incelenecek öğenin yerini belirten bir gösterge içerdiği arama.
zincirlenmiş liste Öğelerin dağınık olabileceği, buna karşılık her öğede bir sonraki öğenin yerini belirten bir tanıtıcı bulunan liste.

Futbol terimleri sözlüğü

Futbol terimleri sözlüğü

A takımı Bir kulübün ya da bir karmanın en usta oyuncularından kurulan takım.
açık oyuncusu Akıncı katını kuran beş oyuncudan sağ ve sol başta, yani katın en açık yanlarında yer alan oyuncu.
açık seki Oyun alanını çevreleyen, üstü açık oturma basamakları.
açıklarla oyun Özellikle açık oyuncuları ile ilerleme ve sonuca gitme biçimine dayanan bir oyun yöntemi.
ad çekme Bir küme oluşturan kulüpler adına bir araya gelen kişilerin, yetkililerle birlikte o kümenin karşılaşma düzen ve sırasını saptaması.
adam adama savunma Her oyuncunun karşı takımdan belli bir oyuncuyu tutarak, sayı yapabilme gücünü engellemesi amacını güden bir savunma yöntemi.
adam tutma Karşı takımdaki oyuncunun istediği gibi devinmesini önlemek amacıyla kurala uygun biçimde kendisini izleme.
aday Ulusal ya da karma takımlarda oynatılmak üzere türlü takımlardan seçilen oyuncular.
adlık Belli bir süre içinde en çok birincilik kazanan takıma verilen armağan.
akın Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem.
akıncı Asıl görevi, topu karşı takımın kalesine sokmak için akınlar yapmak olan, akıncı katındaki 5 oyuncudan her biri.
akıncı katı Asıl görevi, topu karşı takımın kalesine sokmak için akınlar yapmak olan sağ açık, sağ iç, orta akıncı, sol iç, sol açıktan oluşan ön dizi.
akıncıl oyun Karşı kaleye akın yapmaya dayanan bir oyun yöntemi. Bu biçimde oynayan bir takım, akın üstüne akın yaparak topu daha çok karşı yarı alanda bulundurmaya çalışır.
aktarma Bir oyuncunun, ayakla ya da başla topu kendi takım arkadaşlarından birine göndermesi.
alan üstünlüğü Kendi kentinin alanında oynayan bir takımın, alanı tanımasından ve kendi seyircisi önünde oynamasından ileri gelen üstünlük.
alçak toplar Bir ayaktopu oyununda yerden ya da diz altı yüksekliğinde verilen toplar.
anmalık Karşılaşmalardan sonra takımların karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri ve günün anısını taşıyan değerli şeyler.
antrenör bk. çalıştırıcı.
ara Bir ayaktopu oyununun 45’er dakikalık iki dönemi arasında oyunculara verilen 15 dakikalık dinlenme süresi.
arka ağ bk. kale ağı.
aşırtma Bir oyuncunun, karşı takım oyuncularının kesemeyeceği bir biçimde topu havalandırarak kendi takım arkadaşlarından birine aktarması.
avantaj bk. üstünlük.
Avrupa Ayaktopu Birliği Avrupa’daki ulusal ayaktopu birliklerinin bağlı bulundukları uluslararası kuruluş.
Avrupa Birincileri Karşılaşmaları Avrupa ülkelerinin lig birinciliğini kazanan takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
Avrupa Karması UEFA’ca Avrupa ülkelerindeki oyuncular göz önüne alınarak seçilen takım.
Avrupa Kupa Birincileri Karşılaşmaları Avrupa ülkelerinin, kupa birinciliğini kazanan takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
Avrupa Uluslar Kupası Avrupa ülkelerinin ulusal takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
ayak dışıyla durdurma Topun geliş yönüne, hızına ve yüksekliğine göre, (sağ ya da sol ayağın) ayak küçük parmağı kökü, topuk ve bilek arasında kalan üçgen biçimindeki yüzeyle, top yere değerken ya da havadayken kendi özel tekniğiyle topu durdurma.
ayak içiyle durdurma Topun geliş yönüne, hızına ve yüksekliğine göre, (sağ ya da sol ayağın) ayak başparmağı kökü, topuk ve bilek arasındaki bölümle kendi özel tekniğiyle topu durdurma.
ayaktopu Topu karşı kaleye sokmak temeline dayanan, on birer kişiden kurulu iki takım arasında, ölçüleri önceden saptanmış belli alanlarda, bir orta hakemle iki yan hakemin yönetiminde kendine özgü kurallar içinde ayakla oynanan top oyunu.
Ayaktopu Birliği Ayaktopu kulüplerinin bağlı bulundukları birlik. (Karşılaşmaların düzenlenmesi ve ülkedeki ayaktopu oyununun tüm yönetimi bu birlikçe yürütülür.)
ayaktopu kılığı Ayaktopu oyununda oyuncuların giydikleri şeylerin tümü. (Bu kılık kulüp renklerini taşıyan bir fanila, don, tozluk ve özel ayakkabıdan oluşur.)
ayaktopu oyuncusu Ayaktopu takımında yer alan oyuncu.
ayaktopu takımı Bir kulübü, bir okulu, bir bölgeyi, bir kenti, bir ulusu ya da bir kıtayı temsil edebilen, on bir kişiden kurulu, ayaktopu oyunu oynayan topluluk.
ayaktopu tekniği Bir ayaktopu oyuncusunun top ile ya da topsuz olarak, ayaktopu kurallarınca gereken devinimleri başarıyla yapabilme ustalığı.
B takımı Bir takımın ya da karmanın ikinci derecedeki oyuncularından kurulan takım.
başlama İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması.
başlama düdüğü Hakemin, karşılaşmanın başladığını bildirmek üzere düdük çalması.
bele sarılmak Karşı takım oyuncusunun beline sarılıp durdurulması biçimindeki sapkı. bk. sapkı.
berabere kalmak Bir oyunu takımların golsüz ya da eşit sayıda gol atarak bitirmesi.
biçmek Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek.
birinci Bir kümenin, bir bölgenin ya da tüm bölgelerin takımları arasında yapılan oyunlar sonucunda puan yönünden en üst sırayı elde eden takım.
birlik Türlü spor kurumlarının kendi aralarında oluşturdukları ve bağlı bulundukları topluluk.
C.I.S.M. bk. Uluslararası Askeri Spor Birliği.
çalım Bir oyuncunun topu ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak devinimlerle aldatıp geçmesi. (Toplu ya da topsuz olarak yapılır.)
çalışma Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.
çalıştırıcı Oyuncuları çalıştıran, kendilerine gerekli beden kıvamını ve oyun bilgisini edindiren kişi.
çarpmak Karşı oyuncuya, iki ayağı yerden kesmeden, gövdenin bütün ağırlığı ile yüklenmek.
çelmeleme Bir oyuncunun, karşı oyuncuya, düşürmek için ayağını takması.
çeyrek final bk. çeyrek son.
çeyrek son Elemeli bir birincilikte, sona kalan sekiz takımın yapacağı dört oyundan her biri.
çift vuruş Kasıtlı olmayan ama kurala da aykırı olan bir davranışa uygulanan ödek türü. Bu ödek gereğince yapılan vuruşta top başka bir oyuncuya değmeden kaleye girerse sayı geçerli olmaz.
çifte savunu Bir savunma oyuncusunun, boş kalan alanda karşı takım oyuncusunun serbest devinimini önlemesi ve bu alanı savunması.
çiftkale oyunu bk. ayaktopu.
çizgi Oyun alanını sınırlamak, belirli ölçü ve bölgeleri göstermek amacıyla yapılan ayırıcı doğru. (Genellikle kireçli su ile çizilir.)
defans bk. savunma.
değiştirmece 1. Ulusal ya da uluslararası karşılaşmalarda takımların karşılıklı olarak birbirlerinin kent ya da ülkelerine giderek karşılaşma yapmaları. 2. Bir takımın karşılaşma için kendi kent ya da ülkesinin dışına gitmesi. 3. Bir takımda yer alan oyuncuların oyun
deplasman bk. değiştirmece.
dirseklik Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dirseklerine taktıkları, içi pamuk dolu özel bir koruyucu.
diz altı ile durdurma Oyuncunun topu diz altı ile yer arasına sıkıştırarak durdurması.
diz üstü ile durdurma Diz üstünü kullanarak topun hızının azaltılması ya da durdurulması.
dizlik Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dizlerine taktıkları içi pamuklu özel bir koruyucu.
doksandan Kalenin yan direkleri ile yere koşut olan üst direği arasındaki 90 derecelik sol-sağ iki açıdan topun tümünün kaleye girmesi durumu.
dostluk oyunu Ayaktopu Birliğince düzenlenen, küme oyunları ile ilgisi bulunmayan, bir hayır derneği yararına ya da ünlü bir sporcu için yapılan özel karşılaşma.
dömifinal bk. yarı son.
dört-iki-dört (4-2-4) düzeni Çift orta savunucu ve çift orta akıncı ile oynanan bir oyun düzeni.
dört-üç-üç (4-3-3) düzeni Çift orta savunucu ve üç oyun kurucu ile oynanan bir oyun düzeni.
durum Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
durum göstergesi Ayaktopu kümesinde takımların her karşılaşmada elde ettikleri sayıların toplamını gösteren çizelge. Bu sayıların toplamı ile ortaya çıkan gösterge küme birincisini belli ettiği gibi tüm öteki takımların dizisini de ortaya koyar.
duvar düzeni Savunucu oyuna önem veren bir takımın tüm oyuncularını kale önüne çekerek, karşı takıma sayı yaptırmamak için kurduğu engel. (Bir tür ayaktopu oyunu biçimidir.)
dünya birinciliği Her dört yılda bir, bütün dünya ulusal takımlarının katılmalarıyla düzenlenen, ayaktopu dünyasının en büyük kupa karşılaşmaları.
dünya karması Her yıl, dünyanın en başarılı ve en seçkin oyuncularından oluşturulan karma bir takım. Bu takım yalnız bir “onur onbiri” anlamında olup alana çıkıp bir başka takımla oynamaz, kâğıt üzerinde kalır ve ayaktopu dünyasının en ünlü kişilerince seçilir.
düzenleme kurulu Ayaktopu karşılaşmalarını düzenlemek ve oyunlarla ilgili işleri yürütmekle görevli kurul.
elemeli karşılaşmalar Yenik takımın elenip çıktığı ve hiç yenilmeyen takımın birinciliği kazandığı bir tür ayaktopu dönüsü.
elleme Topa isteyerek ya da istemeyerek elle dokunma. (Kalecinin dışında bir oyuncunun topu elle tutması ya da topa elle dokunması ayaktopu kurallarınca yasaklanmış bir davranıştır ve ödek gerektirir.)
engelleme Karşı takım oyuncusunun önüne geçerek onun serbestçe devinimine engel olma.
F.I.F.A. bk. Uluslararası Ayaktopu Birliği.
faul bk. sapkı.
fikstür bk. ad çekme.
forma bk. ayaktopu kılığı.
forvet bk. akıncı.
futbol bk. ayaktopu.
genç takım 18 yaşına varmamış oyunculardan kurulu takım.
gol bk. sayı.
gözlemci Ayaktopu oyunlarını ve görevlileri izlemekle görevlendirilmiş kişi.
gözlemci tutanağı Bir gözlemcinin, izlediği oyunda gördüklerini yazılı olarak Ayaktopu Birliğine göndermek üzere hazırladığı tutanak.
haftaym bk. ara.
hakem Oyunun kurallara uygun olarak yönetilmesinden sorumlu olan ve kararlarına uyulması gereken görevli.
hakem atışı Kimi nedenlerle hakemce durdurulan oyunu yeniden başlatırken hakemin topu eliyle yere bırakarak oyuna sokması.
hakemlik belgesi Ayaktopu Birliğince hakemlere oyun yönetme yetkisi veren belge.
havada aktarma Topu, takım arkadaşına genellikle kafa vuruşu yapabilecek biçimde yüksekten aktarma.
havada oyun Topu yere düşürmeden geliştiren bir ayaktopu oyunu yöntemi.
hızlı oyun Bir takımın oyuncuları arasında, topu ayaklarında tutmadan birbirlerine hemen aktarmalarıyla kurulan oyun.
ıska geçme Bir oyuncunun davrandığı halde topu çelmeleyerek kaçırması.
ızgara Ayaktopu ayakkabılarının altlarına çivilenen ve tabanla topuk genişliğinde uzayan 12,7 mm. genişlikte kösele ya da sert lastik parçaları. (Tabanda iki, topukta ise bir tane bulunur ve çıkıntılar birbirine koşuttur.)
iç oyuncu Akıncı katının iki açıkları ile orta akıncının arasında yer alan oyuncuların her biri.
iç vuruş Ayağın içi ile topa yapılan vuruş.
ikinci takım bk. “B” takımı.
ikinci yarı Bir ayaktopu oyununun ikinci 45 dakikalık bölümü.
ilk yarı Bir ayaktopu oyununun ilk 45 dakikalık bölümü,
kafa vuruşu Bir oyuncunun topa kafasıyla vurması.
kale Ayaktopu oyununda oyuncuların topu içine sokmaya çalıştıkları, 2,44 m. yükseklikte birbirine koşut iki dikey direk ile bunların üzerine bindirilmiş 7,32 m. uzunluğundaki yatay bir direkle sınırlanmış, arka ve yan yüzeyleri ağla kapatılmış oylum.
kale ağı Kalenin arkasına ve yanlarına gerilen ve genellikle naylon ipliğinden yapılmış ağ.
kale alanı Hem kalecinin özel koruma hakkını hem de kale vuruşu için topun yerleştirileceği yeri gösteren kale direklerinin 5,50 m. dışından alanın içine uzatılan ve yine aynı ölçüdeki çizgileri birleştiren 18,32 m. lik bir başka çizgiyle sınırlandırılmış alan.
kale çizgisi Kale doğrultusunda iki yana uzanan ve oyun alanını dipten sınırlayan çizgi.
kale değiştirme Karşılaşmanın ilk yarısı ile uzatmalı yarıların ilkinden sonra tarafların birbirlerinin alanında yer alması.
kale dışı Topun, karşı takım oyuncularınca kale direkleri dışında kalan dip çizgiden dışarı çıkarılması.
kale direkleri Ayaktopu oyununda kaleyi oluşturan direkler.
kale vuruşu Top karşı takım oyuncularınca kale çizgisi dışına çıkarıldığında, yeniden oyuna sokulması için, kale alanı içinden ve yerden kaleyi koruyanlardan birince topa yapılan vuruş.
kaleci Kalenin önünde duran, topun kaleye girmesini önlemekle görevli, topu ödek alanı içinde elle tutabilen ve kılık yönünden öbür oyunculardan ayrılan oyuncu.
kaleci vuruşu Kalecinin, topu tutuktan sonra, ilerisindeki takım arkadaşına ulaştırmak üzere el ya da ayakla topa yaptığı vuruş.
kapalı savunma bk. duvar düzeni.
kapalı seki Oyun alanında bulunan üstü kapalı oturma basamakları.
kaptan Bir ayaktopu takımında oyuncuları oyun içinde yöneten, hakem ile konuşmada ve törenlerde takımı temsil etme yetkisi bulunan, sol kolunda özel renkli bir bant (işaret) taşıyan oyuncu.
karma takım Türlü takımlardaki oyunculardan seçilerek kurulan on bir.
