Etiket arşivi: açık oyuncusu

Futbol terimleri sözlüğü

Futbol terimleri sözlüğü

A takımı Bir kulübün ya da bir karmanın en usta oyuncularından kurulan takım.
açık oyuncusu Akıncı katını kuran beş oyuncudan sağ ve sol başta, yani katın en açık yanlarında yer alan oyuncu.
açık seki Oyun alanını çevreleyen, üstü açık oturma basamakları.
açıklarla oyun Özellikle açık oyuncuları ile ilerleme ve sonuca gitme biçimine dayanan bir oyun yöntemi.
ad çekme Bir küme oluşturan kulüpler adına bir araya gelen kişilerin, yetkililerle birlikte o kümenin karşılaşma düzen ve sırasını saptaması.
adam adama savunma Her oyuncunun karşı takımdan belli bir oyuncuyu tutarak, sayı yapabilme gücünü engellemesi amacını güden bir savunma yöntemi.
adam tutma Karşı takımdaki oyuncunun istediği gibi devinmesini önlemek amacıyla kurala uygun biçimde kendisini izleme.
aday Ulusal ya da karma takımlarda oynatılmak üzere türlü takımlardan seçilen oyuncular.
adlık Belli bir süre içinde en çok birincilik kazanan takıma verilen armağan.
akın Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem.
akıncı Asıl görevi, topu karşı takımın kalesine sokmak için akınlar yapmak olan, akıncı katındaki 5 oyuncudan her biri.
akıncı katı Asıl görevi, topu karşı takımın kalesine sokmak için akınlar yapmak olan sağ açık, sağ iç, orta akıncı, sol iç, sol açıktan oluşan ön dizi.
akıncıl oyun Karşı kaleye akın yapmaya dayanan bir oyun yöntemi. Bu biçimde oynayan bir takım, akın üstüne akın yaparak topu daha çok karşı yarı alanda bulundurmaya çalışır.
aktarma Bir oyuncunun, ayakla ya da başla topu kendi takım arkadaşlarından birine göndermesi.
alan üstünlüğü Kendi kentinin alanında oynayan bir takımın, alanı tanımasından ve kendi seyircisi önünde oynamasından ileri gelen üstünlük.
alçak toplar Bir ayaktopu oyununda yerden ya da diz altı yüksekliğinde verilen toplar.
anmalık Karşılaşmalardan sonra takımların karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri ve günün anısını taşıyan değerli şeyler.
antrenör bk. çalıştırıcı.
ara Bir ayaktopu oyununun 45’er dakikalık iki dönemi arasında oyunculara verilen 15 dakikalık dinlenme süresi.
arka ağ bk. kale ağı.
aşırtma Bir oyuncunun, karşı takım oyuncularının kesemeyeceği bir biçimde topu havalandırarak kendi takım arkadaşlarından birine aktarması.
avantaj bk. üstünlük.
Avrupa Ayaktopu Birliği Avrupa’daki ulusal ayaktopu birliklerinin bağlı bulundukları uluslararası kuruluş.
Avrupa Birincileri Karşılaşmaları Avrupa ülkelerinin lig birinciliğini kazanan takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
Avrupa Karması UEFA’ca Avrupa ülkelerindeki oyuncular göz önüne alınarak seçilen takım.
Avrupa Kupa Birincileri Karşılaşmaları Avrupa ülkelerinin, kupa birinciliğini kazanan takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
Avrupa Uluslar Kupası Avrupa ülkelerinin ulusal takımları arasında düzenlenen ayaktopu karşılaşmaları.
ayak dışıyla durdurma Topun geliş yönüne, hızına ve yüksekliğine göre, (sağ ya da sol ayağın) ayak küçük parmağı kökü, topuk ve bilek arasında kalan üçgen biçimindeki yüzeyle, top yere değerken ya da havadayken kendi özel tekniğiyle topu durdurma.
ayak içiyle durdurma Topun geliş yönüne, hızına ve yüksekliğine göre, (sağ ya da sol ayağın) ayak başparmağı kökü, topuk ve bilek arasındaki bölümle kendi özel tekniğiyle topu durdurma.
ayaktopu Topu karşı kaleye sokmak temeline dayanan, on birer kişiden kurulu iki takım arasında, ölçüleri önceden saptanmış belli alanlarda, bir orta hakemle iki yan hakemin yönetiminde kendine özgü kurallar içinde ayakla oynanan top oyunu.
