Etiket arşivi: süre yargıcısı

Kılıç Oyunu Terimleri Sözlüğü

Kılıç Oyunları Terimleri Sözlüğü (Kılıç sporları)

açıl! Açılmanın yapılması için verilen komut.
açılma Özel biçimde uygulanan bir saldırı. Vuruşma duruşunda savut tutan kolu karşı yarışmacıya doğru uzatıp, gerideki ayak yerden kesilmeksizin öndeki ayak ileri fırlatılarak uygulanır. (Bu durumda geride ki bacak ve kalça gergin, savutsuz kol bu bacağa koşut, avuç içi yukarı dönük ve gövde yeteri kadar öne eğiktir.)
ağırlık Dürtücü ya da delici kılıçların ucundaki düğme yayları direncinin, yönetmelik ölçülerine uygunluğunu anlamak için kullanılan, dürtücü kılıç için 500 gr., delici kılıç için 750 gr. ağırlığında, silindir biçiminde, ortası delik, madenden yapılmış bir ölçü.
aldatma Savutun namlusu, özellikle yanıltma ve bir karşı eylemi bekleme amacıyla uzatıldığında, karşı yarışmacının bunu kendi namlusu ile yakalamak istemesi üzerine, namluyu bir başka doğrultuya kaçırarak dürtüş ya da vuruşa geçme.
altıncı çelgi Dürtücü ve delici kılıçlarda gövdenin yukarı-dışarı kesimini (doğrultusunu) kesici kılıçta, başı korumak için uygulanan çelgi. (Dürtücü ve delici kılıçlarda savutu tutan el dirsekten az yukarda ve dışta, tırnaklar yukarı dönük kesici kılıçta, savut tutan el iç doğrultuda, namlu ucu başın az üstünde ve önünde, keskin yüzü yukarı dönüktür.)
ara iki kılıçoyuncusu arasında bulunması gereken en elverişli açıklık.
aşağı (çok aşağı) Dürtücü ya da kesici kılıçla yapılan yarışmalarda, dürtüşlerin ve vuruşların sayılmayan aşağı bölgelere rastlaması.
aşağı-dışarı doğrultu Kılıçoyuncularının gövdeleri üzerinde saptanan dört bölümden, belden aşağıda ve savut tutan ele göre dışta kalan (savut sağ elde olduğuna göre) sağ kesimi gösteren yön.
aşaği-içeri doğrultu Kılıçoyuncularının gövdeleri üzerinde saptanan dört bölümden, belden aşağıda ve savut tutan ele göre içte kalan (savut sağ elde olduğuna göre) sol kesimi gösteren yön.
aşama Sonlama yarışmalarında, iki ya da daha çok yarışmacının yenme durumları eşit olursa, birinciyi seçebilmek için düzenlenen yeni karşılaşma.
aşama kümesi Aşama karşılaşmalarına katılacak olanların bulunduğu küme.
atıl! Atılma eyleminin yapılması için verilen komut.
atılma Bir dürtüş ya da vuruşu, karşı yarışmacıya doğru sıçrayıp ona çarpmadan havada uygulama.
avuç içi aşağıda Bir eylem sırasında ve genellikle çelginin ya da saldırının özelliğine uygun olarak, savut tutan el tırnaklarının ve avuç içinin aşağıya dönük olması.
avuç içi yukarıda Bir eylem sırasında ve genellikle çelginin ya da saldırının özelliğine uygun olarak, savut tutan el tırnaklarının ve avuç içinin yukarıya dönük olması.
ayak oyunları Kılıçoyunu gereklerine uygun olarak, çeşitli biçimlerde ileri geri yürüyüş alıştırmaları ile geliştirilen ayak eylemleri.
ayak vuruşu Vuruşma ya da yarışma sırasında, karşı yarışmacıyı ürkütüp şaşırtarak yanlış bir eyleme zorlamak için, ilerde ya da geride bulunan ayağı birden ve güçlüce yere vurma.
aygıt görevlisi Yarışma boyunca, elektrikli aygıtın bulunduğu masada oturup aygıtı denetleyen görevli.
bacak dürtüşü (ayak dürtüşü) Delici kılıçla yapılan yarışmalarda bacağa ya da ayağa yapılan dürtüş.
bağlama fişi Elektrikli makara kordonunun ucundaki gövde kordonunu bağlamaya yarayan dişi fiş.
bağlantılı saldırılar Savutların birbiriyle bağlantısını kesmeden uygulanan saldırılar.
balçak (barçak, çelgilik) Kılıçoyunu savutlarında, namlu ile tutağın birleştiği yerde, eli korumaya ve karşı vuruşmacının namlusunu çelmeye yarayan tas biçiminde (dış bükey) koruyucu bölüm.
bastırma Güçlü bölümde yakalanan karşı savut namlusunun tümünü etkileyen ve yön değiştirecek ya da elden çıkaracak denli güçle, birden yapılan bir baskı eylemi.
baş vuruşu Başa takılan tel başlığın alın ya da daha üst bölümüne kesici kılıçlı yapılan vuruş.
başlama çizgisi Orta çizginin ikişer metre sağında ve solunda, yarışmacıların vuruşmaya başlamadan önce yer aldıkları çizgi.
başlayınız İki yarışmacının karşılaşmaya başlamalarını bildiren başyargıcı komutu.
başyargıcı iki yarışmacı arasındaki karşılaşmayı belli kurallara göre yöneten ve yargılarıyle dürtüş ya da vuruşların geçerliğini belirterek, yarışma sonucunu açıklayan yetkili kişi.
beşinci çelgi Dürtücü ve delici kılıçlarda gövdenin yukarı-içeri kesimini (doğrultusunu), kesici kılıçta başı korumak için uygulanan çelgi. (Dürtücü ve delici kılıçlarda savutu tutan el dirsekten az aşağıda ve içte, tırnaklar aşağı dönük kesici kılıçta, savut tutan el dış doğrultuda, namlu ucu iç kesimde, başın az üstünde ve önünde, keskin yüzü yukarı dönüktür.)
bilek bağı Sağlam tutmak ve elden düşürmemek için, dürtücü ya da delici kılıcı tutağından ele ve bileğe bağlamakta kullanılan bir bağ.
bileşik karşıı vuruş (dürtüş) Çelgiyi aldıktan sonra yapılan bileşik saldırı.
bileşik saldırılar Kılıçoyunu vuruşma ve yarışmalarında, birden çok eylemi kapsayan saldırılar (bir-iki, kesme-sıyırma, ikileme…. gi-bi).
bir-iki Bir sıyırma ile doğrultusu değiştirilen namluyu, karşı yarışmacının yakalamak istemesi üzerine, yeni bir sıyırma ile eski doğrultusuna getirerek uygulanan bir bileşik saldırı türü.
birinci çelgi Üç savutta da gövdenin aşağı-içeri kesimini (doğrultusunu) korumak için uygulanan çelgi. (Savut tutan el, omuz yüksekliğinde ve içte, tırnaklar karşı yarışmacıya dönük, namlu ucu yere doğru biraz eğiktir. Kesici kılıçta, keskin yüz içe dönük olarak uygulanır.)
birincilik yarışmaları Bir topluluğun, bir bölgenin, belirli bir süre için en iyi yarışmacısını ya da takımını seçmek amacıyla düzenlelenen yarışmaların tümü.
boş geçiş Bir dürtüş ya da vuruş için yapılan saldırı sırasında, uzatılan savut namlusunun karşı yarışmacıya hiç değmeden geçmesi.
boşaltma Savutu yakalamak, bir çırpma yapmak isteyen karşı yarışmacının bu eylemini, bir sıyırma ile ya da savutun yerini değiştirerek etkisiz bırakma.
ceza Kılıçoyunu yönetmeliğindeki kurallara aykırı davranışlarda bulunanlara, yetkililerce uygulanan yasaklama ya da kısıtlama.