karşı akın Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme eylemi.
karşılaşma İki takım arasında kazanmak amacıyla yapılan yarışma.f
karşılıklı aktarma Ayaktopu vuruş beceri (teknik)lerine göre iki oyuncunun topa, kullanılır biçimlerde karşılıklı olarak vurmaları ile yapılan çalışmalar.
kazanmalık Uğraşman oyuncuların yengiyle ya da beraberlikle bitirdikleri bir karşılaşmadan sonra takımlarından aldıkları para armağanı.
kısa vuruş Bir oyuncunun yakınında olan arkadaşına topu göndermek için yaptığı vuruş.
korner bk. köşe.
köşe Ayaktopu alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri.
köşe atışı Topun, savunan takım tarafından kale çizgisinin dışına havadan ya da yerden çıkarılması sonucunda uygulanan bir ödek vuruşu.
köşe bayrağı Oyun alanının dört köşesini gösteren, genellikle düz kırmızı renkte olan ve 1,5 m. boyunda direklerin üzerinde bulunan küçük bayrak.
köşeli koşu Oyuncuların topsuz ya da top ile bir sağa, bir sola koşmaları durumunda ortaya çıkan kesik ve köşeli koşu.
kupa Ayaktopu karşılaşmalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi dereceleri kazanan takımlara verilen, genellikle gümüş ya da metalden yapılmış vazo biçiminde armağan.
kupa karşılaşması Ortaya konulan bir kupa için iki ya da daha çok sayıda takım arasında yapılan oyun.
kupa sonu Ortaya konulan bir kupanın sahibini belli edecek son karşılaşma.
kural dışı Ayaktopu kurallarınca kabul edilmeyen davranış.
kurallı yüklenme Bir oyuncunun ayaktopu kurallarına uygun olarak karşı takım oyuncusunun üzerine abanması.
kuralsız yüklenme Bir oyuncunun ayaktopu kurallarına aykırı olarak vücudu karşı takım oyuncusunun üzerine abanması.
kurtarma Sayıyı ya da sayı olabilecek bir tehlikeyi önleme.
küme Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak Ayaktopu Birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk.
lig bk. küme.
lisans bk. oynama belgesi.
maç bk. karşılaşma.
makaslama vuruş Genellikle karşıdan gelen topa havada, bacakları makas gibi devindirerek yapılan vuruş.
markaj bk. adam tutma.
Merkez Ceza Kurulu Ayaktopu Birliğine bağlı olan ve takım ya da oyuncuların oyun içindeki türlü davranışlarıyla ilgili olumsuz durumları bir karara bağlamakla görevli kurul,
ofsayt bk. yanığa düşme.
on bir metre ödeği Ödek alanı içinde yapılan kural dışı davranışlar nedeniyle, davranışı yapan oyuncunun takımı kalesine on bir metre uzaklıktaki belirli bir noktadan vuruş yapmak biçiminde belirlenen ödek. (Bu vuruşta ödek alanı içinde kaleci ve topa vuran oyuncudan başka
on bir metre yeri Ödek alanı içindeki kural dışı davranışlar sonucu verilen ödek vuruşu sırasında topun konulduğu, iki kale direğinden alan içine dikey olarak uzanan 11 m. ilerdeki nokta.
orta akıncı Akıncı katının en orta yerinde yer alan ayaktopu oyuncusu.
orta bayrağı Ayaktopu alanının orta çizgisinin iki yanında bulunan gönderlerin üzerindeki bayrak. (Bu bayraklar, uzaktan orta çizgiyi gösterir.)
orta çizgi Ayaktopu alanını enine tam ortadan kesen çizgi.
orta hakemi Bir ayaktopu oyununu, alan içinden, oyun kurallarına uygun yönetmekle görevli, özel giysisi olan kişi. (Kural dışı davranışlara ödek vermek, oyunun başlangıç ve bitimini bildirmekle görevlidir.)
orta nokta Orta çizginin tam ortasında bulunan orta yuvarlağın özeği. (Başlama vuruşlarında top bu noktanın üzerine konur.)
orta oyun kurucu Üç oyuncudan kurulu oyun kurucu katının orta yerinde yer alan oyuncu.
orta vuruşu Oyunun ikinci dönemine başlarken ya da savılardan sonra orta çizgi üzerinden yapılan vuruş.
orta yuvarlak Başlama vuruşu sırasında karşı takım oyuncularının durmaları gereken yeri sınırlayan, ayaktopu alanının tam orta yerindeki 9,15 m. çapındaki çember.
ortalamak Açık oyunculardan birinin topu kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş.
oynama belgeli oyuncu Ayaktopu Birliğince kendisine ayaktopu oynama belgesi verilmiş olan oyuncu.
oynama belgesi Bir oyuncunun resmî yarışmalara katılabilmesi için Ayaktopu Birliğince kendisine verilen izin belgesi.
oyun alanı Ayaktopu oyununun oynandığı, uzunluğu en az 90, en çok 120, genişliği ise en az 45, en çok 90 m. olan toprak ya da çimle kaplı düz yer.
oyun biçimi Bir ayaktopu oyununda takımlardan herhangi birinin oyun süresince uygulayacağı oyun yöntemi.
oyun kurucu Ayaktopu takımında savunucular ile akıncılar arasındaki katta yer alan oyunculardan her biri. (Bu oyuncuların görevi hem savunuculara, hem de akıncılara yardım etmektir.)
oyun uzatma Elemeli oyunlarda, olağan süre içinde sonucu alınamayan oyunun belirli kurallar gereğince uzatılması.
ödek Kural dışı, yakışıksız bir davranışta bulunan ayaktopu oyuncusuna verilen, oyuncunun para vermesini gerektiren ya da onu belirli bir zaman, kimi kez de ömür boyu oynamaktan uzaklaştıran karşılık.
ödek alanı Kale direklerinin 16,5 m. dışından alanın içine uzatılan ve yine aynı ölçüdeki çizgileri birleştiren 30 m. lik bir başka çizgi ile sınırlandırılmış alan. (Bu alanın içinde yapılan kural dışı davranışlar ödeği ve 11 m. vuruşunu, dışındaki kural dışı davran
ödek alanı çizgisi Ödek alanını sınırlayan çizgilere verilen ad.
özel karşılaşma Özel bir anlaşmaya dayalı karşılaşma.
özel oyun bk. özel karşılaşma.
özengen oyuncu Sporu herhangi bir çıkar düşünmeksizin, salt sevgisinden ötürü yapan oyuncu.
para atışı Oyun başlamadan önce, kaleyi seçecek ve başlama vuruşunu yapacak takımları belli etmek için hakemin, takım kaptanları arasında yaptığı yazı-tura atışı.
penaltı bk. on bir metre ödeği.
perdeleme bk. engelleme.
prim bk. kazanmalık.
sağ dip doksandan bk. doksandan.
sağ doksandan Kalenin sağ direği ile yere koşut olan üst direği arasındaki 90 derecelik açıdan topun kaleye girmesi, bk. doksandan.
sağ oyun kurucusu Oyun kurucu katının sağ ucunda yer alan oyuncu.
sağ savunucu Bir takımın iki savunucusundan sağ yönde yer alanı.
sağ üst doksandan bk. doksandan.
sağaçık Bir takımın akıncı katında yer alan beş oyuncudan sağ başta olanı.
sağbek bk. sağ savunucu.
sağhaf bk. sağ oyun kurucu.
sağiç Bir takımın akıncı katında yer alan beş oyuncudan, sağdan ikinci yerde bulunanı.
santrahaf bk. orta oyun kurucu.
sapkı Bir oyuncunun, oyun sırasında bilerek yaptığı kural dışı davranış.
savunma Bir takımın kalesini korumak ve gol yememek için oyun süresince çaba göstermesi.
savunma katı Görevi karşı takımın akıncılarına karşı kaleyi korumak olan oyuncuların kurdukları kat.
savunmalı oyun Ayaktopunda özel olarak kurulan ve daha çok savunmaya önem veren bir oyun biçimi.
savunucu Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri.
sayı Topun, kurallara uygun bir vuruşla bütünü ile kale direkleri ve kale çizgisi arasında kalan alandan geçmesi durumu.
sayı farkı Bir takımın attığı sayılar toplamından, yediği sayılar toplamının çıkarılması ile elde edilen sonuç.
seki Kapalı ya da açık oyun alanlarının çevresinde seyircilerin oturup karşılaşmaları izleyebilmeleri için yapılan basamak basamak yer. bk. açık seki, kapalı seki.
serbest vuruş Ödek çizgisinin dışındaki bir noktada, bir oyuncunun kural dışı davranışta bulunması üzerine, bu noktadan karşı takım oyuncularının yaptığı vuruş.
sıkı vuruş Topun hedefe en kısa yoldan gitmesi amacıyla, topa hızla, ayağın sert ve taraklı yüzeyiyle yapılan vuruş.
skor bk. durum.
sol açık Bir takımın akıncı katında yer alan oyunculardan sol başta bulunanı.
sol dip doksandan bk. doksandan.
sol doksandan Kalenin sol direği ile yere koşut olan üst direği arasındaki doksan derecelik açıdan topun kaleye girmesi, bk. doksandan.
sol oyun kurucu Bir takımdaki oyun kurucu katının sol ucunda yer alan oyuncu.
sol savunucu Bir takımın iki savunucusundan sol tarafta yer alanı.
sol üst doksandan bk. doksandan.
solbek bk. sol savunucu.
solhaf bk. sol oyun kurucu.
soliç Bir takımın akıncı katında yer alan oyunculardan soldan ikincisi.
stadyum Takım oyunlarının yapılabilmesi ve seyircilerin oyunları izleyebilmesi için gerekli kuruluşları olan alan.
stop bk. topu durdurma.
sürgü düzeni Katları oluşturan oyuncuların bir sürgü gibi kapanıp açılmalarına dayanan oyun biçimi.
şut bk. vuruş.
taban koymak Ayağında top bulunan bir oyuncuya, top sürerken ya da vuruş yaparken karşı takımdan bir oyuncunun ayağının tabanı ile karşı koyması.
tabanla top durdurma Topu kontrol altına almak amacıyla ayak tabanı ile yer arasına kıstırma.
taç bk. yan dışı.
takım bk. ayaktopu takımı.
takım değiştirme Bir takıma bağlı bir oyuncunun, belirli kurallara uygun olarak bir başka takıma geçmesi.
takım değiştirme ayı Bir takıma bağlı bulunan bir oyuncunun, belirli kurallara uygun olarak bir başka takıma geçebileceği bir aylık belirli süre.
Takım Değiştirme Uyuşmazlık Kurulu Bir oyuncunun bir takımdan başka bir takıma geçişinde kurallara aykırı bir durum ortaya çıktığı zaman, anlaşmazlığı giderici tüzel bir çözüm bulan ve kesin sonuca giden kurul. (Bu kurul Ayaktopu Birliğine bağlı olup daha çok tüzeci üyelerden kuruludur.)
taktik bk. oyun biçimi.
tek seçici Bir takıma girecek oyuncuları seçmek ve takımı kurmak yetkisini tek başına taşıyan kişi.
tekmelik Oyuncuların bacak (tibia) kemiklerini tekmelerden korumak için çorapları ile bacakları arasına soktukları, plastik ya da sert deriden yapılan özel korumalık.
ters makas Bir oyuncunun, kendisini sırt üstü yere atarken ayaklarını havada devindirip makaslama vuruşla topu geri çevirmesi, bk. makaslama vuruş.
top Ayaktopu oyununda kullanılan, dışı deri ya da plastikten, içi hava ile şişirilmiş, lastikten yapılma, yuvarlak biçimde ve çevresi 68-71 cm. olan, en çok 396-453 gr. ağırlığındaki top.
top sürme Bir oyuncunun kısa vuruşlarla topu ayağından çıkarmadan (kaçırmadan) karşı takım kalesine doğru götürmesi.
top tekniği Topla dilediği gibi oynayabilme, topu kullanabilme becerisi.
topu durdurma 1. Topun devinimini, topu istediği yere yöneltmek üzere, herhangi bir biçimde önleme. 2-Topu elle tutma. (Kaleciler için.)
topuk vuruşu Ayağın toparlakça olan alt bölümü ile yapılan vuruş.
topukla aktarmak Topu, topuk vuruşu ile takım arkadaşına aktarmak.
transfer bk. takım değiştirme.
U.E.F.A. bk. Avrupa Ayaktopu Birliği.
uçara vuruş Top havadayken yapılan vuruş.
uçarak kafa vurmak Bir oyuncunun ayakları yerden kesilip ileri doğru atlayarak yaptığı kafa vuruşu, bk. kafa vuruşu.
uçma Oyuncunun topu istediği gibi kullanmak için ayakları havada ve gövdesi yere az çok koşut olarak yaptığı atlayış.
uğraşman oyuncu Geçimini ayaktopu oyunundan sağlayan ve bağlı bulunduğu kulüpten aldığı belirli ücret karşılığı ayaktopu oynayan oyuncu.
ulusal oyun Ulusu temsil eden takımlar arasında yapılan karşılaşma.
ulusal oyun kılığı Bir ulus adına kurulan takımın uluslararası karşılaşmalarda giydiği giysi.
ulusal oyuncu Bir ulus adına kurulan takımda yer alan oyuncu.
ulusal takım Bir ulus adına oynamak üzere kurulan takım.
Uluslararası Askeri Spor Birliği Tüm dünyanın ulusal askerî spor birliklerinin bağlı olduğu, ordular arası oyunları yöneten örgüt.
Uluslararası Ayaktopu Birliği Dünyadaki tüm ayaktopu birliklerinin bağlı oldukları uluslararası birlik.
üçgen oyun Aynı takımın üç oyuncusunun, karşı takımın bir oyuncusunu ortalarına alıp topu birbirlerine aktarmaları.
üst ağ Kalenin üst direğinin dip bölümündeki ağa verilen ad.
üst direk bk. kale direkleri.
üst vuruş Bir oyuncunun, ayağının üstü ile topa yaptığı vuruş.
üstünlük Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.
ver-kaç Topu takım arkadaşına aktaran bir oyuncunun, karşı takım kalesine ya da uygun bir yöne kaçması.
vole bk. uçara vuruş.
vurucu Topa iyi ve güçlü vurma özelliğine sahip oyuncu.
vuruş Bir oyuncunun topu ayağı ya da kafası ile herhangi bir arkadaşına, kaleye ya da alan dışına göndermesi.
vücut çalımı Bir oyuncunun, önüne çıkan karşı takım oyuncusunu kıvrak vücut devinimleriyle geçip topla birlikte ondan uzaklaşması.
WM düzeni Ayaktopunda belirli bir takım oyunu biçimi. (Oyuncuların alanda diziliş biçimleri W ve M harfleri biçiminde olduğundan oyun bu adı almıştır.)
yan ağ bk. kale ağı.
yan çizgisi Alanı uzunluğuna boydan boya sınırlayan çizgi.
yan direk bk. kale direkleri.
yan hakemi Alanın iki kenarında ve yan çizgilerin dışında görevli olup orta hakemine yardımcı olan hakem.
yandışı Topun, alanın boy çizgisinden dışarı çıkması.
yandışı atışı Yandışına çıkan topun, elle baş üzerinden geçirilip arkadan öne doğru oyun alanına atılması.
yanığa düşme Bir oyuncuyla karşı kale arasında (top kendi takımındayken) karşı takımdan en az iki oyuncunun bulunmaması durumu.
yarı alan Ayaktopu alanını ortadan ikiye bölen orta çizginin iki yanında kalan ve her birinde bir takımın yer aldığı alan.
yarı son Elemeli bir birincilikte, sona kalacak iki takımı belli edecek dört takım arasındaki iki oyun.
yedek oyuncu Ayaktopu takımını oluşturan oyunculardan birinin herhangi bir nedenle takımdan çıkması ya da çıkarılması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu.
yer tutma Oyuncuların alanda hem kendi arkadaşlarından gelen topu engellenmeden alabilecek, hem de karşı oyunculara gelen topu önleyecek bir durum almaları.
yerden oyun Topu yerden uzatmalarla geliştiren oyun yöntemi.
yıldız oyuncu Birtakımın ya da bir oyunun en iyi oyuncusu.
yumruklama Kalecinin topu tutamayacağı durumlarda yumrukları ile uzaklaştırması.
yüksek toplar Bir ayaptopu oyununda, diz üstü ya da daha yüksekte toplar.

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

a`şâr (Öşr’ün çoğulu) ondalık.
a`zâ (uzv’un çoğulu) üye.
a`zamî en yüksek, en büyük, en çok.
aciz ödeme güçsüzlüğü. ~ hâli: ödeyemezlik. ~ vesikası: ödeme güçsüzlüğü belgesi.
âciz ödeme güçsüzlüğü. ~ hâli: ödeyemezlik. ~ vesikası: ödeme güçsüzlüğü belgesi.
açığa vurma ızhâr.
açım şerh.
açımlamak şerhetmek.
âdâb aktöre.
âdâb-ı muaşeret bk. muaşeret âdabı.
adalet tüze.
addetmek saymak.
adem yokluk.
adem i.. 1)…sizlik: adem i mes’ûliyyet =sorumsuzluk. 2) …mezlik: adem i ifâ = ödemezlik.
âdet görenek.
âdî bayağı. ~ kefalet : bayağı boyunluluk. ~ şirket : bayağı ortaklık.
adlî tüzel.
Adliyye Vekâleti Tüze Bakanlığı.
af (afiv) yarlıgama, bağışlama.
âhar başka, başkası.
ahfâd torunlar (hafîd’in çoğulu).
ahkâm hükm’ün çoğulu.
ahlâf halef’in çoğulu. bk. halef
ahlak sağtöre.
ahvâl-i şahsiyye kişisel durumlar, kişi durumları. ~ sicilli: kişiler kütüğü, kişisel durumlar kütüğü, kişi durumları kütüğü
ahz ü i`tâ alışveriş, alavere.
ahz ü kabz alış.
âidât ödenti.
âile malları ortaklığı âile şirket -i emvâli.
âile şirket-i emvâli âile malları ortaklığı. hisse-i temettü’ şartiyle ~ : kazanç paylı âile malları ortaklığı.
akalliyyet azınlık.
akça para (bk. nakid).
akdî sözleşimsel, sözleşmeli.
akdin in`ikadı sözleşmenin kuruluşu.
akıl us.
akid sözleşme (Eski Roma töresindeki “contractus” ile “pactum” ayırımından değişik olarak, bugün “akid” ile “mukavele” terimleri aynı kavramı anlatmak için kullanıldığından, her ikisine de karşılık diye, töre dilimize iyice yerleşmiş ve yayılmış bulunan ‘”sözl
âkid sözleşme (Eski Roma töresindeki “contractus” ile “pactum” ayırımından değişik olarak, bugün “akid” ile “mukavele” terimleri aynı kavramı anlatmak için kullanıldığından, her ikisine de karşılık diye, töre dilimize iyice yerleşmiş ve yayılmış bulunan ‘”sözl
aklama (derneklerde) ibrâ.
aksâtâ bk. ahz u i’ta
aksü`l-amel tepki.
aktöre âdâb.
ala, alış, alma tesellüm, kabz, ahz ü kabz.
alacağı geçiren alacağı temlîk eden.
alacağı temellük eden alacak geçirilen.
alacağı temlîk eden alacağı geçiren.
alacağın geçirilmesi alacağın temlîki.
alacağın temliki alacağın geçirilmesi.
alacak geçirilen alacağı temellük eden.
alâka ilgi.
alâkadar ilgili.
alavere, alışveriş 1) ahz ü i’tâ. 2) muâmelât.
aldatma hîle.
ale`l-âde olağan, bayağı.
alenî açık. ~ mükâfat va’di: bk. mükâfat i’lânı, mükâfâtlı müsabaka i’lânı.
aleniyyet açıklık.
âlet aygıt.
alıkoma hakkı hapis hakkı.
alım iştirâ. ~ hakkı: iştirâ hakkı.
amaç maksad.
amaçlama kasd
amaçlamak kasdetmek.
amaçlayarak kasden, kasdî olarak.
ambar ardiyye. ~ sözleşmesi: ardiyye mukavelesi.
amel iş.
amele işçi.
amil etken.
âmir 1) buyurucu, buyuran. 2) üst.
âmme kamu. ~ hakları: kamu hakları. ~ hukuku: kamu töresi. ~ hükmî şahsiyyeti: kamu tüzel kişiliği. ~ intizâmı: kamu düzeni. ~ menfaati: kamu yararı. (bk. maslahat)
an`ane gelenek.
an`anevî geleneksel.
ana baba ebeveyn.
ana-akça sermâye (bk. baş-akça).
analık evlâd edinen (bk. çocuk edinen).
and yemîn. ~ içmek: yemîn etmek.
anık hâzır. ~ bulunmayan: gaib.
anıklar arasında hâzırlar arasında.
anlaşmazlık İhtilaf, niza, münazaa (bk. çekişme).
apaçık âşikâr.
aranç da’vâ (bk. dilem). ~ konusu: müddeâ bih. ~ yöneltilme yetkisi: pasif husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti). ~ yöneltme yetkisi: aktif husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti). ~ a katılma: da’vaya müdâhale. ~ ın bildirilmesi: da’vânın ihbârı.
aranççı da’vâcı (bk. dilemci).
arançlı davalı (bk. dilemli).
arazî (arz’ın çoğulu) 1) toprak. 2) yer parçası (Grundstück).
ardıllık halefiyyet, istihlâf.
ardiyye ambar. ~ mukavelesi: ambar sözleşmesi.
arıtım,arıtma tasfiye.
arıtmak tasfiye etmek.
âriyyet iğreti. ~ akdi: iğreti sözleşmesi. ~ alan: iğreti alan. ~ veren: iğreti veren.
armağan hediyye.
art boyunlu kefîle kefîl.
artan, artık bakıyye (bk. kalan).
artırma müzâyede.
arz-ı hâl dilekçe.
arzetmek sunmak.
arzû dilek. ~ şartı: dilek koşulu (Wollensbedingung, condition purement potestative) (bk. sırf irâdî şart).
arzuhal bk. arz-ı hâl.
âsâr-ı atîka eski yapıtlar.
asgarî en az, en aşağı.
asıllar usûl (bk. kökler).
asliyye mahkemesi ilk yargılık.
aşılanma intifa’. ~ hakkı: intifa’ hakkı.
aşikâr apaçık.
atama tayîn.
atamak ta’yîn etmek.
atanmış kalıtçı mansûb mirâsçı.
ateh bunama, bunaklık. ~getirmek: bunamak.
ayıb bozukluk. ~ lara karşı tekeffül (te’mînât): bozukluklara karşı sağlama.
ayın nesne.
ayırım 1) tefrîk. 2) fasıl.
ayırtım temyîz, ~ gücü: temyîz kudreti. ~ gücü olan, ~ güçlüsü: mümeyyiz. ~ gücü olmayan: gayr -i mümeyyiz. ~ güçsüzlüğü: temyîz kudret sizliği.
aynî nesnel.
ayni nesnel.
ayniyyet özdeşlik.
ayrık müstesnâ. ~ tutma: istisna.
ayrıltı, ayrıt madde (Artikel, article).
ayrım fark.
ayrıntı teferruât.
azınlık akalliyyet.
bâb başlık (Titel, titre).
babalık (çocuk edinmede) evläd edinen (bk. çocuk edinen).
bağımlı gayr -i müstakil, müstakil olmayan. ~ elmen:fer’î zi’l- yed.
bağımsızca müstakillen.
bağımsızlık istiklal.
bağış, bağışlama 1) hibe. 2) af (afiv) (bk. yarlıgama) .~ sözleşmesi: hibe akdi. ~ sözvermesi: hibe va’di.
bağışlama va`di bağışlama sözvermesi, sözverisi.
bağışlanan mevhûbün leh, hibe edilen.
bağışlayan vâhib, hibe eden. ~ a dönme anlaşması:vâhibe rücû’ şartı.
bağlı mülzem.
Bakanlar Kurulu İcrâ Vekîlleri Hey’eti.
bakım nafaka (bk. geçimlik).
bakıyye kalan, artan, artık.
barış sulh (karş. uzlaşma). ~ yargıcı: sulh hâkimi. ~ yargılığı: sulh mahkemesi.
baş-akça sermâye (bk. ana-akça)
başkan reîs (bk. baş).
başkası adına davranan mümessil, temsilci (bk. adına davranan, adına davranıcı özdeyen, özdeyici).
başkası adına davranma temsîl (bk. adına davranma, özdeme).
başkasını kendi yerine geçirme (vekillik sözleşmesinde): ikame.
başvurma 1) mürâcaât. 2) rücû’ (Rückgriff). ~ boyunlusu: rücû’a kefîl.
bâtıl çürük. ~ muamele: çürük işlem.
batkı, batkınlık iflâs. ~ yığını: iflâs masası.
batkın müflis.
bayağı âdî, ale’l-âde (bk. olağan). ~ boyunluluk: âdî kefâlet. ~ ortaklık: âdî şirket.
bâyi` satıcı.
bedel karşılık.
bekit vakıf (bk. turgu).
bekitçi vâkıf (bk. turgucu).
bekitlenmîş vakfedilmiş (bk. turgulanmış).
beklemeç, beklenen hak muntazar bak.
beklenmedik olay kazâ.
belediyye kentişleri.
belge vesîka.
belgit sened (bk. dayanç).
belirti karîne.
belirtme tesbît (bk. saptama). ~ arancı (dilemi): tesbît da’vâsı.
benzeri bulunabilen (benzerli) nesneler misliyyât, mislî şeyler.
benzeri bulunamayan (benzersiz) nesneler kıyemiyyât ,kıyemî şeyler.
betik kitab.
bey` satım, satış. ~ akdi: satım, satış sözleşmesi,
beyan açıklama.
beyyine tanıt. ~ külfeti: tanıt yükü.
bırakıt terike (tereke). ~ elmeni: terike zi’l -yedi.
bırakma terk.
bi gayri hakkın mâl edinme bk. sebebsiz iktisâb.
bi`zzat ihkak ı hak kendiliğinden hak alma.
biçimleyici inşâî. ~aranç (dilem): inşâî da’vâ. ~hak: inşâî hak. ~ işlem: inşâî muamele. ~ yargı: inşâî hüküm.
bildiri, bildirim ihbâr, tebliğ.
bildirmek ihbâr etmek, teblîğ etmek.
bilirkişi ehl -i hibre, ehl- i vukuf.
bina yapı.
birden ziyâde kimselerin bir şey üzerinde mülkiyyeti topluluk iyeliği (Gemeinschaftliches Eigentum).
birey ferd.
bireyci ferdiyyetçi.
bireycilik ferdiyyetçilik.
bireyleştirme ferdîleştirme (bk. bireyselleştirme).
bireysel ferdî.
birlikte borçlu müşterek borçlu.
birlikte iye müşterek mâlik, hissedâr (bk. paydaş).
birliktekusur (birlikte nedenleme) müterâfik kusûr.
bitim hitâm (bk. sona erme, ortadan kalkma).
borcun nakli borcun yüklenilmesi, borç yüklenme,
borç vecîbe. ~ ilişkisi: borç münâsebeti, ~ kapatma: itfâ (bk. söndürüm). ~yüklenme: borcun nakli. ~sözvermesi: borç va’di. ~ tanıması: borç ikrârı.
borç ikrârı borç tanıması.
borç münâsebeti borç ilişkisi.
borç va`di borç sözvermesi
borçlanma işlemi iltizami muamele, taahhüd muamelesi (karş. harcama işlemi).
boşuğ 1) izin. 2) cevâz.
boyunlu kefîl, art ~ : kefîle kefîl. başvurma ~ su:rücû’a kefîl.
boyunluluk, boyun olma kefâlet. ~ konusu: mekfûlün bih. ~ sözleşmesi: kefâlet akdi.
bozacağını bildirme feshi ihbâr.
bozdurulabilme fesih kaabiliyyeti, nisbî butlan (bk. bozulabilme).
bozma fesih, ibtâl ( bk. dağıtma).
bozucu koşul infisâhî şart.
bozukluk 1) ayıb. 2) noksan. ~ lara karşı sağlama: ayıblara karşı tekeffül (te’mînât).
bozulabilme fesih kaabiliyyeti, nisbî butlân (bk. bozdurulabilme).
bölük dâire.
bölümsel kısmî. ~ ödeme: kısmî îfâ.
bölünebilen kaabil -i taksîm, taksîmi kaabil olan.
bölünemeyen gayr-i kaabil-i taksîm, taksîmi, kaabil olmayan.
bölüşme, bölüştürme taksîm (bk. bölme, bölüm).
bulunmama, bulunmazlık fıkdan (bk. yokluk).
bunaklık, bunama ateh.
bunamak ateh getirmek.
butlân çürüklük, mutlak ~ : çürüklük (Nichtigkeit, nullité), nisbî ~ : bozulabilme, bozdurulabilme (Anfechtbarkeit).
buyruğa yazılı emre muharrer.
buyuran, buyurucu amir.
buyurucu töre emredici hukuk.
cârî hesâb yürüyen hesap.
cebrî icrâ zorla yerine getirtme, zorla yürütüm.~ta’kıybi: zorla yerine getirtme, zorla yürütüm koğuşturması.
cedvel çizelge.
cem`iyyet dernek.
cemâat topluluk. ~vakfı: topluluk turgusu, bekiti.
Cevâz boşuğ
cezâ kıyın.
cezâî şart sözleşme kıyını, sözleşme cezâsı (Konventionalstrafe, clause pénale).
cihâz çeyiz, kalın, donatım.
cürüm suç.
cüz`î tikel. ~ halef: tikel ardıl. ~ halefiyyet: tikel ardıllık. ~’ intikal: tikel geçiş.
çağ zaman (zeman).
çağırı da’vet.
çağlararası töre intikalî hukuk (bk. geçiş töresi).
çalışma, çalışmalar mesâî.
çalışma yardımcısı müstahdem. ~ kullanan: istihdam eden (Borçlar Yasası, 55).
çekilme isti’fâ (bk. bozacağını bildirme).
çekilmezlik tahammül edilmezlik.
çekişme İhtilaf, niza, münazaa (bk. anlaşmazlık). ~ li: ihtilaflı, münâzaun fîh, münazaalı.
çekişmeli yargı ihtilâflı kazâ.
çekişmesiz yargı ihtilâfsız kazâ.
çeşit borcu nev’i borcu, nev’an muayyen borç.
çevre, çevre-içi şümûl (bk. kaplam).
çeyiz cihâz (bk. donatım, kalın).