Ayaktopu Birliği Ayaktopu kulüplerinin bağlı bulundukları birlik. (Karşılaşmaların düzenlenmesi ve ülkedeki ayaktopu oyununun tüm yönetimi bu birlikçe yürütülür.)
ayaktopu kılığı Ayaktopu oyununda oyuncuların giydikleri şeylerin tümü. (Bu kılık kulüp renklerini taşıyan bir fanila, don, tozluk ve özel ayakkabıdan oluşur.)
ayaktopu oyuncusu Ayaktopu takımında yer alan oyuncu.
ayaktopu takımı Bir kulübü, bir okulu, bir bölgeyi, bir kenti, bir ulusu ya da bir kıtayı temsil edebilen, on bir kişiden kurulu, ayaktopu oyunu oynayan topluluk.
ayaktopu tekniği Bir ayaktopu oyuncusunun top ile ya da topsuz olarak, ayaktopu kurallarınca gereken devinimleri başarıyla yapabilme ustalığı.
B takımı Bir takımın ya da karmanın ikinci derecedeki oyuncularından kurulan takım.
başlama İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması.
başlama düdüğü Hakemin, karşılaşmanın başladığını bildirmek üzere düdük çalması.
bele sarılmak Karşı takım oyuncusunun beline sarılıp durdurulması biçimindeki sapkı. bk. sapkı.
berabere kalmak Bir oyunu takımların golsüz ya da eşit sayıda gol atarak bitirmesi.
biçmek Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek.
birinci Bir kümenin, bir bölgenin ya da tüm bölgelerin takımları arasında yapılan oyunlar sonucunda puan yönünden en üst sırayı elde eden takım.
birlik Türlü spor kurumlarının kendi aralarında oluşturdukları ve bağlı bulundukları topluluk.
C.I.S.M. bk. Uluslararası Askeri Spor Birliği.
çalım Bir oyuncunun topu ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak devinimlerle aldatıp geçmesi. (Toplu ya da topsuz olarak yapılır.)
çalışma Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.
çalıştırıcı Oyuncuları çalıştıran, kendilerine gerekli beden kıvamını ve oyun bilgisini edindiren kişi.
çarpmak Karşı oyuncuya, iki ayağı yerden kesmeden, gövdenin bütün ağırlığı ile yüklenmek.
çelmeleme Bir oyuncunun, karşı oyuncuya, düşürmek için ayağını takması.
çeyrek final bk. çeyrek son.
çeyrek son Elemeli bir birincilikte, sona kalan sekiz takımın yapacağı dört oyundan her biri.
çift vuruş Kasıtlı olmayan ama kurala da aykırı olan bir davranışa uygulanan ödek türü. Bu ödek gereğince yapılan vuruşta top başka bir oyuncuya değmeden kaleye girerse sayı geçerli olmaz.
çifte savunu Bir savunma oyuncusunun, boş kalan alanda karşı takım oyuncusunun serbest devinimini önlemesi ve bu alanı savunması.
çiftkale oyunu bk. ayaktopu.
çizgi Oyun alanını sınırlamak, belirli ölçü ve bölgeleri göstermek amacıyla yapılan ayırıcı doğru. (Genellikle kireçli su ile çizilir.)
defans bk. savunma.
değiştirmece 1. Ulusal ya da uluslararası karşılaşmalarda takımların karşılıklı olarak birbirlerinin kent ya da ülkelerine giderek karşılaşma yapmaları. 2. Bir takımın karşılaşma için kendi kent ya da ülkesinin dışına gitmesi. 3. Bir takımda yer alan oyuncuların oyun
deplasman bk. değiştirmece.
dirseklik Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dirseklerine taktıkları, içi pamuk dolu özel bir koruyucu.