çakışma Vuruşma sırasında, savutları kullanamayacak biçimde birbirine değme ya da çarpma.
çapraz Bir çelgiyle yakalanan karşı savutun bağlantısını kesmeden uygulanan özel biçimde bir dürtüş. (Eylem üst dış doğrultudansa, savut ucu karşı namlunun üstünden çevrilerek alt dış doğrultuya alt dış doğrultudan başlamışsa, savut ucu karşı namlunun altından çevrilerek üst dış doğrultuya doğru uygulanır.)
çatma Vuruşma duruşunda, savutların uçlarını karşılıklı olarak uygun görülen çelgi doğrultusunda çaprazlama.
çatma boşaltması Bir çatma değiştirme karşısında, sıyırma ile yapılan boşaltma eylemi.
çatma değiştirme Çatma durumunda, başka bir çelgi doğrultusunda yeni bir çatmayı oluşturma.
çekimser Başyargıcının bir dürtüşü, bir vuruşu görüp görmediklerini sorması üzerine, olumlu ya da olumsuz görüşü bulunmayan yargıcıların verdikleri yanıt.
çelgi Karşı savut namlusunun bir saldırı ile yöneldiği doğrultuda, namlunun sert bölümü ve balçağı (çelgiliği) ile uygun bir biçimde yakalanması ve çelinmesi durumu. (Dürtücü ve delici kılıçlarda sekiz, kesici kılıçta ise altı türde uygulanan biçimi vardır. Bunların her biri bir sayı ile adlandırılmıştır: birinci çelgi, ikinci çelgi vb.)
çelgilik (balçak, barçak) Kılıçoyunu savutlarında, namlu ile tutağın birleştiği yerde, eli korumaya ve karşı vuruşmacının namlusunu çelmeye yarayan tas biçiminde (dışbükey) koruyucu bölüm.
çeyrek-son Yarı-son karşılaşmasına katılacakları seçmek için yapılan yarışma.
çırpma Güdülen amaca göre, namlunun ortaya da esnek bölümü ile, karşı namluya birden yapılan vuruş.
çift vuruş Aynı zamanda karşılıklı yapılan geçerli dürtüş ve vuruşlar. (Bu vuruş ya da dürtüşler, dürtücü ve kesici kılıçta sayılmaz, delici kılıçta ise iki yarışmacıya da birer sayı kazandırır.)
çok demir Kesici kılıç vuruşma ya da yarışmalarında, namlunun esnekliği nedeniyle sayılan vücut bölgesine değmesi sonucu, vuruşa karşı alınan yeterli çelgiyi gözeterek kullanılan deyim. (Böyle bir vuruş geçerli sayılmaz.)
değişik saldırılar Karşı yarışmacının ilk saldırıya karşılık vermemesi, bunda gecikmesi ya da vücut savmasıyle kendini koruması üzerine, yeniden ve aralık vermeden sürdürülen saldırılar (üsteleme, saldırı yenilemesi, yineleme saldırıları gibi).
delici kılıç Namlusu üçgen kesitli ve oluklu, balçağı (çelgiliği) daha genişçe, elektrikli düğmesinin ucu düz 750 gr. ağırlığında, 110 cm. uzunluğunda yalnız dürtüşe elverişli üç kılıçoyunu savutundan biri.
delici kılıççı Delici kılıçla çalışan ve yarışan kılıcoyuncusu.
delici ve kesici kılıç çıkış çizgisi Delici ve kesici kılıçla yapılan yarışmalarda, “dürtücü kılıç çıkış çizgisi” nin birer metre gerisindeki çizgi. (Yarışma sırasında bu çizgiyi iki ayakla aşmak -uyarma yapılmışsa- bir sayı ile cezalandırılmayı gerektirir.)
doğru dürtüş Çatma doğrultusundaki bir açığa gergin kolla doğrudan yapılan dürtüş.
doğrudan eleme Eşleştirilmiş iki yarışmacı arasında yapılan karşılaşmada yenilenin elenmesi.
doğrudan saldırı Yalın ve doğrudan doğruya yapılan saldırı.
doğrultu Vuruşma duruşunda ya da bir çelgi çatmasında, savut uçlarının gösterdiği yukarı-dışarı, yukarı-içeri, aşağı-dışarı, aşağı-içeri diye adlandırılan dört yönden her biri.
doğrultuda bulunmak Kolu ve savutu çatma durumlarındaki doğrultu yönünde gergin tutmak.
doğrultudan ayırmak Karşı yarışmacıya bir saldırı yapabilmek için, “bastırma”, “çırpma”, “ezme” ya da “yakalayıp açma” gibi eylemlerle savutunun namlusunu bulunduğu doğrultudan saptırma.
dolanma Bir devinimi apansız uygulayan yarışmacının, olduğu yerde ya da karşı vuruşmacının yanından geçerken kendi çevresinde yaptığı dönüş.
dönçel! Döner çelgi eyleminin yapılması için verilen komut.
döne Aynı amaçla belirli bir yer ve zamanda düzenlenen kılıçoyunu yarışmaları.
döner çelgi Sıyırma ya da kesme ile karşı doğrultuya geçmek isteyen savut namlusunu yakalayıp ilk doğrultusunda tutmak için, yarım çember eylemiyle yapılan çelgi.
dönü Bir üst duruma geçecek kılıçoyuncularının belli olması için , her basamakta yinelenen küme içi yarışmalarına katılan yarışmacıların yer aldıkları, eşit değerdeki kümelerden oluşan birlik.
dördüncü çelgi Üç savutta da gövdenin yukarı-içeri kesimini korumak için uygulanan çelgi. (Namlu ucu ilerde ve yukarıda, savut tutan el göğüsten az altta ve içte, tırnaklar biraz içe dönüktür. Kesici kılıçta, savut tutan el bele yakın, namlu ucu yukarıda ve keskin yüzü içe dönük olarak uygulanır.)
dur! Yarışma sırasında dürtüş ya da bir vuruşu görmek, karşılaşmanın sakıncalı duruma girmesini önlemek için, baş yargıcının verdiği durdurma komutu.
düğme yayı Dürtücü ve delici kılıçların namluları ucundaki elektrikli düğmelerin içinde, bulunan küçük çelik yay parçası.(Dürtücü kılıçta 750 gr. ağırlığı itecek dirençtedir.)
dürtücü kılıç Namlusu dörtgen kesitli oluksuz ve ince, balçağı (çelgiliği) delici kılıca göre daha küçük namlu ucundaki elektrikli düğmesi yuvarlak ve tırtıllı 500 gr. ağırlığında 110 cm. uzunluğunda yalnız dürtüş yapmaya elverişli, üç kılıçoyunu savutundan biri.
dürtücü kılıç çıkış çizgisi Dürtücü kılıçla yapılan yarışmalarda, “uyarma çizgisi”nin birer metre gerisindeki çizgi. (Yarışma sırasında bu çizgiyi iki ayakla aşmak bir tuşla cezlandırılmayı gerektirir.)
dürtücü kılıççı Dürtücü kılıçla çalışan ve yarışan kılıçoyuncusu.
dürtüş Savut namlularının ucundaki düğmelerin, karşı yarışmacının sayılan ya da sayılmayan bölgelerine dürtülerek değmesi.
düzenleme kurulu Her çeşit kılıçoyunu yarışmalarını düzenlemekle görevli kurul.
eldiven Savutları daha iyi tutabilmek, eli dürtüş ve vuruşlardan korumak amacıyla, yalnız savut tutan ele giyilen özel biçimli eldiven.