çıkar menfaat.
çocuk edinen evlâd edinen (bk. analık, babalık).
çocuk edinilen evlâd edinilen, evlâdlık (bk. oğulluk, kızlık).
çocuk edinme evlâd edinme (bk. oğulluk alma, kızlık alma).
çocuklar evlâd.
çocuklar, torunlar … fer’ler, feriler, fürû (bk. dallar).
çoğalma taaddüd (bk. çokluk).
çoğunluk ekseriyyet.
çokluk taaddüd (bk. çoğalma).
çürük batıl. ~ işlem: batıl muamele.
çürüklük butlân, mutlak butlân.
da`vâ aranç, dilem, ~ etmek: arançlamak, dilemlemek. ~ nın ihbârı : arancın, dilemin bildirilmesi, ~ ya müdâhale: aranca, dileme katılma. ictinâb ~ sı: önleme arancı, dilemi. îfâ ~sı: ödeme arancı, dilemi, inşâî ~ biçimleyici aranç, dilem (Gestaltungsklage), me
da`vâcı aranççı, dilemci.
da`vâlı arançlı, dilemli.
da`vet çağırı. îcâba ~ önermeye çağırı.
dağılma (derneklerde) infisâh (bk. bozulma).
dağıtma (derneklerde) fesih (bk. bozma).
dâimî sürekli.
dâire 1) bölük. ~ mülkiyyeti: bölük iyeliği. 2) (Devlet dâireleri için) görevge.
dallar fürû’ (bk. çocuklar, torunlar…).
danışık muvâzaa. ~ lı işlem: muvâzaalı muamele (karş. görünüşteki işlem).
daraltım tahdîd, takyîd (bk. sınırlama).
daraltmak tahdîd etmek, takyîd etmek (bk. sınırlamak).
dayanışma teselsül.
dayanışmalı müteselsil, ~ borç: müteselsil borç. ~ boyunluluk: müteselsil kefâlet. ~ sorum, sorumluluk: müteselsil mes’ûliyyet.
def` (defi) savu, kaçını (Einrede, Verweigerungsrecht, exception).
değerli kâğıtlar kıymetli evrak.
değişim, değişme mübâdele, istibdâl.
delîl kanıt.
deneme ya da yoklamayla satım tecrübe ve muâyene şartiyle satım.
denetlemek murâkabe etmek, teftîş etmek.
denkleştirme (kalıt = mîrâs`ta) iâde (karş. geri verme).
der- meyân (doğrusu: der miyân) etmek: ileri sürmek.
dernek cem’iyyet.
derpîş etmek öngörmek.
devrî dönemli. ~ edâlar: dönemli edimler.
dilek koşulu arzû şartı, sırf irâdî şart (karş. istek koşulu).
dilekçe arz-ı hâl (arzuhâl)
dilem davâ (bk. aranç) ~ konusu: müddeâ bih. ~ yöneltilme yetkisi: pasif husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti). ~ yöneltme yetkisi: aktif husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti). ~e katılma: da’vâya müdâhale. ~in bildirilmesi: da’vânın ihbârı.
dilemci da’vâcı (bk. aranççı).
dilemli da’vâlı (bk. arançlı).
dinlenme (aranç, dilem=davâ`nın dinlenmesi) istimâ’.
direnen mütemerrid.
direnme temerrüd.
döllük, dölyatağı rahim.
dönemli devrî. ~ edimler: devrî edâlar.
dönüştürme tahvîl (bk. çevirme).
duyuru i’lân.
dürüstlük,dürüstlük kuralları objektif hüsn- i niyyet.
düşme sukut.
düşmek sâkıt olmak, sukut etmek.
düşürücü yıllanma (zamanaşımı) ıskatî mürûr- ı zaman.
düzeltim, düzeltme, düzelti tashîh. ~ arancı (dilemi) :tashîh da’vâsı.
ebeveyn ana baba.
ecr-i misil kullanma karşılığı (kullanma çıkarları =Gebrauchsvorteile karşılığı).
edâ edim.
eder fîât.
edim edâ, ıvaz.
ege velî.
egelik velâyet.
ehil yetenekli.
ehl-i hibre, ehl-i vukuf bilirkişi.
ehliyyet yetenek, istifâde ~i: hak yeteneği (Rechtsfae higkeit). kullanma (fi’l) ~ i: eylem yeteneği (Handlungsfaehigkeit).
ekalliyyet bk. akalliyyet.
ekseriyyet çoğunluk. ~ -i ârâ: oyçokluğu.
eksik, eksiklik noksan.
eksiltme münâkasa.
elinden alım zabt. ~ a karşı sağlama: zabta karşı tekeffül (te’mînât).
emânet bk. vedia.
emre muharrer buyruğa yazılı.
emredici hukuk buyurucu töre.
emvâl mallar.
en aşağı, en az asgarî.
en büyük, en çok, en yüksek a’zamî.
en kişisel haklar münhasıran şahsa bağlı haklar.
encümen yarkurul.
engel mâni’.
erek gaye.
ereksel gayî.
ergin reşîd.
erginlik rüşd.
erk kudret, iktidâr.
esâsda hatâ temel yanılması, yanılgısı (Grundlageirrtum).
eser yapıt.
esham (sehm’in çoğulu) paylar.
eski yapıtlar âsâr- ı atîka.
eşit müsâvi. ~ olarak, eşitçe müsâvâten, mütesâviyen.
etken amil.
etki 1) te’sîr. 2) hüküm.
etkisizlik hükümsüzlük.
evlenme nikâh (bk. evlilik). ~ malları sözleşmesi: evlenme mukavelesi (bk. karı koca malları sözleşmesi). sözleşmesi: evlenme akdi.
evlilik nikâh (bk. evlenme).
evlilik dışı çocuk nesebi gayr- i sahîh çocuk, nesebi sahîh olmayan çocuk,
evlilik içi çocuk nesebi sahîh çocuk.
gayr-i menkul taşınmaz.
gayr-i mislî eşyâ benzeri bulunmayan, benzersiz nesneler.
gayr-i mu`teber geçmez.
geçer, geçerli mu’teber.
geçerlik mu’teberiyyet.
geçici muvakkat. ~ yazım:muvakkat tescîl.
geçimsizlik imtizâcsızlık.
geçindirme iâşe.
geçiren fâriğ.
geçirilen mefrûgün leh.
geçirim, geçirme ferâğ, nakil.
geçirim sözvermesi ferağ taahhüdü ferağ va’di.
geçiş intikal.~ töresi: intikalî hukuk (bk. çağlararası töre).
geçmez gayr-i mu’teber.
geçmezlik mu’teberiyyetsizlik.
gelenek an’ane.
geleneksel an’anevî.
gelir îrâd.
genişletme tevsî’.
gerçek kişi hakîkî şahıs (bk. doğal kişi).
Gereç mâ-lezime, levâzım.
gerek şart (karş. koşul).
gerekseme, gereksinme ihtiyâc.
geri alma istirdâd.
geri alma arancı (dilemi) istihkak da’vâsı (bk. iyelik arancı, dilemi).
geri verme iâde (karş. denkleştirme).
geri-alım hakkı vefâ hakkı.
gezici seyyâr.
gider masraf.
giderme arancı (dilemi) men’ da’vâsı.
gönderen mürsil.
gönderme irsâl.
gönülalma ma’nevî tazminât (bk. tinsel zarar -giderim).
göreli nisbî. ~ hak: nisbî hak.
görenek örf ve âdet. ~ töresi: örf ve âdet hukuku.
göreneksel örfî.
görevden ötürü re’sen.
görevli me’mûr.
Görevsel resmî. ~ arıtım: resmî tasfiye. ~ belgit(dayanç) : resmî sened. ~ biçim: resmî şekil.
görünüşteki işlem zahirî muamele (karş. danışıklı işlem).
görüşleri birleştirme kıyılgısı tevbîd- i ictihâd karârı,ictihâdları birleştirme karârı (bk. İnançları birleştirme kıyılgısı).
gözetim nezâret. ~ katı (orunu) : nezâret makamı.
günce yevmiyye defteri (bk. günlük, günlük defter).
gündelik yevmiyye.
gündem rûznâme.
günlük, günlük defter yevmiyye defteri (bk. günce).
güvençli işlem i’timâda müstenid muamele (bk. inançlı işlem).
hacir kısıt.
hacretmek kısıtlamak.
hâdim gayr-i menkul katlanan taşınmaz.
hak düşümü sukut-ı hak. ~ süresi: sukut-ı hak müddeti.
hak etmiş müstahak (doğrusu: müstahik).
hak ıssı hak sâhibi.
hak kazanma istihkak.
hak sâhibi hak ıssı.
hak yeteneği hak ehliyyeti, medenî haklardan istifâde ehliyyeti.
hakem yargıcı.
hakîkî şahıs gerçek kişi, doğal kişi (die natürliche Person, personne physique).
hâkim yargıç.
hâkim gayr-i menkul katlandıran taşınmaz.
hakk-ı mükteseb bk. mükteseb hak.
hakkın kötüye kullanılması hakkın sû-i isti’mâli.
hakkın sû-i  isti`mâli hakkın kötüye kullanılması.
haklar hukuk (karş. töre).
haklı muhik.
hakseverlik nısfet (nasafet).
haksız eylem haksız fi’l.
haksız fi`l haksız eylem.
haksız karışma haksız müdâhale.
haksız rekabet haksız yarışma, haksız yarışıcılık.
haksız yarışıcılık, haksız yarışma haksız rekabet.
hâl-i acz bk. aciz hâli.
halef ardıl.
halefiyyet ardıllık.
hâlin îcâbı durumun gereği, durumun isteri.
hâmile muharrer taşıyana yazılı.
hapis hakkı alıkoma hakkı (Zurückbehaltungsrecht,droit de retention).
harcama tasarruf. ~ işlemi: tasarrufî muamele, tasarruf muamelesi (karş. borçlanma işlemi). ~ özgürlüğü: tasarruf nisâbı.
hâsılat kirası ürün kirası.
havâle yollama.
haydi haydi evleviyyetle (bk. yeğlikle).
haysiyyet onur.
hâzır anık. ~ lar arasında: anıklar arasında.
hediyye armağan.
Hesâb-ı kat`î bk. hisâb- ı kat’î.
hesâba katma mahsûb.
Hey`et-i umûmiyye bk. umûmî hey’et.
hîle aldatma.
hibe bağış, bağışlama, ~ akdi: bağış, bağışlama sözleşmesi. ~ eden: bağışlayan. ~ edilen: bağışlanan. ~ va’di: bağışlama sözvermesi.
himâye koruma.
hisâb-ı kat`î kesin hesap.
hisse 1) pay. 2) düşerge.
hissedâr paydaş.
hitâm sona erme, bitim.
hizmetli müstahdem (karş. çalışma yardımcısı).
hukuk 1) haklar. 2) töre. ~ -ı âmme: bk. âmme hukuku. ~ -ı husûsiyye: bk. husûsî hukuk.
hukukî törel, ~ muamele: törel işlem. ~ münâsebet: törel ilişki.
husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti) 1) aktif ~ aranç, dilem yöneltme yetkisi. 2) pasif ~: aranç, dilem yöneltilme yetkisi.
husûsî özel. ~ hukuk: özel töre. şahıs: Özel kişi.
hükmî şahıs tüzel kişi.
hükmî şahsiyyet tüzel kişilik.
hüküm 1) yargı (Urteil, décision) 2) kural (Bestimmung, régle, disposition). 3) etki, sonuç (Wirkung, effet).
hükümsüzlük etkisizlik.
hürriyyet özgürlük.
hüsn-i niyyet 1)objektif ~ :dürüstlük, dürüstlük kuralları (Treu und Glauben). 2) sübjektif~ : iyi inanç (Guter Glaube).
hüviyyet kimlik.
îcâb 1) ister. 2) önerme, öneri, ~a da’vet: önermeye çağırı ,~ yapmak, ~ da bulunmak: önermek.
îcâb-ı hâl bk. hâlin icâbı.
îcâr kirâ ~ akdi: kira sözleşmesi.
îdâ saklatma (bk. vedia).
îfâ ödeme. ~ mahalli: ödeme yeri. ~ makamına edâ: ödeme yerine edim, Ödeme yerine geçen edim (Leistung erfüllungsstatt, dation en paiment). ~ zamânı: ödeme çağı. ~ yı istihdâf eden edâ: ödeme uğruna edim (Leistung erfüllungshalber, dation en vue de paiment).
îrâd gelir.
ısmarlanan (yapıt = eser = istısnâ` sözleşmesinde) müteahhid.
ısmarlayan (yapıt = eser = istısnâ` sözleşmesinde) iş sâhibi.
ıttılâ öğrenme.
ıvaz 1) edim. 2) karşı edim.
ıvazsız 1) karşılıksız, karşı edimsiz.
ızhâr açığa vurma, ~ı:irâde istek açığa vurması.
ızrâr etmek zarar vermek.
ıztırâr hâli zorunluluk durumu, zorunlu durum.
i`lâm yargı belgesi.
i`tibâr emri saygınlık vekilliği.
İ`timâda müstenid muâmele güvençli, inançlı işlem.
İ`tinâ özen.
i`tirâz karşıtlık. ~ muhâkeme usulü: karşıtlık yargılayışı, karşıtlık yargılama süreci.
i`tizâr özür dileme, özürlenme.
i‘tibâr mektûbu saygınlık betisi.
iâde 1) geri verme. 2) (kalıt = mîrâs’ta) denkleştirme(Ausgleichung).
iâre iğreti verme (bk. âriyyet).
iaşe geçindirme.
ibra (dernekte) aklama.
ibtidâen önceden, baştan.
İcâzet onay. ~ vermek: onaylamak.
icrâ 1) yürütme. 2) yerine getirme. ~ ta’kıybi: bk. cebrî icrâ ta’kıybi. ~ Vekîlleri Hey’eti: Bakanlar Kurulu.
ictihâd bilimsel görüş, inanç.
ictihâdları birleştirme kararı inançları, görüşleri birleştirme kıyılgısı.
ictinâb da`vâsı önleme arancı, dilemi.
içtimâ` toplantı.
idâre yönetim. ~ hey’eti: yönetim kurulu. ~ hukuku: yönetim töresi.
iddiâ sav. ~ etmek: savlamak.
ifâde anlatım.
iflâs batkı, batkınlık. ~ masası: batkı, batkınlık yığını (Konkursmasse, masse de faillite).
iğreti âriyyet. ~ alan: âriyyet alan, müsteîr. ~ söyleşmesi: âriyyet akdi. ~ veren: âriyyet veren, muîr. ~ verme: iâre (bk. âriyyet).
ihâle üsterme.
ihbâr bildirim. ~ etmek: bildirmek,
ihmâl savsama. ~ etmek: savsamak.
ihrâc çıkarma.
ihrâz kapma, kapım (Aneignung, occupation).
ihtâl bozma.
ihtâr uyarım.
ihtilâf çekişme, anlaşmazlık.
ihtimâl olasılık.
ihtimâlî olasıl.
ihtimâm özen.
ihtirâ türetme, buluş.
ihtirâzı kayıd saklı tutma yazgısı (Vorbehalt, clause de réserve).
ihtiyâc gereksinme, gerekseme.
ihtiyât sakıntı.
ihtiyâtî sakıntıl.
ikame 1) (kalıt töresi = mîrâs hukuku’nda:) a) ale’l-âde ~:yedek harcama. b) fevka’l-âde ~: son kalıtçı atama. 2) (vekillik sözleşmesinde:)başkasını kendi yerine geçirme.
ikame-i da`vâ bk. da’vâ ikamesi.
ikametgâh yerleşme yeri, yerleşge.
ikrâh korkutma.
ikrâr tanıma.
ikrâr bi`l kitâbe yazılı tanıma.
ikrâz ödünç verme.
iktisâb kazanma.
iktisâbî kazandırıcı. ~ mürûr-ı zamân: kazandırıcı yıllanma, kazandırıcı zamanaşımı.
iktisâd tutum.
iktisâdî tutumsal.
ilân duyuru.
ileri sürmek der-meyân (doğrusu: dermiyân) etmek.
ilgili alakadar.
ilişkin müteallik. ~ olmak: taallûk etmek.
illet neden.
illî nedensel.
illiyyet nedensellik. ~ rabıtası: nedensellik bağı.
ilmî ictihâd Öğreti (Lehre, doctrine).
iltihak katılma.
iltizâmî muâmele borçlanma işlemi (Verpflichtungs geschaeft).
ilzâm etmek bağlamak, borçlandırmak. İ
imkân olanak.
imkânsız olanaksız.
imkânsızlık olanaksızlık.
imtinâ` kaçınma.
imtiyâz ayrıcalık.
imtizâcsızlık geçimsizlik.
