Etiket arşivi: filtre

P – fotoğrafçılık terimleri sözlüğü

P harfi ile başlayan fotoğraf terimleri sözlüğü, teknik ve ingilizce karşılıkları :

Pan (Panning) : Hareketli bir konuyu makine bakacından (vizöründen) konu ile yaklaşık aynı hızda takip ederek yapılan çekim türü.

Pankromatik (Panchromatic) : Görülebilir renk tayfının tüm renklerine ve biraz da morötesi ışınlara karşı duyarlı bir duyarkata sahip olan filmlerin kod ismi.

Panoramik fotoğraf makinesi (Panoramic camera) : Özel olarak yapılmış döner bir objektife sahip. Çok geniş bir görüş açısını, görüntü bozulmasına neden olmadan fotoğraflayabilen makinelere verilen ad. Kimi makinelerde bu görüş açısı 140 dereceye ulaşmaktadır.

Paralaks : Telemetreli fotoğraf makinelerinde, bakaçtan alınan görüntü ile objektiften film yüzeyine yansıyan görüntü arasındaki açı farkı. Bu tip hata 35 mm. lik refleks makinelerde oluşmaz.

Parasoley (Lens hood) : Bkz. Işık siperliği.

Penta prizma (Pentaprism) : Bkz. Beşli prizma.

Perde örtücü (Focal plane shutter) : Odak düzleminin hemen önünde yer alan ve film yüzeyini tarayarak görüntünün oluşmasını sağlayan örtücü türü.

Perspektif (Perspective) : Gerçekte üç- boyutlu olan bir cismin iki boyuta indirgendiğinde büyüklüğü ve biçimi arasındaki ilişki.
Fotoğrafçılıkta perspektif konuya bakış açısı ile yakından ilgilidir.
Polarize Filtre (Polarization filter) : Işığın dalga boyunda tüm yönlerde yaptığı salınmayı tek bir düzleme indiren ve böylelikle parlak yüzeyli cisimlerdeki yansımaları yok eden filtre türü. Yansımanın yok edilebilmesi için parlak yüzeyin metalik olmaması gerekmektedir.

Posterizasyon (Tone seperation) : Bir fotoğraftaki renk tonlarının azaltılması işlemi. Sonuçsal  fotoğrafta çok parlak ve çok karanlık bölgelerle, çok sınırlı sayıda ara tonları kalır.

Pozlama dengesi (Exposure balance) : Belirli bir ışık ortamında, filmin görüntü oluşturabilmek için gereksince duyduğu ışık miktarı. Bu ışık miktarı diyafram ve örtücü hızı ile kontrol edilir.

Pozlama dengesi hatası (Reciprocity failure) : Duyarkatların ışık duyarlılıkları dar bir bir alt üst sınır içinde söz konusudur. Bunun dışına çıkıldığında pozlama dengesi hatası yapılmış olur. Yani kaliteli görüntü alma olasılığı azalır.

Pozlama dengesi kuralı (Reciprocity law) : Bu kurala göre; Pozlama =ışık yoğunluğu x süre’dir. Burada ışık yoğunluğu makineye giren ışık miktarı, süre ile örtücünün açılıp kapanma hızını ifade eder.

Pozlama kilidi (Exposure Lock) : Metre ölçümü yapıldığında, bazı durumlarda karenin ana konusu görüntünün merkezinde olmayabilir. Konu içindeki ana konuyu doğru pozlamak için, pozlama kilidine basılır, çekilmek istenen konu karenin içine tekrar yerleştirilir. Genellikle modern makinelerde pozlama kilidi işlemi deklanşöre yarım basarak, daha sonra metre ölçümü işlemini yaparak, daha sonra konu yerleştirilerek yapılır.

Pozometre (Exposure meter) : Bkz. Işıkölçer.

G – fotoğrafçılık terimleri sözlüğü

G harfi ile başlayan fotoğraf terimleri sözlüğü, teknik ve ingilizce karşılıkları :

Geliştirilmiş Fotoğraf Sistemi (Advanced Photo System – APS) : 35mm fotoğraf makinesini öğrenmekle zaman harcamak istemeyen bir kullanıcı için Kodak’ın fotoğraf çekimini kolaylaştırma girişimidir. 35mm filmin 36mm enine oranla, IX240 olarak adlandırılan bu filmin eni 24 mm. dir. Aynı boyutta basımı sağlamak amacıyla daha yüksek oranda büyütülmeden dolayı, APS’deki grenler
daha belirgin olacaktır.

Geniş açı objektif (Wide angle Lens) : Kısa odak uzunluğuna sahip, konuyu daha geniş bir görüş açısı ile algılayan objektif türü.

Gökyüzü filtresi (Sky light filter) : Genellikle hafif sarı renkli ve hafif bir yoğunluk (doğal yoğunluk filtrelerinde olduğu gibi) içeren, manzara fotoğraflarının çekiminde yararlanılan bir filtre türü; belirli dalga boylarındaki renkleri süzerek daha doğal görüntüler elde edilmesini sağlarlar.

Görüntü bozulması (Aberration) : Çekilen fotoğrafların genellikle kenarlarında meydana gelen ve objektiflerden kaynaklanan görüntü bozulmalarıdır. Basit objektiflerde meydana gelen başlıca yedi tür görüntü bozulması söz konusudur. Objektiflerin dizaynı sırasında yapılan bazı düzeltmelerle görüntü bozulmaları önlenebilmektedir.