diz altı ile durdurma Oyuncunun topu diz altı ile yer arasına sıkıştırarak durdurması.
diz üstü ile durdurma Diz üstünü kullanarak topun hızının azaltılması ya da durdurulması.
dizlik Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dizlerine taktıkları içi pamuklu özel bir koruyucu.
doksandan Kalenin yan direkleri ile yere koşut olan üst direği arasındaki 90 derecelik sol-sağ iki açıdan topun tümünün kaleye girmesi durumu.
dostluk oyunu Ayaktopu Birliğince düzenlenen, küme oyunları ile ilgisi bulunmayan, bir hayır derneği yararına ya da ünlü bir sporcu için yapılan özel karşılaşma.
dömifinal bk. yarı son.
dört-iki-dört (4-2-4) düzeni Çift orta savunucu ve çift orta akıncı ile oynanan bir oyun düzeni.
dört-üç-üç (4-3-3) düzeni Çift orta savunucu ve üç oyun kurucu ile oynanan bir oyun düzeni.
durum Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
durum göstergesi Ayaktopu kümesinde takımların her karşılaşmada elde ettikleri sayıların toplamını gösteren çizelge. Bu sayıların toplamı ile ortaya çıkan gösterge küme birincisini belli ettiği gibi tüm öteki takımların dizisini de ortaya koyar.
duvar düzeni Savunucu oyuna önem veren bir takımın tüm oyuncularını kale önüne çekerek, karşı takıma sayı yaptırmamak için kurduğu engel. (Bir tür ayaktopu oyunu biçimidir.)
dünya birinciliği Her dört yılda bir, bütün dünya ulusal takımlarının katılmalarıyla düzenlenen, ayaktopu dünyasının en büyük kupa karşılaşmaları.
dünya karması Her yıl, dünyanın en başarılı ve en seçkin oyuncularından oluşturulan karma bir takım. Bu takım yalnız bir “onur onbiri” anlamında olup alana çıkıp bir başka takımla oynamaz, kâğıt üzerinde kalır ve ayaktopu dünyasının en ünlü kişilerince seçilir.
düzenleme kurulu Ayaktopu karşılaşmalarını düzenlemek ve oyunlarla ilgili işleri yürütmekle görevli kurul.
elemeli karşılaşmalar Yenik takımın elenip çıktığı ve hiç yenilmeyen takımın birinciliği kazandığı bir tür ayaktopu dönüsü.
elleme Topa isteyerek ya da istemeyerek elle dokunma. (Kalecinin dışında bir oyuncunun topu elle tutması ya da topa elle dokunması ayaktopu kurallarınca yasaklanmış bir davranıştır ve ödek gerektirir.)
engelleme Karşı takım oyuncusunun önüne geçerek onun serbestçe devinimine engel olma.
F.I.F.A. bk. Uluslararası Ayaktopu Birliği.
faul bk. sapkı.
fikstür bk. ad çekme.
forma bk. ayaktopu kılığı.
forvet bk. akıncı.
futbol bk. ayaktopu.
genç takım 18 yaşına varmamış oyunculardan kurulu takım.
gol bk. sayı.
gözlemci Ayaktopu oyunlarını ve görevlileri izlemekle görevlendirilmiş kişi.
gözlemci tutanağı Bir gözlemcinin, izlediği oyunda gördüklerini yazılı olarak Ayaktopu Birliğine göndermek üzere hazırladığı tutanak.
haftaym bk. ara.
hakem Oyunun kurallara uygun olarak yönetilmesinden sorumlu olan ve kararlarına uyulması gereken görevli.
hakem atışı Kimi nedenlerle hakemce durdurulan oyunu yeniden başlatırken hakemin topu eliyle yere bırakarak oyuna sokması.
hakemlik belgesi Ayaktopu Birliğince hakemlere oyun yönetme yetkisi veren belge.
havada aktarma Topu, takım arkadaşına genellikle kafa vuruşu yapabilecek biçimde yüksekten aktarma.
havada oyun Topu yere düşürmeden geliştiren bir ayaktopu oyunu yöntemi.
hızlı oyun Bir takımın oyuncuları arasında, topu ayaklarında tutmadan birbirlerine hemen aktarmalarıyla kurulan oyun.