elektrikli aygıt Yarışmacıların sayılan ve sayılmayan bölgelere yaptıkları dürtüşleri ayrı renkte ışıklarla belirterek, başyargıcının doğru yargı vermesini kolaylayan elektrikli özel bir aygıt. (Bugün, dürtücü ve delici kılıçla yapılan karşılaşmalarda kullanılmaktadır.)
elektrikli düğme Dürtücü ve delici kılıçların namluları ucundaki elektrik akımını açıp kapayarak, dürtüşlerin kurallara uygun olup olmadığını saptamaya yarayan küçük, yaylı düğme.
elektrikli makara Bir yandan elektrik aygıtına, öte yandan gövde kordonuyle eldeki savuta bağlı olan ve içindeki kordonu kendiliğinden sarılabilen elektrikli makara.
eleme Küme içi karşılaşmalarla, daha üst basamaktaki dönüde yarışamayacak olanları ayırma.
engelleme dürtüşü (vuruşu) Karşı saldırının son eyleminden bir kılıçoyunu zaman önce yapılan, engelleyici bir karşı dürtüş ya da vuruş.
esnek bölüm Çatma durumunda, arayı izlemede ve yeğni çırpmaların yapılmasında kullanılan kolay bükülebilir bölüm.
esneklik açıklığı Düğme ucunun 70 cm. gerisinden sıkıca tutturulmuş düz duran bir namlu ile, düğmenin 3 cm. gerisine 200 gr. lık bir ağırlık asıldığında, eğilen aynı namlu ucu arasındaki eğilme açıklığı. (Bu açıklığın yönetmelik ölçülerine uygun olması gereklidir.)
evet Karşılaşmaya hazır olan yarışmacıların, dürtüş ya da vuruşu gören yan yargıcının yönelttiği soruya verdikleri olumlu yanıt.
ezme Çatmadan “doğru dürtüş”e geçmek için, karşı namlunun esnek bölümünü apansız bastırma ya da yana itme.
geçerli dürtüşler Yönetmelikte belirtilen vücut bölgelerine, kurallara uygun ölçü ve biçimde yapılan dürtüşler. (Dürtücü kılıçta iletken yelek üzerine, delici kılıçta herhangi bir vücut bölgesine, kesici kılıçta ise, belden yukarıya uygulanır.)
geçerli vuruşlar Kesici kılıçla, yönetmelikte belirtilmiş sayılan vücut bölgesine (belden yukarısı), namlunun keskin yüzü ya da iki yüzü keskin sayılan uçtaki bölümü ile kesiş biçiminde uygulanan vuruşlar.
geçersiz dürtüşler Sayılan vücut bölgelerine rastlamayan ve yönetmelik ölçülerine uygun olmayan dürtüşler.
geçersiz vuruşlar Kesici kılıçla, sayılan vücut bölgelerine ve yönetmelik ölçülerine göre uygulanmayan vuruşlar.
göğüslük Delici kılıç oyuncularının ve kılıçoyunu öğretmenlerinin kullandıkları göğüs, karın ve koltuk altını koruyucu nitelikte iki ayrı çeşiti olan göğüslük. (Delici kılıç için olanını yönetmelik gereğine uygun nitelikte ve yarışmalarda ceket altına takmak zorunludur. Öğretmenler için olanı ise, içi pamuk, kıtık ya da süngerle beslenmiş ve ceket üstüne takılır.)
göster! Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.
gösteriş Doğrudan doğruya ya da bir çelgiden sonra, tepki yaratmak amacıyla, savut ucunu ileriye doğru uzatma.
hayır Hazır olmayan yarışmacılarla, dürtüş ya da vuruşu görmeyen yan yargıcıların, başyargıcının yönelttiği soruya verdikleri olumsuz yanıt.
hazır mısınız! Yarışlıkta yerlerini alarak vuruşma duruşuna geçmiş iki yarışmacıya, karşılaşmayı başlatmak için başyargıcının yönelttiği soru.
ikileme Karşı yarışmacının döner çelgi alma eğiliminde olduğunu sezerek çift sıyırma yapma.
ikinci çelgi Üç savutta da gövdenin aşağı-dışarı kesimini (doğrultusunu) korumak için uygulanan çelgi. (Namlu ucu biraz yere eğik, savut tutan el göğüsten az aşağıda ve dışta, tırnaklar yere dönüktür. Kesici kılıçla uygulamada namlunun kesici yüzü dışa doğrudur.)
iletken yelek Elektrikli dürtücü kılıç yarışmalarında kullanılan ve sayılan vücut bölgesini örten kolsuz yelek. (Elektrikli aygıttan gelen akımı iletmesi için madeni iplikle dokunmuştur.)
karın vuruşu Kesici kılıçla, karşı yarışmacının göğüs ya da karın kesimine, namlunun esnek bölümü ile özel biçimde yapılan vuruş.
karşı saldırı Karşı yarışmacının son saldırı eylemi bitmeden, bir kılıçoyunu zamanından önce yapılan saldırı, (“engel vuruşu”, “karşılama vuruşu” gibi)
karşı yarışmacı Bir kılıçoyuncusuyle yarışma yapan öteki oyuncu.
karşı zaman vuruşu Karşı yarışmacının bir engelleme eylemi (dürtüş ya da vuruş) üzerine, saldıran oyuncunun yaptığı saldırıların tümü.
karşıl vuruş (dürtüş) Karşı yarışmacının bir dürtüş, ya da vuruşu gerçekleştirmek amacıyla sayılan vücut bölgesine yönelen savutunu çeldikten sonra, karşılık olarak uygulanan vuruş.
karşılama vuruşu (dürtüşü) Karşı yarışmacının dürtüş ya da vuruş doğrultusunu kapatarak, saldırısının sonuçlanmasını beklemeden yapılan karşı vuruş.
karşılaşma İki yarışmacının yenişmek gereğiyle yaptıkları vuruşma.
kaşılaşma (takım karşılaşması) İki takım arasında birbirini yenmek gereğiyle yapılan yarışmaların tümü.
kaydırma Karşı namlu üzerinden kaydırılarak yapılan doğru dürtüş.
kesici kılıç Namlusu ve keskin yüzü köreltilmiş üçgen kesitinde, tutağa değin uzanan balçağı (çelgigiliği) ile tümü 500. gr. ağırlığında, 105 cm. boyunda kesiş ve dürtüş niteliğindeki vuruşlara elverişli, üç kılıçoyunu savutundan biri.
kesici kılıççı Kesici kılıçla yarışan kılıçoyuncusu.
kesme Çatma durumunda ya da karşı yarışmacının bir çelgi alması sırasında, karşı savutun ucundan bir kesiş devinimi yaparcasına savut ucunu bir öteki doğrultuya geçirme.
kesme-sıyırma Sıyırma ile birlikte uygulanan bir kesme türü.
kılıçoyuncusu Kılıçoyunu savutlarıyle çalışan ve yarışan sporcu.
kılıçoyunu Dürtücü kılıç, delici kılıç ve kesici kılıç adı verilen üç savutla yapılan spor.
kılıçoyunu zamanı Yalın bir kılıçoyunu eyleminin yapılabilmesi için geçmesi gereken süre.
kol dürtüşü Delici ya da kesici kılıçla, karşı yarışmacının özellikle savut tutan koluna yapılan dürtüş.
kol vuruşu Kesici kılıçla, karşı yarışmacının savut tutan elinin özellikle eldivenli bölümüne yapılan vuruş.
koltukaltı vuruşu Kesici kılıçla, karşı yarışmacının koltukaltı kesimine yapılan vuruş.
namlu düğmesi Elektriksiz kılıçoyunu savutlarında, namluların ucuna sivriliğini gidermek için konan düğmecik.
namlu sapı Kılıçoyunu savutlarında, namluların tutak içinde kalan bölümü.
namlu (yalman) Kılıçoyunu savutlarında, boyları ve kesitleri savutun özelliğine göre değişik olan, balçakla (çelgilik) uç arasındaki bölüm.
orta bölüm Namluların, güçlü çırpmalarda kullanılan orta bölümü.
orta çizgi Yarışlığın ya da yarışlık yaygısının ortasından geçen çizgi.