İn`ika d (sözleşmede) kurulma.
inanca te’mînât.
inancalamak te’mîn etmek.
inançları (görüşleri) birleştirme kıyılgısı tevhîd-i ictihâd karârı, ictihâdları birleştirme karârı.
inançlı işlem i’timâda müstenid muamele (bk. güvençli işlem).
infisâh bozulma, (derneklerde) dağılma.
infisâhî şart bozucu koşul.
inhisâr tekel.
inhisârî kendi başına, tekelli.
inkâr yadsıma. ~ etmek: yadsımak.
inşâî biçimleyici, ~ da’vâ: biçimleyici aranç, dilem (Gestaltungsklage). ~ hak: biçimleyici hak. ~ hüküm: biçimleyici yargı. ~ muamele: biçimleyici işlem.
intifâ` asılanma. ~ hakkı: asılanma hakkı.
intihâb seçim. ~ hakkı: seçim hakkı.
intikal geçiş.
intikalî hukuk geçiş töresi, çağlar arası töre (Übergangsrecht, Intertemporales Recht, droit transitoire).
iptâl bk. ibtâl.
iptidâen bk. ibtidâen.
irâde istek, ~ beyânı: istek açıklaması (Willenklaerung). fesâdı: istek bozukluğu. ~ izhârı: istek açığa vurması (Willensaeusserung).
irâdî şart istek koşulu (Willensbedingung). sırf ~: dilek koşulu (Wollensbedingung, condition purement potestative).
irsâl gönderme.
irtifak katlandırım. ~ hakkı: katlandırım hakkı. aynî (arzî )~hakkı: yersel katlandırım hakkı.şahsî ~ hakkı: kişisel katlandırım hakkı.
irtikâb etmek (kötü iş) işlemek.
isbât tanıt. ~ etmek: tanıtlamak. ~ külfeti: tanıt yükü.
isim ad.
istek irâde. ~ açığa vurması: irâde izhârı. ~ açıklaması: irâde beyânı, ~ koşulu: irâdî şart.
isteksel sözleşme rızâî akid.
ister îcâb (karş. önerme, öneri).
isti`fâ çekilme, bozacağını bildirme (Kündigung, congé,démission).
istibdâl değiştirme, değişme.
istifâde yararlanma.
istihdâm eden çalışma yardımcısı kullanan (Borçlar Yasası, 55).
istihkak hak kazanma.
istihkak da`vâsı geri alma arancı, dilemi iyelik arancı, dilemi (Herausgabeanspruch, Eigentumsklage,action en revendication).
istihlâf ardıl (halef) olma.
istimâ` olunma dinlenme.
istinâf mahkemesi üst yargılık (Obergericht).
istirdâd geri alma.
istisnâ ayrık tutma (bk. müstesnâ).
İstisnâ` akdi yapıt (eser) sözleşmesi (Werkvertrag).
iş akdi iş sözleşmesi.
iş sâhibi 1) (iş sözleşmesinde) işveren. 2) (yapıt = eser=istısnâ’ sözleşmesinde) ısmarlayan (der Besteller).
iş sözleşmesi iş akdi.
işgal kapma, kapım (Aneignung, occupation) (bk. ihrâz).
işleme hukukî tagyîr.
iştirâ alım. ~ hakkı alım hakkı (Kaufsrecht, droit d’ emption).
iştirâk 1) katılma. 2) ortaklık. ~ hâlinde mülkiyyet:ortak iyelik (Gesamteigentum). ~ hissesi: katılma payı, katkı (Beitrag).
iştirâkli kirâ ortakçılık, yarıcılık (yoluyla kirâ).
işveren (iş sözleşmesinde): iş sahibi.
itfâ (borçlar için) söndürüm, borç kapatma.
itki saik.
ivaz ivazsız bk. ıvaz, ıvazsız.
iye mâlik. ~ gibi elmenlik: mâlik sıfatiyle zi’l-yedlik (bk. öz tutkanlık).
iyeliği saklı tutma yazgısı mülkiyyeti muhâfaza kaydı.
iyeliğin geçirilmesi mülkiyyetin nakli.
iyi inanç sübjektif hüsn-i niyyet.
izâa yitirme.
izhâr bk. ızhâr,
izin boşuğ.
kabûl taplama. ~ etmek: taplamak.
kabz alma (bk. tesellüm).
kaçını def’, defi (bk. savu).
kaçınma imtinâ’.
kaide kural.
kaim olma yerine geçme.
kaim şey yedek, yedek nesne, yerine geçen nesne (Surrogat, Ersatz).
kalan bakıyye (bk. artan, artık).
kaldırılmış mülga.
kaldırma 1) ilga. 2) ref’ (refi). 3) nez’ (nezi).
kalın cihâz (bk. çeyiz, donatım).
kalıt mîrâs. ~ arancı (dilemi) : mîrâs sebebiyle istihkak da’vâsı. ~ sözleşmesi: mîrâs mukavelesi. ~ töresi: mîrâs hukuku. ~ a yaraşma: mîrâsa.liyâkat. ~ ın geçişi: mîrâsın intikali, ~ ın görevsel arıtımı: mîrâsın resmî tasfiyesi. ~ ın görevsel yönetimi: mîrâsı
kalıtbırakan mûris, müverris, mîrâsbırakan.
kalıtçı mîrâsçı (bk. atanmış ~, ön ~, son ~, yasal).
kalıtçılar ortaklığı mîrâs şirketi.
kamu âmme. ~ düzeni: âmme intizâmı. ~ töresi: âmme hukuku. ~ tüzel kişiliği: âmme hükmî şahsiyyeti. ~ yararı: âmme menfaati, maslahat.
kanâat kanı.
kanı kanâat.
kanıt delil.
kanûn yasa. ~ -ı Medeni: bk. Medeni Kanun. ~ un lafzı: yasanın söylemi, sözü. ~ un ruhu (gayesi, maksadı): yasanın ereği, amacı, özü.
kanûnî yasal.
kapım ihrâz, işgal (bk. kapma).
kaplam şümûl (bk. çevre, çevre-içi).
kapma ihrâz, işgal (bk. kapım).
karâr kıyılgı.
karı koca malları sözleşmesi evlenme mukavelesi (bk. evlenme malları sözleşmesi).
karîne belirti, ~ -i kaatıa: bk. farziyye.
karma muhtelit. ~ bağış, bağışlama: muhtelit hibe.
karşı edim ıvaz, mukabil edâ.
karşılık bedel.
karşılıklı sözleşmeler mütekabil taahhüdleri hâvî akidler.
karşılıksız, karşı edimsiz ıvazsız.
karz ödünç.
kasd amaçlama. ~ etmek: amaçlamak.
kasden, kasdî amaçlayarak.
kat 1) kat. 2) makam (bk. orun).
kat`î kesin.
kat`iyyet kesinlik.
katılma 1) iştirâk. 2) (da’vaya) müdâhale. ~ payı, katkı : iştirâk hissesi.
katlanan taşınmaz hâdim gayr-i menkul.
katlandıran taşınmaz hâkim gayr-i menkul.
katlandırım irtifak. ~ hakkı: irtifak hakkı.
katma mülhak.
kayd-ı hayât ile îrâd akdi sağlığınca gelir sözleşmesi.
kayıd yazgı.
kaytd-ı ihtirâzî bk. ihtirâzî kayıd.
kazâ 1) yargı. 2) beklenmedik olay.
kazâî yargısal.~ rüşd: yargısal erginlik.
kazanç paylı âile malları ortaklığı hisse-i temettu’ şartiyle âile şirket-i emvâli.
kazandırıcı iktisâbî. ~ yıllanma (zamanaşımı) : iktisâbî mürûr-ı zaman.
kazanma iktisâb.
kaziyye-i muhkeme kesin yargı.
keenlemyekün yok.
kefâlet boyun olma, boyunluluk. ~ akdi: boyun olma,boyunluluk sözleşmesi.
kefîl boyunlu.
kefîle kefîl art boyunlu (Nachbürge, arrière caution).
kendi başına inhisârî (bk. tekelli).
kendiliğinden hak alma bizzat ihkak-ı hak.
kendisine gönderilen mürselün ileyh.
kendisine yollanan mühâlün aleyh.
kentişleri belediyye.
kesin kat’î. ~ hesap: hesâb-ı kat’î. ~ yargı: kaziyye-i muhkeme.
kındıran, kındırıcı müşevvik (bk. kıştırtan, kışkırtıcı).
kısım bölüm.
kısıtlamak hacretmek.
kısıtlı mahcûr.
kısmî bölümsel. ~ te’diye: bölümsel ödeme.
kışkırtan, kışkırtıcı müşevvik (bk. kındıran, kındırıcı).
kıyâs örnekseme.
kıyâsen örnekseme yoluyla, örneksenerek.
kıyemî şeyler, kıyemiyyât bk. gayr -i mislî şey.
Kıyılgı karâr.
kıyın cezâ.
kıymet değer.
kıymetli evrak değerli kâğıtlar.
kızlık evlâd edinilen, evlâdlık (bk. çocuk edinilen). ~ alma: evlâd edinme (bk. çocuk edinme).
kirâ îcâr. ~ karşılığı: îcâr bedeli, kirâ ücreti. ~ sözleşmesi: îcâr akdi.
kirâ ücreti kirâ karşılığı.
kirâcı müste’cir.
kiralanan me’cûr.
kirâlayan mûcir.
kişi şahıs.
kişiler kütüğü ahvâl-i şahsiyye sicilli, nüfûs sicilli (bk. kişiler, kişisel durumlar, kişi durumları kütüğü).
kişiler töresi şahsın hukuku.
kişilik şahsiyyet. ~ hakları: şahsiyyet hakları.
kişisel şahsî, ~ durumlar: ahvâl-i şahsiyye. ~ durumlar kütüğü ahvâl-i şahsiyye sicilli, nüfûs sicilli (bk. kişiler, kişi durumları kütüğü). ~ hak: şahsî hak. ~ sonuçlu babalık arancı (dilemi) : ahvâl-i şahsiyyeye müteallik neticeleriyle babalık da’vâsı, şahsî ne
kitâb betik.
koğuşturma ta’kîb.
korkutma ikrâh.
koruma himâye, siyânet.
koşul şart (karş. gerek).
koşullar şerâit.
kökler usûl, asıllar.
kötü durum sû-i hâl.
kötü inanç sû-i niyyet.
kötü kullanma sû-i isti’mâl (bk. kötüye kullanma).
kötü yönetim sû-i idâre.
kötüye kullanma sû-i isti’mâl (bk. kötü kullanma),
kullanma isti’mâl. ~ karşılığı, ~ çıkarları karşılığı:ecr-i misil.
kurucu müessis.
kurulma in’ikad.
kusur sun-i taksîr, taksîr.
külfet yük. ~ i isbât: tanıt yükü.
küll tüm.
küll teşkîl eden eşyâ nesne bütünlüğü (Sachgesamtheit) (karşıtı : hak bütünlüğü = Rechtsgesamtheit).
küllî halef tümel ardıl
küllî halefiyyet tümel ardıllık.
küllî intikal tümel geçiş.
külliyyât topgu.
kütüğe yazım tescil, ~arancı (dilemi) : tescîl da’vâsı.
kütüğe yazmak tescîl etmek.
kütük sicil.
lafız söylem, söz. kanûnun~ ı: yasanın söylemi, sözü.
lafzî söylemsel, sözel, ~ tefsir: söylemsel, sözel yorum.
levâzım gereç (bk. mâ-lezime).
lüzûmlu vasıfda hatâ bk. esâsda hatâ.
ma`kudün aleyh sözleşme konusu. ~ de hatâ: sözleşme konusunda yanılma, yanılgı.
ma`kul ussul, ussal.
ma`zeret özür.
mâ-lezîme gereç.
mâ-melek varlık, malvarlığı, varı yoğu.
madde 1) (yasa, tüzük, sözleşme ile başkalarında) ayrıt, ayrıltı (Artikel, article). 2) (“matière” anlamında) özdek, nen.
maddî özdeksel, nensel.
mahal yer.
mahallî yerel.
mahallîleştirmek yerelleştirmek.
mahcûr kısıtlı.
mahdûd sınırlı. ~ aynî hak: sınırlı nesnel hak. ~ ehliyyet: sınırlı yetenek. ~ ehliyyetli: sınırlı yetenekli. ~ yeteneksiz: sınırlı yeteneksiz.
mahfûz saklı,~ mallar: saklı mallar. ~ hisse: saklı pay.
mâhiyyet nelik.
mahkeme yargılık.
mahrûm yoksun.
mahrûmiyyet yoksunluk, mîrâsdan ~: kalıttan yoksunluk.
mahsûb hesâba katma.
makam kat, orun.
makbûz alındı.
maksad amaç.
mâlik iye. ~ sıfatiyle zi’l-yedlik : öz elmenlik, iye gibi elmenlik, iyece elmenlik (Eigenbesitz).
mallar emvâl.
malvarlığı mâ-melek (bk. varlık, varı-yoğu).
mâni` engel.
maslahat 1) iş, durum. 2) kamu yararı.
masraf gider.
me`cûr kirâlanan.
me`mûr görevli.
mebde` başlangıç.
mebi` satılan.
meblağ tutar.
medenî  hak yurttaşsal hak.
medenî haklardan istifâde ehliyyeti hak yeteneği (Rechtsfaehigkeit).
medenî hakları kullanma ehliyyeti eylem yeteneği (Handlungsfaehigkeit).
medenî hukuk yurttaşlar töresi (Zivilrecht, bürgerliches Recht, droit civil).
Medenî  Kanûn Yurttaşlar Yasası (Zivilgesetzbuch, Bürgerliches Gesetzbuch, Code Civil).
mefrûğün  leh geçirilen.
mekfûlün  bih boyunluluk konusu.
memâlik-i ecnebiyye yabancı ülkeler.
Memnû` yasak. ~ tasarruflar: yasak işlemler.
memnû`iyyet yasaklık, yasak olma.
men` da`vâsı giderme arancı, dilemi.
men`-i müdâhale taşkınlığın, elatmanın giderilmesi. ~ da’vâsı: taşkınlığın, elatmanın giderilmesi arancı, dilemi.
menfaat çıkar.
menkul taşınır.
mer`iyyet yürürlük. ~ Kanûnu: Yürürlük Yasası.
merâsim tören.
merdûd yadlanmış.
merhûn tutulu.
merkez özek.
mes`ele sorun.
mes`ûl sorumlu.
mes`ûliyyet sorumluluk, sorum.
mesâî çalışma (çalışmalar).
mesken konut.
meslek uğraş.
meslekî uğraşsal.
mevhûbün leh bağışlanan.
mevzu` konu.
mîrâs kalıt. ~ hukuku : kalıt töresi. ~ mukavelesi: kalıt sözleşmesi. ~ sebebiyle istihkak da’vâsı: kalıt arancı, dilemi (Erbschaftsklage, action en pétition d’hérédité), ~ şirketi: kalıtçılar ortaklığı (Erbengemeinschaft). ~ a liyâkat: kalıta yaraşma.~ m intik
mîrâsçı kalıtçı, kanûnî ~: yasal kalıtçı, mansûb ~: atanmış kalıtçı. (ikamede) nâm -zed ~: son kalıtçı. ön ~ : ön kalıtçı.
mislî eşyâ, misliyyât benzeri bulunabilen nesneler, benzerli nesneler.
mu`teber geçer, geçerli.
mu`teberiyyet geçerlik.
mu`teberiyyetsizlik geçmezlik, geçersizlik.
muaccel ödeme günü gelmiş.
muacceliyyet ödeme gününün gelmesi. ~ kaydı: Ödeme gününün gelmesi yazgısı.
muâmelât alışveriş, alavere (bk. ahz ü i’tâ).
muâmele işlem.
muâvin şahıs ödeme yardımcısı (Borçlar Yasası, 100) (karş. müstahdem).
mûcir kirâlayan, kirâya veren.
mûdi` 1) saklatan. 2) yatıran.
muhâkeme yargılama. ~ usûlü: yargılama süreci, yargılayış (procédure, Prozess, Verfahren).
muhâlün aleyh kendisine yollanan.
muhâlün leh yollanan.
muhayyer seçmeli.
muhîl yollayan.
muhik haklı. ~ sebeb: bk. mühim sebeb.
muhtelit karma. ~ hibe: karma bağışlama.
muhtemel olası.
muîn destek. ~ den mahrûmiyyet: destekten yoksunluk.
muîr bk. âriyyet veren.
mukavele sözleşme.
mûkıym yerleşken.
mukriz ödünç veren.
muntazar hak beklemeç, beklenen hak (Anwartschaft, droit expectatif).
murâkabe denetim.
murâkıb denetçi.
mûrîs kalıtbırakan.
mûsâ leh vasiyyet edilen, vasiyyet alan.
mûtazarrır zarar gören.
mutlak saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
muvâfakat onam. ~ etmek: onamak.
muvakkat geçici. ~ tescîl: geçici yazım.
muvâzaa danışık. ~ lı muamele: danışıklı işlem (karş. zahirî muamele).
mücbir sebeb zorlayıcı neden.
müdâfaa savunma.
müdâhale karışma, taşkınlık, elatma.
müddeâ savlık.
müddeâ aleyh bk. da’vâlı.
müddeâ bih aranç konusu, arançlık dilem konusu,dilemlik.
müddeî bk. da’vâcı.m
müddeî-i umûmî savcı.
müddet süre.
müdîr yönetmen.
müeccel ödeme günü gelmemiş, erteli.
müessese kurum.
müessis kurucu.
müflis batkın.
mühim önemli: ~ sebeb: önemli neden.
mükâfat ilânı ödül duyurusu.
mükâfat va`di Ödül sözvermesi.
mükâfâtlı müsâbaka i`lânı ödüllü yarışma duyurusu.
mükellef yükümlü.
mükellefiyyet yüküm, yükümlülük.
mükellefiyyetli hibe yükümlü bağışlama, yükümlü bağış.
mükteseh hak kazanılmış hak. mülga: kaldırılmış. mülhak: katma.
mülk özgülük.
mülkiyyet iyelik. ~ i muhâfaza kaydı: iyeliği saklı tutma yazgısı. ~ in nakli: iyeliğin geçirilmesi.
mülzem bağlı.
mümessil temsilci başkası adına davranan, başkası adına davranıcı özdeyen, özdeyici.
mümeyyiz ayırtım gücü olan, ayırtım güçlüsü (bk. temyîz kudreti).
münâkasa eksiltme.
münâzaa çekişme. ~ lı: çekişmeli.
münâzaun fîh çekişmeli.
münhasıran şahsa bağlı haklar en (salt) kişisel haklar (höchstpersönliche Rechte, droits strictement personnels).
mürâcaât başvurma.
mürselün ileyh kendisine gönderilen.
mürsil gönderen.
mürtehin tutu alan.
Mürur-ı zaman yıllanma (Verjaehrung), zamanaşımı. âdî ~:olağan yıllanma, zamanaşımı, fevka’l -âde ~: olağanüstü yıllanma, zamanaşımı. ıskatî ~ düşürücü yıllanma, zamanaşımı, iktisâbî ~ kazandırıcı yıllanma, zamanaşımı. ~ın kat’ı: yıllanmanın, zamanaşımının kesilmesi. ~
müsâvât eşitlik.
müsâvâten eşit olarak, eşitçe.
müsâvî eşit.
müsbet 1) olumlu. 2) tanıtlı.
müsbit 1) saptayan. 2) tanıtlayan.
müstahak (doğrusu: müstahik): hak etmiş, hak kazanmış.
müstahdem 1) hizmetli. 2) çalışma yardımcısı (Borçlar Yasası, 55) (karş. muâvin şahıs).
müstakar (doğrusu: müstakır) yerleşmiş.
müstakil bağımsız.
müstakillen bağımsızca, bağımsız olarak.
müstakriz ödünç alan.
müste`cir kirâcı.
müsteîr bk. âriyyet alan.
müstesnâ ayrık.
müstevda` 1) saklayan (bk. vedîa alan). 2) saklama konusu, saklanılan.
müstevdi` saklatan (bk. Mûdi’).
müşevvik kışkırtan, kışkırtıcı kındıran, kındırıcı.
müştekÎ yakınan, yakınıcı.
müştemilât eklenti, eklentiler.
müşterek borçlu birlikte borçlu.
müşterek mâlikler paydaşlar, birlikte iyeler.
müşterek mülkiyyet paylı iyelik, birlikte iyelik (Miteigentum, copropriété) (karş. iştirâk hâlinde mülkiyyet).
müteahhid 1) sözveren, yüklenci 2) (yapıt =. eser = istısnâ’ sözleşmesinde) ısmarlanan.
müteallik ilişkin.
mütekabil taahhüdleri hâvî akidler karşılıklı sözleşmeler.
mütekeffil sağlayan (bk. tekeffül).
mütemerrid direnen.
müterâfik kusûr birlikte kusur (birlikte nedenleme).
mütesâvî eşit, eşitlenmiş.
mütesâviyen eşit olarak, eşitçe.
müteselsil dayanışmalı (solidarisch, solidaire). ~ borç: dayanışmalı borç. ~ kefalet: dayanışmalı boyunluluk. ~ mes’ûliyyet: dayanışmalı sorumluluk, dayanışmalı sorum.
müteveffâ ölen.
müvekkelün bih vekillik konusu.
müvekkil vekillik veren, vekil eden.
müverris kalıtbırakan (bk. mûris).
müzâyaka sıkıntı.
müzâyede artırma.
nafaka geçimlik, bakım.
nakid akça.
nakil geçirme, geçirim. ~ taahhüdü: geçirim söz vermesi.
nakliyye mukavelesi taşıma sözleşmesi.
nakliyyeci taşıyıcı.
nâma muharrer ada yazılı.
nâşir yayınlayan, yayınlayıcı, yayıncı yayımlayan,yayımlayıcı, yayımcı.
nazariyye kuram.
neden sebeb, illet.
nedensel illî.
nedensellik illiyyet. ~ bağı: illiyyet râbıtası.
nedensiz zenginleşme sebebsiz iktisâb.
nef` (nefi) yarar.
nelik mâhiyyet.
nen madde (“matière” anlamında) (bk. özdek).
nensel maddî (bk. özdeksel).
nesebi sahîh çocuk evlilik içi çocuk.
nesebi sahih olmayan çocuk evlilik dışı çocuk.
nesil kuşak.
nesnel aynî. ~ hak: aynî hak.
nesneler eşyâ. ~ töresi: eşyâ hukuku.
neşir yayım. ~ mukavelesi: yayım sözleşmesi.
neşrettiren yayınlatan, yayımlatan.
nev` (nevi) borcu, nev`an muayyen borç çeşit borcu.
nez` (nezi) kaldırma.
nezâret gözetim. ~ makamı: gözetim katı, gözetim orunu.
nısfet (nasafet) hakseverlik.
nikâh 1) evlenme. 2) evlilik.
nisbî göreli. ~ butlân: bozulabilme, bozdurulabilme (Anfechtbarkeit) (karş. mutlak butlan). ~ hak:göreli hak (karş. mutlak hak).
nişanlanma yavuklanma,
nişanlı yavuklu.
nişanlılık yavukluluk.
nitelendirme tavsîf.
nitelendirmek tavsîf etmek.
nizâm düzen.
nizâmî hüküm düzen kuralı (Ordnungsvorschrift).
nizâmnâme tüzük.
noksan 1) eksiklik. 2) eksik.
nüfûs sicilli kişiler kütüğü.
nümûne örnek, ~ üzerine satım: Örneğe göre satım.
oğulluk evlâdlık, evlâd edinilen (bk. kızlık). ~ alma: evlâd edinme (bk. kızlık alma, çocuk edinme).
olağan ale’l-âde (bk. bayağı). ~yıllanma (zamanaşımı) : âdî mürûr-ı zaman.
olağanüstü durum fevka’l-âde hâl.
olağanüstü yıllanma (zamanaşımı) fevka’l-âde mürûr-ı zaman.
olanak imkân.
olanaksız imkânsız.
olanaksızlık imkânsızlık.
olası muhtemel. olasıl: ihtimâlî.
olasıl ihtimâlî.
olumlu müsbet.
onam rızâ, muvâfakat.
onamak muvâfakat etmek.
onay icâzet, tasdîk.
onaylamak icâzet vermek, tasdîk etmek.
ondalık a’şâr.
onur şeref, haysiyyet.
ortadan kalkma zevâl (bk. sona erme).
ortakçılık, yarıcılık (yoluyla kirâ) iştirâkli kirâ.
ortaklar şürekâ.
ortaklık şirket.
orun makam (bk. kat).
oturma hakkı süknâ hakkı.
oy re’y.
oyçokluğu ekseriyyet-i ârâ.
ödeme îfâ. akça ~ : te’diye.~ arancı (dilemi) : îfâ da’vâsı.~ çağı: îfâ zamanı. ~ güçsüzlüğü: aciz. ~ güçsüzlüğü belgesi: aciz vesîkası.~ gücü olmayan: âciz. ~ günü gelmemiş: müeccel (bk. erteli).~ günü gelmiş: muaccel, ~ gününün gelmesi: muacceliyyet. ~ gününü
ödemezlik adem-i îfâ.
ödence taksît.
ödenti âidât.
ödeşim, ödeşme takas.
Ödev vazîfe. ~ ler: vezâif, vazîfeler.
ödeyemez âciz (bk. ödeme gücü olmayan).
ödeyemezlik aciz (bk. ödeme güçsüzlüğü).
ödül mükâfat. ~ duyurusu: mükâfat i’lânı. ~ sözvermesi: mükâfât va’di.
ödüllü yarışma duyurusu mükâfâtlı müsâbaka i’lânı.
ödünç karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
öğrenme ıttılâ’.
Öğreti ilmî ictihâd.
ölçümleme takdîr etmek (karş. değer biçmek).
ölen müteveffâ.
Ölüm vefât. ~ e bağlı harcama: ölüme bağlı tasarruf.
ölünceye kadar bakma akdi sağlığınca bakma sözleşmesi.
ön akid ön sözleşme.
ön kalıtçı Ön mîrâsçı.
ön sözleşme ön akid.
ön-alıcı şefi’ (bk. yeğ-alıcı).
ön-alım hakkı şuf’a hakkı (bk. yeğ-alım hakkı).
önceden ibtidâen.
öncel selef.
öneri, önerme îcâb. ~ ye çağırı: îcâba da’vet.
öngörmek derpiş etmek.
önleme arancı (dilemi) ictinâb da’vâsı.
örf ve âdet görenek. ~ hukuku görenek töresi.
örfî göreneksel.
örneğe göre satım numûne üzerine satım.
öz elmenlik mâlik sıfatiyle zi’l-yedlik (bk. iye gibi elmenlik).
özdek madde (”matière” anlamında) (bk. nen).
özdeksel maddî (bk. nensel).~ zarar-giderim: maddî tazmînât.
özek merkez.
özen ihtimâm, i’tinâ.
özgülük mülk.
özgür serbestî, hür. ~ mallar: serbest mallar.
özgürlük serbestî, hürriyyet.
özür ma’zeret. ~ dileme, özürlenme: i’tizâr.
parça borcu ferden muayyen borç.
pasif husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti) aranç, dilem yöneltilme yetkisi (bk. husûmet ehliyyeti).
paydaş hissedâr, müşterek mâlik (bk. birlikte iye).
pazar satak.
piyasa satak. ~ fîâtı: satak ederi.
râbıta bağ, bağıntı.
rahim döllük, dölyatağı.
râhin tutulayan, tutu koyan.
re`sen görevden ötürü (ex officio, d’office, von Amts wegen).
Re`sü`l mâl bk. sermâye.
re`y oy.
red yadlama.
reddetmek yadlamak.
ref` (refi) kaldırma.
rehin tutu. ~ almak: tutu almak. ~ etmek: tutulamak ,tutu komak.
reîs başkan.
rekabet memnü`iyyeti yarışma, yarışıcılık yasağı.
resmî görevsel (officiel, öffentlich). ~ sened : görevsel dayanç, görevsel belgit (öffentliche Beurkundung). ~ şekil: görevsel biçim. tasfiye: görevsel arıtım.
reşîd ergin.
rızâ 1) istek. 2) onam. ~ fesâdı: bk. irâde fesâdı.
rızâî akid isteksel sözleşme.
riâyet uyma.
riâyetsizlik uymama, uymazlık.
rûznâme gündem.
rüchan öncelik, yeğlik. ~ hakkı: öncelik, yeğlik hakkı.
rücû` 1) dönme (Rücktritt, résiliation). 2) başvurma (Rückgriffj recours). ~ hakkı: 1) dönme hakkı. 2) başvurma hakkı. ~ a kefil: başvurma boyunlusu.
rüşd erginlik.
sağlama tekeffül.
sağlamak tekeffül etmek.
sağlayan tekeffül eden, mütekeffil.
sağlığınca bakma sözleşmesi ölünceye kadar bakma akdi.
sağlığınca gelir sözleşmesi kayd-ı hayâtla îrâd mukavelesi.
sağtöre ahlak.
sâha alan.
sâik itki.
sakıntı ihtiyât.
sakıntıl ihtiyâtî.
sâkıt olmak düşmek.
saklama vedîa. ~ konusu: vedîa (bk. saklanan nesne). sözleşmesi: vedîa akdi.
saklatan mûdi’.
saklatma tevdi’ (karş. yatırma).
saklayan müstevda’, vedîa alan.
saklı mahfûz. ~ mallar: mahfûz mallar.~ pay:mahfûz hisse.
saklı tutma yazgısı kayd-ı ihtirâzî, ihtirâzî kayıd.
salâhiyyet yetki.
salâhiyyetdâr yetkili.
salt, saltık mutlak.
saltık hak mutlak hak.
saptama tesbît (bk. belirtme). ~ arancı (dilemi):tesbît da’vâsı.
sarâhat açıklık.
sarfetmek harcamak.
sarîh açık.
satak 1) pazar. 2) piyasa. ~ ederi: piyasa fîâtı.
satılan mebi’.
satım bey’. ~ sözleşmesi:bey’ akdi.
satış akçası semen, semen-i mebi’. ~ nın indirilmesi: semenin tenzîli,
satman, satkan tacir (bk. tecimen). ~ lar: tüccâr.
satmanlık, satkanlık ticâret (bk. tecim).
sav iddiâ, müddeâ.
savcı müddeî-i umûmî.
savlamak iddiâ etmek.
savsama ihmâl.
savsamak ihmâl etmek.
savu def’, defi (bk. kaçını).
savunma müdâfaa.
savunmak müdâfaa etmek.
saygınlık i’tibâr. ~ betisi: i’tibâr mektûbu. ~ vekilliği: i’tibâr emri.
saymak addetmek.
sebeb neden.
seçmeli muhayyer.
sehebsiz iktisâb nedensiz zenginleşme (ungerechtfertigte Bereicherung).
selef öncel.
semen (semen i mebi`) satış akçası, ~in tenzîli: satış akçasının indirilmesi.
semere verim (Früchte, fruits), hukukî (medenî) ~: törel verim. tabiî ~: doğal verim.
sened dayanç, belgit.
serbest özgür. ~ mallar: özgür mallar.
serbesti özgürlük, akid ~ si: sözleşme özgürlüğü.
sermâye 1) ana akça, baş akça. 2) katılma payı, katkı (Beitrag) (Borçlar Yasası, 521 ile sonrakiler)
seyyâr gezici.
sıfat 1) nitelik. 2) bk. husûmet ehliyyeti (salâhiyyeti).
sıhhat bk. mu’teberiyyet.
sıkıntı müzâyaka.
sınırlama tahdîd.
sınırlayıcı tahdîdî (bk. tüketici).
sınırlı mahdûd. ~ nesnel hak: mahdûd aynî hak. ~ yetenek: mahdûd ehliyyet. ~ yetenekli: mahdûd ehliyyetli. ~yeteneksiz: mahdûd ehliyyetsiz.
sıyânet koruma.
sicil kütük. ~ e kayıd: kütüğe yazım.
siyâset yurt yönetimi.
siyâsî yurt yönetimine ilişkin.
son istek harcaması vasiyyetnâme.
son kalıtçı nâmzed mîrâsçı (karş. ön kalıtçı). ~ atama : fevka’l-âde ikame.
sona erme hitâm, zevâl (bk. bitim, ortadan kalkma).
sorum, sorumluluk mes’ûliyyet.
sorumlu mes’ûl. ~’ olmak: mes’ûl olmak.
sorumsuzluk adem-i mes’ûliyyet.
soruşturma tahkîkat.
sömürme gabin.
söndürüm itfâ (bk. borç kapatma).
söylem, söz lafız.
söylemsel, sözel lafzî. ~ yorum: lafzî tefsîr (karş. ereksel yorum).
sözleşen âkid.
sözleşimsel akdî, mukavelevî (bk. sözleşmeli).
sözleşme akid, mukavele. ~ cezâsı (kıyını) : cezâî şart. ~ konusunda yanılgı, yanılma: ma’kudün aleyhde hatâ. ~ kurma sözvermesi: akid yapma va’di (bk. ön sözleşme). ~ özgürlüğü: akid serbestîsi.
sözleşmeli akdî, mukavelevî (bk. sözleşimsel).
sözleşmenin kuruluşu akdin in’ikadı.
sözlü şifâhî (karş. yazılı).
sözveren va’d eden.
sözverme va’d, vaad.
sû-i hâl kötü durum.
sû-i idâre kötü yönetim.
Sû-i isti`mâl kötü kullanma, kötüye kullanma.
Sû-i niyyet kötü inanç (böser Glaube).
suç cürüm.
sukut düşme. ~ ı hak: hak düşümü. ~ ı hak müddeti:hak düşümü süresi.
sulh 1) barış. 2) uzlaşma. ~ akdi: uzlaşma sözleşmesi. ~ hâkimi: barış yargıcı, ~ mahkemesi: barış yargılığı.
Sun`-ı taksîr kusûr.
sunmak arzetmek.
sûret 1) yol, biçim. 2) örnek.
susma sükût.
sübjektif hüsn-i niyyet bk. hüsn-i niyyet.
süknâ oturulacak yer. ~ hakkı: oturma hakkı.
sükût susma.
süre müddet.
sürekli dâimî.
şahâdet tanıklık. şahıs: kişi. şâhid: tanık.
şahıs kişi. şâhid: tanık.
şâhid tanık.
şahsî kişisel. ~ hak: kişisel hak. ~ irtifak hakkı: kişisel katlandırım hakkı.  ~ menfaatler: bk. şahsiyyet hakları. ~ ineticeleriyle babalık da’vâsı: kişisel sonuçlu babalık arancı, dilemi.
şahsın hukuku kişiler töresi (Personenrecht, droit des personnes).
şahsiyyet kişilik. ~ hakları: kişilik hakları.
şart 1) gerek (Voraussetzung). 2) koşul (Bedingung). irâdî ~ istek koşulu (Willensbedingung), sırf irâdî ~ :dilek koşulu (Wollensbedingung).
şâyi` hisse yaygın pay.
şefi` yeğ -alıcı, ön alıcı (Vorkaeufer, titulaire de droitde preémption).
şerâit (şart’ın çoğulu) koşullar.
şerh açım. ~ etmek: açımlamak.
şerîk ortak.
şifâhî sözlü.
şikâyet yakınma, yakını. ~ etmek: yakınmak.
şikâyetçi yakınıcı.
şirket ortaklık, âdî ~ : bayağı ortaklık. ~ akdi: ortaklık sözleşmesi.
Şüf`a hakkı yeğ-alım, ön-alım hakkı (Vorkaufsrecht, droit de preémption).
şümûl çevre, çevre-içi, kaplam.
şürekâ (şerîkin çoğulu) ortaklar.
ta`dîl etmek değiştirmek.
ta`kîb, ta`kîbât koğuşturma.
ta` lîmât yönerge.
ta`limâtnâme yönetmelik.
ta`mîr onarım. ~ etmek: onarmak.
ta`mîrât onarım.
ta`yîn atama.~ etmek: atamak.
taaddüd çok oluk,çoğalma.
taahhüd sözverme, yüklenim.
taallûk etmek ilişkin olmak.
tâcir satman, satkan, tecimen.
tahammül edilmeslik çekilmezlik.
Tahdîd sınırlama, daraltım. ~ etmek sınırlamak, daraltmak.
tahdîdî sınırlayıcı, tüketici (erschöpfend, limitatif).
tahkîkat soruşturma.
tahrîrî yazılı. ~ şekil: yazılı biçim.
tahvîl çevirme, dönüştürme (Konversion).
takdîr etmek 1) değer biçmek. 2) ölçümlemek.
takrîbî yaklaşık.
taksîm bölüm, bölüşme, bölüştürme.
taksîmi kabil olan bölünebilen.
taksîmi kabil olmayan bölünemeyen.
taksîr kusur.
taksît ödence.
takyîd daraltım.
taleb istem.
tanık şâhid.
tanıklık şahâdet.
tanıma ikrâr.
tanıt isbât, beyyine.~ yükü: isbât külfeti, beyyine külfeti.
tanıtlamak isbât etmek.
tanıtlanmış müsbet (karş. olumlu).
taplama kabûl.
taplamak kabûl etmek.
tapu dâiresi tapu kütükçülüğü, tapu kütüğü görevgesi.
tapu kütüğü tapu sicilli, gayr-i menkul sicilli (bk. taşınmaz kütüğü). ~ görevgesi (tapu kütükçülüğü): tapu dâiresi. ~ görevlisi, tapu kütükçüsü :tapu sicilli me’mûru, muhâfızı.
tapu   me`mûru tapu kütükçüsü, tapu kütüğü görevlisi.
tapu sicilli tapu kütüğü, taşınmaz kütüğü.
tapu sicilli me`mûru, muhâfızı tapu kütükçüsü, tapu kütüğü görevlisi.
taraf yan.
tasarruf 1) işlem. 2) harcama. ~ nisâbı: harcama özgürlüğü (Verfügungsfreiheit). ölüme bağlı ~: ölüme bağlı harcama.
tasarrufî muâmele harcama işlemi (Verfügungsgeschaeft) (karş. iltizami muamele).
tasdîk onay. ~ etmek: onaylamak.
tasfiye arıtım, arıtma. ~ etmek: arıtmak.
tashîh düzeltme, düzeltim, düzelti.
taşınır menkul.
taşınmaz gayr-i menkul. ~ kütüğü: gayr-i menkul sicilli, tapu sicilli (bk. tapu kütüğü).
taşıyana yazılı hamile muharrer.
taşkınlık müdâhale, tecâvüz (bk. elatma). ~ m giderilmesi: men-i müdâhale, tecâvüzün men’i. ~ın giderilmesi arancı (dilemi): men’-i müdâhale da’vâsı, tecâvüzün, men’i da’vâsı.
tatbîk etmek uygulamak.
tatbîkat uygulama. ~ Kanûnu: Uygulama Yasası.
tavsîf nitelendirme, niteleme. ~ etmek: nitelendirmek, nitelemek.
tazmîn etmek zarar gidermek.
tazmînât zarar-giderim (Schadensersatz, réparation). maddî ~ : özdeksel, nensel zarar -giderim. ma’ nevî ~ tinsel zarar -giderim, gönülalma (Genugtuung, réparation morale).
te`dîb hakkı uslama hakkı.
te`diye ödeme, (özellikle) akça-ödeme.
te`lîf hakkı yazar hakkı.
te`mîn etmek inancalamak.
te`mînât inanca.
te`sîs 1) kurum. 2) turgu, bekit (vakıf). ~ senedi:turgu, bekit dayancı, belgiti (vakfiyye).
teâmül yapılageliş (Übung, coutume).
teberru` 1) bağışlama. 2) (kalıt = mîrâs’ta) kazandırma.
tebliğ bildirim.
tecâvüz taşkınlık, saldırı. ~ ün (müdâhalenin) men’i da ‘vâsi: taşkınlığın, elatmanın giderilmesi arancı, dilemi.
tecdîd yenileme.
tecrübe ve muâyene şartiyle satım deneme ya da yoklamayla satım.
teferruât 1) ayrıntı, ayrıntılar (Zugehör, accessoires) (Yurttaşlar Yasası, 621). 2) yan (fer’î) haklar (Nebenrechte) (Borçlar Yasası, 93).
tefrîk ayırım, ~ etmek: ayırt etmek.
tefsîr yorum. ~ etmek: yorumlamak.
teftîş denetim. ~ etmek: denetlemek. ~ makamı:denetim katı, orunu.
tehdîd korkutma (bk. ikrâh).
tekeffül sağlama (Gewaehrleistung, garantie). ~ etmek: sağlamak.
tekel inhisâr.
tekelli inhisârî (bk. kendi başına).
telâhuk yarışma (Konkurrenz, concurs).
temel yanılması, yanılgısı esâsda hatâ, lüzumlu vasıfta hatâ.
temerrüd direnme.
temsîl adına davranma, özdeme. ~ etmek: adınadavranmak, özdemek.
temsilci bk. mümessil.
temyîz ayırtım. ~ kudreti: ayırtım gücü. ~ kudretsizliği: ayırtım güçsüzlüğü. ~Mahkemesi: Yargıtay.
tenkîs indirim. ~ da’ vâsi: indirim arancı, dilemi.
tepki aksü’l-amel.
terbiye eğitim.
tereke bk. terike.
terhîn tutulama, tutu koma.
terike bırakıt. ~ zi’l -yedi: bırakıt elmeni.
terk bırakma, bırakı,
terkîn çizim. ~ da ‘vâsi: çizim arancı, dilemi.
tesbît belirtme, belirtim saptama. ~ da’vâsı: belirtimarancı, dilemi saptama arancı, dilemi.
tescîl kütüğe yazım. ~ da’vâsi: kütüğe yazım arancı,dilemi. ~ etmek: kütüğe yazmak.
tesellüm alma, alış, ala.
teselsül dayanışma (Solidaritaet, solidarité).
teslîm verme, veriş, vere.
teşebbüs girişim.
teşekkül kuruluş.
Tevdi` 1) saklatma. 2) yatırma. ~ hakkı: yatırmahakkı (Borçlar Yasası, 91).
tevhîd-i îctihâd karârı inançları (görüşleri) birleştirme kıyılgısı (bk. ictihâdları birleştirme karârı).
tevsî` genişletme.
ticâret satmanlik, satkanlık, tecim.
tikel cüz’î. ~ ardıl: cüz’î halef. ~ ardıllık: cüz’î halefiyyet. ~ geçiş: cüz’î intikal.
tinsel zarar-giderim ma’nevî tazmînât (bk. gönül alma).
topgu külliyyât.
toplantı içtimâ’.
toplu sözleşme umûmî mukavele.
torun hafîd. ~lar : ahfâd.
törel hukuki. ~ ilişki: hukuki münâsebet. ~ işlem: hukuki muamele. ~ verim: hukuki (medeni) semere.
tören merâsim.
turgu vakıf, te’sîs (bk. bekit). ~ betisi (dayancı): vakfiyye, te’sîs senedi.
turgucu vâkıf (bk. bekitçi).
turgulanmış vakfedilmiş (bk. bekitlenmiş).
tutar meblağ, miktar.
tutman vâzı’ü’l-yed.
tutmanlık vâzı’ü’l-yedlik.
tutu rehin. ~ alan: mürtehin. ~ almak: rehin almak. ~ koyan: râhin (bk. tutulayan). ~ koymak: terhîn etmek.
tutulamak terhîn etmek.
tutulayan râhin.
tutum 1) iktisâd. 2) davranış.
tutumsal iktisâdî.
tüccâr (tâcir’in çoğulu) satmanlar, satkanlar, tecimenler.
tüketici tahdîdî (bk. sınırlayıcı).
tümel küllî.ardıl:küllî halef. ~ ardıllık: küllî halefiyyet. ~ geçiş küllî intikal.
türetme ihtirâ’ (bk. buluş).
tüze adâlet.~ Bakanlığı: Adliyye Vekâleti.
tüzel kişi hükmî şahıs.
tüzel kişilik hükmî şahsiyyet.
tüzük nizâmnâme.
uğraş meslek.
uğraşsal meslekî.
umûmî genel. ~ hey’et: genel kurul. ~ mukavele: toplu sözleşme.
uslama hakkı te’dîb hakkı.
ussal, ussul ma’kul.
usûl 1) asıllar, kökler (karş. fürû’). 2) süreç (Prozess, Verfahren, procédure).
usûl hukuku yargılama töresi, medenî ~ : yurttaşlar yargılama töresi (Zivilprozessrecht, droit de procédure civile).
usûl-i muhâkeme bk. muhâkeme usûlü.
uyarım ihtar.
uygulamak tatbîk etmek.
uyma riâyet.
uymama,uymazlık riâyetsizlik.
uzlaşma sulh. ~ sözleşmesi: sulh akdi.