ıska geçme Bir oyuncunun davrandığı halde topu çelmeleyerek kaçırması.
ızgara Ayaktopu ayakkabılarının altlarına çivilenen ve tabanla topuk genişliğinde uzayan 12,7 mm. genişlikte kösele ya da sert lastik parçaları. (Tabanda iki, topukta ise bir tane bulunur ve çıkıntılar birbirine koşuttur.)
iç oyuncu Akıncı katının iki açıkları ile orta akıncının arasında yer alan oyuncuların her biri.
iç vuruş Ayağın içi ile topa yapılan vuruş.
ikinci takım bk. “B” takımı.
ikinci yarı Bir ayaktopu oyununun ikinci 45 dakikalık bölümü.
ilk yarı Bir ayaktopu oyununun ilk 45 dakikalık bölümü,
kafa vuruşu Bir oyuncunun topa kafasıyla vurması.
kale Ayaktopu oyununda oyuncuların topu içine sokmaya çalıştıkları, 2,44 m. yükseklikte birbirine koşut iki dikey direk ile bunların üzerine bindirilmiş 7,32 m. uzunluğundaki yatay bir direkle sınırlanmış, arka ve yan yüzeyleri ağla kapatılmış oylum.
kale ağı Kalenin arkasına ve yanlarına gerilen ve genellikle naylon ipliğinden yapılmış ağ.
kale alanı Hem kalecinin özel koruma hakkını hem de kale vuruşu için topun yerleştirileceği yeri gösteren kale direklerinin 5,50 m. dışından alanın içine uzatılan ve yine aynı ölçüdeki çizgileri birleştiren 18,32 m. lik bir başka çizgiyle sınırlandırılmış alan.
kale çizgisi Kale doğrultusunda iki yana uzanan ve oyun alanını dipten sınırlayan çizgi.
kale değiştirme Karşılaşmanın ilk yarısı ile uzatmalı yarıların ilkinden sonra tarafların birbirlerinin alanında yer alması.
kale dışı Topun, karşı takım oyuncularınca kale direkleri dışında kalan dip çizgiden dışarı çıkarılması.
kale direkleri Ayaktopu oyununda kaleyi oluşturan direkler.
kale vuruşu Top karşı takım oyuncularınca kale çizgisi dışına çıkarıldığında, yeniden oyuna sokulması için, kale alanı içinden ve yerden kaleyi koruyanlardan birince topa yapılan vuruş.
kaleci Kalenin önünde duran, topun kaleye girmesini önlemekle görevli, topu ödek alanı içinde elle tutabilen ve kılık yönünden öbür oyunculardan ayrılan oyuncu.
kaleci vuruşu Kalecinin, topu tutuktan sonra, ilerisindeki takım arkadaşına ulaştırmak üzere el ya da ayakla topa yaptığı vuruş.
kapalı savunma bk. duvar düzeni.
kapalı seki Oyun alanında bulunan üstü kapalı oturma basamakları.
kaptan Bir ayaktopu takımında oyuncuları oyun içinde yöneten, hakem ile konuşmada ve törenlerde takımı temsil etme yetkisi bulunan, sol kolunda özel renkli bir bant (işaret) taşıyan oyuncu.
karma takım Türlü takımlardaki oyunculardan seçilerek kurulan on bir.
karşı akın Karşı takımın yaptığı bir akını durdurup hemen akına geçme eylemi.
karşılaşma İki takım arasında kazanmak amacıyla yapılan yarışma.f
karşılıklı aktarma Ayaktopu vuruş beceri (teknik)lerine göre iki oyuncunun topa, kullanılır biçimlerde karşılıklı olarak vurmaları ile yapılan çalışmalar.
kazanmalık Uğraşman oyuncuların yengiyle ya da beraberlikle bitirdikleri bir karşılaşmadan sonra takımlarından aldıkları para armağanı.
kısa vuruş Bir oyuncunun yakınında olan arkadaşına topu göndermek için yaptığı vuruş.
korner bk. köşe.
köşe Ayaktopu alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri.
köşe atışı Topun, savunan takım tarafından kale çizgisinin dışına havadan ya da yerden çıkarılması sonucunda uygulanan bir ödek vuruşu.
köşe bayrağı Oyun alanının dört köşesini gösteren, genellikle düz kırmızı renkte olan ve 1,5 m. boyunda direklerin üzerinde bulunan küçük bayrak.
köşeli koşu Oyuncuların topsuz ya da top ile bir sağa, bir sola koşmaları durumunda ortaya çıkan kesik ve köşeli koşu.
kupa Ayaktopu karşılaşmalarında birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi dereceleri kazanan takımlara verilen, genellikle gümüş ya da metalden yapılmış vazo biçiminde armağan.
kupa karşılaşması Ortaya konulan bir kupa için iki ya da daha çok sayıda takım arasında yapılan oyun.
kupa sonu Ortaya konulan bir kupanın sahibini belli edecek son karşılaşma.
kural dışı Ayaktopu kurallarınca kabul edilmeyen davranış.
kurallı yüklenme Bir oyuncunun ayaktopu kurallarına uygun olarak karşı takım oyuncusunun üzerine abanması.
kuralsız yüklenme Bir oyuncunun ayaktopu kurallarına aykırı olarak vücudu karşı takım oyuncusunun üzerine abanması.
kurtarma Sayıyı ya da sayı olabilecek bir tehlikeyi önleme.
küme Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak Ayaktopu Birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk.
lig bk. küme.
lisans bk. oynama belgesi.
maç bk. karşılaşma.
makaslama vuruş Genellikle karşıdan gelen topa havada, bacakları makas gibi devindirerek yapılan vuruş.
markaj bk. adam tutma.
Merkez Ceza Kurulu Ayaktopu Birliğine bağlı olan ve takım ya da oyuncuların oyun içindeki türlü davranışlarıyla ilgili olumsuz durumları bir karara bağlamakla görevli kurul,
ofsayt bk. yanığa düşme.
on bir metre ödeği Ödek alanı içinde yapılan kural dışı davranışlar nedeniyle, davranışı yapan oyuncunun takımı kalesine on bir metre uzaklıktaki belirli bir noktadan vuruş yapmak biçiminde belirlenen ödek. (Bu vuruşta ödek alanı içinde kaleci ve topa vuran oyuncudan başka
on bir metre yeri Ödek alanı içindeki kural dışı davranışlar sonucu verilen ödek vuruşu sırasında topun konulduğu, iki kale direğinden alan içine dikey olarak uzanan 11 m. ilerdeki nokta.
orta akıncı Akıncı katının en orta yerinde yer alan ayaktopu oyuncusu.
orta bayrağı Ayaktopu alanının orta çizgisinin iki yanında bulunan gönderlerin üzerindeki bayrak. (Bu bayraklar, uzaktan orta çizgiyi gösterir.)
orta çizgi Ayaktopu alanını enine tam ortadan kesen çizgi.
orta hakemi Bir ayaktopu oyununu, alan içinden, oyun kurallarına uygun yönetmekle görevli, özel giysisi olan kişi. (Kural dışı davranışlara ödek vermek, oyunun başlangıç ve bitimini bildirmekle görevlidir.)
orta nokta Orta çizginin tam ortasında bulunan orta yuvarlağın özeği. (Başlama vuruşlarında top bu noktanın üzerine konur.)
orta oyun kurucu Üç oyuncudan kurulu oyun kurucu katının orta yerinde yer alan oyuncu.
orta vuruşu Oyunun ikinci dönemine başlarken ya da savılardan sonra orta çizgi üzerinden yapılan vuruş.
orta yuvarlak Başlama vuruşu sırasında karşı takım oyuncularının durmaları gereken yeri sınırlayan, ayaktopu alanının tam orta yerindeki 9,15 m. çapındaki çember.
ortalamak Açık oyunculardan birinin topu kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş.
oynama belgeli oyuncu Ayaktopu Birliğince kendisine ayaktopu oynama belgesi verilmiş olan oyuncu.
oynama belgesi Bir oyuncunun resmî yarışmalara katılabilmesi için Ayaktopu Birliğince kendisine verilen izin belgesi.
oyun alanı Ayaktopu oyununun oynandığı, uzunluğu en az 90, en çok 120, genişliği ise en az 45, en çok 90 m. olan toprak ya da çimle kaplı düz yer.
oyun biçimi Bir ayaktopu oyununda takımlardan herhangi birinin oyun süresince uygulayacağı oyun yöntemi.
oyun kurucu Ayaktopu takımında savunucular ile akıncılar arasındaki katta yer alan oyunculardan her biri. (Bu oyuncuların görevi hem savunuculara, hem de akıncılara yardım etmektir.)
oyun uzatma Elemeli oyunlarda, olağan süre içinde sonucu alınamayan oyunun belirli kurallar gereğince uzatılması.
ödek Kural dışı, yakışıksız bir davranışta bulunan ayaktopu oyuncusuna verilen, oyuncunun para vermesini gerektiren ya da onu belirli bir zaman, kimi kez de ömür boyu oynamaktan uzaklaştıran karşılık.
ödek alanı Kale direklerinin 16,5 m. dışından alanın içine uzatılan ve yine aynı ölçüdeki çizgileri birleştiren 30 m. lik bir başka çizgi ile sınırlandırılmış alan. (Bu alanın içinde yapılan kural dışı davranışlar ödeği ve 11 m. vuruşunu, dışındaki kural dışı davran
ödek alanı çizgisi Ödek alanını sınırlayan çizgilere verilen ad.
özel karşılaşma Özel bir anlaşmaya dayalı karşılaşma.
özel oyun bk. özel karşılaşma.
özengen oyuncu Sporu herhangi bir çıkar düşünmeksizin, salt sevgisinden ötürü yapan oyuncu.
para atışı Oyun başlamadan önce, kaleyi seçecek ve başlama vuruşunu yapacak takımları belli etmek için hakemin, takım kaptanları arasında yaptığı yazı-tura atışı.
penaltı bk. on bir metre ödeği.
perdeleme bk. engelleme.
prim bk. kazanmalık.
sağ dip doksandan bk. doksandan.
sağ doksandan Kalenin sağ direği ile yere koşut olan üst direği arasındaki 90 derecelik açıdan topun kaleye girmesi, bk. doksandan.
sağ oyun kurucusu Oyun kurucu katının sağ ucunda yer alan oyuncu.
sağ savunucu Bir takımın iki savunucusundan sağ yönde yer alanı.
sağ üst doksandan bk. doksandan.
sağaçık Bir takımın akıncı katında yer alan beş oyuncudan sağ başta olanı.
sağbek bk. sağ savunucu.
sağhaf bk. sağ oyun kurucu.
sağiç Bir takımın akıncı katında yer alan beş oyuncudan, sağdan ikinci yerde bulunanı.
santrahaf bk. orta oyun kurucu.
sapkı Bir oyuncunun, oyun sırasında bilerek yaptığı kural dışı davranış.
savunma Bir takımın kalesini korumak ve gol yememek için oyun süresince çaba göstermesi.
savunma katı Görevi karşı takımın akıncılarına karşı kaleyi korumak olan oyuncuların kurdukları kat.
savunmalı oyun Ayaktopunda özel olarak kurulan ve daha çok savunmaya önem veren bir oyun biçimi.
savunucu Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri.
sayı Topun, kurallara uygun bir vuruşla bütünü ile kale direkleri ve kale çizgisi arasında kalan alandan geçmesi durumu.
sayı farkı Bir takımın attığı sayılar toplamından, yediği sayılar toplamının çıkarılması ile elde edilen sonuç.
seki Kapalı ya da açık oyun alanlarının çevresinde seyircilerin oturup karşılaşmaları izleyebilmeleri için yapılan basamak basamak yer. bk. açık seki, kapalı seki.