özel vuruş Kılıçoyuncusunun kendine özgü uyguladığı vuruş ya da dürtüş.
özenci Hiç bir çıkar ve kazanç gözetmeksizin kılıçoyunu ile uğraşan, bunu beğeni için yapan kimse.
saldın eylemleri Kılıçoyunu vuruşma ve yarışmalarında, herhangi bir dürtüş ya da vuruşu uygulamak için, kol germesiyle sürekli ve ileri doğru geliştirilen yürüyüş, açılma, atılma gibi eylemler.
saldın yenilemesi Vuruşma duruşuna dönüşten hemen sonra yapılan yeni bir saldırı.
saldırı Bir dürtüş ya da vuruşun gerçekleşebilmesi için, ileri doğru gelişen saldırı eylemlerinin her birine verilen genel ad.
sarma Karşı yarışmacının savutunu bir çelgi ile yakalayıp bırakmadan, çember eylemiyle geliştirilen dürtüşün uygulamasına verilen ad.
savma Vücudu geriye ya da yana kaçırarak, karşı yarışmacının saldırılarını etkisiz bırakma.
savunma eylemi Kılıçoyunu vuruşma ya da yarışmalarında, karşı oyuncunun yaptığı saldırıları etkisiz bırakmak için girişilen koruma eylemi.
savut Kılıçoyununda kullanılan “dürtücü kılıç”, “delici kılıç”, “kesici kılıç” diye türlendirilen kılıçlara verilen genel ad.
savuta saldırılar Ezme, “bastırma”, “çırpma” gibi doğrudan doğruya önce savutu etkileyen saldırılar.
sayılan bölge Kılıçoyunu yarışmaları yönetmeliğinde her savut için yeri ve sınırları belirtilmiş olan, dürtüş ya da vuruşların geçerli sayıldığı vücut bölgesi.
sekizinci çelgi Yalnız dürtücü ve delici kılıçlarda, gövdenin aşağı-dışarı kesimini (doğrultusunu) korumak için uygulanan çelgi. (Namlu ucu biraz aşağıya doğru eğik, savut tutan el dışta ve altıncı çelgi yerinde, tırnaklar yukarı dönüktür.)
selam Vuruşma ya da yarışmadan önce, iki kılıçoyuncusunun birbirini, sonra yargıcı ve seyircileri savutlarıyle özel biçimde esenlemeleri.
sert bölüm Savut namlularının, karşı namluyu yakalamaya, çelgi almaya elverişli balçağa (çelgiliğe) yakın bölümü.
sıra başı Özellikle ilk eleme dönülerinde kümeleri dengeleyebilmek için, dizinin başında yer almak üzere her kümeye eşit sayıda dağıtılan ve ve yeterlikleri teknik kurulca bilinen güçlü kılıçoyuncularına verilen ad.
sıra başı ilkesi Özellikle ilk dönüde yer alan güçlü yarışmacıların teknik kurulca her kümeye eşit sayıda dağıtılması ilkesi.
sıra çekme Bir kümede yer alan yarışmacıların, yapacakları karşılaşmaları sıralandırmak için, yönetmeliğe uygun olarak yapılan sayı çekme işlemi.
sıyırma Çatma doğrultusu kapalı olan savutun namlu ucunu, üst doğrultularda karşı savutun altından, alt doğrultularda ise üstünden bir yarım çember ile geçirme. (Bir saldırı ya da saldırı öncesi için, savut namlusunu karşı doğrultuya yöneltmek amacıyla uygulanır.)
sonlama Eleme yarışlarından sonra birinci, ikinci ve üçüncüyü belli edecek son ve kesin karşılaşma.
süre bitimi Uluslararası kılıçoyunu yarışmaları yönetmeliğinde, dürtücü kılıç, delici kılıç, kesici kılıç ile ilgili olarak belirtilen yarışmanın tüm sayıları yapılmadan sürenin bitmiş olması.
süre yargıcısı Kılıçoyunu yarışmalarının süresini yönetmeliğe uyarak süreölçer ile izleyen ve saptayan görevli.
takım En az üç, en çok dört asıl ve bir yedek yarışmacıdan oluşan aynı kuruluşa bağlı kılıçoyuncuları grubu.
tekli saldırılar Bir tek savut devinimiyle uygulanan saldırılar (“doğru dürtüş”, “sıyırma”, “kesme”, “boşaltma” gibi)
teknik kurul Kılıçoyunu yarışmalarının bütün teknik yönlerini, kılıçoyunu yönetmeliğine göre düzenleyen ve uygulamasını sağlayan yetkili kurul.
tel başlık Kılıçoyunu vuruşma ve yarışmalarında başı ve yüzü korumak için takılan, önü örgülü çelik telden, üstü yanları ve çenealtı bölümü deri, kösele, ya da plastikten yapılmış bir korunma aracı.
tutak Kılıçoyunu savutlarının elle tutulan bölümü.
uyarma çizgisi Yarışlık “orta çizgi”sinin iki yanında “başlama çizgisi” nin üçer metre gerisinde olan ve “çıkış çizgisi”ne yaklaşan yarışmacıları uyarmaya yarayan çizgi.
üçüncü çelgi Üç savutta da gövdenin yukarı-dışarı kesimini (doğrultusunu) korumak, için uygulanan çelgi. (Namlu ucu yukarda, savut tutan el göğüsten az aşağıda ve dışta, tırnakları yere dönüktür. Kesici kılıçta, namlunun kesici yüzü dışa dönük olarak daha aşağıdan uygulanır.)
üsteleme Bir saldırı karşısında, karşı yarışmacının geri çekilerek savutla bağlantıyı kesmesi, karşıl vuruşta (dürtüş) gecikmesi ya da bileşik karşıl vuruş (dürtüş) yapmak istemesi üzerine, ilk saldırının ardından sürdürülen ve kolu geri çekmeksizin uygulanan ikinci tekli saldırıya verilen ad.
vuruş Karşı yarışmacının sayılan ya da sayılmayan vücut bölgelerine savut namlusuyla dürtüşten ayrı bir biçimde vurma. Ayrıca, bir deyim olarak, geçerli dürtüşlerin sayı olarak belirtilmesi.
vuruşma İki kılıçoyuncusunun yenişme gözetmeden çalışma amacıyla dostça yaptıkları karşılaşma.
vuruşma duruşu Çalışma, vuruşma ya da yarışma için, iki kılıçoyuncusunun karşılıklı olarak aldıkları özel bir duruş biçimi.
vuruşma süresi Yarışma amacıyla yapılan vuruşmalarda, uluslararası kılıçoyunu yönetmeliğine göre uygulanan süre.
vuruşmacı Vuruşma yapan kılıçoyuncusu.
yakın vuruşma Savutları kullanmayı engellemeyecek derecede birbirine yakın olarak yapılan vuruşma.
yalın karşıı vuruş (dürtüş) Çelgiyi aldıktan sonra yapılan tekli saldırı.
yan çapraz Savut bağlantısını kesmeden, karşı namluyu dışarda bırakacak ölçüde yana açarak uygulanan çapraz.