üçüncü kişi üçüncü şahıs. ~ yararına sözleşme: üçüncü şahıs lehine şart. ~ zararına sözleşme: üçüncü şahıs aleyhine akid, üçüncü şahsın fi’lini taahhüd.
üçüncü şahıs üçüncü kişi. ~ lehine şart: üçüncü kişi yararına sözleşme. ~ ın fi’lini taahhüd : üçüncü kişi zararına sözleşme.
ürün kirası hâsılat îcârı.
üsterme ihâle.
va`d, vaad sözverme.
vâhib bağışlayan. ~ e rücû’ şartı: bağışlayana dönme anlaşması.
vakfedilmiş turgulanmış, bekitlenmiş.
vakıf turgu, bekit.
vâkıf turgu, bekit.
varı yoğu mâ-melek (bk. varlık, malvarlığı).
varma vusûl
varması gerekli vusûlü muktezî.
vasıf nitelik.
vâsıta araç.
vasiyyet alan mûsâ leh.
vasiyyetnâme son istek harcaması (letzwillige Verfügung)
vatandaş yurttaş.
vatandaşlık yurttaşlık.
vazgeçme ferâgat.
vâzı`-ı kanûn yasayıcı, yasakoyucu.
vâzı`ü`l yedlik tutmanlık.
vâzı ‘ü`l-yed tutman.
vazîfe 1) ödev. 2) görev.
vecîbe borç.
vedîa 1) saklama. 2) saklanan nesne, saklama konusu. ~ akdi: saklama sözleşmesi.
vefâ hakkı geri -alım hakkı (Rückkaufsrecht, droit de réméré).
vefât ölüm.
vekâlet vekillik. ~ akdî : vekillik sözleşmesi. ~ i olmadan başkası hesâbına tasarruf: vekilliksiz işgörme (Geschaeftsführung ohne Auftrag, gestion d’affaires).
vekil eden müvekkil (bk. vekillik veren).
vekillik vekâlet. ~ sözleşmesi: vekâlet akdi. ~ veren: müvekkil (bk. vekil eden), ~ konusu: müvekkelün bih.
vekilliksiz işgörme vekâleti olmadan başkası hesabına tasarruf.
velâyet egelik (elterliche Gewalt, puissance paternelle).
velî ege.
verâset kalıtım. ~ i’lâmı, senedi, vesîkası : kalıtçılık belgesi.
vere, verme, veriş teslîm.
vesîka belge.
vezâif ( vazîfe ‘nin çoğulu) 1) ödevler. 2) görevler.
vusûl varma. ~ ü muktezî: varması gerekli.
yabancı ülkeler memâlik-i ecnebiyye.
yadlama ret.
yadlamak reddetmek.
yadlanmış merdûd.
yakınan, yakınıcı müştekî, şikâyetçi.
yakını, yakınma şikâyet.
yakınmak şikâyet etmek.
yaklaşık takrîbî.
yanılma, yanılgı hatâ.
yapılageliş teâmül.
Yapıt eser. ~ sözleşmesi: istısnâ’ akdi.
yarar nef’, nefi.
yararlanma istifâde, faydalanma.
yargı 1) hüküm. 2) kazâ.
yargıcı hakem, ~ sözleşmesi: tahkîm mukavelesi.
yargıcılık hakemlik.
yargıç hâkim.
yargılama muhâkeme. ~ süreci: muhâkeme usûlü (bk. yargılayış). ~ töresi: muhâkeme hukuku (karş. yurttaşlar yargılama töresi).
yargılayış muhâkeme usûlü (bk. yargılama süreci).
yargılık mahkeme.
yargısal kazâî. ~erginlik: kazâî rüşd.
Yargıtay Temyîz Mahkemesi.
yarışan haklar mütelâhik haklar.
yarışıcılık yasağı rekabet memnû’iyyeti (bk. yarışma yasağı).
yarışma telâhuk.
yarışma yasaği rekabet memnû’iyyeti (bk. yarışıcılık yasağı).
yarkurul encümen.
yarlıgama af (afiv) (bk. bağışlama).
yasa kanûn. ~ nın ereği (amacı, özü): kanûnun, rûhu, gayesi, maksadı. ~ koyucu: vâzı’-ı kanûn, kanûn vâzı’ı (bk. yasayıcı). ~ nın söylemi, sözü: kanûnun lafzı.
yasak memnû’, memnû’iyyet (bk. yasak olma, yasaklık), ~ işlemler: memnû’ tasarruflar. ~ olma, yasaklık: memnû’iyyet (bk. yasak).
yasal kanûnî. ~ kalıtçı kanûnî mîrâsçı.
yasayıcı vâzı-ı kanûn, kanûn vâzı’ı (bk. yasakoyucu).
yatıran mûdi’ (bk. saklatan).
yatırma tevdi’ (bk. saklatma). ~ hakkı: tevdi’ hakkı.
yavuklanma nişanlanma.
yavuklanmak nişanlanmak.
yavuklu nişanlı.
yavukluluk nişanlılık.
yayımlatan (yayınlatan) neşrettiren.
yayımlayan, yayımlayıcı, yayımcı (yayınlayan, yayınlayıcı, yayıncı) nâşir.
yazar hakkı te’lîf hakkı.
yazgı kayıd.
yazılı tahrîrî. ~ biçim: tahrîrî biçim. ~ tanıma:ikrâr bi’l-kitâbe.
yedek harcama ( kalıt töresi = mîrâs hukuku`nda ) ale’l-âde ikame.
yedek nesne kaim şey (bk. yedek, yerine geçen nesne).
yeğlik evleviyyet. ~ kanıtı: evleviyyet delîlî. ~le: evleviyyetle (bk. haydi haydi).
yemîn and. ~ etmek: and içmek.
yenileme tecdîd.
yer parçası arazî (karş. toprak).
yerelleştirme mahallîleştirme.
yerine geçen nesne kaim şey (bk. yedek, yedek nesne).
yerine geçme kaim olma.
yerleşge, yerleşme yeri ikametgâh.
yerleşken mukıym.
yerleşmiş müstakar (doğrusu: müstakır).
yersel katlandırım hakkı aynî (arzî) irtifak hakkı.
yetenek ehliyyet.
yetenekli ehil.
yetkili salâhiyyetdâr.
yevmiyye gündelik.
yevmiyye defteri günlük defter, günlük, günce (Tagebuch, journal).
yıllanma mürûr-i zaman (bk. zamanaşımı). ~nın durması: mürûr-ı zamânın ta’tîli. ~nın kesilmesi: mürûr-ı zamânın kat’ı.
yitik gaib.
yitiklik gaiblik.
yitirme izâa.
yok keenlemyekün.
yokluk adem, fıkdan (bk. bulunmama, bulunmazlık).
yoksun mahrûm.
yoksunluk mahrûmiyyet.
yollama havâle.
yollanan muhâlün leh.
yollayan muhîl.
yorumlamak tefsîr etmek.
yönetim idâre. ~ kurulu: idâre hey’eti. ~ töresi: idâre hukuku.
yönetmelik ta’lîmâtnâme.
yönetmen müdîr.
yurt yönetimi siyâset.
yurt yönetimine ilişkin siyâsî.
yurttaş vatandaş.
yurttaşlar töresi medenî hukuk.
yurttaşlar yargılama töresi medenî usûl hukuku.
Yurttaşlar Yargılama Yasası Medenî Usûl Kanûnu.
Yurttaşlar Yasası Medenî Kanûn.
yurttaşlık vatandaşlık.
yurttaşsal hak medenî hak.
yük külfet.
yüküm mükellefiyyet (bk. yükümlülük).
yükümlü mükellef.
yükümlü bağışlama mükellefiyyetli hibe.
yükümlülük mükellefiyyet (bk. yüküm).
yürürlük mer’iyyet. ~ Yasası: Mer’iyyet Kanûnu.
yürüyen hesap carî hesâb
zabıtnâme tutanak.
zabt elinden alım. ~ a karşı tekeffül ( te’mînât ) :elinden alıma karşı sağlama.
zâhirî muâmele görünüşteki işlem (Scheingesechaeft).
zaman (zeman) çağ.
Zâmin olmak 1) sorumlu olmak. 2) sağlamak.
zarar gidermek tazmîn etmek.
zarar gören mutazarrır.
zarar ve ziyan, zarar-ziyan bk. tazmînât.
zarar vermek ızrâr etmek.
zarar-giderim tazmînât.
zararın giderilmesi zararın tazmîni.
zararın  tazmîni zararın giderilmesi.
zarûret zorunluk.
zarurî zorunlu.
zevâl sona erme, sona erim, ortadan kalkma.
zımnen altıkça.
zımnî altık.
zi`l yed yardımcısı elmen yardımcısı (Besitzdiener).
zi`l-yed elmen. aslî ~ : bağımsız elmen (selbstaendiger Besitzer), fer’î ~: bağımlı elmen (unselbstaendiger Besitzer).
zi`l-yedlik elmenlik. Fi’li ~ : eylemli elmenlik.
zorla yerine getirme, zorla yürütüm cebrî icrâ. ~ koğuşturması cebrî icrâ ta’kîbi.
zorlayıcı neden mücbir sebeb.
zorunlu zarûrî. ~ durum, zorunluluk durumu: ıztırâr hâli.
zorunluk zarûret.
zümre (kalıt=mîrâs’ta) kök (Stamm).

Bu Medeni Hukuk sözlüğü Hukuki net sitesinin ansiklopedi (Hukuki Terimler) ve hukuk sözlüğü bölümlerinden izinli olarak alınmıştır.

A-B Uzay terimleri sözlüğü

A-B harfleri arası Uzay terimleri sözlüğü

Aberasyon Sapınç. Işığın sonlu hıza sahip olması ve Yer’in dönme ve yörünge hareketleri nedeniyle yıldızların konumlarındaki görünür değişim.
Açık küme Galaktik küme. Belli bir şekilleri olmayan ve genelde galaktik düzlemde bulununan yıldız kümeleri.
Açıklık Teleskop, fotoğraf makinesi gibi optik araçlarda, ışığı toplayan ayna veya merceğin çapı.
Açıklık oranı Optik araçlarda odak uzaklığının açıklığa oranı.
Açısal çap Bir gökcisminin, gerçek çapının uçlarını, gözlemciye birleştiren doğrular arasındaki açı.
Açısal hız Dönen yada gökyüzünde hareket eden bir cismin açısal konumundaki değişim miktarı.
Açısal momentum Bir eksen çevresinde dönen cismin birim zamanda eylemsizlik momenti ile bu cismin dönme açısal hızının çarpımı.
Açısal uzaklık Bakınız açısal çap
Akan yıldız Yer’in atmosferine girince sürtünmeden dolayı ısınarak akkor haline gelen ve ardında bir ışık çizgisi bırakarak geçen meteor.
Akı Birim yüzeyden, birim zamanda geçen enerji miktarı.
Alan kanunu İkinci kepler kanunu
Albedo (aklık, aklık derecesi ) Bir cismin ışığı yansıtma gücü cismin yansıttığı ışınımın, aldığı ışınıma oranı.
Almanak ( gökgünlüğü ) Önemli gök cisimlerinin yer, uzaklık, parlaklık v.b. değerlerini, her yıl, bir yıl boyunca, hergüniçin veren kaynak kitap.
Alt geçiş Gök cisimlerinin, meridyenden iki geçişinden ufuk yüksekliği düşük olanı.
Alt kavuşum İç gezegenlerin ve Ay’ ın, Güneş – Gezegen – Yer olmak üzere, aynı doğru üzerinde bulunma durumu.
Anakol Yıldızların, sıcaklık – ışınım gücü grafiğinde oluşturduğu temel kol.
Artık yıl Her dört yılda bir, 366 gün alınan yıl. Bu yılda Şubat ayı 29 çeker.
Asteroid kuşağı Asteroitlerin çoğunun bulunduğu, Mars ile Jüpiter yörüngeleri arasındaki kuşak
Asteroit Küçük gezegen.
Astronomik birim Bakınız gök birimi.
Atmosfer Bir gezegeni saran gaz katmanı veya bir yıldızın görünen üst katmanları.
Atmosferik kırılma Yer atmosferinde yer yüzüne yaklaştıkça yoğunluğun artması nedeniyle gökcisimlerinden gelen ışığın kırılarak yön değiştirmesi. Atmosferik kırılma sonucu gökcisimleri daha büyük ufuk yüksekliğinde gözlenir.
Atmosferik kızarma Atmosferden geçen, bir gökcismine ait ışığın mavi dalga boylarının daha fazla saçılması sonucu kalan kırmızı dalga boylu ışını nedeniyle gökcisminin daha kırmızı görünmesi.
Atmosferik soğurma Atmosferden geçen ışığın maddeyle etkileşmesi sonucu zayıflaması.
Ay Seçilen yıl tanımına göre, yılın 12 de biri
Aydınlatma gücü Bakınız ışınım gücü
Ay takvimi Ay’ ın gökyüzünde görünen hareketine ve evrelerine göre düzenlenen takvim.
Ayakucu (nadir) Çekül doğrultusunun gökküresini altta deldiği nokta.
Aynalı teleskop Yansıtmalı teleskop Objektifi ayna olan teleskop.
Ayırma gücü Bir teleskopun yakın yıldızları ayırma gücü, veya gökcisimlerinin ince detaylarını görme yeteneği.
Azimut Bir gökcisminden geçen düşey daire ile gözlemcinin meridyen dairesi arasındaki açı. Ufuk düzleminde kuzey veya güney noktasından başlayarak saat yönünde ölçülür.
Başucu ( zenit ) Çekül doğrultusunun gökküresini üstte deldiği nokta.
Batmayan yıldız Günlük hareketinde ufkun altına inmeyen yıldız.
Beyaz cüce Giderek soğuyanküçük ve çok yoğun bir çökmüş yıldız.
Bolometrik parlaklık Bir gökcisminin tüm dalgaboylarında kadir biriminde ölçülen parlaklığı.
Bolometrik ışınım gücü Bakınız ışınım gücü.
Boylam Bir küre üzerindeki herhangi bir noktanın, başlangıç dairesinden açısal uzaklığı. boylamın adı, seçilen temel düzleme göre değişir.
Bölge zamanı Zaman bölgelerine ait ortalama zaman. Greenwich’ in boylam çizgisi sıfır saat dilimine denk gelir. Türkiye Greewich’ den 2 saat geri olan -2 saat çizgisindeki ortalama zamanı kullanır.
Bulgurlanma Granülasyon Güneş’ in fotosferinde konveksiyonun neden olduğu yapı.
Bulutsu Yıldızlararası gaz ve tozdan oluşan bulut. Bulutsular, parlayan salma bulutsu, yıldız ışığı saçan yansıtıcı bulutsu ve kendisinden uzak yıldız veya bulutsuların ışığını engelleyen karanlık bulutsu olarak gözlenirler.
Burçlar Bakınız Zodyak
Büyük daire Bir kürenin merkezinden geçen düzlemle, bu kürenin arakesiti olan daire.