Görüş açısı (Angle of view) : Bir objektifin film üzerine düşürdüğü görüntünün kullanılabilir bölümünü “görebilen” geniş görüş açısı.

Gradasyon (Gradation) : Bkz. Gri tonlaması.

Gren (Grain) : Film ya da baskılar üzerinde görüntüyü oluşturan noktalardır. Yavaş fimler (düşük ASA değerli filmler, örneğin 25 ASA, 50 ASA) küçük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskindir, bunun tersi olarak hızlı filmler (Yüksek ASA) değerli filmler, örneğin 400 ASA, 800 ASA) büyük grenlidirler ve oluşturdukları görüntü keskin değildir, grenler görüntü üzerinde seçilebilir.

Grenlilik (Graininess) : Grenlerin bir araya kümelenmelerinden kaynaklanan görüntü; grenliliği yüksek olan bir görüntüde, görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılınır.

Gri kart : Gri rengin %18 ini yansıtan kart.

Gri tonlaması (Gradation) : Bir görüntünün sahip olduğu gri tonlarının sayısal olarak miktarı; Yumuşak görüntüde : çok sayıda gri tonu (siyahsız ve beyazsız), normal görüntüde : görüntü sanki noktalardan oluşmuş izlenimine kapılır.

Gün ışığı Dengesi (Day light balance) : Bugün en çok gün ışığını dengeleyen filmler bulunmaktadır. Film üzerinde diğer ışık koşullarına dengelidir notu belirtilmediği sürece, film muhtemelen gün ışığına dengeli olarak üretilmiştir. Bu tür film, doğal ışık veya normal flaş koşulları altında doğal renkler üretecektir. Tungsten ışığında (Akkor ışık ampulu) çekildiğinde kırmızımsı sarı bir renk, florasan
ışığında yeşil bir renk alacaktır.

F – fotoğrafçılık terimleri sözlüğü

F harfi ile başlayan fotoğraf terimleri sözlüğü, teknik ve ingilizce karşılıkları:

F–Durağı (F-Stop) : Bir f-durağı filme ulaşan ışığın değerini iki misli değiştirmek demektir. Diyafram açıklığını 2’den 2.8’e değiştirme, filme ulaşan ışığı ilkinden 1/4 oranında indirmek anlamına gelmektedir. Buna kıyasla diyafram açıklığını 2’den 1.4 ’e değiştirme filme ulaşan ışık miktarını iki katına çıkarmaktır.

Fazla pozlama (Over-exposure) : Filmin açık bir diyafram ya da yavaş bir enstantane hızı seçimi nedeniyle çok fazla ışık almasıdır.

Fıçı bükülmesi (Barrel distortion) : Genel olarak kısa odak uzunluklu ve diyaframı önde bulunan objektiflerde ortaya çıkan ve görüntüdeki düşey hatların bir fıçıyı andıracak biçimde eğilmeleri ile ortaya çıkan görüntü bozulması.

Filim hızı : (Bakınız ISO)

Filtre (Filter) : İçinden geçen ışığın özelliklerinde çeşitli değişiklikler yaratan cam, jelatin ya da asetattan yapılmış, çeşitli renklerdeki araçlardır. Fotoğraftaki son görüntüyü değiştirmek amacıyla objektifin ön kısmına takılan her şey filtredir. Filtrelerin, dairesel polarize, ısıtan, yıldız, yumuşatıcı çeşitlerinin yanında fotoğrafın tamamen rengini değiştiren çeşitleri de bulunmaktadır.

Flaş (Flash) : Kısa süreli fakat çok parlak ışık yayan, yapay aydınlatma kaynağı; elektronik ve magnezyum flaşlar olmak üzere iki türü vardır.

Flaş kablosu : Flaş kızağının ve TTL flaşların üretilmediği dönemlerde, flaşın fotoğraf makinesine bağlantısını sağlamak için kullanılan kablodur. Oldukça ince ve kırılgandır ancak gerektiğinde flaşın, kablo mesafesinden kullanılmasını sağlar.

Flaş senkronizasyonu : Flaşın, obtüratörün açılmasına uyumlu olarak çalışmasıdır. Flaş senkronizasyonu için gerekli olan örtücü (enstantane) hızı makinenin türüne göre değişir (1/125, 1/60 gibi). Kendi içinde flaşı olan kompakt makinelerde ve özel kullanımlı flaşa sahip SLR makinelerde doğru örtücü hızı otomatik olarak ayarlanır. Fotoğraf makinelerinde genellikle iki tür flaş eşlemesi bulunmaktadır.
Bunlardan “X” işaretli olan elektronik, “M” işaretli olanı magnezyum flaşlar için kullanılan eşleme noktalarıdır.

Flaş yuvası : Flaş iki türlü kullanılabilir, flaş kablosu ile ya da flaş yuvasına takılarak. Kızaklı tip flaşlar fotoğraf makinesinin üstünde yer alan yuvaya geçirilir ve her iki taraftaki akım ileticiler sayesinde flaş çalıştırılır. Ayrıca bkz. Flaş kablosu

Format : Bkz. Boyut.