yan vuruş Kesici kılıçta, namlunun sırt ve yanları ile, dürtücü ve delici kılıçlarda namlunun herhangi bir yüzü ile yapılan vuruş.
yan yargıcı Kılıçoyunu yarışmalarında, başyargıcıya yardımcı olan dört yargıcıdan her biri.
yanak vuruşu Tel başlığın sağ ya da sol yanak bölümüne kesici kılıçla yapılan vuruş.
yarı-son Sonlamaya katılacakları belli edecek olan yarışma.
yarışlık Kılıçoyunu yarışma yönetmeliğinde belirtilen ölçülerde, özel yarışma yeri. Bu yer, tahta, toprak olabileceği gibi yarışmanın özelliğine göre lineleum, kauçuk, plastik ya da madeni yaygı da olabilir.
yarışlık yaygısı Yarışlığa örtülen libeleum, kauçuk, plastik ya da örme bakır telden yaygı.
yarışma Tek ya da takımlar arasında yenişme amacıyla düzenlenen kılıçoyunu karşılaşmalarının tümüne verilen ad.
yarışma alanı Kılıçoyunu yarışmalarının yapıldığı kapalı alan.
yarışma sırası Tek ya da takım yarışmalarında, yarışmacıların yönetmeliğe uygun olarak aldıkları karşılaşma sırası.
yaslama Bir çatma doğrultusunda ya da bir çelgiden hemen sonra boşaltmaya düşmeden, karşı savut namlusuna aralıksız dayanarak (yumuşakça karşı koyarak) geliştirilen saldırı.
yedinci çelgi Yalnız dürtücü ve delici kılıçlarda gövdenin aşağı-içeri kesimini (doğrultusunu) korumak için uygulanan çelgi. (Namlu ucu, biraz aşağıya doğru eğik, savutu tutan el içte ve belden az yukarda, tırnakları yukarı dönüktür.)
yengi Tek ya da takım olarak yapılan karşılaşmayı kazanmış olma durumu.
yeni karşıl vuruş (dürtüş) Bir karşı eylemi çelgi ile yakaladıktan hemen sonra uygulanan dürtüş ya da vuruş.
yenilgi Tek ya da takım olarak yapılan karşılaşmada yenilmiş olma durumu.
yer değiştirme (yürümeler) Yarışmacıların aradaki uzaklığı korumak için, ileri ya da geri giderek değişik biçim ve çabuklukta yaptıkları yürüme devinimi.
yer yargıcıları Yaygısı bakır ve iletken olmayan yarışlık üzerinde elektrikli aygıtlarla yapılan karşılaşmalarda, yere yapılan dürtüşleri izlemekle görevli iki yargıcı.
yetersiz çelgi Bir dürtüş ya da vuruşa karşı korunmak için yapılan, yerinde ve yeterli olmayan çelgi.
yetki belgesi Kılıçoyunu yarışmalarına katılabilmek için, yetkili kurullardan alınması gereken belge.
yineleme İlk saldırıya çelgi alıp karşılık vermeyen ya da ilk saldırıyı yalnız bir çekilme, bir savma ile geçiştiren karşı yarışmacıya, aynı saldırıyı tekli ya da bileşik olarak uygulama.
yukarı – dışarı doğrultu Kılıçoyuncularının gövdeleri üzerinde saptanan dört bölümden biri. Savut tutan elin bulunduğu belden yukardaki dışkesimi (savut sağ elde olduğuna göre sağ kesimi) gösteren yön.
yukarı – içeri doğrultu Kılıçoyuncularının gövdeleri üzerinde saptanan dört bölümden biri. Savut tutan ele göre belden yukarda ve içte kalan kesimi (savut sağ elde olduğuna göre sol kesimi) gösteren yön.
yüksek yargı kurulu İki ya da daha çok ulusun katıldığı kılıçoyunu yarışmaları için seçilen kurul. (Yalnız önemli teknik anlaşmazlıklar konusunda toplanır uluslararası kılıçoyunu yönetmeliğince kararları kesindir.)
yüksek yarışlık Üzerinde yapılan sonlamaların daha kolay izlenebilmesi için, yerden en çok 60 cm. yükseklikte ve 2×15 m. boyutlarında, sağlam geçme tahtalardan yapılmış sökülüp takılabilir masa.
zamandaş eylemler İki yarışmacının aynı zamanda birden yaptıkları eylemler.
zamandaş saldırı Bir raslantı olarak, aynı zamanda karşılıklı başlatılıp bitirilen saldırı.

Atletizm terimleri sözlüğü

Atletizm Terimleri Sözlüğü

açık yarış Olimpiyatların, dünya, ülkeler arası ya da bölgesel birinciliklerin dışında, bütün atletlerin katılabilecekleri yarış.
adçekme Yarışçıların deneme sıralarını, koşucuların koşaklarını saptamak için yapılan düzenleme işlemi.
adım uzunluğu Yürüyüşte, iki uzun adım arasındaki açıklık. İ.A.A.F yönetmeliğine göre bu uzunluk 2.30 cm. dir.
ağırşak bk. disk.
aktarma alanı Bayrak koşularında yarışan takımdaşların, bayrak sopasını, kendi koşaklarında birbirlerine aktardıkları koşu alanı.
alan yönetmeni Yarış alanının giriş çıkışını yardımcılarıyla birlikte düzenleyip denetleyen yetkili.
aşama 1. Bayrak yarışlarına katılan takımların her bir koşucusuna düşen uzaklık. 2. Yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri.
aşamalı yarışlar Dönemeçte başlayıp düzlükte biten, her koşucunun kendi koşağında yarıştığı koşular (200 m.-800 m.) ile bayrak koşularını kapsayan yarışlar.
atlama 1. Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma ya da belli bir yükseklikten aşırma. 2. Bu yolla en uzağa atlamak ya da en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı.
atlama alanı Atlamaların yapıldığı yüzeyi eğimsiz alan ile çevresi.
atlama çatkısı Yüksek atlamalarda kullanılan ayak, çıta ve çıta dayanağından kurulu atlama aracı.
atlama çizgisi Atlamalarda, atletlerin daha ileriye basamayacaklarını belirten sıçrama tahtasının kum havuzu yönündeki kıyısı.
atlama havuzu Atlama yapan yarışçının atlayıştan sonra düştüğü kum ya da benzeri bir özdekle (örneğin plastik köpüğü) dolu havuz. En küçük boyutları: Sırıkla atlamada 5 m. x 5 m. yüksek atlamada 5 m. x 4 m.  uzun ve üç adım atlamada 9 m. x 2.75 m.
atlamalar Atletizmin yüksek, uzun, üç adım, sırıkla atlama dallarına verilen ortak ad.
atlet Atletizmi uğraş edinip dallarındaki yarışlara katılan sporcu.
atletik Atletizmle, atletle ilgili atlete yaraşır.
atletizm Bedensel dayanıklılığı, doğal devimleri geliştirmeyi amaçlayan, koşu, atma, atlama, yürüyüş gibi alıştırma ile yarışları kapsayan spor çalışmalarının genel adı.