serbest vuruş Ödek çizgisinin dışındaki bir noktada, bir oyuncunun kural dışı davranışta bulunması üzerine, bu noktadan karşı takım oyuncularının yaptığı vuruş.
sıkı vuruş Topun hedefe en kısa yoldan gitmesi amacıyla, topa hızla, ayağın sert ve taraklı yüzeyiyle yapılan vuruş.
skor bk. durum.
sol açık Bir takımın akıncı katında yer alan oyunculardan sol başta bulunanı.
sol dip doksandan bk. doksandan.
sol doksandan Kalenin sol direği ile yere koşut olan üst direği arasındaki doksan derecelik açıdan topun kaleye girmesi, bk. doksandan.
sol oyun kurucu Bir takımdaki oyun kurucu katının sol ucunda yer alan oyuncu.
sol savunucu Bir takımın iki savunucusundan sol tarafta yer alanı.
sol üst doksandan bk. doksandan.
solbek bk. sol savunucu.
solhaf bk. sol oyun kurucu.
soliç Bir takımın akıncı katında yer alan oyunculardan soldan ikincisi.
stadyum Takım oyunlarının yapılabilmesi ve seyircilerin oyunları izleyebilmesi için gerekli kuruluşları olan alan.
stop bk. topu durdurma.
sürgü düzeni Katları oluşturan oyuncuların bir sürgü gibi kapanıp açılmalarına dayanan oyun biçimi.
şut bk. vuruş.
taban koymak Ayağında top bulunan bir oyuncuya, top sürerken ya da vuruş yaparken karşı takımdan bir oyuncunun ayağının tabanı ile karşı koyması.
tabanla top durdurma Topu kontrol altına almak amacıyla ayak tabanı ile yer arasına kıstırma.
taç bk. yan dışı.
takım bk. ayaktopu takımı.
takım değiştirme Bir takıma bağlı bir oyuncunun, belirli kurallara uygun olarak bir başka takıma geçmesi.
takım değiştirme ayı Bir takıma bağlı bulunan bir oyuncunun, belirli kurallara uygun olarak bir başka takıma geçebileceği bir aylık belirli süre.
Takım Değiştirme Uyuşmazlık Kurulu Bir oyuncunun bir takımdan başka bir takıma geçişinde kurallara aykırı bir durum ortaya çıktığı zaman, anlaşmazlığı giderici tüzel bir çözüm bulan ve kesin sonuca giden kurul. (Bu kurul Ayaktopu Birliğine bağlı olup daha çok tüzeci üyelerden kuruludur.)
taktik bk. oyun biçimi.
tek seçici Bir takıma girecek oyuncuları seçmek ve takımı kurmak yetkisini tek başına taşıyan kişi.
tekmelik Oyuncuların bacak (tibia) kemiklerini tekmelerden korumak için çorapları ile bacakları arasına soktukları, plastik ya da sert deriden yapılan özel korumalık.
ters makas Bir oyuncunun, kendisini sırt üstü yere atarken ayaklarını havada devindirip makaslama vuruşla topu geri çevirmesi, bk. makaslama vuruş.
top Ayaktopu oyununda kullanılan, dışı deri ya da plastikten, içi hava ile şişirilmiş, lastikten yapılma, yuvarlak biçimde ve çevresi 68-71 cm. olan, en çok 396-453 gr. ağırlığındaki top.
top sürme Bir oyuncunun kısa vuruşlarla topu ayağından çıkarmadan (kaçırmadan) karşı takım kalesine doğru götürmesi.
top tekniği Topla dilediği gibi oynayabilme, topu kullanabilme becerisi.
topu durdurma 1. Topun devinimini, topu istediği yere yöneltmek üzere, herhangi bir biçimde önleme. 2-Topu elle tutma. (Kaleciler için.)
topuk vuruşu Ayağın toparlakça olan alt bölümü ile yapılan vuruş.
topukla aktarmak Topu, topuk vuruşu ile takım arkadaşına aktarmak.
transfer bk. takım değiştirme.
U.E.F.A. bk. Avrupa Ayaktopu Birliği.
uçara vuruş Top havadayken yapılan vuruş.
uçarak kafa vurmak Bir oyuncunun ayakları yerden kesilip ileri doğru atlayarak yaptığı kafa vuruşu, bk. kafa vuruşu.
uçma Oyuncunun topu istediği gibi kullanmak için ayakları havada ve gövdesi yere az çok koşut olarak yaptığı atlayış.
uğraşman oyuncu Geçimini ayaktopu oyunundan sağlayan ve bağlı bulunduğu kulüpten aldığı belirli ücret karşılığı ayaktopu oynayan oyuncu.
ulusal oyun Ulusu temsil eden takımlar arasında yapılan karşılaşma.
ulusal oyun kılığı Bir ulus adına kurulan takımın uluslararası karşılaşmalarda giydiği giysi.
ulusal oyuncu Bir ulus adına kurulan takımda yer alan oyuncu.
ulusal takım Bir ulus adına oynamak üzere kurulan takım.
Uluslararası Askeri Spor Birliği Tüm dünyanın ulusal askerî spor birliklerinin bağlı olduğu, ordular arası oyunları yöneten örgüt.
Uluslararası Ayaktopu Birliği Dünyadaki tüm ayaktopu birliklerinin bağlı oldukları uluslararası birlik.
üçgen oyun Aynı takımın üç oyuncusunun, karşı takımın bir oyuncusunu ortalarına alıp topu birbirlerine aktarmaları.
üst ağ Kalenin üst direğinin dip bölümündeki ağa verilen ad.
üst direk bk. kale direkleri.
üst vuruş Bir oyuncunun, ayağının üstü ile topa yaptığı vuruş.
üstünlük Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.
ver-kaç Topu takım arkadaşına aktaran bir oyuncunun, karşı takım kalesine ya da uygun bir yöne kaçması.
vole bk. uçara vuruş.
vurucu Topa iyi ve güçlü vurma özelliğine sahip oyuncu.
vuruş Bir oyuncunun topu ayağı ya da kafası ile herhangi bir arkadaşına, kaleye ya da alan dışına göndermesi.
vücut çalımı Bir oyuncunun, önüne çıkan karşı takım oyuncusunu kıvrak vücut devinimleriyle geçip topla birlikte ondan uzaklaşması.
WM düzeni Ayaktopunda belirli bir takım oyunu biçimi. (Oyuncuların alanda diziliş biçimleri W ve M harfleri biçiminde olduğundan oyun bu adı almıştır.)
yan ağ bk. kale ağı.
yan çizgisi Alanı uzunluğuna boydan boya sınırlayan çizgi.
yan direk bk. kale direkleri.
yan hakemi Alanın iki kenarında ve yan çizgilerin dışında görevli olup orta hakemine yardımcı olan hakem.
yandışı Topun, alanın boy çizgisinden dışarı çıkması.
yandışı atışı Yandışına çıkan topun, elle baş üzerinden geçirilip arkadan öne doğru oyun alanına atılması.
yanığa düşme Bir oyuncuyla karşı kale arasında (top kendi takımındayken) karşı takımdan en az iki oyuncunun bulunmaması durumu.
yarı alan Ayaktopu alanını ortadan ikiye bölen orta çizginin iki yanında kalan ve her birinde bir takımın yer aldığı alan.
yarı son Elemeli bir birincilikte, sona kalacak iki takımı belli edecek dört takım arasındaki iki oyun.
yedek oyuncu Ayaktopu takımını oluşturan oyunculardan birinin herhangi bir nedenle takımdan çıkması ya da çıkarılması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu.
yer tutma Oyuncuların alanda hem kendi arkadaşlarından gelen topu engellenmeden alabilecek, hem de karşı oyunculara gelen topu önleyecek bir durum almaları.
yerden oyun Topu yerden uzatmalarla geliştiren oyun yöntemi.
yıldız oyuncu Birtakımın ya da bir oyunun en iyi oyuncusu.
yumruklama Kalecinin topu tutamayacağı durumlarda yumrukları ile uzaklaştırması.
yüksek toplar Bir ayaptopu oyununda, diz üstü ya da daha yüksekte toplar.