Etiket arşivi: yelken

G – denizcilik terimleri sözlüğü

G harfi ile başlayan denizcilik terimleri sözlüğü :

GABYA : Ana direk ile babafingo çubuğu arasındakı çubuk veya yelken

GAGA : Demirin iki ucundaki tırnakların en uç kısmı

GAMBA ALAMAK : Halatın veya zincirin kendi etrafında dönmesi veya burulması

GENOVA : Flok yerine çekilen çok daha büyük flok

GERDEL : Gemi ve teknelerde kullanılan tahta kova

GİZ : Kıç direkteki kısa seren

GOMİNA : Mil uzunluğun 1/10 = 185 metre

GÖNDER : İnce düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar. [Sancak gönderi, filika kanca gönderi, cıvadra gönderi]

GÖZ DEMİRİ : Bir gemide kullanılan ana demirler

GRADİN YAKASI : Bir yelkenin yan kenarları

GRANDİ DİREĞİ : Birden fazla direkli gemilerdeki en yüksek direk

GULET : Brig’ten küçük iki direkli hafif armalı pruvası kabasorta armalı, praçılaya benzer uskuna

GURCATA : Ana direk üzerindeki çubuğun armasını yapmak ve üzerlerine çanaklık kurmak için mauna kollarının üstüne ve omurgaya aykırı konulan ağaç kütükler.

GÜVERTE : Gemilerde ve teknelerde baştan kıça kadar döşenmiş tahta veya madeni platform döşeme

GÜVERTE KAPLAMASI : Güvertenin kaplanması için kullanılan malzeme

GÜVERTE HATTI : Güvertenin bordadaki izdüşümü.

C – denizcilik terimleri sözlüğü

C ve Ç harfleri ile başlayan denizcilik terimleri sözlüğü :

CAMADAN : Camadan vurmak. Yelken alanının küçültülmesi

CAMADAN BAĞI : Bu küçültmeyi yapmada kullanılan bir bağ çeşidi

CAMADAN KAMÇISI : Yelkenleri camadana vurmak gerektiğinde, camadana vurulacak camadan astarı hizasında ve yelkenlerin gradin yakası üzerindeki morize patalarının serenin cundasına alınan ve yelkenin kaldırılması suretiyle bağlanan ucu çelikli halatlar.

CANKURTARAN SİMİDİ : Denize düşenleri kurtarmak için çok hafif ve yüzer maddeden yapılmış, yuvarlak simit biçiminde ve bir salvoya bağlı aygıt.

CEVİZ : Halatların ucuna tutabilmek için veya süs olarak yapılan bir cins düğüm şeklindeki işleme

CIVADRA : Teknenin baş tarafında dışarıya doğru eğik olarak uzanan sabit seren, genellikle yelkenli teknelerde flokları açmak için kullanılır.

CUNDA : Uç demektir. Direk cundası, seren cundası, bumba cundası.

CUNDA Yakası : Yelkenin seren yakalarına gelen uçlarına denir.

ÇALIM : Geminin baş ile kıçı arasında inik meyil veya kıç tarafta su kesiminin altındaki dar kesim.

ÇAMÇAK : Teknede biriken suyu toplamak için tahtadan yapılmış bir cins kepçe

ÇARMIK : Direklerin her iki bordasına bağlanabilmesi için gerilmiş tel halatlar.

ÇENE : Omurga ile bodoslamamın birleştiği köşe

ÇIMA : Halat, elincesi veya yomaların uç kısmı

ÇIMARİVA : Personelin tekne boyunca yanyana selamlama için dizilmesi

ÇİPO : Özellikle admiralti demirinde bedenin üst kısmından anelesinin altında geçen kollara dik olarak bağlanmış hareketli veya sabit ağaç veya metal kollar.

ÇÖRDEK YAKASI : Seren yakalarının geriye bakan kısımları, üç köşe yelkenlerdeki en üstteki pik yakası

ÇUBUK : Ana direklerin üzerine konulan ekleme direkler.

A – denizcilik terimleri sözlüğü

A harfi ile başlayan denizcilik terimleri sözlüğü :

ABAŞO : Alt ve aşağı [Abaşo Gabya yelkeni]

ABLİ : Seren ve bumba cundalarından aşağı iki tarafa inen halatlar

ABORDA : Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması

ABOSA : Bosaya vur manasında kullanılan bir terim. Hisa edilmekte olan bir halatın veya vira edilmekte olan bir zincirin kısa bir müddet tutulması için bosaya vurulması.

ABRAMAK : Kontrol altına almak, komutası altında tutmak, üstünden gelmek

AÇIKTA EYLENMEK : Bir teknenin sahilden veya iskeleden yada limandan açıkta beklemesi

ADMİRALTİ DEMİRİ : Çiposu kollarına dik ve hareketli eski sistem bir demir cinsi.

AGANTA : Hisa veya laçka edilmekte olan halat veya vira veya ayboci edilmekte olan zincirin kısa bir müddet sonra tekrar bırakılmak üzere tutulması için verilen komuttur.

AĞIZ KUŞAĞI : Armuz kaplamanın en üst sırası [bindirme kaplamanın da]

ALABANDA : Bordanın iç kısmı veya dümenin 35° ye kadar basılması

ALABURA : Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi

ALAMA KÜREK : Hep birlikte kürek çekerken çekmeyi durdurmak için verilen komut

ALAMATRA : Karadeniz’de imal edilen balıkçı teknesi.

ALARGA : Açıkta demektir. [Alargada bekle, alarga dur][İtalyanca largo]

: Alargaya çıkmak, [açığa çıkmak]

ALAY SANCAĞI : İşaret sancakları ile donatılmaya, alay sancaklarının çekilmesi denir.

ALBERABER : Hep birlikte kürek çekmek için verilen komuta

ALESTA : Hazır olmak, hazır olarak apikoda beklemek

: Alesta tramola [Tramola etmeye hazır ol]

ALTABAŞO : Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı anlamında da kullanılır.

AMORA YAKASI : Dört köşe bir yelkenin alt ve ön tarafındaki yaka[Karula yakası]

ANA GÜVERTE : Geminin veya teknenin üzerinde yürünen en üstteki güvertesi

ANA OMURGA : Gemilerin en üst kısmında, kasara güvertelerin altında bulunan ve geminin başından kıçına kadar uzanan güverte.

ANELE : Hareketli demir halka

ANELE BAĞI : Aneleye yapılan bir çeşit bağ

APAZLAMA : Kemere istikametinden gelen rüzgar [Yelken seyri]

APİKO : Demirin vira edilişinde deniz dibinden kurtulup dimdik durduğu vaziyet.

ARYA : Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi

: [Arya sancak, arya kürek]

ARMA : Sabit donanım [Direkçarmıhları, istralyalar]

ARMUZ : Güverte ve borda kaplama tahtalarının arasındaki çizgi
[Armuztutmak, armuz kaplama]

ASKI MAPASI : Bir demir kaldırmak için bedenine konmuş olan mapa

AŞIRTMA PRAÇERA YELKEN : Kavançalı seren yelkeni

AŞOZ : Kaplama tahtaları için omurga ve bodoslamalar açılan oyuklar.

AVARA : Gemi, bot veya tekninin yanaşık olduğu yerden ayrılması

: [Avara etmek]

AYBOCİ : Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı alınması, indirilmesi

AYI BACAĞI : Yelkenlerin farklı kontralarda açılması[Pupa seyir]

AYNALIK : Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha [Ayna kıçlı tekneler]

AYNALIK TAHTASI : Bir teknede kıç taraftaki havuzda otururken arkaya dayanmak için konulmuş olan tathta levha.