Atletizm Birliği Ülke içindeki atletizm çalışmalarını yürüten, yapılan yarışları düzenleyip yöneten birlik.
atma döngüsü İçinde, disk, gülle, çekiç atma yarışları yapılan 2. 50 m. çapında (çekiç atmada 2.13, 5 m.), çevresi 76 mm. lik metal ya da demirle kuşatılmış, tabanı sert, yuvarlak alan.
atmalar Atletizmin gülle, çekiç, disk, cirit atma dallarına verilen ortak ad.
başlangıç kirişi Cirit gelişme alanının yan çizgilerini atış yönünde sınırlayarak kesen kiriş.
başyargıcı Yarışlarda, ölçmelerin denetimini yapmakla görevli, uygulama anlaşmazlıklarını çözümlemekle yükümlü bulunan, l.A.A.F. yönetmeliğinin uygulanmasından sorumlu yargıcı.
başyargıcı yardımcısı Yarışlardaki yanlışları, yönetmelik kurallarına aykırı olayları başyargıcıya bildirmekle görevli yargıcı.
bayan atlet Atletizmi uğraş edinip, dallarındaki bayanlar arası yarışlara katılan sporcu.
bayrak koşusu bk. bayrak yarışı.
bayrak sopası Bayrak yarışlarında, elden ele aktarılan bayrağı simgeleyen, tahta, maden gibi sert özdeklerden yapılmış, 49 gr. ağırlığında, 28 cm.-30 cm. boyunda, 12 cm. çapında düzgün boru.
bayrak yarışı Bayrak sopasını aktarma alanında elden ele geçirme yoluyla, aşamalı olarak her atletçe bir bölümü koşulan takım yarışı.
beşli yarış Her birine katılmak koşulu ile, beş ayrı dalda düzenlenen bir birleşik yarış türü. bk. birleşik yarışlar.
birleşik yarışlar Yarışçıların, her birine katılmak zorunluğunda olduğu, birden çok atletizm dalında düzenlenen yarışlar.
büyükler bk. erginler.
cirit Madensel sivri uçlu, gövdesi tahta ya da madenden yapılmış, tutağı ip sargılı kargı biçiminde atma aracı. Ağırlığı erkeklerde en az 800 gr., bayanlarda 600 gr. dır. Uzunluğu erkeklerde 260 cm.-270 cm. bayanlarda ise 230 cm. olur.
cirit atma 1. Hız kazanmak için gerilip koştuktan sonra, elde taşınan ciriti omuz ya da taşıyan kol üstünden ileriye doğru fırlatma. 2. Ciriti, bu yolla en uzağa atmak için yarışılan atletizm dalı.
cirit sapı Ön bölümü maden başa bağlı, en geniş yeri ip sargılı, tahta ya da madenden yapılmış cirit gövdesi.
çapraz atlayış Çıtayı, binermiş gibi karın altına alarak aşma temeline dayanan yaygın bir yüksek atlama biçimi.
çarpma tahtası Gülle atan atletin, deviminden doğan hızla atma döngüsünün dışına çıkmasını önlemek için kullanılan ağaç takoz.
çekiç Tokmak, sap ile tutaktan oluşan, 7.257 kg. ağırlığında, 117. 5 cm. -121. 5 cm. (tutağın içinden ölçüldüğünde) uzunluğunda atma aracı.
çekiç atma 1. Atma aracını çevirerek, vücudu kendi ekseni çevresinde döndürerek ya da her ikisini kullanarak elde edilen hızla çekici atma döngüsü üstünden ileriye doğru fırlatma. 2. Çekici, bu yolla en uzağa atmak için yarışılan atletizm dalı.
çekiç sapı Çekiç tokmağını tutağa bağlayan tel.
çekiç tokmağı Çekicin demir, pirinç ya da pirinçten daha sert bir özdekten yapılmış, madensel dolgulu yuvar biçiminde baş bölümü.
çekiç tutağı Çekicin, tek parçadan ya da çift örgüden yapılmış, sert, oynaksız, atış sırasında esnemeyen tutma yeri.
çıkış Çıkış imi ile çıkış yerinden koşuya başlama. İki türü vardır: Kısa koşularda uygulanan alçak çıkış uzun koşularda uygulanan yüksek çıkış.
çıkış bölmesi 1500 metreye dek yapılan koşularda, çıkış çizgisi gerisinden yarışa başlanılan bölüm.
çıkış çizgisi Yarışa başlanacak yeri gösteren 5 cm. kalınlığındaki ak çizgi.
çıkış imi Koşuyu başlatmak için, çıkış tabancasını patlatarak verilen im.
çıkış tabancası Kurusıkı bir patlama sesi ile birlikte parıltı vermesinden ötürü, yarışı başlatma işinde kullanılan özel tabanca.
çıkış takozu Hız koşularında, çıkışa kalkan yarışçıların iterek birden atılım yapmak için ayaklarını dayadıkları takoz.
çıkışçı Yarışlarda, çıkış imini veren yargıcı.
çıkışçı yardımcısı Koşuların yönetmeliklerde gösterilen kurallara uygun olarak yürütülmesinde, çıkış yargıcısına yardımla yükümlü yargıcı.
çıta Yüksek ya da sırıkla atlamada aşılması gereken yüksekliği gösteren tahta, maden vb. özdekten yapılmış yuvarlak, yerine göre üçgen kesitli uzun ince çubuk.
çıta dayanağı Yüksek ya da sırıkla atlamada üzerine çıtanın konduğu ayak.
çıtayı geçiş Yüksek atlamalarda, belli bir yüksekliğe konmuş olan çıtayı düşürmeden aşarak, vücudu tümüyle sıçrayış yönünden öbür yöne aktarma.
çitli engel Engelli koşularda koşucunun üzerinden aşmak zorunda olduğu 3.96 m. genişliğinde, 91.1-91.7 cm. yüksekliğindeki engel.
çivili ayakkabı Tabanında metal çiviler bulunan atlet ayakkabısı.
deneme Atma ya da atlama yapan yarışçının, her dönede birer kez kullandığı sınama hakkı.
deneme sırası Atma ya da atlamaya katılan yarışçının her dönedeki sınama sırası.
dikkat komutu 800 metreye dek düzenlenen koşularda, çıkış çizgisinde yerlerini alan yarışçıları dikkat durumuna getirmek için, çıkışçının kendi ana dilinde verdiği uyarı komutu.
dikme Yüksek atlamalarda, aşılması gereken çıtayı taşıyan ayakların konduğu direklerden her biri.
dilim Geçerli bir atış için, atışı yapılan aracın içine düşmesi gereken, çizgilerle belirtilmiş alan kesimi.
dingin ayak Üç adım atlamada, ilk sıçramayı yapmayan ayak.
disk Disk atmada kullanılan, 2 kg. ağırlığında genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak. Kadınların kullandıkları disk 1 kg. ağırlığında olup daha küçüktür.
disk atma 1. Gerilerden gelerek, istenildiğinde gövde ekseni üzerinde dönerek hız kazandıktan sonra, atma döngüsü içinde ilerleyip avuçta taşınan diski ileriye doğru savurma. 2. Diski, bu yolla en uzağa atmak ereğiyle yarışılan atletizm dalı.
dolanı bk. dönü.
dönü Koşu yolunda, her bir dönüşe verilen ad. Genellikle 400 m. olur.
dönü denetçisi 1500 m. ile daha uzun koşularda, yarışçıların dönülerini sayıp bildirmekle görevli yargıcı.
dönüş Disk ya da çekiç atmada, atış hızı için gerekli olan merkezkaç kuvveti oluşturmak amacıyla vücudu kendi ekseni üzerinde döndürme.
düz atlayış Çıtayı, üstüne oturur gibi aşma temeline dayanan bir yüksek atlama biçimi.
engel Engelli koşullarda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken çerçeve ile tabandan kurulu tahta düzen.
engel aşmak Engelli koşularda, ayak ya da bacağı sarkıtmaksızın, yarışılan koşak doğrultusunda engelin üzerinden atlamak.
engel yüksekliği Engelin yere göre aşılması gereken yüksekliği. Engelli koşularda uygulanan üç ayrı engel yüksekliği şunlardır: 1. Alçak (low): 200 m. engelli koşularda uygulanan 75.9 cm.-76.5 cm. lik engel yüksekliği. 2. Orta (intermediate): Erkekler arası 400 m. engelli
engelli koşular Belirli aralıklara konmuş, değişik yükseklikteki on çitli engelin üzerinden aşılarak sürdürülen koşular. Bu koşular uzaklıklarına göre üç ana dala ayrılırlar: 1. 110 m.-440 m. engelli koşular. 2. 220-300 m. engelli koşular. 3. 100 m. bayanlar arası engell
erginler Yarış günü 21 yaşını doldurmuş olan atletler.
geçerli deneme Yönetmelik kurallarına uygun düşen atış ya da atlayış denemesi.
gelişme alanı Atma ya da atlamadan önce yarışçının yürüme, sıçrama, koşma gibi hız kazanma yollarını denediği gerilme alanı. Bu alan, uzun atlamada 15 m., üç adım ile sırıkla atlamada 40 m., cirit atmada 30 m.-36.5 m. uzunluğunda olur.
gelişme koşusu Atma ya da atlamalardan önce en iyi aşamayı elde edebilmek amacıyla, yarışçının gelişme alanında hız kazanmak için yaptığı koşu.
gençler Yarış günü 18 yaşından büyük, 21 yaşından küçük olan atletler.
gerideki ayak Yürüyüşte, ilerdeki ayağın yere konmasıyla, yerden kaldırılan öteki ayak.
gülle Demir, pirinç ya da pirinçten daha sert bir özdekten yapılmış, içi dolu, yüzeyi düz, yuvar biçiminde atma aracı. Ağırlığı, erkeklerde 7. 257 kg., bayanlarda 4 kg. dır.
gülle atma 1. Tek elle taşınan gülleyi atma döngüsü içinden, taşıyan kolla, omuz doğrultusunda havadan ileriye doğru fırlatma. 2. Gülleyi, bu yolla en uzağa atmak amacıyla yarışılan atletizm dalı.
hendekli engel Çit ile su hendeğinden oluşan engel.
hendekli engel koşusu Her dönüsünün dördüncü engeli çitli hendekli olan 28 çitli engel ve 7 hendekli engeli kapsayan 3000 m. lik koşu ile 32 çitli engeli, 8 hendekli engeli olan 2 millik engelli koşuya verilen ad.
içkoşak Sol yanı koşu yolu kıyısına bitişik, sağ yanı ikinci koşaktan 5 cm. genişliğinde bir çizgi ile ayrılmış, koşu yolunun en içte kalan koşağı.
ikinci sıçrama Üç adım atlamada, ilk sıçramayı yapan ayakla yere indikten sonra yapılan sekme özelliğindeki sıçrama.
ilerideki ayak Yürüyüş yarışında, ilerde bulunanın yere değmesinden sonra kalkan ayak.
ilk sıçrama Üç adım atlamada, gelişme koşusuyla hız alarak tek ayak üzerinde havalanıp ileriye yapılan birinci atılım.
ip sargı Kaymayı önlemek için, cirit sapının ağırlık noktasındaki tutağına sarılmış olan ip.
kayma Gülle atmada, atış için ön hızı kazanmak amacıyla, atma döngüsü içinde yerden yükselmeden atış yerine doğru yapılan sekme.
kır koşusu Belirli bir kırsal bölgede doğal hendekleri, çitleri, engelleri aşarak yapılan koşu.
kol çevirme Çekiç atmada, dönüşe geçmeden önceki ilk hızı kazanmak için, atma aracını tutan gergin iki kolu vücut çevresinde döndürme.
konma Uzun atlamalarda, uçuştan sonra vücudu yere indirme.
koruma kafesi Çekiç atma ile disk atmada, yarışçıları, görevlileri, izleyenleri korumak için, atma döngülerinin çevresine ağzı atış yönüne doğru C harfi biçiminde yerleştirilen ağlı kafes.
koşak Bir dönülük yarışlarda (400 m.) ya da kimi yarışların ilk dönüsünde her koşucu için beşer santimlik ak çizgilerle birbirinden ayrılmış, 1.22 cm. – 1.25 cm. genişliğindeki koşu yolu koşaklarından her biri.
koşu Özel ya da doğal yerlerde, belli bir uzaklığa koşarak en kısa sürede ulaşmak için yapılan yarış türü.
koşu yeri Kır koşularında, atletlerin izlemek zorunda oldukları imlerle belirlenmiş yarış yolu.
koşu yeri yönetmeni Kır koşularında, koşu yeri ile yazman yargıcılarının denetiminden sorumlu yönetmen.
koşu yolu Üstü taş, kum, kömür tozu, kiremit kırığı gibi bir karışımla ya da yapay bir özdekle (tartan gibi) sıkılaştırılıp koşular için özel olarak yapılmış 6-8 koşaklı yol.
koşu yolu kıyısı Koşu yolunun çimento, tahta ya da uygun herhangi bir özdekten yapılmış 5 cm. yüksekliğinde, 5 cm. genişlikteki iç kıyısı.
koşucu Koşu dalındaki yarışlara katılan atlet.
macun gösterge Uzun atlamalarda, atlama çizgisine basarak atlayanların ayak izlerini saptamaya yarayan, sıçrama tahtasına sıvanmış macun yüzey. Bu macun yüzey 5 cm. kalınlığında, 10 cm. genişliğindedir.
maden baş Ciritin koni, biçiminde madensel ucu.
maden kapaklar Diskin ağırlık düzenlemesini yapmak için kullanılan maden plaka.
maraton bk. maraton koşusu.
maraton koşusu Yumuşak yollar dışındaki ana yollar üzerinde yarışılan 42.195.5 m. lik en uzun yol koşusu.
olimpiyat bk. olimpiyat oyunları.
olimpiyat oyunları Her dört yılda bir kez, her biri başka bir ülkede yapılmak üzere Uluslararası Olimpiyat Kurulunca düzenlenen uluslararası spor yarışları ile şenlikleri.
onlu yarış Her birine katılma koşulu ile on ayrı atletizm dalında düzenlenen erkekler arası birleşik yarış. Şu sıralamaya göre yapılır: Birinci gün: 100 m. koşu, uzun atlama, gülle atma, yüksek atlama, 400 m. koşu. İkinci gün: 110 m. engelli koşu, disk atma, sırıkla
saplama kutusu Sırıkla atlamada, yarışçıların sıçrayıp havalanmak için sırıklarını sapladıkları maden ya da tahtadan yapılmış yamuk kutu.
seçme-elemeyarışları Tek bir yarışla sonuçlanamayacak denli çok atletin katıldığı yarışlarda, bir sonraki elemeye ya da sonlamaya girecekleri saptamak amacıyla yapılan yarış.
serinleme durağı Maraton yarışlarında, yeme-içme durakları arasında bulunan, koşucuların su içtikleri, terlerini sildirdikleri konaklardan her biri.
sıçrama Gelişme koşusundan hız alarak, ayağın itme gücüyle vücudu yerden koparıp uzağa ya da havaya fırlatma.
sıçrama tahtası Uzun atlamalarda, yarışçılara daha iyi sıçrama olanağı veren 122 cm. x 20 cm. x 10 cm. boyutlarında, önü macun göstergeli aka boyanmış tahta.
sıralayıcı Kır koşularında, varış çizgisini geçen atletlere varış sırasına göre sayı veren yargıcı.
sırık Sırıkla atlamada kullanılan kamış, kauçuk, metal vb. yapılmış uzun esnek çubuk.
sırıkla atlama 1. Belli bir yüksekliğe konmuş çıtayı sırıkla havalanıp aşma. 2. Bu yolla en yükseği aşmak için yarışılan atletizm dalı.
sırt atlayışı Çıtayı, sırt altına alarak aşma temeline dayanan yaygın bir yüksek atlama biçimi.
son yarış Birinciyi belli eden, herhangi bir daldaki yarışmayı sonuçlandıran yarış.
sonaşam Atletizmin herhangi bir dalında, yönetmeliğe uygun olarak o zamana değin elde edilmiş derecelerin en üstünü ya da eşiti.
sonaşamcı Atletizm yarışlarında sonaşam elde eden sporcu.
sonaşamlamak Eski sonaşamı yenilemek ya da aşıp yeni bir sonaşam elde etmek.
sonuç yazmanı Her yarışın sonucunu, bitiriş sıralarını, süre, yükseklik, uzaklıklara ilişkin bilgileri yazıya geçiren görevli.
su hendeği Hendekli engel koşuları için düzenlenmiş çitli engelin önünde bulunan, içi su dolu çukur. Bu hendeğin 3. 66 m x 2. 50 m. ölçülerinde olan tabanı 30 mm. kalınlığında yumuşak şilte ile örtülüdür. 70 cm. olarak başlayan derinliği koşu yönüne doğru azalır.
süre yargıcısı Koşuların süresel sonuçlarını saptayan yargıcı.
süre yönetmeni Süre yargıcılarının görevlerinden, saptanan derecelerin yazılıp yayımından sorumlu yargıcı.
süreli yarış Belli bir sürede koşulabilen uzaklık üzerine düzenlenen yarış.
tetik durum Koşucunun, dikkat komutundan çıkış imine değin bulunduğu durum.
topuk-burun Her adımda, önce topuğu sonra ayak ucunu yere değdirme kuralına bağlı olarak koşma kuşkusu uyandırmayan yürüyüş yöntemi.
uçuş Atlama yapan vücudun, ilk sıçramadan konmaya değin havada aldığı yol.
uçuş açısı Atmalarda, atılan nesnenin (gülle, çekiç, disk, cirit) uçuş yörüngesi ile atış doğrultusu arasındaki açı.
Uluslararası Olimpiyat Kurulu Olimpiyat oyunlarının yerini, gününü saptayarak, düzenleme işlerini, uygulayım (teknik) hazırlıklarını gözetip denetleyen kurul.
Uluslararası Özengen Atletizm Birliği Atletizme ilişkin birliklerin üyelerinden kurulu, dünya özengen atletizmini yöneten birlik.
uluslararası yarış Olimpiyat oyunları, dünya birincilikleri, bölge birincilikleri, grup birincilikleri için iki ya da daha çok üye ulus arasında yapılan yarış.
uyarı Yürüyüş yarışlarında, yerle aralıksız dokunma kuralından uzaklaşan yürüyüşçüye, yargıcının bir kez olmak üzere ak bayrak kaldırarak yaptığı uyarı.
uygulayım yöneticisi Yarışlardan önce, yarış yerlerinin yönetmeliklere uygunluğunu denetleyen görevli.
uzun atlama 1. Gelişme koşusundan hız alarak bacaklara verilen sıçrama gücü ile vücudu yerden kesip amaçlanan uzaklığa kondurma. 2. Bu yolla en uzağa atlamak için yarışılan atletizm dalı.
üç adım atlama 1. Gelişme koşusunun verdiği hızla tek ayak üzerinde sıçrayıp aynı ayak üzerine düştükten sonra, dingin bacakla bir adım atarak yine bu bacakla üçüncü sıçramayı yapmak kuralına bağlı olarak vücudu yerden koparıp üç sıçrama ile uzağa kondurma. 2. Üç adımda
üçüncü sıçrama Üç adım atlamada, dingin ayakla yapılan son sıçrama.
varış Yürüyüşçü ya da koşucunun, gövdesinin herhangi bir kesimi ile varış çizgisini geçmesi.
varış alıcısı Varış görüntülerini saptayan alıcı.
varış çizgisi Yürüyüşçü ile koşucuların varış sıralarını, derecelerini saptamak için koşu yoluna enine çizilmiş, koşulan uzaklığın bitimini gösteren ak çizgi.
varış direkleri Varış ipini, varış çizgisinin iç kıyısı üzerinde germeye yarayan, koşu yolunun iki yanına dikilmiş direkler.
varış görüntüsü Birbirine çok yakın aralarla sonuçlanan koşuların bitirme sıralarının varış yargıcılarınca saptanamadığı durumlarda, ayrımı kolaylaştırmak amacı ile kullanılan görüntü.
varış ipi Varış çizgisinin iç kıyısı üzerinde, varış direklerine bağlanıp gerilmiş olan 1.22 m. yükseklikteki pamuk ya da benzeri nitelikte yumuşak ip.
varış yargıcısı Koşulara, yürüyüşlere katılan yarışçıların varış sıralarını saptayan yargıcı.
varış yönetmeni Varış yargıcılarını görevlendirmek, varışları özel çizelgesine geçirmek, varışa ilişkin bütün sorunları çözümlemekle yükümlü başyargıcı.
yanlış çıkış Dikkat komutu ile çıkış imi arasındaki sürede, dikkat durumunda iken çıkış çizgisine basma ya da bu çizgiyi geçme. Bir yanlış çıkış yapan yarışçı uyarılır, iki yanlış çıkış yapan (birleşik yarışlarda üç) yarış dışı bırakılır.
yarış Atletizmin kapsamına giren tüm spor dallarında birinciliği elde etmek için yapılan yarışma.
yarış belgesi Atletlerin yarışlara katılabileceklerini gösteren inanca belgesi.
yarış uzaklığı Koşarak ya da yürüyerek en kısa sürede varmak amacıyla yarışılan uzaklık.
yarış yargıcısı Atma ile atlamalarda denemelerin geçersizliğini saptayan, geçerli denemelerin ölçümünü yaparak çizelgesine geçiren yargıcı.
yarış yöneticisi Yarışların istenilen düzene uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olan yönetici.
yarışçı I.A.A.F. yönetmeliği kurallarına uygun olarak tek başına, takımca ya da takım içinde yarışlara katılan atlet.
yarışdışı bırakma Yargıcıların, kurallara uymayan yarışçı ya da takımı sıralamaya sokmama yargısı.
yeme-içme durağı Maraton koşusunda, çıkıştan 10 uncu kilometrede, sonra her 5 km. de bir, koşucuların yeme-içme gereksemelerini karşılayan duraklardan her biri.
Yerlerinize! 800 metreye varan yarışlarda, çıkışçının, yarışa katılacak atletlere çıkış bölmesinde yerlerini almaları için kendi ana dilinde verdiği ilk komut.
yıldızlar Yarış günü onaltı yaşından büyük, onsekiz yaşından küçük olan atletler.
yinelenen deneme Atma, atlama yarışlarında, herhangi bir nedenle engellenen denemeyi yineleme.
yüksek atlama 1. İki direk arasında amaçlanan yüksekliğe yatık olarak konmuş çıtayı, tek ayağın sıçrama gücü ile hiç bir araç kullanmadan aşma. 2. Bu yolla en yükseği aşmak için yarışılan atletizm dalı.
yürüyüş 1. Bir ayak yerden kalkarken öteki ile öne basma kuralına bağlı olarak belli bir uzaklığa yürüyerek ulaşma. 2. Bu yolla, belli bir uzaklığa en kısa sürede yürüyerek ulaşmak amacıyla yapılan yarış.
yürüyüş kurulu Yürüyüşlerin kurallara uygunluğunu denetleyip, tartışmalı durumları çözümlemekle yükümlü bir başkan ile ayrı uluslu on üyeden oluşan kurul.