D – hukuk terimleri sözlüğü

D harfi ile başlayan hukuk terimleri sözlüğü :
  Dâfi :   Defi’de, savuda bulunan kimse

  Dahiliye Vekâleti :   İçişleri Bakanlığı

  Dâyin :   Borç veren; alacaklı

  Deâvî :   Davalar

  Defaât :   Kereler; kezler; yollar

  Def’aten :   Bir defada; birden

  Defâtir :   Defterler; birlikte dikilmiş kağıtlar

  Def’i def :   Def’e karşı def’; savuya karşı savu

  Defter-hâne :   Taşınmaz mallara ilişkin tasarrufların kayıt

  Defter-i hakanî :   Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tescil edildiği defter

  Defter-i hakanî idaresi :   Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tescil edildiği daire

  Değer baha :   Bir malın iktisadi duruma göre kıymetini ifade eden fiyat

  Delâlet :   Gösterme; yol gösterme; kılavuzluk; iz; işaret; aracılık

  Delâlet-i bil’işare :   Işaret ederek, hatırlatarak gösterme

  Delil :   Kanıt; tanıt; ipucu

  Delil-i celî :   Aşikar delil; belli, apaçık kanıt

  Demirbaş :   Bir taşınmazın kiraya verilmesinde kiraya dahil olan, kiralamanın sonunda aynı cins ve değerde iade edilen veya değer eksilmesi kiracı tarafından tazmin edilen eşya

  Demokratik devlet :   Halkın devlet yönetimine katılması esasına dayanan devlettir.

  Depozito :   Bir sözleşmeden dolayı doğabilecek zararlara karşı verilen teminat; bir taahhüt sırasında yatırılan güvence parası.

  Der-akap :   Hemen; arkasından

  Derc etmek :   Araya sokmak; arasına sıkıştırmak

  Derceb etmek :   Cebe atmak; kendine alıkoymak

  Derç :   Sokma; arasına sıkıştırma; gazeteye yazma; toplama; biriktirme

  Der-dest-i rü’yet :   Dava görülmek üzere ele alınan, eldeki dava

  Der-kâr :   Malum; aşikar; bilinen; belli

  Dermeyan etmek :   Ileri sürmek; öne sürmek; ortaya koymak; anlatmak

  Der-piş :   En önde; göz önünde bulunan; öngörü

  Der-pîş etmek :   Öngörme; göz önünde bulundurma

  Der-uhte :   Üstüne alma; yüklenme; üstlenme; sağlama

  Desise :   Hile; oyun; entrika

  Devair :   Daireler

  Devlet Şurası :   Danıştay

  Devletler Özel Hukuku :   Kişilerle devlet arasındaki bağı (tabiyeti), bir ülkede yabancıların sahip olduğu hakları ve çeşitli ülkelerde geçerli olan kanunların çatışması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmeyi ve bunun için çeşitli bağlama kuralları getirmeyi konu alan hukuk dalı.

  Devremülk hakkı :   Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine, bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade etmek üzere, müşterek mülkiyet payına bağlı olarak kurulan irtifak hakkı.

  Deyn :   Borç

  Disiplin cezaları :   Belli bir statü içinde bulunan kimselere hizmet ve iç düzenle ilgili kurallara aykırı davranışta bulundukları zaman uygulanan cezalardır.

  Dîvân-ı Muhasebat :   Sayıştay

  Donatan :   Gemisini gemi ticaretinde kullanan gemi sahibidir

  Dûçâr :   Tutulmuş; uğramış; yakalanmış

  Dûn :   Aşağı; aşağılık; altta; aşağıda

  Dûr :   Uzak

  Düstûr :   Kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kural; başyasa; yasalar dergisi

  Düzenleme :   Bir sözleşmeyi veya işlemi yapan kimsenin iradesini dinledikten sonra, iki tanık önünde ve yöntemine uygun olarak noter tarafından baştan sona kadar yazılarak, ilgililer ve hazır bulunanlar tarafından imzalanıp noter tarafından da onanan senet.



D – hukuk terimleri sözlüğü ile ilgili

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir